Reckless (OGN) - Ed Brubaker & Sean Philips

[ferzan]

    Reckless, yani boş vermiş, umursamaz, herhangi bir çekincesi olmayan... Ama burada sıfat değil ana karakterimiz Ethan'ın soyadı. Çünkü Ethan Reckless'in (kapak görselinde sırtı dönük ve elinde baltayla resmedilen sarı saçlı abi) odağında olduğu 5 kitaplık bir serinin (şimdilik 5 kitap) ana başlığı fakat sadece ilk kitap için. Diğer kitapların üst başlıkları değişip, "Bir Reckless Kitabı" ifadesi ile mini başlık olarak devam ediyor.

    OGN, yani "original graphic novel" olarak 2020 sonunda tam maceralı ilk kitabıyla görücüye çıkan bu seri, pandemi zamanına denk geldiği ve de çizgi roman sektörü gerek dağıtım, gerekse çizgi roman dükkanları mağduriyeti dolaylı bir kriz içerisinde olduğu için Ed Brubaker'ın halihazırda aylara yayılmış fasikül formatında bir seri düşüncesinde olmayışı sonucu "özgün grafik roman" olarak okura sunulması uygun görülmüş. Özgünlük vurgusu, kitaptaki materyalin fasikülden toplama değil tamamen ilk yayın olmasından ötürü. Bu tarz işlerde eserin yanında her daim bir "OGN" vurgusu yapılıyor.

    Ed Brubaker'ın crime-noir türüne olan düşkünlüğü ve yeniyetmeliğinden bu yana hayranı olduğu "pulp"lara olan tutkusunun ürünü Reckless serisinden şimdiye dek 5 kitap çıktığını yukarıda belirtmiştim. Ortalama 100-150 sayfa arası olan sert kapaklı bu kitaplar, yayın sırasına ve tarihlerine göre aşağıdaki gibi;

    Reckless (Aralık 2020)
    Friend of the Devil (Nisan 2021)
    Destroy All Monsters (Ekim 2021)
    The Ghost in You (Nisan 2022)
    Follow Me Down (Ekim 2022)

    Geçen ay sonu kalan eksiklerimle beraber Reckless serisinin tüm kitaplarını arşivime ekleyip bugün de pazar okuması olarak ilk kitabı elime aldım. Brubaker & Philips ikilisinin her özgün üretimine sonsuz kredim olduğu halde çok yüksekten uçmamak ve layığınca keyif alabilmek için ne olur ne olmaz diyerek beklentimi çok yukarıda tutmamış, mütevazi bir keyif almayı ummuştum ama daha kitabın yarısına gelirken müthiş bir şey okumakta olduğumu fark edip beklentimi stratosfere fırlatmakta sakınca görmedim. Çok sevdiğim ve kapağını memnuniyetle kapattığım bu eserden sıcağı sıcağına bahsetmek istiyorum.
   
    Eski FBI ajanı, vaktiyle hippi furyasında Vietnam Savaşı'nı protesto eden öğrenci eylemlerinde gençliğinin avantajıyla gizli saha görevinde yer almış çakma hippi, başarılı bir asker babanın başarısız oğlu, eylemler esnasında bir patlama sonrası fiziksel ve psikolojik tedavi gördüğü için önce büroda evrak işlerine kaydırılıp sonra da kapı önüne konulan vasat federal artığı Ethan Reckless, 1981 yılının Los Angeles'ında geçinmek için ufak tefek tehdit, şantaj, iz sürme ya da kabul edilebilir düzeyde zorbalık işleriyle kısa vadeli geçim sağlamaktadır. Vaktiyle ödeme olarak kabul ettiği eski bir sinema salonunu mesken tutup sadece sevdiği siyah beyaz filmleri oynatan ve ara sıra gençliğindeki gibi sörf yapmaya çalışan bu 30'larını yarılamış ağır abi, on yıl kadar önce hippilerin arasına karıştığı günlerden hayatını mahvettiği eski sevgilisi Rainy'den bir çağrı alır. Rainy, yakın geçmişte bir soygun olayına karıştığını ve Wilder adında birinin kendi payı olan 100.000 dolarına çöktüğünü söyleyip Ethan'ın vicdanına oynar. Eski günlerin hatırına, hiç var olmamış masal şövalyelerin ruhunu taşıyan ve kanunun her iki tarafında da fazlasıyla yer almış bu duygusal psikopat, biraz da üstünü örtmeye çalıştığı geçmişin vicdan azabından eski sevgilisine yardıma kayıtsız kalamaz ve başladığı soruşturma esnasında kaldığı yeri ona gösterme hatasında bulunur. Ethan'ın bilmediği şey, Rainy ona bir hususta yalan söylemektedir ve Wilder denen adam, ucu ta CIA'ye uzanan bir kokain ticareti çemberinde ana durak konumundadır. Tam da aynı günlerde hayatındaki ikinci bombalanma olayını ve beraberinde gelen ikinci travmayı atlatmaya çalışan Ethan Reckless, soğukkanlılığını kaybedip sonu neye varırsa varsın Wilder denen adamın peşine düşerek gerekirse kendine kanlı bir yol açmayı kafasına koyar. Bu yolda eski bağlantılarını kullanmaktan da, bazı tekinsiz kişilerin canını sıkmaktan da çekinmeyecektir.

    Bu denli iyi bir okuma olacağını beklemiyordum. Çok daha azına güle oynaya razıydım ki yarısında verdiğim uzun molaya rağmen su gibi aktı gitti. Tam macera olması da lezzetini pekiştirdi. Gözümü ve gönlümü doyurup yaşattığı tatminle şu kapalı, yağmurlu, kasvetli pazar akşamında ruhumu dinlendirdi.

    Fatale, Kill or be Killed, Criminal, Fade Out gibi serilerin yanı sıra Pulp gibi özgün teklilere de imza atan Ed Brubaker ve Sean Philips ikilisinin modern pulp-crime-noir türündeki bu en güzel özgün üretimleri hep Image Comics çatısı altında yayınlandı. Ne var ki Image Comics'in yayın anlayışındaki "yaratıcılarının sahiplendiği" telif hakkı durumu, yakın geçmişte öğrendiğime göre bu ikilide biraz karışık. Zira diğer Image Comics çatısı altındaki üreticilerin (en azından büyük bir çoğunluğunun) aksine, eserlerinin telif haklarını kendi ellerinde tutmamışlar. Güncel telif sahibi ise bazı şartlarından dolayı uzlaşması oldukça zor biriymiş. Bu yüzden uzunca bir süre, belki de hiçbir zaman bu eserleri Türkçe okuyamama gibi bir ihtimal söz konusu. Ne yazık ki çok büyük bir kayıp (benim de aralarında bulunduğum) bağımsız çizgi roman okurları ve suç/gerilim tarzı hikaye tüketicileri için. Umarım bir gün bu durum sorun olmaktan çıkar da, Ed Brubaker'ın Marvel ve DC'nin ana akım serileri için yazdığı birbirinden harika hikayeler haricinde daha da özenip ruh kattığı kendi özgün üretimlerini güzel Türkçemizde okuyabilir, Sean Philips'in her yeni projede daha da ışıltılı hale gelen yeni dönem pulp çizgileriyle retro renk paletinin (Jacob Philips'in dokunuşuyla) yanı sıra modernize edilmiş klasiğe göndermeli sayfa düzenleme üslubunu ve en önemlisi de aşırı sinematik panel kompozisyonlarını ve film tadındaki kadrajlarını gani gani tadabiliriz.

    Görselleri düzenlerken düşünüyordum da, kendi naçizane algımca ve fikrimce, bu ilk kitaptaki anlatıyla AMC, HBO ve Netflix karışımı bir kafada çok kaliteli bir dizi pilot bölümü olabilirmiş sanki.

    Reckless serisinin devam kitaplarının incelemesini de ayrı başlıklar halinde okudukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Şimdi buyurun göz hakkına;

[rumar80]

  Ben de bu seriye ait üç kitabı okudum şu ana kadar ve Brubaker ile Philipps ikilisi yine beni hayal kırıklığına uğratmadı. Bu tarzı sevenler için okunması iyi olacak bir seri.

[hanac]

Bu güzel tanıtım için teşekkürler.