Mister No'nun en iyi ya da en sevilen öyküleri

Başlatan imgelevent, 26 Temmuz, 2024, 17:26:12

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

imgelevent

Sevgili Mister No hastaları.
cizgiromantik bloğunda şu ana kadar kendimce bir sırayla öyküleri araştırma/incelemeye çalıştım.
Son 14 sayılık Yeni Maceralar serisi de tamamlanmak üzere.
Eğer, sizce, sevilen, iyi ve merak ettiğiniz öyküleri bu forumda bildirirseniz, elimden geldiğince onları hazırlamak istiyorum.
Hadi; parmaklar klavyeye. Sevgiler.

Lal KM maceraları listesi (Blog'da yayınlanmış)
https://cizgiromantik.com/mno-kla-ana/

Lal Yeni seri listesi (Blog'da yayınlanmış)
https://cizgiromantik.com/mno-ayl-ana/

Zeljko

Bu aralar bende de Mister No aşkı depreşti klasik maceralara sardım. Sevgili imgelevent çoğu hikayeyi blogunuzda paylaşmışsınız zaten fakat arada kalan güzel hikayelere de el atarsanız bende yazılarınıza katkıda bulunmak isterim bakarsınız Batuhan abi de dahil olur harika olur.

Bıraktığınız yerdeki ilk sırada orijinal 87-90 arası Castelli-Diso'nun enfes hikayesi Gangsterler var.

Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

imgelevent

değerli dostum Zeljko
yardımlarınızı zevkle isterim. hatta lütfen yardım eder misiniz. Batuhan beye ulaşabilirseniz çok sevinirim.
sevgiler.

Zeljko

Mister No Rehineler 87-90



Soyguncu Ratso, Mister No ve diğer rehineler kendilerini Manaus'un bir bankasında kuşatılmış halde bulurlar. Ratso, Mister No'nun New York günlerinden eski bir tanıdığıdır ve pilotumuz zaman kazanmaya çalışırken, kırklı yılların sonlarında New York'ta, motorlu holiganlardan oluşan bir çete tarafından kovalandığı ve Ratso'nun da işin içinde olduğu anılar canlanır. Hikayenin temelini oluşturan sorunun cevabı bu anılarda mı gizli; Zengin ve nüfuslu bir babaya sahip olmasına rağmen "korkak" Ratso neden böyle bir soyguna girişti?

- Bu bölüm ilk olarak Temmuz'dan Kasım 1982'ye kadar yayınlandı.

- Hikaye, 2. Dünya Savaşı'nın en ünlü Alman bombardıman uçağı  Junkers 87 Stuka ile eski bir İngiliz deniz uçağına karşı alışılmadık bir hava savaşıyla açılıyor.



- Mister No'nun yönetmeninin duyarsızlığı ve kibri ona " Zalim Sinema!daki hoş olmayan olayları hatırlatır.

- Bu bölüm, Nolita'nın  " Kardaki Kan İzleri" adlı öyküsünün doğrudan devamı niteliğindedir ve flasbackler 1950 baharında gerçekleşir. Doğal olarak, Mister No'nun arkadaşı dedektif Phil Mulligan ve baş düşmanı, motosiklet çetesinin lideri Jackie yeniden ortaya çıkar.


Hikayenin girişi başlangıçta senaryoda gerilim ve inandırıcılık olmadığı izlenimini veriyor, ancak olay örgüsü geliştikçe, usta Castelli'nin büyülü hikaye anlatımı sayesinde okuyucu, serseri pilotun yeni ve eski maceralarına kapılıp gidiyor. Senaryo Usta Nolitta'nın "Kardaki Kan İzleri" adlı mükemmel bölümü üzerine o kadar iyi inşa edilmiş ki, insanda bu hikayenin doğrudan devamının aynı senaristin yazarı olduğu izlenimi veriyor. Eminim ki Mister No  hayranlarının çoğu onun geçmişiyle ilgili hikayeleri seviyor ve bence bu iki bölüm çoğu için zirvede yer alıyor.

Castelli hikayede Marlon Brando'nun "The Wild One(1953)" ve James Dean'in "Rebel Without a Cause (1955)"a açıkça gönderme yapıyor. Ratso kesinlikle tüm kusurlarıyla unutulmaz bir karakter ve serinin belki de en acımasız en sadist karakteri Jackie için ise ayrı bir başlık açılması gerekiyor. (Sevgili İmgelevent ve Batuhan abiye pas atıyorum  :) )





Ratso'nun epik vedasına eşlik eden, ağzımıza da buruk bir tat bırakan final bölümü ve Diso'nun efsanevi çizgileri hikayenin unutulmazlar arasındaki yerini sağlamlaştırıyor.
Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

Kinowa59

Vaaay be. Değerli Zeljko , üstteki James Dean görseline bakınca bir anlığına  1955 yılları dünyasına küçük bir gezi yaptım. Üstteki görsel " Asi gençlik " filminin yarış sahnesi oluyor galiba . Bu filmden sonra James Dean ABD ve Batı dünyası gençliğinin ilahı oluyor. Onun gibi giyinmek, onun gibi sigara içmek, onun gibi saç taramak ve onun gibi yaşamak. Ne yazık ki gençliğin ilahı James Dean yaşamının başı sayılacak bir yaşta henüz 24 yaşında iken yeni aldığı Porsche otomobiliyle hız denemesi yaparken bir direğe çarparak yaşamını kaybediyor . ( 1931- 1955 ) " Asi gençlik " filminin başrol oyuncularının diğerleri de de ileriki yıllarda , henüz genç sayılacak yaşlarda trajik bir şekilde yaşamlarını kaybediyorlar. Kadın başrol oyuncu Natalie Wood henüz 43 yaşında ıken 1981 yılında yat'tan düşerek eşi aktör Robert Wagner'in ( 1930- halen yaşıyor ) gözleri önünde boğuluyor. Yalnız, burada bir parantez açarak bu ölüm olayını biraz irdelemek gerekiyor. O gece alkolün de verdiği etki nedeniyle eşi Robert Wagner ile yat'ta kavga ediyorlar. Natali Wood Deniz'den ölü olarak çıkarıldığında Boğaz'ında ve kollarında morluklar görülüyor. Bugün bile nedeni tam olarak aydınlatılamamış bu boğulma olayının Robert Wagner tarafından gerçekleştirildiğini iddia eden tanıklar vardır.  " Asi gençlik " filminin üçüncü başrol oyuncusu Sal Mineo'ya gelirsek, ( 1939- 1976 ) yaşamı boyunca kendisine  örnek aldığı James Dean 'a benzemeye çalışan bu oyuncu 1976 kışında soyguncular tarafından henüz 37 yaşında iken öldürülüyor.  Değerli Zeljko dost , üstteki James Dean görselini izlediğimde  bir klasik sinema filmi aşığı olarak 1955 yıllarına kendi içimde küçük bir yolculuğa çıktım. Forumda benim gibi klasik dönem sinema filmleri tutkunu dostlarımız olduğunu bildiğim için paylaşmak istedim.

imgelevent

değerli dostum Zeljko.

şahane bilgiler için teşekkürler.

ben önce başladığım seri olan, yeni maceralar serisinin son 2 öyküsü ve noel hediyesi öyküsünün incelemesini bitirmeye hazırlanıyordum. önce onları bitirmeyi planlıyordum. ama beni gaza getiriyorsunuz :) öykülerin incelemesini beraber hazırlamayı çok isterim.

yukardaki tespitleriniz çok önemli ve ufuk açıcı. lütfen beraber kotaralım.

sevgiler.