İstanbullular - Everest

Başlatan Hayal Kahvem, 18 Ocak, 2011, 21:16:57

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hayal Kahvem


Buket Uzuner'in İstanbullular adlı romanının çizgi roman formuna çevrildiğini duyunca, ilk kez bir edebi eserin çizgi roman olarak kitaplaşmasından endişe duymadım. Bilakis ilk kez yüreğimde bir sevinç dalgası  kıpırdandı. Çizgi roman sevdalısı olduğum halde, edebi eserlerin çizgi romana dönüştürülmesi beni neden endişeye sevkediyor biliyor musun?  Bir edebi eserin çizgi romanını okumak kolay gelecek ve orijinallerini okumaya gerek duyulmayacak diye çok korkuyorum. Böyle bir durumu yüreğim kabullenmek istemiyor. Olur mu hiç? Düşünsene... Dostoyevski'nin Suç ve Cezası, Kafa'nın Dönüşüm'ünün sadece çizgi romanı okunsa, sonrasında orijinal romanı okunmasa... Of, ne büyük kayıp olur. Feci bir şey!


Buket Uzuner  bir vakitler  İki Yeşil Su Samuru ve Kumral Ada Mavi Tuna romanları ile kalbimde yerini bulmuş memleketim yazarlarından biridir. Diğer kitaplarını da okumuşumdur. Ama bu ilk okuduğum kitaplarının tadı nedense bana farklı gelir. Yazara haksızlık yapmamalıyım. Sanırım bu yazarın kabahati değil.  Bazen yeni bir Türk filmi seyredip  "Eski türk filmleri tadında" denir ya... Bir yazısında Numan Serteli, "Eski  Türk filmleri tadı diye bir şey yoktur. O hissettiğin lezzet senin çocukluğunun tadıdır." demişti. Bu sanırım doğru bir tespitti. Belki de Buket Uzuner'in ilk okuduğum bu iki kitabında hissettiğim lezzet benim ilk gençlik dönemimim tadıydı.



İstanbullular kitabının çizimlerini Ayşe Nur Ataysoy yapmış. Çizgi roman alanındaki ilk ürünü olmasına rağmen bence çizimleri nefis olmuş. İstanbullular romanının çizgi romana dönüştürüldüğünü duyduğumda neden sevinmiştim biliyor musunuz? Çünkü bu romanın asıl kahramanı İstanbul'dur.  Buket Uzuner'in güzelim cümleleriyle "İstanbul'um ben; umut mavisiyim, zehir yeşiliyim, tan pembesiyim, erguvanım, mimozayım, lavantayım. Bilinmezlikler şehriyim; karmaşanın, olabilirliğin ve yaratıcılığın ilham perisiyim."  diyerek okuruna seslenir. İşte bu nedenle İstanbullular romanı İstanbul çizimleri ile kimbilir ne kadar güzel seyredilir ve okunur diye düşünmüştüm. Haklıymışım.  Ayşe Nur Atasoy'un  çizgi romandaki İstanbul çizimleri birer tablo gibiydi.  Özellikle o kareleri  uzun uzun seyrettim.  Son bir şey itiraf etmeliyim. Çizgi roman daha çok erkeklerin tekeli altında görünür. Sanki çizgi roman çizeri de okuru da erkeklermiş gibi bellenir. Bu kitabın yazarı da çizeri de kadın ya  ne yalan söyleyeyim çok hoşuma gitti. Taraftar ruhum gene depreşti. İstanbullular kitabının çizgi romanını okuyup bitirdiğimde şöyle hissettim... İstanbullular  iyi ki çizgi roman haline getirilmiş. Ben bu çizgi romanı sevdim.

Tarkan Kurt

NTV yayınlarının bazı klasik edebi eserleri çizgi roman formatında basmasıyla başlayan furya başka yayınevlerine de sıçrayarak devam etti. NTV yayınlarından çıkan eserlerden 5 tanesini aldım ama ne yalan söyleyeyim. Hiçbirini beğenmedim. Sadece kitaplıkta iyi duruyorlar. Tabi bunda sınırlı sayfa sayısında o dev eserleri çizgilerle anlatmanın zorluğu rol oynamış olabilir. Bu tür çizgi romanları bir daha almayı düşünmüyordum ama senin bu tanıtıcı yazından sonra,"İstanbullular" adlı kitabı alıp bu türe kendimce bir şans daha tanıyabilirim.

Lami Tiryaki

Dün gece benim kızı uyutmaya çalışırken saat 23.30 sonrasında NTV kanalında Buket Uzuner söyleşisine denk geldim. İstanbullular çizgi romanını konuşuyorlardı. Buket hn sıkı fumetticiymiş kendisiyle ilgili ilginç bilgiler verdi. Belçika'daki Tenten müzesi gezisiyle ilgil anılarını anlattı.

Sunucunun klasiklerin çizgi romana uyarlanmasının olumsuz algılandığına ilşkin sorduğu soruya çizgi romanın bir sanat olduğu ve böyle algılanması gerektiğiyle ilgili bilgiler verdi. Edebiyat-Sinema evliliğinin sanat açısından en kötü evlilik biçimi olduğundan bahsetti. Benzeri şekilde romanların çizgi romana uyarlanması sırasında romanı okurken kafada tasarlanan karakterlerin farklı ve sürpriz biçimde okurun önüne çıktığından bahsetti. Ancak bundan rahatsız değil. Öyleki eserlerininin çizgi roman uyarlamasını da kendisi organize etmiş. Bundan mutluluk duyuyor.

Buket hn'ın ilginç bir başka saptaması roman okuma yaşının erkeklerde düşük olduğu yönünde. İmza günlerinde gelen tek tük 35 yaş üstü erkeklerin hemen tamamı eşi, kızı, oğlu için geliyormuş imzaya. Genellikle erkekler "ben roman okumam, tarih belgesel mesleki kitap okurum" filan diyormuş. Erkeklerin üniversite sonrası roman okumayı bıraktığını hele hele kadın yazarların kitaplarını okumaktan bir şekilde utandıklarından bahsetti. Ne kadar doğrudur bilmiyorum. Ancak bence çizgi roman konusunda durum bunun tam tersi. Çizgi roman okuyanların %90'ı 35 yaş üstü erkekler. Tuhaf bir durum. Konu buradan romantizme geçti. Kadınların artık savunmasız ve bağımsız olmamasının romantizmi yok ettiğinden dem vurdu. Ben bu tespite katılmıyorum pek. Aşk oldukça romantizm de olacaktır. Sadece şekli değişiyor.

Buket Hn'ın eserlerinin çizgi romanlarını almıştım ama okumamıştım. Yenileri çıktıkça almaya devam etmeye karar verdim.

Selamlar
Lami

Hayal Kahvem


Buket Uzuner'in diğer kitaplarnını da mı çizgi romanı yapılmış. Bilmiyordum. Hangileri acaba şimdi merak ettim?

Lami Tiryaki

Biraz baktım İstanbullular dışında çizgi roman uyarlaması görünmüyor. Ben yanlışlıla çoğul hatırladım galiba...

Selamlar
Lami

Tarkan Kurt

Alıntı yapılan: Lami Tiryaki - 19 Ocak, 2011, 10:44:02
Biraz baktım İstanbullular dışında çizgi roman uyarlaması görünmüyor. Ben yanlışlıla çoğul hatırladım galiba...

Selamlar
Lami

Ayşe Kulin'in Veda'sı daha önce çizgi roman formatında yayınlanmıştı. Onunla karışmış olabilir.