SAYI: 17 - KÖLE TACİRLERİ!

Başlatan s.b, 06 Mayıs, 2012, 16:44:05

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

s.b



                                       SAYI: 17 - KÖLE TACİRLERİ!
Yazan: Claudio Nizzi. D.1938 Setif, Cezayir - Çizen: Manfret Sommer D. 1933 San Sebastian, İspanya


Arizona'nın Güney ucunda, bir öğleden sonra... Tek atın güçlükle çektiği erzak çuvallarıyla yüklü araba tozlu yolda ilerlemektedir.
Çuvalların üzerinde oturarak rahat bir şekilde yolculuğunu sürdüren küçük Leon, bu rahatlıktan arkadan yürüyerek gelen iki arkadaşını da faydalandırmak isteyerek yanına çağırır.

Leon
-- Juanıto! Jose! siz de binin. Burası çok rahat!

Fakat at arabasının sürücüsü Xavıer haklı olarak aynı fikirde değildir.
Xavıer
-- Aşağı in Leon! Bu zavallı hayvanın yeterince yükü var!

Leon
-- Yalvarırım, Xavıer, yalnızca beş dakika, lütfen!

Xavıer
-- Sana in aşağı dedim!

Leon isteksizde olsa aşağıya inmeye hazırlanırken tepeden aşağıya üzerlerine doğru hızla atını süren iki kişi görür...
Leon
-- Hey, bakın!

Juanıto
-- Caramba! Kötü niyetli olabilirler mi?

Jose
-- Umarım değildirler...

Leon arabadan aşağıya atlar...
--Ben de iniyorum, birarada olalım.

Atlı adamlar yanlarına yanaşırlar. Niyetlerinin iyi olmadığı suratlarından bellidir.
-- Selam, çocuklar! Nereye gidiyorsunuz?

Juanıto
-- San Juan Misyonu'na.

Jose
-- Agua Verde'deki pazardan geliyoruz.

Adamlardan biri hızla bıçağını çekip çuvalı deşer.
-- Ah, öyle mi? Bakalım neler aldınız!

Leon, ona engel olmak ister...
-- Dur!  Yapamazsınız!

Gözü dönmüş olan haydut bir tekmeyle çocuğu yere serer...
-- Sen mi engelleyeceksin, sümüklü?

Xavıer buna engel olmak için geç kalır.
-- Neden bunu yaptınız?.. O bir çocuk!

Haydut tüfeğini çıkarır ve Xavıer'i vurur.
-- Ama sen değilsin!

Jose yere düşen Xavıer'e koşar...
-- Alçaklar! Onu öldürdünüz!

Jose'nin nefretle haykırışı arkadan yediği kabza darbesiyle sona erer...

Juanıto'da bir kabza darbesiyle yere serilir.
-- Sen de uyu!

-- Onları bağlayalım!

Haydutlar atlarından inerek çocukları bağlarlar.

Bakalım bu aşağılık adamları Tex ve Carson yola getirebilecek mi?
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

ferzan

    Yine Teks 'e kısa bir ara verip dün pazar Teks 'lerime geri döndüm...Dev Albümlere kaldığım yerden, ''Köle Tacirleri'' nden devam ettim...

    Manfred Sommer öteden beri ilgimi çeken bir çizerdi...Bazı Frank Cappa öykülerini okumuştum ve az biraz Hugo Pratt soslu bu özgün sanatçının hazırladığı ilk Teks çalışmasını fazlasıyla tatmin edici buldum...Öykü de ortalama Teks öykülerindendi, ne sıktı ne de hayran bıraktı...Tadı baki kaldı...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

KenParker

Karamba karambita. Bu sefer çocukları kaçırıp köle olarak kullanan bir çetenin ardından Meksika'ya gidiyoruz. Yakıcı güneş, yoksulluk ve tekila.

Albümün Teks klişesi bir iyi bir kötü yanından bahsedeyim. Teks klişesi diyorum ama aslında bu klişeler hızlı yazılan tüm çizgi romanlarda kullanılıyor.

Önce kötü yan: Teks'e tuzak kurulur. sayfa 120. Defalarca ateş edilmesine rağmen bir türlü vurulmaz.  Teks'in şapkası bile uçar ama kafasına nedense hiç mermi gelmez. Saydım en az 13 mermi, hiç biri isabet etmiyor. Üç adımlık mesafede kafasının üstünde mermiler geçip gidiyor ama ne hikmetse isabet etmiyor. Bu klişe abartılı yapıldığı zaman bazen gına getiriyor.

İyiye geldi sıra: Kötü adamlar çirkindir ve baş kötüler katıksız mutlak kötüdür. Gerçek hayatta aslında böyle değildir ya, neyse bu sefer klişe iyi hazırlanmış. Sayfa 92'de Terres denen pis bıyıklı bir kötü adamla karşılaşıyoruz. Adam o kadar başarılı çizilmiş ki tiplemeye hayran kalmamak elde değil. Pislik, itici, sevimsiz, ben kötüyüm diye bas bas bağıran, tam dayaklık bir tip. Macera boyunca en çok dikkatimi o çekti.

Senaryo kurbanı olmasaydı beğeneceğim bir albümdü. Çizer Sommer'in ışık gölge kullanımını çok beğendim mesela. Tarama yerine komple siyah gölgelemeyi seçtiği paneller çok hoş. Bu arada gördüğüm en kaslı Teks çizimi bu albümdeydi. sayfa 204. Hani az daha zorlansa tayt giyen kahramanlara benzeyecekmiş.