Teks Maxi - Çizgi Düşler

[seastar1000]

Maxi Tex 8 orjınal sayı 22 Büyük Yarış ı Bugun okudum çok beğendim Aslında Diso nun çizgilerini Tex e hiç yakıştıramıyorum Hele çizdiği Tex i de hiç sevemedim ama senaryo da Ruju harıkalar yaratmış çok güzel akıcı vurucu çizimler de hele açık arazi ve çöl çizimleri atların hareketli çizimleri çok 10/10 verdiğim bir macera oldu
Geçen bir Tex macerası hakkında artık Boselli senaryoyu biraz değiştirmeli hep aynı şey oluyor 30 düşman Tex saldırıyor hiç bir kurşun ona değmediği gibi Tex bir atışta 5 kişi deviriyor misali bişeyler yazmıştım bir arkadaşda ne yapsın Tex i öldürtsünmü diye cevaplamıştı
İşte hemen akabinde ( çelik blek maceralarında ne çok geçer di bu kelimeler )
bu senaryo beni benden aldı
Bravo diyorum alkışlıyorum

[ferzan]

    Maxi Cilt 8 (Orijinal 22) "Büyük Yarış" ı öğlen okuma fırsatım oldu...

    Diso her Tex çizdiğinde evvela bir uzak duruyorum. Zira Mister No 'da ne kadar seviyorsam Tex 'te bir o kadar yadırgıyorum ama adam su gibi çizgi romancı, bu bir gerçek. Senaristler de tam ona göre hikaye veriyorlar ki okumaya başladığınızda ne Diso yadırganıyor, ne de başka şeyler. Akıp gidiyor. Bu sefer de öyle oldu ve yine bir Diso çizimli Tex hikayesi daha sıkmadan, keyifle kendini okuttu.

    Geçmişi şaibelerle dolu kumarhaneler kralı bir kodaman at yarışları düzenliyor, kumarbaz babası yüzünden çiftliklerinden olup annesiyle zor duruma düşmüş zehir gibi binici bir genç de borçlarını ödeyebilmek için yaklaşık 1000 mil + birkaç gün sürecek bu uzun yarışa katılmayı planlıyor. Ne var ki çiftliği ellerinden alan kodaman, at üzerinde de hak iddia ediyor. Oysa at genç adama ait, babasının kumarda kaybettiklerine dahil değil. Yarışlara birkaç gün var ve tam o sıralarda Tex ile Carson civardan geçiyorlar. Ayrıca bir Rus asilzadesi, uysal mizacına rağmen gözünü budaktan sakınmayan genç bir kadın ile eski bir ödül avcısı da yarışlara katılmak için elemeleri başlamasını bekliyorlar. Olaylar gelişiyor...

    Çok vurucu bir hikaye değildi, gayet alışıldık unsurlarla bezeliydi ama etraflı kurgusu gayet yerli yerindeydi. Bu da çok keyifli bir okuma sundu ve bir an bile sıkmadı. Normalde o kalınlıkta bir Tex cildini okumak daha uzun sürse de bu macera neredeyse bir saatte bitti. Ruju 'nun senaryo konusunda Boselli 'nin gelecekteki yedeği olarak ufak ama emin adımlarla gelmekte olduğunun kanıtlarından biriydi ayrıca. Ufak adımlar diyorum, çünkü Boselli gerçekten bir deha ama Ruju arkadan çok sağlam gelecek, eminim. Gene de bir Boselli daha kolay yetişmeyecektir.

    Bu cildin İtalya 'dan gönderilen görsel malzemesinde yer yer sorun vardı sanırım. Bendeki basımda çoğu sayfalar çok net ve ayna gibiyken, bazılarında bulanma ve mürekkep kusması olmuş birkaç ufak tefek yerde. Buna benzer durumları Lal Mister No KM serisinden de hatırlıyorum. Eski üretim bir macera da değil halbuki ama bazı yerlerde patlak vereceği tutmuş. Gene de üzerinde durulacak kadar yok, en fazla birkaç sayfada ya da panelde. Çok takılmıyorsunuz ama yayıncıdan kaynaklı bir sorun olmadığı çok net belli.