esseGesse'nin Ustalık Eseri Mark(Swing) mi?

Başlatan Lami Tiryaki, 24 Şubat, 2011, 16:34:25

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Lami Tiryaki

Kaptan Swing(Il Commandante Mark) için, esseGesse üçlüsünün ustalık eseri diyebilir miyiz? Aslında incelendiğinde bu yakıştırma doğru görünüyor. Tommiks ve Teksas'taki düz anlatım ve biteviye, sonsuz macera döngüsü Swing'de sanki kırılmış gibidir. Yine arka arkaya olaylarla okuyucuya nefes aldırmadan bir solukta okunup biten serüvenler olmasına rağmen, Tommiks ve Teksas'da görülen durgun bir atmoferdeki başlangıç(Kulver Kalesi'nde sakin bir gün ya da avcıların kampında bir gün... diye başlayan) Swing'de zaman zaman kırılmaktadır. Mesela Savaş Tanrısı(Il Dio Della Guerra) ismiyle Aksoy 12. ciltte yayınlanan maceranın girişi-yayınlandığı yılları gözönüne alırsak-müthiş sürprizli bir giriştir. Daha maceranın başında Kaptan ölüp gidiyor vs vs... Gerek çizimleriyle gerek serüvenin akışıyla esseGesse, eski işlerinden farklı bir ürün çıkarmışlar. Toplam 64 sayfalık maceraya bir kaç planı birden sığdırıp her planda müthiş akıcı olaylarla örülmüş hikayeler anlatmak bu insanlara usta sıfatının sonuna kadar yakıştığını kanıtlıyor. esseGesse hikayelerinde herkesin karakteri yüzlerine yansımış gibidir. Bu, duruma göre dezavantaj sayılabilir. Kişilerin taraflarını yüzlerine bakınca anlıyorsunuz. Özellikle "kötü" karakterlerin suratlarına müthiş kötü ifadeler yerleştirmişler. Yine aynı macerada geçen Prusyalı Genral Von Kreutz, kötülüğün tepeden tırnağa  ete kemiğe bürünmüş hali gibidir. E hikayelerin hitabettiği kesimi düşünürsek iyilerin kötülerle oyuncak gibi oynaması da pek gerçek dışı gelmiyor zaten.

Ne kadar eski ve nahif olursa olsun hala zevkle okunan hikayeler yaratılmış. Puik'in Gamlı Baykuş'u her ısırışında aynı keyfi almamız tesadüf değil. Hele Savaş Tanrısı'nın finalinde Baykuş'un-afedersiniz-kıçına tavayı bağlayıp Puik'in dişlerine serenad yaptırması gibi detaylar beni hala çok güldürüyor.

esseGesse Kaptan Swing'de zirveyi yakalamışlar. Ancak aynı seri içinde tekrar düşüş ve son demlerini de yaşamışlar. İyiki varmışsınız ustalar Ellerinize sağlık.

Selamlar
Lami

tunaorhun

1 aydır her gün yatmadan önce bir Swing macerası okuyorum. Bugün 10. Kitabı bitirdim. Okuduğumda dinlendiğimi hissediyorum. ( Aynı şey Tom Braks okuduğumda da geçerli) Yalnız Lami Bey' in dediği gibi "Essegesse hikayelerinde herkesin karakteri yüzlerine yansımış gibidir. Bu, duruma göre dezavantaj sayılabilir. Kişilerin taraflarını yüzlerine bakınca anlıyorsunuz. Özellikle "kötü" karakterlerin suratlarına müthiş kötü ifadeler yerleştirmişler. "30 macera okudum. Hepsinde ilk görüşte hangi karakterin hain, kötü olduğunu anladım. Bu durum maceranın heyacanını azaltmıyor değil, ancak yine de Swing okumak çok zevkli.

rumar80

   Sanırım karakterlerin bu kadar belirgin olması bu çizgi romanlar için gayri resmi bir kural. Örneğin bu ayki genç Swing macerasını Burattini yazdığı halde ilk anda casusun kim olduğu gün gibi açıktı.

Lami Tiryaki

Alıntı yapılan: tunaorhun - 26 Şubat, 2011, 00:54:27
1 aydır her gün yatmadan önce bir Swing macerası okuyorum. Bugün 10. Kitabı bitirdim. Okuduğumda dinlendiğimi hissediyorum. ( Aynı şey Tom Braks okuduğumda da geçerli)

esseGesse eserlerini okurken alına keyifi tarif etmek için bu sözlerden iyisi olamaz. İnsanın dinlendiren, dinlendirirken eğlendiren müthiş eserler. 60 yıl sonra bile hala zevkle okunan maceralar için başka ne denebilirki?

Selamlar
Lami

darkwood

EsseGesse maceralarını okumak, karakterlerini doya doya seyretmek bana herzaman gerçekten ayrı bir keyif verir.
Maceraları genelde birbirine benzese de, maceraların sonu önceden tahminde edilse de, iyi adam kötü adam çizimlerden anlaşılsa da her zaman okunur ve okuyorum. Bu kitapları ilk 7-8 yaşlarındayken okumuştum, yaşım 42 hala aynı keyif ile okuyorum. Bunlar artık gönlümüzde klasikleşmiş çizgiromanlar.
Bizdeki Kemal Sunal ve Hababam sınıfı filmleri gibi bunların zevki keyfi herşeyi başka..
Darkwood Sakinleri..

aaciltan

Keşke bu yozlaşmış ve dejenere dünyada yine esseGesse'nin bize 60 yıl önce hediye ettiği gibi eserler olsa...
O içtenlik ve samimilik şu anda yaşadığımız hayatta var mı ki çizgi romanlarda olsun..
Çizgi romanlar bile zamana ayak uydurmuyor mu??? Maalesef deformasyonlar yaşadığımız hayata yansıdığı gibi çok sevdiğimiz çizgi romanlara da yansıyor...

Lami Tiryaki

Alıntı yapılan: aaciltan - 26 Şubat, 2011, 23:00:50
Keşke bu yozlaşmış ve dejenere dünyada yine esseGesse'nin bize 60 yıl önce hediye ettiği gibi eserler olsa...
O içtenlik ve samimilik şu anda yaşadığımız hayatta var mı ki çizgi romanlarda olsun..
Çizgi romanlar bile zamana ayak uydurmuyor mu??? Maalesef deformasyonlar yaşadığımız hayata yansıdığı gibi çok sevdiğimiz çizgi romanlara da yansıyor...

Valla dostum işte tamda bu yüzden esseGesse ürünleri daha bir kıymetli daha bir güzel. Masum zamanların tek tanığı bizzat kendileri o maceralar. Samim Utkun Kapaklarıyla geçmişimizin yaşayan canları onlar. İyiki yapılmışlar zamanında. Hani düşünüyorumda bizim koleksiyonculuğumuz birazda, günümüzün yozlaşmış dünyasında o masum zamanların arayışı galiba.

Selamlar
Lami

pizagor

Alıntı yapılan: darkwood - 26 Şubat, 2011, 19:59:20
... iyi adam kötü adam çizimlerden anlaşılsa da her zaman okunur ve okuyorum...

seyrektir ama karga burunlu, çirkin, gözaltları morarmış, karanlık tipin arada bir, sırf bizi şaşırtmak için beklenilenin aksine kötü değil de iyi çıktığı da olur. Misal Kaptan Kanca...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


s.b

Essegesse'nin çizgilerinde karakterlerin ne mal oldukları gerçekten de yüzlerine yansıtılmıştır. Yıllar öncesinin çocukları olan bizler için bu özellik çok önemliymiş ki hemen hemen hepimiz onların eserlerini okumuşuz. Hala da okumaya devam ediyoruz.
Swing Essegesse'nin Teksas, Tommiks, Kinova ve Tom Braks gibi serilerinin ardından yayınlandığı için tabiki ustalık eserleri olmuş oluyor.
Ne yazıkki ömürleri yetmediği için bu seri onlardan sonra devam edemedi. Yardımcı Çizer Bayan Buffolente seriyi sürdürebilecek kapasitede değildi.
Aslında Bonelli bu serinin üstüne düşseydi devam ettirebilirdi. Nitekim yılda bir yayınlanan Special serisinin kapaklarında Ferri'nin imzasını görüyoruz. Ferri veya bir başka Bonelli yazar çizer ekibiyle, bu seri yılda bir sayı olsa da yayılanabilirdi. Ama miadı dolmuş diye düşündüklerinden olacak üstünde durmadılar.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN