The Punisher (2016) (11.seri)

[Mrtekin]

http://marvel.com/comics/issue/57212/the_punisher_2016_1

Çizer Steve Dillon'ı (Preacher,Punisher, Hellblazer) işlerinden tanırsınız da;

Punisher gibi bir karakterin ilk defa bir kadın yazara emanet edilmesi baya ilginç geldi...Yazar Becky Cloonan'ın gözünden Punisher için buyrun...

[pizagor]

Barbar Conan'ı çizdi, Punisher ne ki bunun yanında

[Mrtekin]

Steve Dillon Punisher'ı daha önce de çizmişti.

Bazıları sevmese de; ben çizgilerini severim.

Becky Hanım biraz Garth Ennis'i aşsa çok keyif alırız.

[kalidor]

Suratındaki esse gesse gülüşüyle Becky Clonan'ın vitaminsiz Conan'ını yeniden hatırlayalım:

Punisher da bundan farklı olmaz, beklentilerimizi iyice düşürelim ki hayalkırıklığımız az olsun.

[Mrtekin]

Steve Dillon'un Conan'ı Di mi bu?

Punisher çizimleri bence Conan'dan daha başarılı..

Conan'ı at hırsızı gibi çizmiş,harbiden.

[pizagor]

Cloonan bu Punisher'ı çizmiyor, yazıyor benim anladığım. Conan ve Punisher gibi has maço karakterler konusunda seksist bir tutuculuğum var. Kadın eli değmesin bunlara, ne yazarken ne de çizerken...

[rumar80]

 Evet Özgür Cloonan yazarlık görevini üstleniyor.  Geri dönüşler olumlu yönde.

[pizagor]

Dediğim gibi, yıkılmaz bir becerememiştir önyargım var.

[Mrtekin]

http://marvel.com/comics/issue/57212/the_punisher_2016_1

Çizer Steve Dillon'ı (Preacher,Punisher, Hellblazer) işlerinden tanırsınız da;

Punisher gibi bir karakterin ilk defa bir kadın yazara emanet edilmesi baya ilginç geldi...Yazar Becky Cloonan'ın gözünden Punisher için buyrun...

Becky Cloonan tarafından yazılan Punisher 2016 benim için bir hayal kırıklığı oldu. İlk defa bir Punisher serisinin sonunu zorlukla getirebildim.

7. sayıya kadar fena gitmiyor. Ama 7. sayıda efsane çizer Dillon'un ölümü ile bayrağı, Matt Horak alıyor ve işler bence tam da orada biraz bozuluyor.

New York hikayeleri ise berbat, Frank, tam bir "Friendly Neighbourhood Punisher" havasına bürünüyor. Becky Hanım, son sözünde, Punisher'ı biraz da "fun" için konumlandırmak istediğini söylemiş. Punisher ve "eğlence". Hımm, peki.

Spoiler içerir;
Seri iki bölüme ayrılıyor. EMC adlı süper güçler bahşeden bir uyuşturucu pazarlayan suç çetesine karşı Punisher'ın mücadelesi. Kendisine bu mücadelede DEA'dan Ajan Ortiz'de eşlik ediyor. Uyuşturucu şebekesinin yöneticilerinden biri ise tanıdık. Frank'ın eski askerlik günlerinden takım arkadaşı. Bu arada, Frank'ın bu seride bir de "Afganistan" gazisi olarak resmedildiğini belirteyim. Becky Hanım'ın muhteşem fikirlerinden biri. Herneyse, işbu mücadeleyi izliyorsunuz. Çok orijinal bir durum pek yok.

İkinci bölüm ise New York hikayeleri. Hiç sevmedim. Özellikle, üstünde kurukafa olan "Punisher-mobile" fikri tam bir felaket.

Ezcümle, Dillon'un zamansız ölümü, Horak'ın karikatürize çizgileri  ve en önemlisi Becky Hanım'ın bu anlamsız "eğlence" konsepti, seriyi çok aşağıya geçmiş. Şimdiye kadar okuduğum en vasat seri olarak gözümde konumlandı. Elzem değilse, uzak durun derim.