Cahiller - Baobab Yayınları

Başlatan memospinoz, 04 Ekim, 2017, 19:05:38

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz



Eser Adı: Cahiller, Karşılıklı bir aydınlanmanın hikayesi
Yazar ve çizer: Étienne Davodeau
Çeviri: Doğan Şima
Grafik: Veli Okulan
Dili: Türkçe Yayın Kategorisi: Çizgi Roman
Isbn-Barkod: 978-605-67436-1-0
Goodreads linki: https://www.goodreads.com/book/show/36346873-cahiller
Etiket Fiyatı: 42 TL
Sayfa Sayısı: 276
Ebat: 195 mm x 265 mm
Kağıt: 110 gr. Ivory
Kapak: Mat selofon Amerikan cilt
Yayınevi: Baobab Yayınları
Dağıtım:  10 Ekim 2017

Etienne Davodeau, çizgi roman yazarı, şarap dünyası hakkında pek bir şey bilmiyor.
Richard Leroy, şarap üreticisi, neredeyse hiç çizgi roman okumamış.

Ama ikisi de öğrenmeye açık ve meraklı. İnsan neden hayatını kitap yazıp çizmeye veya şarap yapmaya adar?
Nasıl ve kim için yapar?

Bir yılını aşkın bir süre, bu sorulara cevap bulabilmek için Étienne, Richard'ın bağlarında ve şaraphanesinde çalışmaya gidiyor, karşılığında Richard da çizgi roman dünyasına dalıyor.

Vedat Milor'un Türkçe baskısına önsözüyle katkıda bulunduğu bu çizgi roman, işine kendini adamış iki insanın karşılıklı etkileşimini keyifli bir dille sunarken okuyucuyu, şarap ve çizgi roman dünyasında merak uyandıran bir yolculuğa çıkarıyor.
Çizgi roman fuarlarından şarap tadımlarına, ünlü çizerlerin atölyelerinden, şarap yapımcılarının kavlarına uzanan lezzetli bir yolculuk...

(Tanıtım Bülteninden)

memospinoz


Nightrain

Baobab sağlam bir giriş yapmıştı, devamını getirmeye başladı. Frankofon basan yayin evleri çoğalıyor. Çok güzel.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

ferzan

    Birileri yayınlamak için kesinlikle bizim foruma göz atıp öyle kitap seçiminde bulunuyor olsa gerek...Bknz;

    http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,8263.0.html

    Emre Özdamarlar tarafından 3 sene evvel tanıtımı yapıldığında bizde basılmasını çok istemiştim...Gecikmeli de olsa bu dileğim gerçekleşti...Darısı diğer onlarcasının başına...Bir buçuk senedir de foruma uğrayamayan Emre Özdamarlar'ı ve nitelikli tanıtımlarını yad etmiş olduk bahaneyle.
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Nightrain

Darısı Chabouté çizgi romanlarının başına.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

ferzan

    Harika bir kitaptı...

    40'lı yaşlarını yarılayan iki arkadaş, biri şarap ve bağcılıktan bihaber çizgi roman sanatçısı, diğeri çizgi romanların dünyasına uzak tutkulu bir bağcı ve şarap üreticisi...Çizer olan bir öneriyle geliyor; bir yıl boyunca gönüllü olarak arkadaşının bağında çalışacak ve şarap yapımı ile şarapları tatmayı elinden geldiğince öğrenmeye çabalayacak...Buna karşılık diğeri de çizerle birlikte festivallere katılacak, yayın kurulu toplantılarında yer alacak, imza günlerine katılacak, matbaada renk seçimine şahit olacak, çizerin ona getirdiği kitapları tatmayı ve yorumlamayı öğrenecek...İkisi de birbirinin alanlarına yabancı, ikisi de birbirinin uzmanlıkları ve süreçleri hakkında tamamen bilgisiz...İki yetişkin adam, iki cahil, birlikte birşeyleri paylaşıyor ve birbirilerinin ilgi alanlarına kendi istekleriyle dahil oluyorlar...

    Şarap yapımı konusunda çok olmasa da az buçuk üstünkörü bilgim vardı...En azından nasıl muazzam bir zahmet olduğunu ve bağ faktörünün gerektirdiklerini iyi kötü dinlemiştim birilerinden...Kitabı okuyunca tüm kulaktan dolma duyumları ve zorlukları bin ile çarpmış oldum...Kişisel alkol yaklaşımı ya da inanç etiği yüzünden kitaptan uzak durmayı düşünenler varsa aflarına sığınarak çok yanlış yapmış olacaklarını söyleyebilirim...Kitap tamamen bir damak tadı ve uzun vadeye yayılmış muazzam bir emek sürecinin belgeseli...Üstelik kitapları bizde de yayınlanan Gibrat, Moebius, Alan Moore, Art Spiegelman ve yayınlanmayan daha pek çok yazar/çizer/yayıncı da kitaba ya doğrudan ya da eserleriyle konuk olan isimlerden bazıları...Sadece şarap ve bağcılık değil, frankofon çizgi romancılığı arka planı adına da belgesel niteliği taşıyor...Her iki kavram da eşit ağırlıkta...

    Kendini harika okutan, insanın sinirini stresini alan, yumuşacık, samimi ve bir o kadar kaliteli yazılıp çizilmiş harika bir eser...Tek kelimeyle bayıldım ve beklentimin fazlasıyla karşılanması şöyle dursun, müthiş bir tatmin hissiyle kitabın kapağını kapadım...

    2017 içerisinde en sevdiğim çizgi roman albümleri listeme biri daha eklendi...Ruhum dinlendi...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

yunusmeyra



Milor`un gazetedeki yazısından:

"Ünlü bir çizgi romancı bütün bir yılını küçük bir şarap üreticisinin yanında geçirmeye karar verirse..."

.......................

  Peki böyle ünlü bir çizgi romancı neden bir senesini bu işe vakfetmiş? Ve Leroy gibi ağır bir işi, eşi ve çocukları olmasına rağmen bir sene boyunca yatağı hariç her şeyi bu adamla paylaşmayı kabul etmiş? Bana göre bu sorunun cevabı iki kelime: Mükemmeliyetçilik ve merak. Kitabın adına bakın: 'Cahiller'. Ben olsam, Fransızcasını okuduktan sonra önsözünü yazmayı kabul ettiğim bu kitabın içeriğini dikkate alarak 'Bilgisizler' derdim adına.

  Fırsat çıktığında farklı alanlarda bilgilenmemeyi seçmekse acı bir durum. Étienne Davodeau pencereleri açık bir yazar-çizer. Amacı sadece şarap konusunda bilgilenmek değil, insanın doğaya saygı duyarak onu dönüştürme sürecine tanık olmak. Önünde duran güzel nektarın nasıl bir üretim sürecinden geçerek adeta yoktan var edildiğini betimlemek.

  Şarap üreticisi Leroy'sa o ana kadar varlığını bildiği ancak henüz tanımadığı bir dünyaya, çizgi roman dünyasına balıklama dalıyor. Şnorkelle flora ve fauna açısından çok zengin bir denize ilk kez dalış yapan biri gibi büyüleniyor ve bu dünyanın temelde kendi dünyasına ne kadar benzediğini görüyor. Benziyor çünkü her aşamasında olağanüstü, kolektif bir çaba gizli.
Bu iki çok farklı dünyalardan gelen insan arasında gelişen ilişki diyalektik. Normalde bir araya gelmeyecek dünyalar birbirini derinleştirip zenginleştiriyor. Biz okurlar da bu iki dünyayı incelerken kendi dünyamızı ve yaptığımız işi sorgulama şansına kavuşuyoruz. Burada işin içine onları bir sene bir arada tutan zamkın temel niteliği giriyor: Mükemmeliyetçilik. İster bir kitap ister bir şişe şarap olsun, meşakkatli ve yaratıcı bir üretim süreci sonucu ortaya bir başyapıt çıkarma çabası.. Bir anlamda ölümsüzlüğü amaçlama..."


yazının tamamı http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/vedat-milor/unlu-bir-cizgi-romanci-butun-bir-yilini-kucuk-bir-sarap-ureticisinin-yaninda-gecirmeye-karar-verirse-40641799
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

seastar1000

Çok güzelmiş zevkle okudum birde arkasında okuma ve tad ma listesi varki felaket nasıl tamamlanır bilemedim

Phyron

Çok güzel bir kitap verilen emeğe sonuna kadar değmiş herkese hararetle tavsiye ederim.

KenParker

Tesadüf oldu, rakı içerek okudum. Renkli olsaydı bu sahneler daha hoş görünürdü dedim. Beğendim.

ghostrider

Çok pahalı biraz daha ucuz olabilir.
Büyük güç büyük sorumluluk gerektirir.

Gabby

Leroy, tattığı şarabın cinsini, markasını kolayca tahmin edebiliyor. Nasıl becerdiğini merak eden yayıncılara da "hafıza meselesi, sizin kafanızda yüzlerce çizgiroman, benimkinde de yüzlerce şarap var" diye cevaplıyor.

"Her sene aynı hikaye: bağbozumundan önce her isteyene evet diyorum, sonra bir ayda satacak hiç şarabım kalmıyor." diye dertlenen "şarap üreticisi Leroy"a "çizgiromancı Davodeau" yanıt veriyor: "Böyle durumlarda bizim sihirli bir sözümüz var: İkinci baskı..." :)
 
Fıçı imalatında kullanılan ahşabın, mayalanma sırasında şarabın tat ve renginde baskın bir iz bırakmaması için fıçı seçiminin önemi ile yine çizerin matbaa aşamasında arzu ettiği renk tonu aralığını baskıya en iyi yansıtacak kağıt seçiminin karşılaştırılması ve dahi neler neler...

Şarap ve Çizgiroman... Biribiriyle alakasız, hatta çok alakasız iki işkolunun üretim aşaması ve sonrasında benzeşen yönlerinin çokluğu şaşırtıcı olduğu kadar öğretici ve güzel bir sürpriz oldu benim için. "Bir gün stüdyoma 15 yıla yakın tanışıklığım olan şarap üreticisi Richard Leroy geldi ve bana çizgiromanlar hakkında o kadar aptalca sorular sordu ki... mesleğim hakkında hiçbir şey bilmiyordu, ben de şarap hakkında hiçbir şey bilmiyordum."  Yapılan söyleşide kitabın ana fikrinin böyle oluştuğunu belirten Davodeau, yazar-çizer olarak böylesi bir çalışmayı hayata geçirdiği için kendisiyle gurur duyuyor olmalı çünkü hikaye ve anlatım tekniği olarak oldukça özgün bir örnek.

35.000 ziyaretçi ile Anqouleme'den sonra Fransa'daki ikinci büyük çizgiroman festivalindeki  "imzalı çizim" kuyruğunda ortalama 3 saat bekleyen insanların sabrına hayran kalan  Leroy'a Davodeau'nun yanıtı ayrıca dikkatimi çekti: "Sıkıntı şu ki kitap yalnızca imza alma aracına dönüşüyor, orijinal resim elde etmenin ucuz bir yolu... İmzaladığımızın ertesi günü e-Bay'de satışa çıktığı bile oluyor."

Kitap nedir sorusuna şimdiye kadar verilmiş sayısız güzel çevaplara denk geldim, ama bu çizgiromanda geçen bir cümle var ki duvar yazısı kadar vurucu ve tam başucu bir tarif: "Kitap denen o başına buyruk, zamana meydan okuyan ve biraz da büyülü cisim..."

Fransız grafik romancı yazar-çizer Davodeau'nun oldukça geniş bir ürün yelpazesi var ama yıllar önce Aksoy Yayıncılık "Egoist Dizisi" serisinden çıkan, kır evinin kırılan camını tamir etmek için çağırdıkları camcı ve çırağına beş arkadaşın oynadığı komik oyunla, kitabın adı her geçtiğinde aklıma gelip beni gülümseten "Bir Yalancıyla Birkaç Gün"ünden bu yana sanatçının Türkçe yayınlanan bu ikinci kitabı... Sindire sindire okuyup keyfini çıkarmak için çok aceleci davranmayıp kendimce en uygun zamanı kolladığım Cahiller için -sıradaki Davodeau'da bu kez aranın çok uzamaması dileğimi saklı tutarak- Baobab'a teşekkür ediyorum.





Bir Yalancıyla Birkaç Gün, Aksoy Yayıncılık, 1997
Cahiller, Baobab Yayınevi, 2018



***


pizagor



Niyeyse takıldım bu panele. Birbirinin uzmanlığına cahil iki kahramanımızın ziyaret ettikleri yayınevi editörünün, reddettiği albümlerin yaratıcılarıyla iletişime geçip geçmediği sorusuna verdiği yanıt aslında.

Muhtemelen yazarın hiç de öyle bir alt metin ya da derin anlamlar amaçlamadığı alalade bir paneli ama bana adeta bir kişisel gelişim mottosu gibi göz kırpıyor.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!