Manuel Montano

[kharon]

https://paneller.blogspot.com/2021/03/manuel-montano.html

Ispanyol ustalardan Prado'nun cok keyifli bir calismasi Manuel Montano.



Kahramanimiz Montano derbeder, daginik, cirkin ve itici diyebilecegimiz bir dedektiftir. Bu ozellikleri ve surekli giydigi pardesusuyla donemdasi Peter Falk'un unutulmaz karakteri Komser Columbo'yu andirsa da Columbo en azindan gercek davalar-problemler cozmektedir. Montano ise kimi zaman burnunu soktugu karmasik vakayi daha da karmasik hale getirir kimi zaman ise aslinda hic olmayan bir problemin, hayallerinin pesinde kosmaktadir. Yeralti dunyasindan kendisi gibi kenarda/disarida yasayan bir cevresi vardir.   

Bu hayal hali Prado'nun cizgilerine de yansir; sehrin ayrintilarini gordugumuz arkaplanlarlarda perspektif kaybolur; binalarin birbirlerine egildigi ruyavari bir atmosfer yaratilir. 



Prado bir radyo programindan esinlenir karakteri yaratmak icin, yapimiciyi arayip izin ister ve boylece 1988 yilinda  Cairo dergisinde yayinlanir.



8 sayfalik hikayeleri toplanir ve albumlesir, pek cok dile cevrilir. Heavy Metal dergisi de genel olarak yayinladigi fantastik ve/veya bilim-kurgu eserlerin yaninda icerik olarak oturmasa da Montano hikayelerini Ingilizce olarak yayinlar.

[hanac]

Tanıtım için teşekkürler.

Bizde de 4 sayı Heavy Metal dergisi yayınlanmıştı acaba içlerinde yer almış olabilir mi ?

[kharon]

sevgili hanac maalesef TR'de yayinlanmis heavy metal dergilerinin iceriklerini bilmiyorum ama Montano cizgi roman ansiklopedesinin notuna gore Deli dergisinin cizgi roman ekinde yer almis.

Ceviri olarak Sefil Montano ismini uygun bulmusler ki herhalde daha uygun bir isim olamazdi

[gunes21]

Tr de yayinlanmis Heavy Metal dergilerin de yayınlanmadı. 
Deli dergisinin verdiği ekte yayınlandığını bilmiyordum öğrendik ..Tskr

[Gabby]

Altını temizleyip karnını doyurduğu bebekle beraber uyuyakalan, çıplaklar kampında orasını-burasını saklamaktan bitap düşen "üzgün surat" Humphrey Bogart görünümlü Manuel Montano tiplemesini ben çok sevmiştim. Ayrıca girizgahının "..seni Lizbon dedektiflik enstitüsünde ve Fado sıcağında eğittik" türünden çizer-karakter sohbetiyle başlaması ilgi çekiciydi. Bu teknik bana esprileri çizer-karakter çekişmesi üzerine kurulu ve çizerine ha bire fırça atan, Cavandoli'nin Bay Meraklı'sını hatırlatmıştı ama bu durum ilk sayfayla sınırlı kalmış, rutine dönüşmemişti.

Döneminde Ken Parker'in dolmakalem markasına benziyor diye Alaska'ya, Jesus adının Hz.İsa'yı çağrıştırıyor diye Jeriko'ya dönüştürülmesi gibi dönem yayıncılığı güzellemelerini hatırladığımızda Manuel Montano'nun sevecen karakterini örseleyen bir takıyla Sefil Montano adıyla yayınlanmış olması çok da şaşırtıcı gelmedi bana.