In The Flesh (Mini Zombi Dizisi)

[doktor1881]

BBC'den Zombi Dizisi – In The Flesh | Tanıtım


The Walking Dead ile televizyonun sevilenleri arasına giren zombilere çok farklı bir bakış BBC'den geliyor. In The Flesh İngiliz kanalın ilk kıyamet sonrası dizisi değil ancak alıştığımız hikayeye farklı bir yaklaşım sergileyecekleri şimdiden kesin. 3 bölümlük bu dramadan ne bekleyebileceğimizi -ve hatta beklemememiz gerektiğini- ilerleyen satırlarda anlatacağım. Ama ondan önce konuya bir göz atalım isterim.

Dizimiz "uyanıştan" dört yıl sonrasını konu alıyor. Gönüllü İnsan Kuvvetleri zombi ayaklanmasını bastırmış, tüm zombiler ya öldürülmüş ya hapsedilmiş. Norlfork'da tedavi edilmiş ve topluma geri kazandırılmaya başlanmış. Topluma geri kazandırma projesi kapsamında hikayemizin merkezindeki karakterimiz Kieren Walker, kasabasına geri dönüyor. Dört yıl önceki ölümünden sonra ne ailesi ne de kasabasındaki diğer insanlar onu yeniden göreceklerini düşünmemişler ve bir anda karşılarına çıkan bu dramla nasıl başa çıkacakları konusunda hiçbir fikirleri yok.

PDS (Partially Deceased Syndrome-Yarı Ölü Sendromu) adı verilen duruma karşı hükümetin yeni çıkardığı yasalar topluma geri kazandırılan hastalara tolerans ve hoşgörü sunulmasını zorunlu kılıyor. Ama tabii kanlı bir insan zombi savaşından çıkan toplum ve kasabasına geri dönüp ailesi ile yüzleşmek zorunda bırakılan bu genç için olay bu kadar basit değil.

Keiren'in dönüşünü takip eden düşmanca tavırlar ve bir yandan onun kendi dürtüleri ile boğuşması üzerine kurulu dramanın yönetmeni BBC için yeni bir isim; Dominic Mitchell ilk defa televizyon için senaryo yazıyor. Mitchell kendi gibi taze oyuncularla çalışma hedefinde olduğundan kadronun da nispeten yeni yüzlerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Diğerlerine nazaran daha tanıdık yüzler olan, Ricky Tomlinson (The Royle Family) ve Steve Evets 'a (Pirates of Carribean) Luke Newberry ve Emily Bevan eşlik ediyor.

Dizinin kesinlikle zombilerle ilgili olduğunu görebiliyoruz. Ama tabii tüm bu zombi fikrinin altında -ve bilindik zombi istilası sonrası manzaralarla çeviriliyken- toplumun kendinden olanı affetmesi ve geri kabulünün konu alınması kaçınılmaz görünüyor. Özellikle rehabilite edilenin genç bir delikanlı oluşu izleyicinin empati kurmasını kolaylaştıracak gibi. Buna karşılık hala normal görünme çabasındaki yarı iyileşmiş zombilerimizin bu topluma ayak uydurmak için kendilerini makyaj ve lenslerle saklayacakları, normal olma isteğini ister istemez göreceğimiz bir drama ile de başbaşa olacak gibiyiz.

Tabii bu arada insanlıklarını geri kazanmak için tedavi gören zombilerimiz, silahlarımız ve zincirlerimiz olacak. Hafif bir komedi kokusu da şimdiden alınıyor. Ne senarist ne de yönetmen dizinin fazla ciddi olması gibi bir kaygı taşımıyor. BBC'nin yayın politikası genelde gerçekçi ama fazla vahşi olmayan yapımlar üzerine kurulu. Bu nedenle karşımızdakinin bir The Walking Dead olmadığı kesin.

Bir yandan dizinin demin bahsettiğim gibi insani bir yanı var. Hepimiz bilim kurgunun veya doğaüstü unsurların aslında insanlığa dair berbat hikayelerin bir yansıması olduğunu biliyoruz. Vampirlerin ruhu olmayan insanları tasvir edişi gibi... Azınlıklarla "insan olmayan hikaye kahramanları" arasındaki paralellik de In The Flesh'de yer alıyor.

Yönetmen Johnny Campbell'a göre üç bölümlük drama "insan doğasının en karanlık taraflarına değinecek (...) aile ve toplumun genel yaklaşımını anlatmak içinse normalin dışında bir hikaye kullanacak." Dominic Mitchell'ın açıklamasını da Campbell'ınkine eklersek, genel resim hakkında net bir fikir vermiş olurum: "Aile, toplum ve başka? Kefaret, affetme ve önyargılara karşı savaş" Buna bir de ölü ve canlı kavramlarının sorgulanmasını ekleyin.

Bu dizinin zombi temalı olması kimseyi yanlış yönlendirmesin, bu dizi Warm Bodies değil ya da World War Z ya da Resident Evil... Aileden birinin dramatik bir değişim geçirmesi ile başa çıkma fikrinden yola çıkan zombi temalı bir yapım sadece. İlle başka bir referansa ihtiyacınız varsa daha çok CBS'nin Babylon Fields'ine benziyor denebilir -ki bu yapım pilotu çekildikten sonra televizyon hayatına veda etmişti- bir başka benzetme ise 2004 yılında çekilen Les Revenants isimli film ve onun Fransız dizi uyarlaması için yapılabilir.

Her bir bölümü 60 dakika çekilen dizinin kadrosundan paylaşılan aşağıdaki açıklamalarla bu tanıtımı toparlayalım:

Yönetmen Johnny Campbell: "Daha açılış sahnesinde bu hikayeye saplanıp kaldım. Dominic kesinlikle korkusuz ve içgüdüleri kuvvetli genç bir yazar. İnsanlık ve mizah dolu müthiş bir hikayeyi en orjinal dil ile anlatma konusunda esrarengiz bir yeteneği var. Bu televizyonda akla gelmez ve nadir bir kombinasyon. In The Flesh'in en heyecanlandırıcı yanı tahminlerinizi ve zombi türü hakkındaki standart beklentilerinizi yerle bir etmesi, bunu yaparken de yepyeni bir zombi teması yaratması."

Yazar Dominic Mitchell: "BBC'nin Yazarodası Kuzey Sesleri Projesine katıldığımda, tedavi edilmiş zombilerle ilgili hikayemin yayınlanacağını en vahşi rüyalarımda bile düşünemezdim, bırakın ki bu kadar yetenekli bir oyuncu ve teknik kadro ile gerçekleşsin."

Aktör Luke Newberry: "Kieren'ı canlandırdığım için gerçekten heyecanlıyım. O inanılmaz derecede karmaşık bir karakter. Hayal edilemez değişkenlikte bir yolculukta, hayatta ikinci bir şansa sahip ve bununla başa çıkması için bazı şeylerle yüzleşmesi gerekiyor. Karakterler zombi gibi görünebilir ama aslında gerçekten kurtulmaya çalışan insanlarla ilgili."

17 Mart 2013'te BBC 3'te yayına girdi 

[doktor1881]

Bölüm:1 Bildiğiniz zombi dizilerini unutunuz
İnsanlar savaşı kazanmış zombiler yokedilmiş ancak bazı zombiler tedaviye alınarak asimile edilmiş zombiler meydana gelmiş (Dizideki deyim)
Yalnız bu zombiler normal hayata devam etmeleri için hergün ilaç almak zorundalar
Bazı asimile olmuş zombiler buna karşı gelip Zombi Kurtuluş Ordusunu kurmuşlar

İngiliz dizisi olduğu için ağır senaryosu ve diyaloğ ağırlığı mevcut
Olaylara zombi gözünden bakıp yalnızlıklarına dem vuruluyor
Bu arada zombilerin insan ailerininde dramları gösteriliyor

Bölüm Notu:6.5/10