Atatürk Çizgi Romanları

Başlatan kharon, 03 Kasım, 2017, 13:30:06

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kharon

Ataturk uzerine (dogrudan veya dolayli) yapilmis pek cok calisma var, bir baslik altinda toplamak istedim. Forumda ilgili baska bir yer varsa oraya tasinabilir. Ilki cok devlet kokan siparis usulu, benim cok isinamadigim bir  bir eser:

http://paneller.blogspot.co.uk/2017/11/altn-sacl-kahraman.html

Yaziyi buraya da kopyaliyorum:

Altın Saçlı Kahraman

Atatürk'ün 100. Doğum yılına yetiştirilen bir çalışmadır "Altın Saçlı Kahraman". 80 darbesi öncesinde başlayan çalışma sonucunda "Devlette süreklilik esastır" düsturunca 1981 Ocak ayında darbe ertesinde Kültür Bakanlığınca basılır albüm.

Malkoçoğlu'nun efsanevi yaratıcısı Ayhan Başoğlu Atatürk'ün hayatını doğumundan itibaren ele alır ve İzmir'in kurtarılışına dek o çok bilinen-tekrarlanan hikâyeyi anlatır. Albüm çizgi romana özgü anlatım araçlarından asgari ölçüde yararlanan resimli bir belgesel metin niteliğindedir. Başoğlu aslında yazdığı önsözde böyle bir çalışmanın zorluğunu ve amacını ortaya koymaktadır:

O halde bir sanatçı olarak bana düşen görev, Ata'yı genç nesillere tanıtmaya çalışmak değil miydi? Yani resimli hayat hikâyesini çizmek. Bu bir yerde Türkiye Cumhuriyetinin de hikâyesidir. Çünkü Ata'nın eseri hayatıdır.

Bu gerçeği farkettiğim anda da sırtımdan aşağı soğuk bir ter indi. Bu çok iri bir elmas taşını yontmayı üstlenen bir elmastıraşın korkusu değil miydi? (Başoğlu, 1981:3)

"Yontmak" burada kilit kelimedir, albüm sayfalarında hem tarihten bir hikâye yontulmakta hem de okuyucunun bu mamul tarihe bakışının eğitilmesi –yontulması- amaçlanmaktadır. Resmi tarihin Atatürk'ün hayatından ve Cumhuriyetin kuruluş döneminden seçtiği –bazen yarattığı- kısımlar sayfalar boyunca tekrarlanır, istenmeyen kısımlar kısa geçilir veya hiç yer bulamaz: Mustafa Kemal'in hangi mektebe gideceği hikâyesi, karga kovalama hikâyesi gibi kısımlar anlatılır ama örneğin kardesleri ve kardeslerinin vefatlari gibi netameli konular kendine yer bulamaz. Kanal seferi veya Sarıkamış bozgunu birer panele sığdırılırken Çanakkale zaferi sayfalarca anlatılır. Dönemin hemen bütün önemli hadiselerine şöyle veya böyle değinilirken Ermeni tehciriyle ilgili herhangi bir gönderme bile yoktur.

Mustafa Kemal'in çocukluk hali enteresan bir şekilde resmedilir, vücudu çocuk boyutlarında resmedilirken yüz hatları cocuksuluktan uzak, yetişkin bir insan kadar sert ve ciddidir.

Büyümüş Mustafa Kemal ise her türlü mimikten - ifadeden arınmış, adeta bir heykel donukluğunda resmedilir. Bu kadar inişli-çıkışlı, heyecanlı ve aksyon dolu bir serüvende çevresindeki herkesin aksine ne gözleri ne de yüz hatları değişmektedir paneller arasında. Bu da onun diğer karakterlerden farkını ortaya koyarak ona adeta doğaüstü bir çehre kazandırmakta ve gercekcilik algisini zedeleyerek çizgi romanlarda kurulan türe özgü atmosferi sekteye uğratmaktadır. Mitik – heykelsi bir Mustafa Kemal çizimi aynı zamanda tarihi-gerçek Mustafa Kemal'i de panellerden uzaklaştırmaktadır.

Kötülerin çizilmesinde ise klişelere sadık kalınır; Arapça öğretmeni Hafız Efendi, Şeyhülislam Dürizade, İpsala Müftüsü, Kör Ali Hoca ya da ajan Fethi gibi "kötü" karakterler çirkin olarak çizilir.




Eser ilginç bir şekilde İzmir'in kurtuluşu ile sonlanır, çalışma adeta yarıda bırakılmış gibidir. Cumhuriyetin kuruluşu ve devrimler aceleye gelmis tek panellik bir son sayfayla özetlenir.

Resmi tarihi tekrar etmekten - bir de resimli olarak tekrar üretmekten ileriye gidemeyen, Mustafa Kemal'i çizerken de dini bir kutsalın etrafında dolaşırcasına oldukça çekingen ve tedirgin davranan albüm bir çizgi roman üstadının elinden çıkmış olmasına rağmen sıkıcı bir ders kitabı havasını bir türlü dağıtamaz, başarısız bir egitim-ogretim eseri olmaktan öteye gidemez. "Gerçek" Mustafa Kemal'i anlamaya çalışmanın ya da resmi tarihle yüzleşmenin henüz konuşulmadığı - moda olmadığı bir dönemde hem de devlet eliyle hazırlanmış olması bu sonucu beklenir kılar.

Ama devlet bu verdiği ilk çizgi roman siparişinden sonra kendisi için yeni bu propaganda-egitim yöntemini sevecektir; devletin değişik kurumları bundan böyle kendi meşreplerince çizgi roman yayınlamayı sürdürecektir.