TARZAN ,MİLLİYET ÇOCUK'TA NASIL DON GİYDİ?

[yunusmeyra]

Yalvaç Ural milliyet gazetesinde yazmış..milliyet çocuk dergisinde "tarzan" yayınlanması sırasındaki hoş bir anıyı aktarıyor..o yıllarda "hal foster" çizimi tarzanları okuduğumuz gibi bir de burne hogarth çizimi ,"tarzan"ın orjinal öyküsünün anlatıldığı çizgi romanı okumuştuk:"tarzan of the apes" hani anne ve babasının gemideki bir isyan sonrası adaya terkedilişleri,sonra ölümleri ,bebek ve çocuk tarzan'ın "kala" tarafından büyütülmesi ve sonrası..sonraları dergiden bağımsız bir özel sayı olarakta yayınlanmıştı..



Yalvaç Ural - 7'DEN 77'YE OKUL DIŞI BİLGİLER

Seksenli yıllarda Tarık  Dursun K.'nın yönetiminde,  küçük bir kadroyla Milliyet Çocuk Dergisi'ni çıkarıyorduk. Tarık Abi, Tarzan çizgi romanını yayımlamayı düşünüyordu. Çizgi roman koleksiyoncusu olan Talat arkadaşımızın arşivinden bir cilt getirildi ve çeviriye verildi. Haftalık dergide dört-altı sayfa olarak yayımlanacaktı.
Tarık Abi romanı bize verince şaşkınlığımızı gizleyemedik ve "Bu böyle mi yayımlanacak?" diye sorduk. Önce bir şey anlamadı, sonra kitaba bir daha baktı, "Sarsmayın! Bulunur bir çaresi!" dedi. Çizgi romanda Tarzan'ın üzerinde giysi yoktu. Yalnızca, sanırım bıçağı bir sarmaşıkla beline bağlanmıştı. Hemen Semih Poroy'u yanına çağırdı, "Size bir ev ödevi veriyorum, beyefendi!" dedi. "Lütfen Tarzan'a kendisine uygun bir don çiziniz!" Önce hepimiz çok güldük. Bunun bir şaka olduğunu düşündük. Tarık Abi oldukça ciddiydi. Seksenli  yıllarda artık eski şöhreti kalmamış Tarzan'ı, o günün çocuklarının da seveceğini düşünerek romanı yayımlamak istiyordu. Semih, kaplan desenli birkaç örnek çizdi; Tarık Abi'ye sundu. İçinden bir modeli seçip bütün resimlerde Tarzan'a don giydirmeye karar verdiler. Sanıyorum dört-beş ay sürdü çizgi romanın yayını...
Zavallı Semih de öykülere illüstrasyonlar, birlikte hazırladığımız Kırk Ambar sayfasına desenler çizdikten sonra konfeksiyon don çalışmasına başlıyordu. Oldukça zor bir işti her kareye göre Tarzan'a don giydirmek; her çizerin yapacağı iş değildi. Çok sıkıldığını iyi hatırlıyorum. Bir de Tarık Abi'nin hepimizi birileriyle tanıştırırken yakıştırdığı unvanlar vardı. Nedendir bilmem, örneğin bana "Doktor" derdi. Semih'i de, "Usta çizer Semih Poroy, Tarzan'a don giydiren adam!" diye tanıştırırdı.
HHH
24 Aralık 2011'de Tarzan'ın arkadaşı Çita'nın öldüğü haberi bütün dünyaya duyuruldu. 1950-60'lı yılların en sevilen kahramanlarından biri olan Tarzan'ın bu sevimli can dostunun ölümü bir kez daha sevenlerini çocukluk günlerine götürdü. Şöyle bir düşündüm de, biz de Uzunköprü Halk Sineması'nda ilk Tarzan filmini, arkadaşlarımla bir yaz tatilinde sekiz kez izlemiştik. Bütün replikleri ezbere biliyorduk. Harçlıklarımızı biriktirip aldığımız urganları derenin kenarındaki söğüt ağaçlarına bağlayıp Tarzan'ın sarmaşıklara tutunarak ağaçtan ağaca geçtiği gibi biz de Tarzancılık oynuyorduk. Hatta bir defasında arkadaşım Engin'in elinden ip kaymıştı da, şans eseri dereye düşmüştü. Çita da, bizim gözümüzde Tarzan kadar değerliydi, çünkü çok sevimliydi ve Tarzan'dan daha çok konuşuyordu...
Haber bütün yayın organlarında aynen çıktı. Yalnızca BBC Türkçe Haberler'de şöyle duyuruldu: "Tarzan filmlerinde, Tarzan'ın arkadaşı Çita diye iddia edilen şempanzenin 80 yaşında öldüğü açıklandı. Florida eyaletinin Palm Harbor kentindeki Suncoast Hayvan Barınağı'ndan yapılan açıklamayla..."
Çita, 1932-34 yılları arasında çekilen bütün zamanların en iyi Tarzan'ı, Johnny Weissmuller'in ve M. O'Sullivan'ın (Ceyn'in) rol arkadaşıydı. Barınak yetkilileri Çita'nın 1960'a kadar Tarzan'ın evinde yaşadığını, daha sonra bu barınağa bırakıldığını söylüyorlar. Bilim adamlarının söylediğine göre, hayvanat bahçelerindeki iyi bakıma karşın bu hayvanlar 35-45 yıl yaşıyor. BBC daha önce de Kaliforniya'da yaşayan bir şempanzenin Çita olduğunun iddia edildiğini belirtiyor. Yani, zaman zaman farklı yerlerde Çita olduğu iddia edilen hayvanlar çıkmış.
Çita ve Tarzan'ın ilk filmi 1932'de çekildi. Daha sonra neredeyse iki yıl arayla tam on iki film yapıldı. Johnny Weissmuller'den sonra başka Tarzanlar çıktıysa da, hiçbir zaman onun yerini alamadılar. Aslında sinema oyunculuğunun dışında farklı başarıları da olan bir kişi Tarzan. 1920'li yılların dünya yüzme şampiyonu olmuş ve olimpiyatlarda altın madalyalar almış biriydi. 2 Haziran 1904'te doğan sanatçı, 20 Ocak 1984'te 80 yaşında gözlerini yaşama kapadı.
Tarzan'ı ve Weissmuller'i bizlere kazandıran kişi Edgar Rice Buroughs'tur. 1911 yılında yarattığı bu karakter, yediden yetmişe herkesi kucaklamış ve bir ormanda hayvanlarla birlikte büyümek zorunda kalan bu çocuğun hikâyesi insanların kalbinde derin izler bırakmıştır. 
                                                                                                1 OCAK 2012

[yunusmeyra]

bu yazıyı okuyunca uzun zaman önce okuduğum serinin "sansüre"  uğrayan çizimlerini düşündüm..bunlar tarzan'ın çocukluk ve ilk gençlik yıllarının betimlendiği karelerdi sanırım..

[darkwood]

Bu resmi gördükten sonra Tarzan'a neden don giydirdiklerinide anlamış olduk. 

[DAMPYR]

Evet o maceraları hatırlıyorum.Biz Tarzanın orjinal hali öyle sanmıştık.Demekki baya başarılı olmuşlar...