One Piece 1. Cilt – Maceraların Doğuşu İnceleme

Başlatan pikofarad, 07 Mayıs, 2015, 17:57:33

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pikofarad

One Piece ile ilgili Cilt Tanıtımları başlığı var ancak ben, One Piece'in okuduğum ciltlerine ayrı ayrı incelemeler yapmak istediğimden böyle bir başlık açtım. Kendisi eski, benim için yeni bir manga olan One Piece'in ciltlerini incelerken bir yandan da One Piece evrenini irdelemek amacım.

Eiichiro Oda'nın başyapıtı One Piece. İlk sayısı 1997 yılında yayınlanmaya başlanmış ve hali hazırda bugün de devam etmekte olan nadide eser. Henüz iki cildini okumuş olmama rağmen tüm bunları söylemekte zarar görmüyorum zira konu korsanlar gibi klasik bir konu gibi gözükse de olaylar, karakterler, farklıyım, ucu açığım, sürprizlere gebeyim ben diye bas bas bağırıyor.

One Piece'in, 1 – 8. Sayıları içeren birinci cildi Maceraların Doğuşu, adı üzerinde, olanı biteni anladığımız, ana karakterlerimizi tanıdığımız ve korsanlarla karşılaşmaya başladığımız alışma niteliğinde bir cilt.

Manga, Korsanlar Kralı Gold Roger'in idam edilirken söylediği o efsaneleşmiş cümlelerle başlıyor.

"İstediğiniz benim hazinem mi? Sizin olsun! Gidin bulun haydi! Elde ettiğim her şeyi orada bıraktım."

Bu sözle birlikte adına Büyük Korsan Çağı denilen çağ da başlamış oluyor böylece. Artık herkesin tek bir hedefi var. O da Korsanlar Kralı Gold Roger'in hazinesi "One Piece" i bulup yeni korsanlar kralı olmak. Tıpkı bizim ufaklığımız Monkey D. Luffy gibi. Luffy, maceramızın doğuşunda küçük bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor ve tahmin edersiniz ki korsan olmak istiyor. Ancak ne var ki yüzme bilmiyor. Alay konusu olmasına rağmen Luffy, her fırsatta da kendini kanıtlamaya çalışan yürekli bir çocuk.

Luffy, sürekli yaşadığı köye gelen "Korsan Lideri Kızıl Saçlı Shank's" a kendini kanıtlayıp onun "Nakama"sına girmeye çalışıyor. (Mürettebat diyebiliriz) Ancak beyhude çabaları sonuç vermiyor. Yine günün birinde Shank's ve nakaması köy meyhanesinde içkinin dibine vurarak kutlama yaparken "Haydut Lideri Higuma" adlı eleman çıkagelir ve bizim Shank's abimize atarlanır. Hatta atarlanmakla kalmaz ve ona dalar. Neyse buradaki detayları çok anlatmak istemiyorum. Ancak burada bizim Luffy, Shank's abimizin hazinesi olan "Gomu Gomu No mi" adlı lastik lastik meyvesi adlı Şeytan meyvesini yiyerek bir Lastik Adam özelliği kazanır. Ancak bu durum yüzme özelliğini tamamen kaybetmesine neden olacaktır. Yüzme öğrenme olasılığını dahi ortadan kaldıran bir durumdur şeytan meyvesi yemek.( Şeytan Meyveleriyle İlgili Detaylar daha sonra.) Daha sonra çeşitli olaylar gelişir.

Boyundan büyük işler yapmaya çalışan Luffy sonunda Higuma tarafından denizin ortasına bırakılır. Yüzme bilmeyen Luffy, burada oldukça trajik bir şekilde Shank's tarafından ölmekten son anda kurtarılır. Bundan sonra Shank's, Luffy'e meşhur hasır şapkasını verir ve Korsanlar Kralı olmaya and içen Luffy bu olayın üzerinden tam on yıl sonra kendi nakamasını toplamak üzere bir sandalla denize açılır. Asıl olaylar da bundan sonra başlayacak.

Girişi oldukça uzun yaptım farkındayım. Ancak pek çok yeri atladım. Haberiniz olsun. :)

Bundan sonrasını uzun uzadıya şu oldu bu oldu diye anlatmayacağım. Luffy'nin amacı Korsanlar Kralı olmak ve bunun olabilmesi için ilk başta kendisine nakama (mürettebat) bulması gerekli. Bu uğurda ilerlerken de ilk Korsanımızla karşılaşacağız. Bu kişi "Kadın Korsan Demir Sopalı Albida" dan başkası değil. Kendisi oldukça iri yarı, enine devasa bir korsaniye. ;) Tam da burada Luffy, Cobi adlı benim de oldukça etkilendiğim ve sevdiğim, gemide hademe olarak çalışan çocukla karşılaşır ve onu zalim Albida'nın elinden kurtararak "Korsan Avcısı Roronoa Zoro"yu nakamasına katmak üzere donanma üssüne doğru yol alırlar. Bu bölümdeki olaylar gerçekten çok güzel. Neler olup bittiğini okumayı size bırakıyorum. Ancak Zoro ve Luffy'nin karşılaşması ve burada yaşanan olaylar okuması nefis olaylardı benim için. "Albay Balta Kollu Morgan" ve onun sümsük, züppe, baba mevkisiyle etrafta dolaşan oğlu Helmeppo, çok ilginç karakterler.

Tabi Zoro'nun lakabı dikkatinizi çekmiştir. "Korsan Avcısı"... Luffy'nin onu nakamasına katılmaya nasıl ikna ettiğini öğrenmek için okumalısınız. :) Burada ciddi bir aksiyon var. Morgan ile savaş var. İkna var. Evlere şenlik bu bölümler.

Buradaki olaylardan sonra Zoro ve Luffy yollarına devam ederler. Amaç Grand Line'a girmektir. Yani One Piece'in saklı olduğu o tüm korsanların tek bir uğurda savaştığı bölgeye. Ancak bir sorun vardır. Dümenci. Düzgün ve doğru bir şekilde yol almalarını sağlayacak bir dümencileri yoktur. Bir dümenci bulmaları gereklidir. İşte burada nasıl olduğunu merak edeceğiniz bir şekilde Luffy bir kuş tarafından kaçırılır. Sonrası fena. Nami bu bölümde bizleri kısaca selamlıyor. O kim mi?  Bir sonraki ciltte detayları vereceğim. :) Ayrıca bu kısımda bir sonraki ciltte karşılaşacağımız fantastik bir korsanın ismini de duyuyoruz. "Palyaço Buggy". Acaba nasıl bir kişi diye düşünerek cildimizi kapatıyoruz.

Şunu söylemeliyim. Buggy fena biri. :)

Son Söz:

İncelemesini yaptığım One Piece 1. Cilt aksiyonun ve eğlencenin bir arada yer aldığı güzel bir cilt. Olaylara ısındığımız, ısınmakla kalmayıp içine daldığımız bir sayı. Yaşanan olaylardaki bağlantılar, karşılaştığımız karakterler şaheser. Açıkçası ileriki ciltlerde bizi neler ve nasıl karakterler bekliyor meraklıyım. Herkese bu mangayı öneriyorum bence pişman olmazsınız.

Bu ciltte Karşılaşılan Karakterler:

Monkey D. Luffy ( Esas Oğlanımız)

Korsan Lideri Kızıl Saçlı Shank's ( Karizma bir korsan. Luffy'e şapkasını veriyor. İleride tekrar karşılaşır mıyız?)

Haydut Lideri Higuma ( Değişik bir abi. Ağzının payını alıyor.)

Kadın Korsan Demir Sopalı Albida ( Enine devasa bir ablamız.)

Korsan Gemisi Hademesi Cobi ( Hayallerine uzanmak isteyen bir hademe. )

Korsan Avcısı Roronoa Zoro ( Kılıç ustası korsan avcısı Zoro. Karizma, çevik, gözü kara )

Albay Balta Kollu Morgan (Diktatör)

Albay'ın Oğlu Helmeppo ( Kısaca Sünepe )

Ve Nami (??) :)
 



hennessy

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

pikofarad


hanac

Çok güzel bir yazı olmuş.

Biraz da görsellerle zenginleştirelim derim  :)

Pikofarad E-dergi için de bana bir yazı sözün vardı galiba ? Doğru mu hatırlıyorum ?  ;D

pikofarad

Alıntı yapılan: hanac - 08 Mayıs, 2015, 20:04:57
Çok güzel bir yazı olmuş.

Biraz da görsellerle zenginleştirelim derim  :)

Pikofarad E-dergi için de bana bir yazı sözün vardı galiba ? Doğru mu hatırlıyorum ?  ;D

Abi Teşekkürler. Görsel konusunda haklısın. Eksiklik var.

Evet dergi için yazı yazacaktım ama son aylarda üzerimde yazma konusunda bir isteksizlik vardı. O yüzden dergi için bir şeyler yazamadım. Bu incelemeyle üzerimdeki miskinliği atmayı düşünüyorum.:)