Defterler - M.K. Perker - Karakarga

[TKnKT]

Yazan ve Çizen: M. K. Perker
Yayınevi: Karakarga
Yayın Tarihi: Eylül 2021
Sayfa Sayısı: 168
Cilt Tipi: Karton Kapak (Şömiz benzeri kapak uzatılmış)
Kağıt Cinsi: 2. Hamur
Boyutu: 16,5 x 23cm
Etiket Fiyatı: 48₺
Tadımlık: Burada!

__________Tanıtım Bülteni__________

    Dünyaca ünlü çizgi romancımız M.K. Perker'in yıllardır ilgiyle takip edilen çizgi serisi DEFTERLER nihayet huzurlarınızda!

    Perker, yıllardır notlarını, hikaye ve illustrasyon fikirlerini biriktirdiği gerçek defterlerinde yer alan anekdotları, anıları ve bazı tuhaf fikirleri bize çizgi roman formatında anlatıyor. Ayrıca kitabın sonunda gerçek defterlerden sayfaların yer aldığı galeri bölümüyle.

_________________________

    Çizerlerin bir şekilde kendilerini dahil ettiği eserler oldum olası ilgimi çekiyor. Söz konusu Kutlukhan Perker olduğunda da Öyle Bir Geçer Zaman Ki ve Defterler benim favori formatlarım oluyor.

    Defterler serisi hangi aylık dergide başladı da hangisinde devam etti net hatırlamıyorum. Ancak ya Karakarga'dır ya da OT'tur. Karakarga'nın kısa ömürlü olması, OT'u ise benim takip etmiyor oluşum bana esktra bolca hikaye sunmuş oldu. Bu sebeple aylık dergilerden toplanan bir kitap olsa da çoğu şeyi ilk kez okuyor olmak keyifliydi. Benim içlerinden hatırladığım arka kapakta da kullanılan Kilink filmine yönelik bir hikayeyi barındıran bir bölüm ile Galip Tekin'e atfedilen bir diğer bölümdü. Galip Tekin'e atfedilen bölümde ben ki dergileri katlamaya dahi çekinen insan dergiyi kesip ayrıca saklamıştım o sayfaları. Yine benim için kitaptaki açık ara en sevdiğim bölüm tabii ki bu oldu.

    Bunların dışında ünlüsünden ünsüzüne tanımadığım bir çok insandan birer parça hikaye duymak ya da yeni birilerini tanımak da fazlasıyla doyurucu geldi bana. Yusra Mardini, Ron Wayne, Optik, Alvida Dollars , Eflatun Nuri, Ruth Bader Ginsburg aka RBG ve nicesi.. Her hikâye doyurmuyor ve tespitler bölümü çok yavan ancak genel perspektifte keyifle okudum. Kutlukhan Perker'in bu defterleri ve anekdotları bence çok etkileyici bir pratik. Zamanında denediğim ancak üşenerek unuttuğum bir çaba aynı zamanda. Kitabın son 33 sayfası da Kutlukhan Perker'in illustrasyonlarına ve defterlerindeki anekdotlarına ayrılmış. Yakın çekim defter sayfaları ile sinematik bir akış sağlanmış.

    Kitaba dair tek nahoş tutumum hikayeler/bölümler arasında net bir geçiş yok. Zaten her daim bir bölüm içerisinde tek bir hikaye mevcut değil. Farklı anekdotları birbiri ile kesiştirerek aktarıyor. Bir bölümden diğer bölüme geçerken herhangi bir başlık ya da ayrım mevcut olmadığından küçük afallamalar olabiliyor. Eğer ki bir bölümün sonunda kendi kapanış cümlesini söylüyorsa ya da bir bölümün başında bir defteri eline alarak bir giriş yapıyorsa geçişi anlamak kolay oluyor. Ancak her bölüme bir headline koysalar daha estetik olurdu.

    Son olarak dördüncü ağızdan bir alıntı ile noktalayalım, "Önce kendinizi bağlayın, sonra atları".

[KenParker]

Alıyorum o zaman
Şaka bir yana Perker ve Karakarga yayınları çizgi roman için nimet gibi.