Thorgal - Çizgi Düşler

[darkwood]

.... Şimdiden seriyi (boyutu küçük de olsa) yarım bırakmadığı için Çizgi Düşler'e teşekkürler. Belki Özer Sahaf'a uğramasam bu seriye hiç başlamayacaktım 

Biraz geçte olsa bu güzel seriye başlamanız güzel.
Bu serinin sizin için tek olumsuzluğu ise, bitirdikten sonra bir süre diğer çizgi romanlardan zevk alamayabilirsiniz. 

[nicholaihel]

Şu panelin güzelliğine bakar mısınız?

(Umarım spoiler olmuyordur. tıkla-açıl spoiler özelliğimiz olsa nasıl olur diye düşünüyorum bazen.)

[ferzan]

    Geçen pazar en baştan başladığım kronolojik Thorgal okumalarıma devam ediyorum. Bu akşam  orijinal 7, 8 ve 9.albümleri okudum Çizgi Düşler 'in ilk cildinden. Unutmuş olduğum 3 adet birbirinden güzel macera. "Yıldızların Çocuğu", "Alinoe" ve "Okçular" isimli albümler...

    "Yıldızların Çocuğu", üç kısa hikâyeden oluşuyor. Thorgal 'ın geçmişi, vaktiyle Vikingler tarafından bulunuş öyküsü ve çocukluğuna ait belleğinden bilinçli olarak silinmiş bir avuç güzel hikâyeler demeti. Her sayfası ayrı bir zevkti.

    "Alinoe" isimli 8.albüm, abartmıyorum şimdiye dek okuduğum en sağlam korku ve gerilim hikayeleri arasında yerini aldı. Tamamen gün ışığında ve Thorgal 'ın küçük oğlunun hayal gücü ile gelişen bu hikâyeyi üçüncü okuyuşumdu ve hâlâ ilk seferindeki gerilimi yaşadım. Thorgal, huzurlu bir hayat için karısı Aaricia ve küçük oğlu Jolan ile Vikingler 'den uzakta, ıssız ve küçük bir adaya yerleşmiştir. Jolan ise çok özel bir çocuktur. Anlamını bilmediği runik harfler kazır kumsalda, yaptığı şekillerin kuzey yazısı olduğunu bile bilmez. Doğuştan bir tuhaflık vardır zaten kendisinde. Buna rağmen köpeğinden başka arkadaşı olmayan, canı çok sıkılan yalnız bir çocuktur. Thorgal 'ın adada olmadığı birkaç günlük bir süreçte Aaricia, küçük oğlunun bileğinde garip dilde yazıların olduğu bir bilezik farkeder. Bunun üzerine Jolan da adada tanıştığı Alinoe isimli yeşil saçlı bir çocuktan bahsedince Aaricia, belli etmek istemese de endişelenir. Bu endişesi hiç de yersiz çıkmayacaktır. Zira Jolan 'ın zihninde yarattığı bu hayali oyun arkadaşı, gerçeğe dönüşmek üzeredir. Okurken tüyleri diken diken eden, açık hava, deniz kenarı ve gün ışığı atmosferinde adamı korkutup germeyi çok iyi başarabilen, çizgi roman sanatının bana göre en değerli örneklerinden bir tanesi bu öykü.

    "Okçular" isimli 9.albümle de Valnorlu Kriss ilk kez sahneye çıkıyor. Normal başlayan bu serüven, bir noktada öyle bir karakterizasyon derinliğine ulaşıyor ki, kelimeler yetersiz kalıyor. 20 yaşındaki güzeller güzeli ve bir o kadar da hain ve gaddar olan Valnorlu Kriss 'ten doğru düzgün nefret edemediğiniz gibi doğrudan da iyi duygular besleyemiyorsunuz. Çok ama çok başarılı işlenen, derinlikli bir kötü karakter bu Valnorlu Kriss. Kendisini ilerleyen albümlerde daha sık göreceğiz zaten.

    Thorgal 'ı çok özlemişim. Seriyi yarısına kadar okuyup bırakmış, kaldığım yeri de unutmuştum aradan epey zaman geçince. Şimdi becerebilirsem 10, 11 ve 12.albümleri içeren cildi okumaya başlayacağım ve daha önce okumama rağmen ilk kez oluyormuşcasina zevk alacağıma eminim.

    Dostlar, bu Thorgal çok gözden kaçmasın, ne olur. Hangi ekolü seviyor olursanız olun, ister comics, ister fumetti, ister manga, ister bağımsız, bu frankofon ekolünün en başarılı ve evrensel nitelikteki kaliteli örneğine gerekenden daha fazla özen gösterelim derim. Thorgal çok kalburüstü ve dönemine göre feci sıradışı hikaye ve kurgulara sahip bir eser.

    Neyse, ben geri dönüyorum Thorgal 'ıma. Tanrılar bana sonraki cildi dinç kafayla bitirmeyi nasip etsin...

[bugraltu]

Forumda okuduktan sonra denemek istediklerim listesine yazmıştım, ferzan Bey'in yorumlarıyla da listemde başa çektim. Gerek bağımsız konularda, gerekse en son okuduklarınız kısmında yazdıklarınız çizgi roman okuma hevesimi körüklüyor, yeni iletinizi de hevesle bekliyorum. Kendi adıma teşekkür ederim 

[darkwood]

Bu güzel yazı üstüne bir Thorgal gider, eskilerden bir tanesini tekrar okuyayım.
Unuttuğum şeyleri tekrar hatırlamış olurum. 

[pearl jam]

Remzi' nin çıkardığı ilk beş sayıyı "kenarda okunacak thorgal olsun" diye almamıştım ama artık zamanı gelmiş, onları da alıp baştan bir okuma yapayım ben de.

Önceki bilmem kaç sayfa yoruma şöyle bir baktım; forumca thorgal ı övülebilecek her şekilde övmüşüz  o yüzden hala itki arayan o sayfalara baksın, daha da söyleyecek bir şey kalmamış..

[Mrtekin]

Bir an önce almaya bak; piyasada kalmayabilir. 

Cidden; mesela; Remzi basımı Calvin'ler piyasada birkaç kitabı haricinde yok. O yüzden meraklılar çok fazla beklemeyip aksiyona geçsinler...

[alan ford]

 Thorgal'ı 4000 adet basmıştı Remzi yanlış hatırlamıyorsam. Çizgi Düşlerin satış grafiği düşünüldüğünde daha bir süre daha bulunur piyasada. Ama gerçekten şahane seridir. Neden satmaz insanın aklı almıyor.

[hanac]

Önce Tenten, şimdi de Thorgal.

Forumda Frankofon fırtınası esiyor 

Yakında bende Thorgal'ı baştan sona okumayı düşünüyorum.

[ferzan]

    Birkaç günlük bir aradan sonra Thorgal okumalarıma devam ediyorum. Bu akşam okuduklarım:

#13 - Yer ve Işık Arasında
#14 - Aaricia
#15 - Dağların Efendisi
#16 - Dişi Kurt
#17 - Anahtarlar Bekçisi

    Böylelikle daha evvelden kalmış olduğum noktaya gelmiş oluyorum. Okuduklarımı hatırlayarak okumadiklarima gönül rahatlığıyla geçebilirim. Yani 18 nolu sayı "Güneş Kılıcı" 'dan itibaren.

    Bu akşam okuduklarım arasında içimi en çok ısıtan sayı "Aaricia" isimli 14.sayı oldu. Thorgal serisinin ne denli özel ve dokunaklı bir seri olduğunu pekiştiren, muhteşem yazılıp muhteşem çizilmiş 4 kısa öyküden oluşan ve merkezine Aaricia 'nin çocukluğunu alan fevkalade bir albümdü.

    15.sayı olan "Dağların Efendisi" , zaman kırılması konusunu işleyen ve inceden beyin yakan bir başka güzel serüvendi. Yapıldı mı böyle yapılsın denecek cinsten hem de.

    16.sayı "Louve" , Thorgal 'ın ikinci çocuğu Louve 'nin doğumuna odaklanan bir başka mükemmel serüvendi. Aaricia 'nin dişi bir kurtla beraber doğum yapması, türleri ve ırkları farklı iki dişi canlının empatisi ve hikâyenin genel kurgusu harikaydı. Louve 'nin, Thorgal 'ın yeni doğmuş kızının ismi olduğunu ve dişi kurt anlamına geldiğini de maceranın finalinde öğrenmiş olduk.

    17.sayı olan "Anahtarlar Bekçisi" ise önceki dört serüven kadar olmasa da gene su gibi okuttu kendini. Zaten Thorgal belli bir çıtanın altına asla düşmüyor. Bu serüvende taa ilk albümlerden hatırlayacağınız karakterler ve olaylar da boy gösterip hikayenin kalitesini pekiştirdi.

    Thorgal serisini iyi ki vakti zamanında yarım bırakıp da bu yaşımda, salim kafayla yeniden okumuşum. Yoksa bu eserin kıymetini asla anlayamayacaktim. Frankofon ekolünün Ken Parker 'i diyebileceğimiz bu muhteşem karakterin, öykülerin ve çizimlerin tadına asla doyum olmuyor.

    Yatmadan evvel 18.sayıyı da okuyalım bakalım. Ailesini geride bırakan ve onların güvenliği için uzun süre dönmeyi düşünmeyen Thorgal 'ın bu solo serüvenini pek merak ediyorum.

    Ne güzel bir seridir, ne güzel bir abimizdir bu Thorgal. Yazana, çizene, çevirene, Türkçe 'de yayınlayanlara, bize ulaşana dek emeği geçenlere binlerce teşekkür olsun...

[darkwood]

Thorgal candır, her yeni sayıda hikaye ve çizim kendini daha çok hissettirir
ve keşfedilmeyi bekleyen bu gizemli dünya sizi içine alır.

Yeni sayısının baskısı için, yine 2 veya 3 tane hikayenin tamamlanması bekleniyor sanıyorum.

Bu sayılar tamamlanana kadar, alternatif olarak Thorgal'ın gençliğini anlatan serisi basılabilir.
Geçen ay 4.sayısı yayınlanan Thorgal'ın gençliğini anlatan bu seride oldukça ilgi çekici görünüyor.









Yine Valnorlu Kriss ve Louve yan serilerini de bir yayınevi yayınlasa gerçekten çok makbule geçer.

Kimseden bir ses çıkmazsa, bu yaz en azından çıkmış ana seriyi üçüncü kez okumayı düşünüyorum. 

[Nemo]

Cizgidusler'den cikan thorgal serisini tamamlarsak yeterli mi?

[ferzan]

    İlk 5 sayısını Remzi Kitabevi büyük boy ve ince haliyle bastı...7. sayıdan itibaren üç sayılık ciltler halinde Çizgi Düşler sanıyorum 33. sayıya kadar basıp güncele yetişti...Arada 6. sayı atlanmıştı Remzi'nin basamadığı...Onu da Çizgi Düşler en son, ince bir albüm olarak bastı...Çizgi Düşler seriyi devam ettirip güncele yetiştirdi ama Thorgal'ın ilk hikayelerini Remzi basmış oldu...Sonraları bu hikayelere çok göndermeler yapıldı...O sebeple o ilk beş sayının da alınması elzem diye düşünüyorum...Hikayeler birbirinden bağımsız olmadığı gibi seride zaman devamlı akıyor...Doğanlar büyüyor, genç olanlar yaşlanıyor...O sebeple Thorgal bölünmez bir bütündür...

[Nemo]

Ayrintili bilgiler icin cok tesekur ederim Ferzan Benim elimde sadece 1 sayi remzi'den var. Ilk firsatta Cizgidusler'i tamamlayacagim.

[ferzan]

    Dün akşam okuduğum, yani Çizgi Düşler'in 5.cildinde yer alan Thorgal sayıları;

    #19  Görünmez Kale
    #20  Sürgün İşareti
    #21  Ogotai'nin Tacı

    Bu ciltle beraber, hali hazırda hiç sıkmayan seri daha da enteresan noktalara gitmeye başladı...Cildin yarısından itibaren Thorgal, yavaş yavaş hikayenin geri planına atılırken, az daha büyüyüp 10 yaşlarına gelmiş olan küçük Jolan resmen babasından rol çalmaya başladı...Serinin ileriki sayılarında mevzunun tamamen Jolan'a odaklanacağını duymuştum, sinyalleri de ufaktan bu ciltle verilmiş oldu...

    Seri, önceki albümlere göndermeler yapmaya devam ediyor...Hala ilk albümlerdeki bazı olay, detay ve kişilerin izleri kendini bu sayılarda da hissettirmeye devam ediyor...Tüm olumsuz yanlarına rağmen Valnorlu Kriss karakterine sempati duymaya devam ediyorum...Güzelliği yanısıra, genç bir kadın olarak böyle bir dünyada geçmişte ve halen yaşadıkları dolayısıyla sürüklendiği hırçın, gaddar ve üç kağıtçı karaktere kızamıyorum...Elbette kantarın topuzu hep kaçıyor ama Valnorlu Kriss'in gönlümde kredisi bitmiyor...Bu olumsuz karaktere üzülüyorum...

    Serideki her karakter, başlı başına ayrı bir spin-of çıkarılacak derinlikte...20. ve 21. sayılar, neredeyse tamamen Aaricia, Louve, özellikle de Jolan'ın ön planda olduğu sayılar...Daha önceleri Aaricia'nın çocukluğuna ayırılan albümdekinden daha farklı bir ön plana çıkarma var bu albümlerde...Burada resmen Thorgal ana başlığı yerine kapaklara Aaricia ya da Jolan yazılabilecek kadar derinlikli bir başrol durumu söz konusu...Öte yandan ilerleyen sayılarda Jolan'ı başrollerde görecek olmamız da çok iyi olacak diye düşünüyorum...Zira Thorgal tek başına bir noktadan sonra erdemliliğin sıradanlığında yok olabilir, ama Jolan hem gençliği ve masumiyeti, hem de yanlışları ve sebep olacağı öngörülemez durumlar dolayısıyla seriye devinim getirecek, eminim...

    Thorgal okumak, iyiden iyiye zevke dönüştü...Hikaye ve karakterizasyonların sağlamlığı bir yana, görseller sizi yakanızdan tutup hikayenin içine rahatlıkla alıyor, bakmaya doyamıyorsunuz resimlere...Hikayeleri okumadan evvel resimler size alışılageldik kalburüstü Frankofon sayfaları gibi gelebilir, bir numarası yok, benzer kalitede böyle nice güzel örnek var diyebilirsiniz ama Rosinski'nin çizimlerindeki sır, hikayeyle birleştiğinde kendini daha da açığa çıkarması...Thorgal metinleri, bir şarkının sözleri ise, Rosinski'nin çizgi ve renkleri o sözlere uyan en mükemmel müzik oluyor...Başka sözler ya da başka müzikler değil...Sadece Van-Hamme ile Rosinski birlikteliğinden açığa çıkan parlaklık, bu denli göz alıcı olabiliyor...Tek başlarına ikisi de sıradan kaliteli profesyoneller gibi duruyor...

    Thorgal serisini çok özel ve güzel buluyorum...Okuduğum 21 sayı itibariyle beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı...Devamını da sindire sindire okumaya devam edeceğim...Elimde orijinal 23. albüm var...Büyük boy, sert kapak ve Fransızca...Vaktiyle bir  başka çizer tanıdığımdan yüzsüzce almıştım...Ara sıra açıp uzun uzun bakıyorum...Bir parça ufaltılmış ve üçer sayı birleştirilmiş karton kapaklı Türkçe edisyonunu okuduktan sonra, yavaş yavaş orijinal albümlerini de toplamayı düşünüyorum...Nasıl olacak bilmiyorum ama niyetim var böyle birşeye...

    Thorgal övmeye devam ettiğim bu yazımı, biraz da görsel ile pekiştirelim...Thorgal okuyun, okutun dostlar...Pişman olmazsınız...