En son hangi filmi izledik? Kisa Yorumlarimiz...

Başlatan Ramzy, 15 Ekim, 2009, 23:34:12

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

doktor1881

Alıntı yapılan: Tuco Ramirez - 20 Kasım, 2014, 22:41:35
1994 yılı bana göre sinema için altın bir yıldı. Forrest Gump Oscar aldı ama Pulp Fiction ve Esaretin Bedeli (The Shawshank Redemption) farklı yıllarda olslar rahatlıkla oscar alabilecek filmlerdi.
Bana göre o yıl oscarı Esaretin Bedeli almalıydı. Forrest Gump'ta iyi filmdi ama kazanmasının en büyük nedeni bence Amerikan yakın tarihinden tesadüflere dayalı ironik kesitler sunmasıydı.

İşte 1994 yapımı çok iyi filmlerden bazıları:
Esaretin Bedeli (The Shawshank Redemption)
Pulp Fiction
Forrest Gump
Leon
İhtiras Rüzgarları(Legends of the fall)
Aslan Kral (The Lion King)
Ed Wood
The Crow
Salak ile Avanak (Dumb&Dumber)  ;D
Speed
Hepsi güzel film ama LEON un yeri bende bambaşka

pizagor

Uykusuz bir yolculuk boyunca seyrettiklerim:

Elysium: Jodie Foster ne olmuş öyle arkadaş, ananne! Filmi çok beğenmedim, özellikle max'in kaza sahnesi beni soğuttu. Ya da Max'in fabrika yöneticisi komplocu dalavereci karakterin mekiğine attığı merminin mekiğe gürültüye saplanmasına rağmen onca hi-tech donanımda farkedilmemesi niye ki sorularına sebep oldu. Bana mı öyle geliyor yoksa bilimkurgu türünün örnekleri alabildiğinde yalınlaşmaya, basitleşmeye mi gidiyor! Acaba derin olursa anlayamayacağımızı mı düşünüyorlar ya da anlatacak yeni birşey kalmadı mı?

Büyük Budapeşte Oteli: müthiş!!! Fiennes'ın abartılı oyunculuğunun hastası oldum. Hem bu kadar gerçek hem de böylesi gerçeküstü olmayı başarabilen daha kaç film vardır ki... Her köşebaşında karşımıza çıkan koca koca isimlerle muazzam bir film.

Avengers Confidential - Punisher ve Black Widow: böylesine kan gövdeyi götüren bir filmi çocuklar için bölümüne koyduğu için Thy'yi tebrik etmekle başlayayım. Sonra şu soruyla devam edeyim: Bütün son dönem Marvel çr uyarlaması çizgi filmler böyle anime tarzı mı? Ifadeye odaklanman uzun saniyeler boyunca kıpırdayan dudaklar, yoğun karizma yaratma çabası ve tabi ki tercih edilen grafik tarzı... Konuya gelirsek Punisher ve Shield'ın aynı kişinin peşinde olmaları sebebiyle yolları hararetli, kavgalı bir şekilde kesişir. Ortada Shield'ın çalınmış teknolojisi durumu vardır vs. Bu filmde de aklıma takılan klişe, ilk defa gördüğüm bir karakterin Fury ve Black Widow ile çektirdiği fotografın Fury'nin makam masasındaki üç fotoğraftan biri olması, Fury'nin bu resme bakıp nostaljiye dalması. Bu çizgi film yine de bence Elysium'dan iyiydi.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


alan ford

Alıntı yapılan: pizagor - 23 Kasım, 2014, 07:13:27
Uykusuz bir yolculuk boyunca seyrettiklerim:

. Bana mı öyle geliyor yoksa bilimkurgu türünün örnekleri alabildiğinde yalınlaşmaya, basitleşmeye mi gidiyor! Acaba derin olursa anlayamayacağımızı mı düşünüyorlar ya da anlatacak yeni birşey kalmadı mı?



Şu anda vizyonda olan Interstaller sorunun cevabı olabilir pizagor.  Israrla tavsiye ederim
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

ferzan

    2009 yapımı '' Moon '' filmini sabaha karşı izledim ve gerek atmosfer, gerekse müzikler sağolsun hala çok acayip bir ruh halindeyim...Çağdaşlarına göre oldukça düşük bütçeli bir bilim-kurgu, cast'i mininmumda tutulmuş ve tek karakter odaklı aksiyonsuz tek mekan filmlerinden olsa da bir buçuk saat boyunca koltuğa çiviledi...

    Yakın bir gelecekte, dünyanın enerji ihtiyacının yüzde yetmişini karşılayacak temiz ve atıksız bir çözüm bulunmuştur...Ayın karanlık yüzeyinde, taşların altında gömülmüş olan güneş enerjisini bir makine yardımıyla açığa çıkarıp hasat eden bir sistem yardımıyla bu enerji sağlanmaktadır ve pek çok işi makinelerin hallettiği ay üzerindeki bu sistemde yalnızca bir adet insan çalışan bulunmaktadır...Söz konusu enerjiyi sağlayan Lunar firması ile yaptığı 3 yıllık kontratın bitmesine ve dünyaya geri dönmesine son 2 hafta kala halüsinasyonlar görmeye başlayan Sam Bell isimli bu çalışanımız, ay yüzeyinde geçirdiği bir kaza sonucu gözlerini yeniden tek başına yaşadığı üssün revirinde açtıktan sonra süregelen rutini değişir ve birtakım tuhaflıklar sezmeye başlar...Sebepsiz yere dünya ile canlı bağlantı kesilmiştir, yalnızca Jüpiter üzerinden verilen bant kayıtlarıyla haberdar edilir ve koca üste kendisi ile oldukça gelişmiş bir yapay zekaya sahip yardımcı makine Gerty'den ( Kevin Spacey'nin sürpriz seslendirmesiyle ) başka kimse yoktur...Olaylar gelişir...

    Durağan ama hikayesiyle alt üst eden, bilim-kurgu kisvesi altında birtakım eleştirilerde bulunan ve tadında ters köşeleriyle oldukça tatmin eden, insan ve yalnızlık üzerine güzel bir film...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Mrtekin

Cok bilinmez ama 2013 yapimi "europa report" da turunun (scifi) iyi orneklerindendir.

Tavsiye ederim.
They drew first blood...

BAHADIR



Soğuk bir filmdi... Bu kış gününde bayağı üşüttü... İntikam soğuk yenen bir yemektir tamam anladık ama bu kadar soğuk olmasına gerek yoktu...

Herkes western diyor ama bir vahşi batı western'i değildi... Ben olsam buna western demezdim... Mekanlar, oyunculuklar ve kostümlere diyecek hiç bir şeyim yok...

Film kendini izlettiriyor mu? Pekala izlettiriyor... hatta güzeldi bile diyebilirim ama ne olduğunu anlamadığım eksik bir şeyler de vardı... İmdb puanı 7.3 ki bana göre biraz fazla 5,9 puan çalışır... (6 fazla kaçardı... :) )

hanac

Avusturya Alplerinde geçen bir western filmi ha, ilginç.

Clint Eastwood tarzı kasabaya gelen ve ismi bilinmeyen yalnız adam diye okudum tanıtımlarda.

Bu Bahadır da hiçbir şey beğenmiyor  :)



tommikser



Robert McCall eski bir Black Ops askeridir. Sahte bir ölüm hazırlayarak Boston'da yaşamaya başlayan Robert McCall, emeklilik zamanlarının keyfini çıkartırken, Teri isminde bir kızı kurtarması gerekmektedir. Kurtarması gerektiği kız yüzünden Rus mafyasıyla birlikte karşı karşıya gelecektir.

Genel olarak tanıtımı bu şekilde.Yani bana klasik bir film geldi.İzledim sıkıldım hayır.İzlemesem ne kaybederdim.Sanırım hiç.Denzel için izledim desem yalan olmaz.Bazen çok iyi filmleri oluyor.Bu film ortalama denilebilir.Puanı yüksek ama bence konu oldukça sıradan.Sıradan olmasına karşın kendine ait üslubu filmi sıkıntılı olmaktan çıkarmış.

pizagor

Kuruluştan Kurtuluşa Fenerbahçe

Her ne kadar futbol takımına ilgisiz bir Fenerbahçeli olsam da Tolga Örnek'in bu 45 dakikalık belgeselini henüz izlememiş olan tüm Fenerbahçelilere (ve Galatasaraylılara :) ) tavsiye ediyorum.

Takımın kuruluşu, o zor günleri nasıl atlattığı, işgal günlerinde nasıl bir milletin onuruna dönüştüğü, 3 Mayıs 1907'nin hikayesini, Anadolu'ya silah kaçırma olayları hakkında güzel bir belgesel.

İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


emre ozdamarlar

2013 yapimi bir Ingiliz hapishane filmi. Oldukca sert, gercekci ve bize mutlu son vaadetmeyen bir film.

19 yasindaki Eric Love fazla vahsi, hircin biri oldugu icin yetiskinler hapishanesine terfi ettirilir ("starred up" terimi de burdan geliyor) Hapishanede aileyi 5 yasinda birakip giden babasi da vardir. Babasi yillardir hapiste oldugu icin sözu gecen biridir ve bu gucunu kullanarak Eric'in hapishane psikologu ile beraber calisip öfkesini kontrol altina alip en kisa surede hapisten cikmasini ister ama asil karakterimiz pek söz dinleyecek biri degildir.

Film kaliteli, gercekci hapishane hikayelerini seviyorsaniz (Un Prophete gibi) bu filmi kacirmayin.



kedidiro

 mutlaka birileri bu filme değinmiştir forum içinde ama ben bulamadığım için burada tekrar değineceğim. nightcrawler - gece vurgunu...
   hollywodd sinemasının son yıllardaki en büyük sıkıntısı hikaye bulmak bence. her yıl oscar adayı olan filmlere şöyle bir bakın ; çoğunun gerçek hayat öyküleri olduğunu göreceksiniz. gerçek insanların hayatı biraz yıldız tozuna bulanıp önümüze sürülüyor. oysa hikaye tüm sanatların temelidir. resim, tiyatro ve tabii ki sinema bir öykü anlatma ihtiyacından doğmuştur. hitchcock amca der ki : '' ben seyirciye hayat dilimleri sunmam pasta dilimleri sunarım.'' günümüzde ne yazık ki hitch amca gibi hikaye anlatıcıları kalmadı...
  lafı uzattım. demek istediğim şudur: son yıllarda bu filmdeki kadar güzel bir hikayeyle karşılaştığım bir hollywood filmi olmamıştı. küçük suçlar işleyen bir sosyopat olan lou  ( jake  Gyllenhaal ) bir gece şahit olduğu bir kazayla bağımsız haberler çekip televizyonlara satmayı keşfeder. sonrasında bu işe soyunur ancak onun usulleri giderek tehlikeli bir hal almaya başlayacaktır... izlememiş olan sinemasever dostlar izlesinler sonrasında bu filmin ve baş oyuncusunun oscar ödüllerine aday bile gösterilmemesine şaşıranlar olacaktır. şaşırmayın zira bu akademi alfred hitchcock'a da hiç ödül vermedi...

pizagor

Haftasonu iki animasyon izledim: Cesur Zebra Khumba ve Fındık İşi.

Khumba yarısı çizgisiz bedeniyle batıl bir sürünün günah keçisi olduğu için diğerlerine benzemek adına bir mite sarılan ve kutsal gölü arayan bir zebranın yol öyküsü. Her yol öyküsünde olduğu gibi ilerleyişinde yandaşlar ve düşmanlar ediniyor. Farklı olmak bir lanet midir yoksa bir ödül mü? Farklı olan birinin lanetiyken bir diğerinin ödülü olabilir mi? Eğlencelik, 6.8/10...

Fındık İşi, bir şehrin parkında yaşanan yiyecek sorununa çözüm arayan park komunünün ve bu komüne katılmayan özgür ruhlu bir sincabın aynı fıstık arabasını hedeflemeleriyle başlayan bir hikaye. Bu fıstık arabası ve dükkanı da aslında bir bankayı soymak isteyen haydutların paravan olarak kullandığı bir yer olunca işler karışıyor. Keyifli bana kalırsa, 7.5/10...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


Ahmet Oktay

Dün Rio 2'yi izledim.

Mavili ve Harika artık büyük bir aileye sahip, 3 tane yavruları var. İlk filmi izleyenler hatırlayacaktır Mavili'nin kahve falan içtiğini, aynı genler yavrulara da geçmiş. Hatta o kadar ki bi tanesi müzik bile dinliyor kulaklıkla. Neyse efendim Harika "şehir hayatı yaşıyoruz, insan gibi yaşıyoruz. bu bizim doğamız değil" diyor ve amazona gitmeye karar veriyorlar. Olaylar da böylelikle başlıyor, amazonda bizimkileri sürprizler bekliyor.

Keyifli miydi ? Evet. İlk film kadar iyi miydi ? Bence hayır. Velhasıl keyifli vakit geçirmek için ailenizle rahatlıkla izleyebileceğiniz bir film. Ama "kuşun kulaklık takması nedir, böyle saçmalık mı olur. insan biraz mantıklı yapar şunu" falan diyeceksiniz katiyen bulaşmayın, zaten animasyon neticede.

pizagor

Rio 1 ve 2 kızımın favori filmlerinden, dolayısıyla sık sık seyrediyorum. Birinci film özgün olsa da ikincisi Meet The Parents filminin animasyona dönüştürülmüş hali gibi. Keyifle izleniyor, hem de defalarca :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


pizagor

--- SPOILER ---

Madagaskar 2... Alex - Marty - Gloria ve Melman'ın hikayesi Madagaskar'dan Afrika'ya taşınıyor bu filmde. Önce gerçekten oraya ait olduklarını düşünürlerken Alex kökenlerine bu kadar yakınken aslında ne kadar uzak olduğunu, Marty ise tıpatıplarının arasında sıradanlaştığını görüyor. Süpriz bir aşk ise yok artık dedirtiyor :)

Bu seride Julien tiplemesine bayılıyorum, bir karakter bu kadar mı saçma, bu kadar mı eğlenceli, bu kadar mı dayanaksız bir şekilde özgüveni böylesi yüksek olur.

Birkaç güne kalmaz serinin üçüncü filmini de izlerim...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!