Daredevil: Born Again (2025) - Phase 5/Dizi 8

Başlatan dean, 19 Mart, 2022, 00:45:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dean


Gabby

Anladığım kadarıyla Netflix'in sıkı dizisinin iki önemli karakteri Karen Page ve Foggy Nelson bu yeni versiyonda yok. Ben asıl Kingpin'in sekiz yıl önceki dizide baş parmağını işaret parmağının üzerine koyarak sıkça yaptığı "ovuşturma" tikini devam ettirip ettirmeyeceğini merak ediyorum. :)

Sözünü ettiğim bu hareketin farklı versiyonunu, Daredevil'den bir yıl önce gösterime giren Gomarrah adlı İtalyan mafya dizisisinin baş karakter oyuncusu Gennaro, parmağındaki yüzüğünü dizi boyunca  ovuşturarak çok ikonik bir harekete imza atıyordu. Dolayısıyla suyun karşı tarafındaki sinemacılarca farklı versiyonda hemen taklit edilmesi benim için hiç şaşırtıcı olmamıştı doğrusu. :D
 


Salvatore Esposito (Gennaro), Gomorrah 2014... Vincent d'Onofrio (Kingpin), Daredevil 2015...[/center]

Nightrain

Dizi 2025 yılına ertelendi. Asıl bomba: Disney, dizinin yönetmenlerini ve senaryo ekibini kovmuş. ;D Marvel dizi işinde feci çuvalladı. Bence TV kanadını gözden geçirmeleri gerekiyor. Secret Invasion'a 200 küsür milyon dolar harcanmış ama ortaya çıkan iş rezalet. Daredevıl'da çekilen sahnelerin bazılarını elde tutup, gerisini yeniden çekecekmiş.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean

Jon Bernthal sette görüntülendi.


dean

  Daredevil'ın yeni kostümünü paylaşmamışım.


cyclops

Netflix serisinin ağır havasını ve tonunu çok sevmiştim fakat Daredevil'ı 3.5 sezon boyunca doğru düzgün kostümüyle elinde billy club binalardan atlayıp akrobatik hareketlerle  suçlu dövmesini görememek beni hayal kırıklığına  uğratmıştı. Hele son sezonda sanki çok giymiş gibi bir de  kostümü elinden alıp Bullseye'a vermişlerdi ki kızmaktan  aslında  iyi olan hikayeye  bile  odaklanamamıştım.  Umarım bu  yeni dizi karanlık katmanlı hikaye anlatımıyla  renkli aksiyon sahnelerini iyi harmanlayıp güzel bir  orta  yol  bulabilir.

rumar80

 Her ne kadar kızmakta haklı olsan da, genel olarak bence çok iyi bir dizi idi. Son sezon ise hem born again macerasını hem de 200'lü sayilarin sonunda Ann Nocenti'nin yazdığı, Bullseye'ın Daredevil kostümü giydiği hikayeyi temel alıyordu ki ben çok sevmiştim.

dean

Dizinin üçüncü sezonunu iki kere izledim. Hem ilk izleyişimde hem de rewatch'ta hiçbir zaman ilk iki sezon kadar sevemedim. Kafama çok takılan bazı sıkıntılar var bu sezonda. İlki komple Ray Nadeem karakteri. Nadeem hiçbir şekilde promosyonlarda kullanılmasa da üçüncü sezonda ciddi derecede ağırlığı olan bir karakter. Yalnız Matt, Wilson, Ben, Karen ya da Foggy kadar ilginç bir karakter değil. Bir çok farklı yapımda karşımıza yüzlerce kez çıkmış bir karakter. Çok daha derin karakterlerin barındığı Daredevil hikayelerinden bir karakter kullanmayıp yeni karakter yaratıp Nadeem gibi bir karakterde yapmazsın yani. İki izleyişimin sonunda da karakterin bütün arc'ı kafamdan çıktı.

  İkinci kısım ise Kingpin'in inandırıcılığını kaybedecek kadar planlı olması. İlk sezonda çok güçlü ve gizliyken Cehennem Mutfağındaki polisleri elinde oynatması okey. Ama üçüncü sezonda hapisteyken ve kim olduğu biliniyorken FBI'a bu derece sızması bana bir türlü geçmiyor. Dizinin bu konuda biraz kendisini zorladığını düşünüyorum. Kingpin hep bir adım önde algısı yaratmak adına senaryoyu çok esnettiği yerler var. 

  Bir diğer şeyde Netflix dizilerinde bir türlü karakterlerin peak noktasını göremiyoruz. Bu uzun yıllardır dizilerin bütçe yetersizliğinden yaptığı şeylerdir aslında. Heroes dizisi bu konuda en güzel örnek hatta. Karakter olması gereken noktaya önceki sezon finalinde ulaşır ama o sezon hemen o noktadan düşer. Heroes'un ilk sezonunu hatırlayın bütün karakterler fiziksel ve duygusal olarak maksimum noktasına ulaşır ama ikinci sezonda resmen bütün karaktere bomba düşer ve maalesef bu her sezon tekrarlanır. Daredevil'da bir türlü o noktaya varamadı. Dediğim gibi bunun en büyük sebebi elbette dizi bütçelerinin düşüklüğü. Defenders'a biraz daha fazla bütçe ayırmışlardı. O dizide zaten hemen üçüncü sezona geçmeden Daredevil'a downgrade uyguladılar.

  Genel yapısı itibariyle tematik anlamda ilk sezon ve üçüncü sezon birbirine benziyor. Yine bir kahramanın yükseliş hikayesini anlatıyor. Yükseliş hikayesi bir kez daha anlatılacaksa bence daha cesur şeyler yapmak lazım. İlk sezonda daha ufak çapta olup bu yükselişi daha iyi anlattı zaten. Üçüncü sezon Born Again'den esinleniyor ama onu cesaretinin yanına bile yaklaşamıyor. Bana bu sezon hep Born Again'cilik oynama gibi geliyor. MCU'nun yapacağı yeni dizinin adının Born Again olması da aslında meta bir gönderme. Dizi en fazla Charles Soule döneminden esinlenecek gibi.

xmenac


dean


dean


dean


dean

   Uzun zamandır beklenen Daredevil: Born Again dizisinden nihayet fragman geldi. Fragmanın güzelliği ve diziye duyduğumuz heyecan bir yana bu dizinin günümüze geliş süreci çok ilginç ve olaylı. Bu yazıda biraz bu olaylardan ve varlığı bile mucize olan bu dizinin atlattığı maceralardan bahsetmek istiyorum.



  Her şey Kasım 2013'te Marvel ile Netflix'in 4 dizi ve 1 mini dizi olmak üzere toplamda 60 bölüm civarı bir proje için anlaştıklarını duyurmaları ile başlıyor. Projeye göre ilk dizi Daredevil olarak yayınlanacak ve bunu Jessica Jones, Iron Fist, Luke Cage takip edecekti. Bu dört karakterde Dafenders mini dizisi ile bir araya gelecekti. Aslında planlanan ve ilham alınan formül MCU'nun phase 1'de yaptığının aynısı. Hatta Defenders gelene kadar Daredevil'ın ikinci sezonu da geldiği için Avengers'a giden yolun birebir yansımasını görmüş olduk.

  Daredevil ilk sezonu ile açılışını 2015 yılında yaptı. Ana akım süper kahraman dizileri içinde yayınlandığı döneme kadar çıkmış belki en iyi dizi oldu. Bir çok insan için geçen on yılda da çok bir şey değişmedi. Daredevil halen çok sayıda insan için en iyi süper kahraman dizisi. Şahsi olarak ilk sezonu çok beğeniyorum. Dizinin hikayesi, olgun atmosferi, kaliteli prodüksiyonu ve elbette muhteşem oyuncuları. Ama ilk sezon sonrası bazı problemler başlıyor. Bunun en önemli sebebi ise ilk sezon için yeterli olan ama devam sezonlarında kendisini gösterebilme zemini oluşan bütçe problemi.



  Bütçe ile kalite bir film ya da dizi için doğru orantılı değildir. Bir çok durumda da şişen bütçe yapımın problem yaşadığına ve bir şeylerin ters gittiğine işarettir. (Bkz. Secret Invasion, She-Hulk: Attorney at Law) Lakin çizgi romanlar nasıl ki hikayenin yanında gücünün bir kısmını da özenle çizilmiş panellerinden alıyorsa, bunlardan uyarlanan film ve dizilerin görsel kalitesinin de belli oranda standardın üstünde olması gerektiğine inanıyorum. Netflix sıradan diziler için iyi sayılsa da Daredevil başta olmak Marvel dizileri için kılı kılına bir bütçe ayırdı. Bu da yine başta Daredevil olmak üzere karakterlerin zirve noktalarına ulaşıp bunları sürdürememesine sebebiyet veriyor ve elbette büyük çaplı hikayeler bir türlü anlatılamıyor. Yazım aşamasında bile set çekilmiş oluyor. İkinci sezonda daha az bütçe gerektiren The Punisher kısımlarının daha iyi, daha fazla bütçe gerektiren The Hand kısmının kötü olması gibi. Üçüncü sezonda bütçeden tamamen kaçıp ilk sezondaki anlatı tarzına geri dönmek gibi.

  Netflix'in diğer dizileri hiç bir zaman Daredevil kadar başarılı olamadı. Bunun bir çok sebebi var. Temelde Daredevil odaklı gitmek için bunu bir başka yazıya bırakabiliriz. Ama şundan bahsetmemiz lazım. Bu diziler Marvel Studios tarafında yapılmadı. Her ne kadar en başında MCU'da geçecek denilmiş olsa da toplam 13 sezonluk hikaye, bir kaç gönderme dışında kendisini MCU'da hissettirmedi. Bu karakterlerin hiçbiri MCU filmlerinde görünmedi. Marvel Studios, Marvel TV departmanını bünyesine katıp Disney+'da MCU'da geçecek diziler yapacağını da duyurunca Netflix dizilerine olan ilgi çok düştü. Sonuçta Daredevil üç sezon ve bir Defenders mini dizisi ardından 2018 yılında iptal edildi. 2019 yılında ise Jessica Jones'un üçüncü sezonu ile evren komple bitti.



  En azından biz belli bir süre öyle düşündük. Dizinin iptali izleyicinin Daredevil'a olan sevgisini düşürmedi. Özellikle Charlie Cox ve Vincent D'Onofrio gibi isimler seyircinin gözünde karakterlerle öyle bir bütünleşmişti ki sanki başka aktörler Daredevil ve Kingpin'i oynayamazdı. MCU hazır Multiverse hikayesine girmişken bir fırsat gördü. Daredevil'ı Charlie Cox, Kingpin'i de Vincent D'Onofrio sureti ile MCU'ya eklemek ama Netflix maceralarını canon saymamak. Böylece Netflix başka evren sayılacak ve bu oyuncularda bu karakterlerin MCU versiyonunu oynamaya başlayacaktı. Kağıt üzerinde işleri çözüyor gibi gözükse de planlama ve uygulama olarak çok zor bir fikirdi bu. Hepsinin yanı sıra insanların bu karakterleri yaşadıkları şeylerle, başlarından geçen olaylarla, bir karakter inşası sayesinde sevdiğini de unutmamak lazım.

  İlk adım olarak Vincent D'Onofrio, Kingpin rolüyle Hawkeye dizisinin finalinde arz-ı endam ediyor. Çok kısa bir süre sonrada Charlie Cox, Daredevil olarak Spider-Man: No Way Home'da görünüyor. Yalnız şöyle ilginç bir durum oluyor. Karakterlerin hal ve hareketleri farklı gibi. Ama net şekilde Netflix versiyonlarından da kopuk değil. Sanki arada bir yerde Marvel Studios süreci takip ediyor gibi. Bu durum Daredevil'ın konuk olduğu She-Hulk: Attorney at Law'da ve Kingpin'ın oyuncu kadrosunda olup Daredevil'ın kısa süreli gözüktüğü Echo'da da devam ediyor.



  Bütün bu cameo ve konuk oyunculuk sürecinde Marvel Studios, phase 5 kapsamında Daredevil: Born Again dizisini duyuruyor. Ana kadrodan sadece Charlie Cox ve Vincent D'Onofrio dizi için duyuruluyor. Geri kalan hiçbir oyuncu geri dönmüyor üstelik ana kadrodan bazı görece ufak roller recast edilmeye başlanıyor. Dizi kendisine temelde Charles Soule'un çizgi roman dönemini esin kaynağı alarak 2023'ün ilk aylarında çekimler başlıyor. Hedefte 2024'te diziyi yayınlamak var. Ama Marvel bu süreçte dizi işinde bir kaç istisna dışında beklenilen kalitede içerik üretemiyor. Özellikle Secret Invasion, Echo, She-Hulk: Attorney at Law gibi diziler büyük başarısızlık oluyor. 2023 yılının sonlarına yaklaşırken Marvel Studios sektörde son yıllarda görmeye pek alışık olmadığımız bir karar alıyor. Çekilen ilk altı bölümü izleyip, kötü olduğuna karar veriyorlar. Dizinin ilk altı bölümünü komple bir kenara bırakıp, yeni bir showrunner ile tekrar çekmeye karar veriyorlar. Üstelik işler bununla da kalmıyor. Aynı oyuncu ile yeni evren karakteri fikrini de komple iptal ediyorlar. Netflix dönemindeki bütün karakterler ve oyuncular MCU'da canon kabul ediliyor. Önceki diziden Karen, Foggy ve Bullseye gibi karakterler de Daredevil: Born Again'e katılıyor. Dizi elbette bir yıl erteleniyor ve sonuçta bugüne yani fragmanın yayınlandığı güne geliyoruz.

  Yeniden çekimlerinde ardından Daredevil: Born Again'in dizinin Netflix versiyonuna ton olarak benzediğini söyleyebiliriz. Dizinin en az Netflix dönemi kadar şiddet içereceği belirtilmişti. Fragmanda da bu yönde sahneler var. Matt ile Kingpin üçüncü sezondan sonra belli bir süre karşılaşmamış, aradan zaman geçmiş. Echo'da altyapısı hazırlandığı üzere Kingpin artık belediye başkanı. Hikayenin bu kısmı bize çizgi romanlardaki Devil's Reign macerasını andırıyor. Finale doğru bütün sokak seviyesi karakterler dahil oluyordu. Belki dizinin bu hikayeyi toparlaması muhtemel olan ikinci sezon finalinde böyle bir an görebiliriz.



  Fragmanda dikkat çeken iki yeni karakter var. Bunlardan biri White Tiger. Kendisi çizgi romanlarda ilk kez 1975 tarihli Deadly Hands of Kung Fu'nun 19. sayısında gözüken bir karakter. Çeşitli maceralar sonrası Hector'dan kız kardeşi Ava Ayala'ya White Tiger'lık geçiyor. Çizgi romandaki ana süreklilikte Ava'nın maceralarını okuyoruz. Dizide de benzer bir geçiş yaşanabilir. Dizide belli ki süper kahramanlık yapıyor ve işler feci derecede ters gidiyor. Onu bu durumdan kurtarmakta gündüzleri Matt Murdock'a geceleri ise Daredevil'a düşüyor.

  Dizinin villain'ı olacak Muse ise benim bu sezona dair en merak ettiğim karakter. Muse ilk kez çizgi romanlarda 2016 yılında yayınlanan Daredevil (Vol. 5) sayı 11'de okuyucu karşısına çıkıyor. Okuması gerçekten rahatsız edici derecede psikopat bir karakter Muse. Geçmişi tam manasıyla bilinmiyor. Güçleri tam manasıyla açıklanmıyor. Öldürdüğü insanlardan kendi sapık zihninde sanat eserleri üretiyor. Çizgi romandaki haline benzer derecede rahatsız edici şekilde portre etmeyi başarırlarsa unutulmaz bir karaktere dönüşür.



  Daha önce Netflix'in bütçe sorunundan bahsetmiştim. Dizinin fragmanı teknik anlamda net şekilde Netflix döneminden daha iyi görünüyor. Netflix döneminin olgun ve sert hikaye anlatımı, Disney+'ın ekonomik gücü ile birleşmiş. Eğer gerçekten iyi yapıldıysa belki de en az ilk sezon kadar başarılı bir iş izleyebiliriz.

  Fragmanda çok beğendiğim bir iki sahne var. Birincisi Daredevil'ın kaskının düştüğü sahne. O sahnede kötü bir olay yaşanacak diye tahmin ediyorum. Yerde iskambil kartları var. Muhtemelen Bullseye'ın denklemde olduğu bir olay var. Matt'in belli bir süredir Daredevil olmaktan uzak olması ile bağlantılı olabilir. Diğer sahnede Matt'in belli dönemlerde kullanmış olduğu maskelerin göründüğü sahne. Altın renk olan She-Hulk: Attorney at Law'da giydiği. Gri olan Armored Daredevil'a gönderme. Koyu renk olan Shadowland kostümünü andırıyor. Alıştığımız kırmızı olanlar ise muhtemelen biri ilk sezondaki. Diğeri de bu dizide giydiği.



  Frank Castle'dan da bahsetmeden olmaz. The Punisher'ı da yine sakallı ve işleri bırakmış olarak görüyoruz. The Punisher'ın logosu ile suç işleyecek bazı kötü adamlar olacak dizide. Bu da gerçek The Punisher'ı denkleme sokacak. Benim Netflix döneminde en beğendiğim cast seçimi Jon Berthal oldu her zaman. Onu The Punisher olarak MCU'da görmek muazzam olacak. Umarım Netflix dönemindeki durum tekrar gerçekleşir ve bu diziden sonra kendi dizisini de alır.

  Genel süreç ve fragman ile ilgili fikirlerim ve görüşlerim bu şekilde. Dizinin iyi olacağına inanıyorum. Marvel, Agatha All Along ile dizilerdeki kötü gidişe bir dur demişti. O momentum ile Daredevil: Born Again beklentileri karşılarsa Marvel yeni dönemde dizi işinde olumlu adımlar atmış olur.
 

(Ekşi Sözlükteki yazımdan alıntıdır.)