Çizgi Roman Piyasası ve Sorunları

Başlatan tommikser, 09 Ağustos, 2010, 12:15:09

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 11 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mrtekin

Sayın ZGeralt,

Düşünceleriniz için teşekkür ederim. Yalnız iki hususa karşı benim de farklı düşüncelerim var.

1- "Birincisi kimse zaten çok iyi satan bir ürünün fiyatını durup dururken indirmez."

Neden? Burada kastedilen, ölçek ekonomisi uyarınca, birim maliyetin baskı adedi arttıkça, düşmesi. Yani, yeni okur geldikçe, atıyorum, 1000 adet basılan comics, 3000, 5000, 10000 basıldığında, birim maliyetteki düşüş, fiyatlara yansıtılmayacak mı? O zaman, taze kan girişi lazım ki fiyat ucuzlasın denmesindeki mantık ne? Yani okur sayısının artması, fiyatta düşüş oluşturmayacaksa, ve, bu pozitiflik herzamanki gibi direkt yayınevinin cebine kalacaksa, e o zaman ben ne anladım bu "büyümeden"? Bana faydası ne okur sayısının artmasından? Bu bağlamda, eskiden, atıyorum 5000 basılan manga, şimdi, 10000 basılıyor ise, birim maliyetteki düşüşü, okuyucu olarak talep etmemiz hakkımız değil mi?

2- "İkincisi yüksek enflasyon ortamında kazandığınız para her sene en az yıllık enflasyon kadar artmıyorsa aslında fakirleşiyorsunuzdur. Dolayısıyla satış artışı ile sağlanan ek kazancı indirimle düşürmek enflasyonist ortamlarda pek mantıklı değil."

Zaten kitabın nihai etiket fiyatı, bahsettiğiniz enflasyonist etki de konularak hesaplanmıyor mu? Kar projeksiyonu içerisinde bu yok mu? Ya da okuyucuya yansıtılan zam içerisinde, bu da bir bileşen değil mi? Keza, JBC hariç, neredeyse tüm yayıncılar, enflasyonu ve kurları gerekçe göstererek, geçmişte çıkardıkları ve depoda duran kitaplarına da "geriye yönelik" zamlar yapmadılar mı? Hangisi zammı okuyucuya yansıtmaktan geri kaldılar? Yok eğer bu durum hiç hesaplanmıyorsa, "yaşanan olası okur artışı"ndan elde edilen kazanç da, zaten otomatikman "enflasyon etkisini" gidermeye yarıyordur ki, bu da dediğim gibi, bir "büyüme" sayılamaz. Zaten senelik çıkan kitap sayısının geçmiş seneleri yakalayamaması ,"fasikül" ağırlıklı yayımcılık oranının giderek artması ve fiyatlardaki sürekli artış da, bize neyin ne olduğunu açıkça söylüyor zaten. "Büyüme"den ziyade, "hayatta bir şekilde kalabilme" mücadelesi var. Amerika'da yaşanan "büyüme" ile bizdeki "aynı değil". Hakeza, orada elinizin altında analize müsait her tür satış verisi var, biz de JBC, Çizgi Düşler ve Marmara haricinde açıklıkla satış verisi paylaşanı da görmedim.

Neyse, Ahmet Bey'den umarım sonraki konuşmalarında objektif veriler gelir, biz  de olan biteni çok daha iyi yorumlarız. Böyle ortada hiçbir somut veri ve ciddi bir fizibilite olmadan, ortaya gaz verip, büyüdük, hadi açalım her ile bir çr dükkanı, bu işte süper gelecek var konuşmaları bende çok çalışmıyor maalesef. Anlamsız da buluyorum.
They drew first blood...

ZGeralt

Alıntı YapBana faydası ne okur sayısının artmasından?

Fiyat ve periyot istikrarı, daha kaliteli baskı daha çok çeşit. Enflasyondan daha az etkilenme. Daha niş işleri daha sık görebilme gibi faydaları olacaktır okur sayısının artmasının. Gerekli Şeylerin bastığı manga çeşidine bir bakın, neredeyse her hafta 6-7 tane de yeniden basım oluyor. Çok popüler shounen mangalar dışında belki daha az satacak ama daha prestijli mangalara da yer veriyorlar. Üstelik Gerekli'nin bu başarısı diğer yayınevlerini de etkiledi. Çizgi Düşler, Marmara, Komik Şeyler manga portföylerini genişletiyor. 
Üstelik her malın fiyata duyarlılığı aynı değil. Siz mangayı 16 liradan 6 liraya düşürdüğünüzde bir anda 50 bin satmaya başlamayacak. 10 bin satıyorsa 12-13 bin satacak belki. Ucuz diye hiç alakası olmayan insanlar bir anda manga okumayacak yani. Her malın talep esnekliği aynı değil.


Alıntı YapKeza, JBC hariç, neredeyse tüm yayıncılar, enflasyonu ve kurları gerekçe göstererek, geçmişte çıkardıkları ve depoda duran kitaplarına da "geriye yönelik" zamlar yapmadılar mı? Hangisi zammı okuyucuya yansıtmaktan geri kaldılar?? Yok eğer bu durum hiç hesaplanmıyorsa, "yaşanan olası okur artışı"ndan elde edilen kazanç, zaten otomatikman enflasyon etkisini gidermeye yarıyordur ki, bu da dediğim gibi, bir "büyüme" sayılamaz. Zaten senelik çıkan kitap sayısının geçmiş seneleri yakalayamaması ,"fasikül" ağırlıklı yayımcılık oranının giderek artması ve fiyatlardaki sürekli artış da, bize neyin ne olduğunu söylüyor zaten. "Büyüme"den ziyade, "hayatta bir şekilde kalabilme" mücadelesi var...

Yayıncılar adına konuşamam, işin mutfağında değilim sonuçta. Ancak işim gereği biraz KOBİ'lerden biraz ekonomiden anlarım. Kitap gibi ürünlerin depo maliyetleri yüksektir. Ayrıca kur ataklarının olduğu ve/veya yüksek enflasyon olan dönemlerde ithal mal satan veya ithal mala bağlı sektörler artışları fiyata yansıtmak zorunda. Ben olsam ben de yansıtırdım, maalesef bu bir gerçeklik ve suç yayıncılarda değil bu konuda ekonomiyi yönetenlerde. Şöyle örnek vereyim basitçe , kendimi daha iyi ifade edebilirim sanırım örnekle ; bir malı ithal ettim 4 liraya, 6 liraya satıyorum. 3 ay sonra bir daha mal çekeceğim malın fiyatı olmuş 6 lira. Benim kar uçtu gitti, yerine koyamıyorum. Mecburen yeniden fiyat düzenlemesine gideceğim.

Büyüme meselesini ise bilmiyorum, elimizde hiç veri yok. Sadece gözlemlerime dayanarak manganın büyüdüğünü söyleyebilirim. Öte yandan 350 adet satışı tamamlayamayan da var.

Ortalama 400 adet çizgi roman basılıyor son 4-5 senedir. Fasikül-cilt karışık. Ortalama fiyata da 30 TL diyelim. Her çizgi roman da senede 2 bin adet satsın. 24 milyon TL ediyor toplam hacim. Kabaca 3 milyon USD diyelim. Amerika'nın çizgi roman pazarı 1 milyar dolar civarı. Aradaki farkı tanımlamak için uçurum falan da değil yeni bir sözcüğe ihtiyacımız var. Nüfus farkı var evet, 4 kat fazla nüfusu var, o yüzden 250 milyon dolar desek bile yine arada uçurum var :) Ölçek ekonomisi 5 bin satan manganın 10 bin satmasıyla olacak şey değil veya 350 satan fumettinin 1350 satmasıyla. 3 milyon Dolar olan piyasanın 30 milyon dolar olmasıyla olabilecek bir şey kabaca örnek verirsem.

Yoksa hem tüketici hem de çizgi roman sever olarak, bu forumda da, daima fiyatların ulaşılabilir olmasını, gençler ve çocukların harçlıklarıyla alabilmeleri gerektiğini savunuyorum. Ama aydan aya market alışverişi yaparken bile sürekli fakirleştiğimiz bir ortamda fiyatlar neden düşmüyor diyemiyorum yayıncılara ( bu hepsinin fiyat politikasını doğru bulduğum anlamına gelmiyor) Diyene de bir sözüm yok yanlış anlaşılmasın.


Mrtekin

Sayın ZGeralt, galiba farklı noktalara gittik yine, konu dağılıyor, buluşamıyoruz maalesef bir yerde. Neyse ben özetleyerek toparlamayı deneyim.

a-) Ben şunu savunuyorum. Hangi ekol olursa olsun, tiraj arttıkça yani, sisteme yeni okur girişi oldukça, bunun ekonomik avantajının muhakkak fiyata da yansıtılması gerekiyor ki, okur için bir anlamı olsun. Örnek verirsem, ortalama satış 500'den 1000'e çıkarsa kitabın fiyatı da aynı oranda YARIYA düşüyor. Yayımcı burada hala eski fiyatı sabit tutuyor ya da fiyatı artırıyor ise, kusura bakmayın bu ekonomik avantajı salt kendisine çekiyor demektir. Burada dediğiniz gibi bir fiyat istikrarı yok. Birim maliyetin düşüşünden kaynaklanan karın, tamamen yayınevinin kendisine çekmesi var. Çr'nin ucuzlamasından falan bahsetmeyelim o zaman. Çünkü çr'nin Türkiye'de ucuzlamasının en birinci yolu, tirajların artmasından geçiyor. Ama, bakın manga örneğinde yaşadığımız gibi, tiraj artmasına rağmen, fiyat hala düşmüyorsa, fiyat riski bilinçli olarak hala okuyucunun üzerinde bırakılmaya devam ediyor demektir, bu olmamalı diyorum.

Net örnek; atıyorum; Bir manganın şu andaki etiket fiyatı 25 tl, tirajı ikiye katlayıp, fiyatı da 12,5 tl yaptınız. Bu ne kadar satar sorusuna da cevap, bence çok çok daha iyi satar, alamayan bir sürü okuyucuya ulaşır, daha da yaygınlaşır. Fiyat ve eşik algısı, özellikle bizim gibi ülkelerde çok önemli bir etmen.

Buradan yayınevi kar etmemeli görüşünü de savunmuyorum, yanlış anlaşılmasın, etmeli ki zaten tiraj arttıkça daha çok ediyor, ama bu tiraj artışından kaynaklanan ekonomik avantajın (hiç değilse birazını) okura da yansıtmalı diyorum. Yoksa zaten bahsettiğiniz, portföy genişlemesini elde ettiği kardan da çok rahat gerçekleştiriyor.

2- Verdiğim örnek, bahsettiğiniz enflasyonist etkinin tiraj artışında ne ölçüde hesaba katıldığı ile ilgili idi. Ben şunu savundum, sizin savınıza göre de burada "büyüme" yok, çünkü savınız doğru ise, zaten olası tiraj artışından gelen kar, enflasyon etkisini gidermeye yarıyor...Ben bir adım öteye gidip, zaten "enflasyon etkisinin" de, maliyetin (ve karın) içine dahil edildiğini düşünüyorum. Yani, tiraj artışı eşittir direk kar.

Yayımcı maliyetlerinde (telif, kağıt, mürekkep, işçilik vd) zaten yaşadığı kur artışını fiyatlara yansıtıyor, yansıtmak zorunda. Bunu herkes yapıyor, bu doğal, buna laf yok. Ben şu örneği kabul etmedim sadece. Yayınevi, geçmişte çıkardığı, yani 3 sene önce çıkardığı, satmamış ve deposunda bekleyen kitaba da, bunları gerekçe göstererek zam yapıyor, şu anda çıkarttığı kitapla fiyatını (maliyetini) aynı seviyede fiyatlıyorsa, bu da olmamalı. Fiyat yine makul oranda yükselsin ama zamla 5 sene önce çıkardığı kitapla, şu anda çıkardığı kitabın fiyatını "aynı" tutması, cinliktir, depo gideri falan değildir. Bunu bir tek JBC yapmadı, bu arada.

3- Amerika ile kendimizi kıyaslamıyorum. Zaten durum belli. Benim eleştirdiğim oradaki büyümenin, burada da  "biz de büyüdük, açın bir dükkan" diye yutturulmak istenmesi. Büyüme falan yok, ha büyüse de, bu fiyatlara yansımadıkça ve bundan yayınevleri faydalanmaya devam ettikçe, beni ilgilendiren bir durum da değil.

4- Tiraj artışı olduğunda pekiyi çok güzel ama fiyat neden düşmüyor aga diyebilmek de lazım:-) Yoksa fiyat riski üstümüzde olduğu müddetçe, zaten ne çocuk ne de gençler ne de biz "uygun fiyatla" çr okuyabileceğiz.

Umarım şimdi daha nettir, teşekkürler beyin fırtınası için....
They drew first blood...

ZGeralt

Şimdi yayınevlerinin finansından  sorumlu kişi gibi  bilmiş bilmiş konuşmak istemiyorum :) doğru da olmaz. Bir kaç noktada kendimi tekrar ifade edeyim istiyorum sadece.
Depo masrafından kastım aslında stok maliyeti. Depo kirası falan değil. Ürettiğiniz mal 5 yıl depoda bekliyorsa zaten geçmiş olsun, orada bir kar falan yok, hele ki böyle enflasyonist bir ortamda. Türkiye'de pek az insan fırsat maliyetini de hesaplıyor, o zaman asıl zarar ortaya çıkıyor. Bu 100 lira harcayıp depoda beklettiği ürünün parasını bankaya koysa bir yıl sonra 18 lira elde edecek zaten. Depoda satılmayı bekleyen kitap demek, yeni harcamanın önünü tıkamak demek, enflasyonist ortamda paranın erimesi  demek. JBC belki çok iyi sattığından deposunda fazla mal olmadığından buna ihtiyaç duymamış olabilir bilmiyorum ama bir sene sonunda 2 bin baskının bin tanesi depoda duruyor ve enflasyon da %25 oluyorsa, sen depodaki mala zam yapmak zorundasın. Üstelik bunu salt üretim maliyetleri ile de kıyaslamak doğru değil. Geçen sene 10 birim kar etmiştim ve 10 ekmek alabiliyordum. Bu sene depodaki fiyatı aynı tuttum ve 10 birim kar ettim. artık 7.5 ekmek alıyorum. Yatırımımı nakite geç dönerek yeni yatırımları veya net faizi geri teptim bir senede, hem de üstüne alım gücüm düştü. Bunu 5 ile çarparsanız ortada kuş kalacağını görürsünüz zaten.

Alıntı YapUmarım şimdi daha nettir, teşekkürler beyin fırtınası için....

Ben de teşekkür ederim, elde veri olmadan biraz fazla tahmin üzerine konuşuyoruz ama napalım artık :))

Mrtekin

Merhaba, ben de son bir kez daha bişeyler ekleyim istedim.

Türkiye'de yayıncılığın ve de çoğu işkolunun açıkçası "fırsat maliyeti" nüansına göre yapılan bir iş olmadığını hepimiz biliyoruz. Giderlerinin çoğunun yabancı para ama gelirin TL olduğu, üstelik enflasyonist ortamda yapılan yatırımın geri dönüşünün çok uzun süre aldığı, ayrıca dağıtım karı olarak büyük tekel ve dükkanlara en az %50 verdiğiniz bir işkolu doğal olarak bir sürü risk etmenini de içinde barındırıyordur. Buradaki tüm nüans, "yayının satması". Ürün sattığı zaman, olay, sihirli değnek değmişcesine, birden bambaşka bir hale bürünüyor. Örnek; Çizgi Düşlerin fumetti nedeniyle girdiği finansal darboğazdan "Injustice" satışları ile kurtulması... Ben bu yeni okur girişli tiraj artışı, ya da "patlama" avantajından okuyucunun da az biraz yararlanabilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hepsi bu. Yani tiraj artışlı karın hiç değilse bir kısmından okuyucu lehine feragat edilerek, çr fiyatının aşağıya çekilebilmesi umudu, altını çize çize vurguladığım şey...

Açıkçası ben de stok maliyetinin, fiyat üzerinde etkisinin ne olduğunu çok bilmiyorum. Depodaki mal, aynı zamanda karı oluşturan unsur da olabilir, olaya bir de öyle bakmak lazım. Yani atıyorum, 2000 adet basılan bir comics ürününün, 1000 adeti ilk etapta satılıp, 1000'i de depoda bekliyorsa, ve o ilk etapta satılan 1000 zaten maliyeti kurtaran kısımsa, artık depoda bekleyen mal, bir kar unsurudur, zarar değildir. Bu unsura, bir de zam yaparsanız, karınızı daha da yukarı çekersiniz. Bunun enflasyonun yansıtılması ile bir ilgisi yok.

Yani depodaki mal, hiç satmadığı için mi kaldı, yoksa maliyetini kurtardı ama gelecek satışlarla mı kara geçecek, bunun ayrımını iyi yapmak lazım.

Aynen, ben de buna takılıyorum ya, ortada ne yayımcılardan ne de dağıtım kanallarından gelen hiçbir somut ve objektif veri olmadan, "Pandemi de biz de büyüdük, hadi açın bir dükkan her ile." laflarının altını nasıl doldurabiliyorsunuz?? Birisi de çıkıp benim gibi, "Ziyaaa", dese ayıp olmayacak mı?  ;D

Sevgiler.
They drew first blood...

Mrtekin

Geçen gün, Pınar Kitap'tan Muzaffer Bey ile biraz laflama imkanım oldu. Kendisi müşteri yaşının giderek düştüğünü, dükkanın artık "manga" ağırlıklı çalıştığını söyledi. Manga, 2021 yılında, Türkiye'de "comics"'i de sollayarak, tam anlamı ile hükümdarlığını ilan etmiş durumda. Umarım, bu sayede, tüm kaliteli örneklerin yayınlanma imkanı olur.
They drew first blood...

DAMPYR

Alıntı yapılan: Mrtekin - 02 Ekim, 2021, 12:53:53
Geçen gün, Pınar Kitap'tan Muzaffer Bey ile biraz laflama imkanım oldu. Kendisi müşteri yaşının giderek düştüğünü, dükkanın artık "manga" ağırlıklı çalıştığını söyledi. Manga, 2021 yılında, Türkiye'de "comics"'i de sollayarak, tam anlamı ile hükümdarlığını ilan etmiş durumda. Umarım, bu sayede, tüm kaliteli örneklerin yayınlanma imkanı olur.
Yeni Nesil Manganın nesini seviyor anlamadım bi alışamadım şu Mangaya, Fumettinin yerini hiçbirşey tutmaz bence...

Kauss

Alıntı yapılan: DAMPYR - 02 Ekim, 2021, 13:58:08
Yeni Nesil Manganın nesini seviyor anlamadım bi alışamadım şu Mangaya, Fumettinin yerini hiçbirşey tutmaz bence...

Kendi adıma konuşmak gerekirse; üniversite okurken mangayı internetten 7 lira civarına sipariş verebiliyordum o dönem çizgi romanlar internette 20-25 lira bandına satılıyordu. 1 çizgi roman alacağıma 3 manga alabiliyordum. Mangayı daha hızlı tüketiyordum çünkü hep bir aksiyon vardı ve bu ilgimi çekiyordu. Maddi olarak öğrencilik döneminde öyle zorluklar yaşamadım ama ben bile gidip bir cilde internetten 20-25 vermektense daha fazla manga almayı tercih ediyordum.
Okuma sıralarında çizgi romanda önce şunu okumak gerekiyor sonra başka bir hikayenin şu cildini okumalısın diye bir sürü içerik vardı. Bunlar ya yayınlanmamış oluyordu yada toplamak için uğraşmak gerekiyordu. Manga ise sıralıydı; al oku diğer cilde geç.
Kendi ekonomik özgürlüğümü kazanınca mangadan kopup çizgi romanlara geçtim. Belli bir süre sonra ise kahramanlar değil de; bağımsızlar daha çok ilgimi çekmeye başladı.
Yaş 30 ları geçtikten sonra ise; ufak ufak Tex, Dylan Dog gibi eserlere geçiş yapmaya başladım :) Tabi bunda da baskısı biten eserler sebebiyle zorluk yaşıyorum.

Benim için bu dönüşüm; ekonomik ve yaşla alakalı oldu sanırım.  :)

Nightrain

Artık uzun serileri takip etmeye tahammülüm kalmadığı için yavaştan mangalara doğru göz kırpmaya başladım.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

Zeljko

Geçenlerde okulda nöbet tuttuğum günün sabahı derste öğrencinin bir tanesini manga okurken görünce çok şaşırdım(8. sınıf)Tenefüste bahçedeyken de sanırım 6. sınıf öğrencisiydi baktım elinde Naruto var.Benim kızımda okula Death Note getirmişti.Yani birisi bana anlatsa inanmayacağım duruma gözlerimle şahit oldum.
Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

Saint2

Alıntı yapılan: Zeljko - 02 Ekim, 2021, 19:52:08
Geçenlerde okulda nöbet tuttuğum günün sabahı derste öğrencinin bir tanesini manga okurken görünce çok şaşırdım(8. sınıf)Tenefüste bahçedeyken de sanırım 6. sınıf öğrencisiydi baktım elinde Naruto var.Benim kızımda okula Death Note getirmişti.Yani birisi bana anlatsa inanmayacağım duruma gözlerimle şahit oldum.

Yeni jenerasyonun manga ilgisi inanılmaz. Geçende Kadıköy'deki fuara gittim. Yayınevi sahibi olan çizer arkadaşımın kızı mangalara çok düşkünmüş.
Başka bir arkadaşımın çok yetenekli olan kızı da manga karakterleri çiziyormuş.
Eğer bu kitle zamanla comics ve fumettiye ilgi gösterirse çok iyi olur.

Orontes81

manga ile anime ilişkisi bariz..Fumetti için çizgi film ve sinema dışında patlama yapması zor görünüyor

kedidiro

Alıntı yapılan: Saint2 - 03 Ekim, 2021, 13:46:11
Yeni jenerasyonun manga ilgisi inanılmaz. Geçende Kadıköy'deki fuara gittim. Yayınevi sahibi olan çizer arkadaşımın kızı mangalara çok düşkünmüş.
Başka bir arkadaşımın çok yetenekli olan kızı da manga karakterleri çiziyormuş.
Eğer bu kitle zamanla comics ve fumettiye ilgi gösterirse çok iyi olur.
Güzel sanatlar lisesinde okuyan kızım da tam verdiğiniz örneğe uygun bir genç. Manga, anime karakterlerinin rozet, figür, cam boyama vs ürünlerini yapıp sattığı bir internet dükkanı bile var ki gördüğüm kadarıyla bu konuda da yalnız değil...

dayıcomics

Günümüz gençliği Comics veya Manga okuyacaktı bu çok belliydi ama çizgi roman yayın evlerinin gaza gelmesi sonucu yaptıkları hatadan dolayı kitlenin büyük kısmını mangaya kaptırdılar. Şu anda bir çizgi romanı internetten satış fiyatı en az 35-40tl. Manganın ise 14-16tl arası. Ekonomik olarak mangaya ulaşmak daha rahat. Bir de şu problem var, Comics okumak isteyen kitleye öneri yapmak zorlaştı çünkü çoğu seri çok önceden basıldı ve biten kitapların yeni baskısı yapılmıyor. Manga öyle değil, biten kitap en geç 2-3 ay içinde tekrar baskıya giriyor. Bu ortamda gençlerin mangaya yönelmesi çok normal.

Son olarak yeni jenerasyonun Fumetti okuması çok zor. Belki Dylan Dog, Martin Mystere, Nathan Never gibi çizgi romanlar okunabilir ama Tex, Zagor falan çok çok zor. Yeni nesil, filmini izlemediği bir türü okumaz.

darbove

Manganın yükselmesi bi anda olmadı. İnterneten anime kitlesi hali hazırda mevcuttu. 2015 yılında narutonun 30dan sonra ciltlerinin maksimum 2-3 baskı yapacağını sanardım. Netflixin animeyi daha erişilebilir hale getirmesi manga satışlarına etki etti. Kitle için önemli olan erişebilirlik durumu. Eskiden western filmleri poh pohlanırdı. Gazete bayilerinde bile fumettiye erişim vardı.

Şöyle bi durum da var artık fumettiler limitli ve fiyat olarak fazla. 45 lira bir çizgi romana para verileceğine okuyucu 3 tane manga alıyor. Comics kısmının düşüşü end gameden sonra oldu. Ekonominin etkisi ile yayın skalasının fazla olması yayınevlerini tekrar baskı yerine yeni yayınlara yöneltti. Eksik ciltler yüzünden başlayamıyan bir çok insan var.

Şuan çizgi romanları güncellemek için toplu alımlar yapıyorum. Güncelledikten sonra zaten ayda 1 tane amerikan zor çıkıyor. Mangaları güncellemek için de narutoların tekrar baskıları kaldı. Umuyorum yıl sonuna güncelimim.
The Bird of Hermes is my name, eating my wings to make me tame.