Çizgi Roman Piyasası ve Sorunları

Başlatan tommikser, 09 Ağustos, 2010, 12:15:09

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Rossi

Alıntı yapılan: Animvader - 03 Kasım, 2022, 09:03:57
Bu aralar kişisel gelişim kitapları okuyorum. Okuduğumuz şeylerin iki hafta sonra %10'nu hatırlarmışız zaten hocam, yaşınızla alakalı bir durum değil, hepimizde var  :)

Teşekkür ederim   :)

rumar80

  Koleksiyon kitabı almamak bir tercihtir. Günümüz ekonomik şartlarında zor olduğunu da inkar edemem. Ama benim gibi kendine comics okuyucusu diyen birini Irredeamable ile tanıştırdığı için Felix'e ayrı bir teşekkürüm var. Onlar olmasa ne bu seriden haberim olacak ne de o kadar cildi akmaya kalkacaktım.

YzbVolkan

Bence bu  is kisa yoldan yayincinin cebini doldurmasindan baska bir sey degil.
Cizgi romanlar gūnûnūzū aydınlatsın.

pizagor

Koleksiyona yönelik baskıyı sadece Felix yapıyor diye düşünerek söyleyebileceğim 200 tane satılacak bir kitabın yayıncısıni zengin etmesinin mümkün olmaması. Eminim yayıncısının elinde hala tonla Irredeemable cildi, hala yüzlerce Deadwood Dick ciltleri durmaktadır. Bunların eriyeceğini, en azından kısa - orta vadede satışa ve sermayeye dönüşeceğini beklemek de bana biraz saflık gibi geliyor. Belki maliyetini çıkarmıştır kitaplar ama o bile şüpheli. Sorun koleksiyon kitabı çıkarmak değil, sorun pahalı koleksiyon kitabı alabilecek kadar zengin olmamamız. Kaliteli ve dolayısıyla etiket fiyatı yüksek çizgiromanlar hayal olmak üzere. Hayat pahalılığının ilk sonucu maliyeti ucuzlatmaya çalışan üreticinin kaliteyi düşürmesidir, bir de gramajı azaltması. Önümüzdeki birkaç sene boyunca ihtiyaç duyulan da kaliteden feragat edilmiş, ucuz baskılar olacaktır. Göreceksiniz şayet basılmaya devam ederse comics için gelecek birkaç yıl fasikülerin hakimiyetinde geçecek.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


TKnKT

    Koleksiyon ürününün değeri konulu fikir paylaşımını bir kenara iterek sizlere ekstra naçizane bir sorum olacak. Güncel ekonomik koşullar ve alım gücünüz çerçevesinde sırf indirim oranı yüksek diye çizgi roman alma eğilimi gösteriyor musunuz? Yani 150₺ etiket fiyatından 90₺'ye düşmüş indirimli fiyatıyla bir kitap aldığınızı varsayalım. Bu kitap 90₺ etiket fiyatı ile satılıyor olsa "Aynı parayı veriyor olsam da 90₺ etiket fiyatı ile direkt almazdım." dediğiniz oluyor mu"?

    Ürünün etiket fiyatı üzerinden büyük bir oranda indirim yapılmış gibi göstererek zaten bir kâr oranı ile satış yapılması olağan bir satış taktiği, bu yeni bir şey değil biliyorum. Ancak hem çizgi roman piyasası ikamesi yüksek olan bir sektör olduğu için hem de kitaplar üzerinden bu klasik pazarlama stratejisinin yeni yeni oluştuğunu düşündüğüm için davranışlarınızın nasıl etkilendiğini merak ediyorum.
"The man who opens topics faster than his shadow"

Vassago007

Ben Çizgi roman alırken artık gerçekten okuyacağım hakkını vereceğim çizgi romanı alıyorum (Sonra okurum, bir ara bakarım dediğimi almıyorum) Geçmişte bu varyant da elimde olsun tüm farklı kapakları da elimde olsun diyen ben artık prim tanımıyorum, hatta hardcover diye daha pahalısını almıyorum içerik aynı mı aynı nasılsa.. Sayılı Comics takip ediyorum, manga takip etmiyorum, bağımsızlarda da muhakkak önce inceliyorum sonra alıyorum. Red Kit, Asteriks ve Tentende ise fiyata bakmıyorum yoksa elimde alıyorum. Fumetti zaten eskisi gibi çıkmıyor çıkanları takip ediyorum. Çok zorda başa sarıyorum.

battlehammer

Alıntı yapılan: TKnKT - 06 Kasım, 2022, 16:42:26
    Koleksiyon ürününün değeri konulu fikir paylaşımını bir kenara iterek sizlere ekstra naçizane bir sorum olacak. Güncel ekonomik koşullar ve alım gücünüz çerçevesinde sırf indirim oranı yüksek diye çizgi roman alma eğilimi gösteriyor musunuz? Yani 150₺ etiket fiyatından 90₺'ye düşmüş indirimli fiyatıyla bir kitap aldığınızı varsayalım. Bu kitap 90₺ etiket fiyatı ile satılıyor olsa "Aynı parayı veriyor olsam da 90₺ etiket fiyatı ile direkt almazdım." dediğiniz oluyor mu"?

    Ürünün etiket fiyatı üzerinden büyük bir oranda indirim yapılmış gibi göstererek zaten bir kâr oranı ile satış yapılması olağan bir satış taktiği, bu yeni bir şey değil biliyorum. Ancak hem çizgi roman piyasası ikamesi yüksek olan bir sektör olduğu için hem de kitaplar üzerinden bu klasik pazarlama stratejisinin yeni yeni oluştuğunu düşündüğüm için davranışlarınızın nasıl etkilendiğini merak ediyorum.

Ben almıyorum.
Alacaklarımı fiyatından bağımsız olarak seçiyor, sonra nerede ucuz olduğuna bakıyorum. Ancak ondan sonra fiyat üzerinden ikinci bir değerlendirme ve eleme geliyor.
Kimi zaman "bu o kadar para etmez," diyor almaktan tamamen vaz geçiyor, kimi zaman ikinci ele düşmesini bekliyor, kimi zaman farklı dağıtıcılardan bilahare topluca almak için bekletiyorum.
Şu an yüzde 20 dijital, yüzde 80 basılı çizgi roman alışverişlerim. Son zamanlarda çok daha fazla dijitale yöneldim ama.
Ama asla ve mutlakalardan çok kitaba göre ve satıcının niyetine/tavrına göre benimkisi. Kimi yayınevinin kredisi çok, kimisi cayır cayır yansa çekirdek alıp izlerim.
Çok istediğim bir şey ise ve yerel yayınevi ayarsızca hareket ediyorsa, "üç kuruş fazla vereyim orijinalini alayım," dediğim de oluyor; "Normal çizgi romanları karton kutuya koyduk, şimdi 1200 lira!" diyen dalavereciyi görünce normalde alacağım başka kitaplarıno almaktan vaz geçtiğim de.

TKnKT

Alıntı yapılan: Vassago007 - 06 Kasım, 2022, 17:21:08
Ben Çizgi roman alırken artık gerçekten okuyacağım hakkını vereceğim çizgi romanı alıyorum (Sonra okurum, bir ara bakarım dediğimi almıyorum) Geçmişte bu varyant da elimde olsun tüm farklı kapakları da elimde olsun diyen ben artık prim tanımıyorum, hatta hardcover diye daha pahalısını almıyorum içerik aynı mı aynı nasılsa.. Sayılı Comics takip ediyorum, manga takip etmiyorum, bağımsızlarda da muhakkak önce inceliyorum sonra alıyorum. Red Kit, Asteriks ve Tentende ise fiyata bakmıyorum yoksa elimde alıyorum. Fumetti zaten eskisi gibi çıkmıyor çıkanları takip ediyorum. Çok zorda başa sarıyorum.

    Alım tercihlerindeki bu trend çoğumuz için benzer bir şemaya büründü. Tereddüte çok yer bırakmamaya çalışıyoruz. Lakin benim merak ettiğim "okumak isteyeceğiniz/hakkını vereceğiniz" bir kitapta bu değişiyor mu? Misal bu ayın yayınlarından Özel Bir Yaz ilginizi çekti ve okumak istiyorsunuz ancak 75₺ olan fiyatı harcama tereddütleriniz içerisinde kalıyor. Ürünün etiket fiyatı 120₺ olsaydı ve indirim ile 75₺'ye satıldığına denk gelseydiniz harcama tereddütünüz ortadan kalkar ve satın alım yapar mıydınız?

    Nitekim bazı internet satış kanalları kitaplardaki indirim oranlarını ifade etmektense, indirimli fiyatı direkt olarak satış fiyatı olarak sunuyor. Eğer bizim indirim oranı ile cezbedilme ihtimalimiz yüksekse aslında biraz kendi ayaklarına sıkıyorlar gibi geliyor.

Alıntı yapılan: battlehammer - 06 Kasım, 2022, 17:24:24
Ben almıyorum.
Alacaklarımı fiyatından bağımsız olarak seçiyor, sonra nerede ucuz olduğuna bakıyorum. Ancak ondan sonra fiyat üzerinden ikinci bir değerlendirme ve eleme geliyor.
Kimi zaman "bu o kadar para etmez," diyor almaktan tamamen vaz geçiyor, kimi zaman ikinci ele düşmesini bekliyor, kimi zaman farklı dağıtıcılardan bilahare topluca almak için bekletiyorum.
Şu an yüzde 20 dijital, yüzde 80 basılı çizgi roman alışverişlerim. Son zamanlarda çok daha fazla dijitale yöneldim ama.
Ama asla ve mutlakalardan çok kitaba göre ve satıcının niyetine/tavrına göre benimkisi. Kimi yayınevinin kredisi çok, kimisi cayır cayır yansa çekirdek alıp izlerim.
Çok istediğim bir şey ise ve yerel yayınevi ayarsızca hareket ediyorsa, "üç kuruş fazla vereyim orijinalini alayım," dediğim de oluyor; "Normal çizgi romanları karton kutuya koyduk, şimdi 1200 lira!" diyen dalavereciyi görünce normalde alacağım başka kitaplarıno almaktan vaz geçtiğim de.

    Benim de çoğunlukla benzer bir stratejim var lakin piyasaya fiyat güncelleme gibi bir değişken girince benim düzenim bir miktar şaşıyor. Yayınevinin kitaptan kâr edebilme gayesi ile güncel ekonomik koşullarda kitabın etiket fiyatına "güncelleme" getirebilecek olması (ki 2-3 yıl öncesine kadar böyle bir şey vardıysa da hiç denk gelmedim) beni alım gücümün dışına itebiliyor. Zaten söz konusu durum "alıyım bi kenarda dursun kitapları" değil de "bu da güzelmişm ama şu aralar bir kitap daha almasam iyi olur" yaklaşımı için. Bugün almadığım şeye yarın daha fazla verme ihtimali ile yüksek gösterilen indirim oranlarına kanabiliyorum.

    Sizin yaklaşımınız özelinde fiyat üzerinden ikinci değerlendirme yaptığınız aşamada örneğin fiyat-kitap karşılaştırmasında değerlemeyi neye göre yapıyorsunuz? Misal bir diğer konu artık kitapların olması gereken satış fiyatlarının ne olması gerektiği bilincini yitirdim. Yeni çıkan bir kitaba absürt bir fiyat gördüğümde, "bu kitap da bu kadar olmaz" demek yerine "demek artık kitaplar bu kadar oldu" diyorum.

    Koleksiyon ürünü eser konusunu ardımızda bırakmıştım ama yazdığınız bir ifadeden dolayı da ekstra bir merakım canlandı. Bir yayınevi/satıcı piyasa normali ya da biraz üstü eserleri arasında "silkelemek" olarak görülebilecek girişimi ile içerik bağımsız düzenleme sonucu bir kitabın özel edisyonunu çıkarttığında piyasa normali diğer ürünlerine tavır almak mesela biz çizgi roman okurları arasında ne düzeyde yaygın? Hani güncelde karşılaştığım nefret söylemi gibi bir şeye kalkışan yayınevi dışında çok da mesafe alan bir kişi değilim örneğin ben. Demek ki birilerinin parası çokmuş, böyle harcamayı tercih ediyormuş diyip geçiyorum.
"The man who opens topics faster than his shadow"

Kauss

Alıntı yapılan: TKnKT - 06 Kasım, 2022, 16:42:26
    Koleksiyon ürününün değeri konulu fikir paylaşımını bir kenara iterek sizlere ekstra naçizane bir sorum olacak. Güncel ekonomik koşullar ve alım gücünüz çerçevesinde sırf indirim oranı yüksek diye çizgi roman alma eğilimi gösteriyor musunuz? Yani 150₺ etiket fiyatından 90₺'ye düşmüş indirimli fiyatıyla bir kitap aldığınızı varsayalım. Bu kitap 90₺ etiket fiyatı ile satılıyor olsa "Aynı parayı veriyor olsam da 90₺ etiket fiyatı ile direkt almazdım." dediğiniz oluyor mu"?

    Ürünün etiket fiyatı üzerinden büyük bir oranda indirim yapılmış gibi göstererek zaten bir kâr oranı ile satış yapılması olağan bir satış taktiği, bu yeni bir şey değil biliyorum. Ancak hem çizgi roman piyasası ikamesi yüksek olan bir sektör olduğu için hem de kitaplar üzerinden bu klasik pazarlama stratejisinin yeni yeni oluştuğunu düşündüğüm için davranışlarınızın nasıl etkilendiğini merak ediyorum.

Kendi adıma konuşmak gerekirse; bir yayın evi fiyatlarını indirimsiz olarak listelese, ilk başlarda almam. Sonradan ise; demek bu adamlar indirim yapmıyor, isteniliyorsa bu fiyata alınması lazım kategorisine girer. Fakat ülkemizde bu olay öyle bir hal aldı ki; satış fiyatı zaten göstermelik bir şey. Çizgi roman dükkanına gittiğinizde de size indirim yapılıyor, internetten aldığınızda da. Bu biraz satıcı/yayınevinin tutumuyla alakalı bir şey. Mesela gerekli mangaları 58 TL'den listeliyor. İndirimli 43.50, yarın yeni bir seri çıkarsalar ve indirimsiz fiyat ile listeleseler, almam derim ki bu zaten düşecek. Yada yarın bir gün hiç indirimsiz satmaya başlasa 58 TL, o zaman da; demek adamlar bunu istiyor indirim yapmıyor, okumak istiyorsam alırım moduna girerim.

Koleksiyon ürünü hakkında da; herkesin fikrine saygı duyuyorum. Bende sert kapak, orijinal boyutlu ürünleri seviyor ve topluyordum. Hala seri devam ettiği için para verdiklerim var. Yalnız son zamanlarda piyasa bu hale gelince elimi ayağımı bundan biraz kestim ve İngilizce olarak CGC veya limitli satılan fasikülleri koleksiyonuma ekliyorum. Bari para bayılıyorum orijinaline bayılayım diyorum. Türkiye de limitli basılan bir eserin 3000-4000 TL'lere listelenip elden çıkarılma ihtimali oldukça düşük. Alan olabilir belki ama bana inandırıcı gelmiyor. Fakat orijinal dilde bir eseri çok rahat elden çıkarabiliyorsunuz.

TKnKT

Alıntı yapılan: Kauss - 06 Kasım, 2022, 19:43:16
Türkiye de limitli basılan bir eserin 3000-4000 TL'lere listelenip elden çıkarılma ihtimali oldukça düşük. Alan olabilir belki ama bana inandırıcı gelmiyor. Fakat orijinal dilde bir eseri çok rahat elden çıkarabiliyorsunuz.

    Koleksiyon ürünlerinin değerlemesinde bu boyut hiç aklıma gelmemişti. Temel edisyon ve koleksiyoner edisyon olmak üzere eser iki farklı şekilde sunulduğunda esasında artı değer olarak alınan şey gerçek anlamda ölü yatırım olabiliyor. Hoş bizde koleksiyon-limitli edisyonların tek özelliği sert kapak olmak gibi bir forma büründü ancak bu değer kaybı bence çoğu zaman görmezden gelinen bir şey. "Biricikliğin el değiştirmesi" isimli mükemmel bir konu başlığının ampülü yandı zihnimde.

    Genel kanı, indirim kollar ve ucuzu ararım ama okumak istediğim bir kitapsa istenen ücret neyse veriyorum her türlü gibi bir forma bürümeye başladı.  ::)
"The man who opens topics faster than his shadow"

battlehammer

Alıntı yapılan: TKnKT - 06 Kasım, 2022, 17:56:22
    Sizin yaklaşımınız özelinde fiyat üzerinden ikinci değerlendirme yaptığınız aşamada örneğin fiyat-kitap karşılaştırmasında değerlemeyi neye göre yapıyorsunuz? Misal bir diğer konu artık kitapların olması gereken satış fiyatlarının ne olması gerektiği bilincini yitirdim. Yeni çıkan bir kitaba absürt bir fiyat gördüğümde, "bu kitap da bu kadar olmaz" demek yerine "demek artık kitaplar bu kadar oldu" diyorum.

    Koleksiyon ürünü eser konusunu ardımızda bırakmıştım ama yazdığınız bir ifadeden dolayı da ekstra bir merakım canlandı. Bir yayınevi/satıcı piyasa normali ya da biraz üstü eserleri arasında "silkelemek" olarak görülebilecek girişimi ile içerik bağımsız düzenleme sonucu bir kitabın özel edisyonunu çıkarttığında piyasa normali diğer ürünlerine tavır almak mesela biz çizgi roman okurları arasında ne düzeyde yaygın? Hani güncelde karşılaştığım nefret söylemi gibi bir şeye kalkışan yayınevi dışında çok da mesafe alan bir kişi değilim örneğin ben. Demek ki birilerinin parası çokmuş, böyle harcamayı tercih ediyormuş diyip geçiyorum.

Aslında bu markete bakkala gittiğimizde neyin pahalı neyin ucuz olduğunu anlayamama durumundan çok farklı değil ve bir seviyeye kadar hepimizde her şeyde var.

Perşembe gecesi 5 ayrı barda ikişer biraya sırasıyla 100tl 70tl, 90tl, 120tl ve 260tl para ödedim.  Şimdi bunu grafiğe döksek, hızlıca marjinal gözüken 70 ve 260/2yi atıp, bira fiyatı olarak normali 51.66 olarak kabul edebiliriz. Ama allahaşkına 50 liraya bira mı olur ya? SAVAŞTA MIYIZ?
Bugün Markette 12 liraya ve 29 liraya iki ayrı domates vardı, beynim ağrıyor benim... Domates yaa domates, kahvaltıda bir tane yiyorum ben tek yumurtayla iki parmak peynirin yanında...

Piyasanın mevcut durumunda indirimsiz yazılan etiket fiyatını da tamamen görmezden geliyorum ben bu arada. Zaten şöyle dört beş satış sitesi gezin, görsel olarak bile aklınızda kalmadığını fark edeceksiniz. ÖZellikle kitap konusunda onlar süs olarak. Tıpkı bilmem ne sitesinin bilmem ne yaınevine yaptığı yüzde bilmem kaç indirimin özel bir durum değil, standart işleyişin bir parçası olması gibi. Sırf bunlar için fiyat takip aplikasyonları falan var artık, nitekim ben de artık kendi scriptimi kullanıyorum neyi hangi siteden alacağımı belirlemek için. Çünkü indirim karşılaştırma işi özel zamanlarda uygulanan bir eylem olmaktan çıktı ve standart işleyiş haline geldi.

Haliyle kitapta da ortalama falan alıyorum, çünkü ne yapayım ki başka? TCK diğer seçenekler konusunda pek katı. Sorun da tam burada çıkıyor. Dar bir piyasada çıkmış olan her ürün aslında çıtayı düşürüyor (veya yükseltiyor, nereden baktığımıza göre). Bin liraya kitap satmanın normalleştirilmesi beni öfkelendiriyor, bana zarar veriyor. Dahası genelde de hem referans hem de alaka noktam "ben"den daha geniş oluyor.

Hele bu koleksiyon ürünü işinin Sert kapaklı'ya kadar indirilmiş olması sırtımda ulaşamadığım yerleri kaşındırıyor. İnanılmaz bir şey ya bu yayınevlerinin "sert kapak pahalı bir şeydir" yalanına insanları inandırmış olması. Değil arkadaşlar, vallahi değil. Normal versiyonun iki ila dört katı fiyat çekiliyor bu sert kapak işine, aklım almıyor bu kadar insan bunu nasıl yiyor. Yarın, gündüz vakti google'dan bir matbaayı arayıp fiyat almayı deneyin; ajanda majanda ne olursa artık, çok büyük bir baskı da olmasın ki fiyatlar genel olarak düşük kalmasın, 1000 adet için deneyin ve "peki sert kapaklı olursa kaça olur?" deyin. Rica ediyorum. 150 liralık bir kitabın üzerine 150 ila 450 lira ekleten rakamı bir görelim hep beraber.

Bir de şuraya kitabın kapağının içine kartoon koyduk, özel oldu, ver şimdi 600kaat olmayan bir sepcial edition örneği bırakıyorum. Terry Pratchett ve NEil Gaiman'ın muhteşem eseri Good Omens'in özel edisyonları var bu linkte, ayarsız da paralar isteniyor fark edebileceğiniz gibi giderek artan bir skalada. Rica ediyorum kitapları edisyon ismiyle youtube'da bir aratıp bakın, adamlar nasıl özel edisyon yapıyorlar. Ahşap ustaları ile, deri ustaları ile onlarca saat uğraşılmış özel edisyonlarla bizde kapak ÇAKILIP müşteriye İTELENMİŞ özel edisyonları karşılaştırın, sonra yine alın tabii, para sizin.
http://goodomensillustrated.com/

ps: buradaki siz-onlar falan ne bu başlıkta yazanlar, ne de cevap verdiğim mesajlar ha. Genel hep bu işler, üslubum öyle benim, alışmamış olan varsa hala.

TKnKT

Alıntı yapılan: battlehammer - 06 Kasım, 2022, 22:43:23
..Ama allahaşkına 50 liraya bira mı olur ya? SAVAŞTA MIYIZ? Bugün Markette 12 liraya ve 29 liraya iki ayrı domates vardı, beynim ağrıyor benim...

Piyasanın mevcut durumunda indirimsiz yazılan etiket fiyatını da tamamen görmezden geliyorum ben bu arada. Zaten şöyle dört beş satış sitesi gezin, görsel olarak bile aklınızda kalmadığını fark edeceksiniz. ÖZellikle kitap konusunda onlar süs olarak. Tıpkı bilmem ne sitesinin bilmem ne yaınevine yaptığı yüzde bilmem kaç indirimin özel bir durum değil, standart işleyişin bir parçası olması gibi. Sırf bunlar için fiyat takip aplikasyonları falan var artık, nitekim ben de artık kendi scriptimi kullanıyorum neyi hangi siteden alacağımı belirlemek için. Çünkü indirim karşılaştırma işi özel zamanlarda uygulanan bir eylem olmaktan çıktı ve standart işleyiş haline geldi.

Haliyle kitapta da ortalama falan alıyorum, çünkü ne yapayım ki başka? TCK diğer seçenekler konusunda pek katı. Sorun da tam burada çıkıyor. Dar bir piyasada çıkmış olan her ürün aslında çıtayı düşürüyor (veya yükseltiyor, nereden baktığımıza göre). Bin liraya kitap satmanın normalleştirilmesi beni öfkelendiriyor, bana zarar veriyor. Dahası genelde de hem referans hem de alaka noktam "ben"den daha geniş oluyor.

Hele bu koleksiyon ürünü işinin Sert kapaklı'ya kadar indirilmiş olması sırtımda ulaşamadığım yerleri kaşındırıyor. İnanılmaz bir şey ya bu yayınevlerinin "sert kapak pahalı bir şeydir" yalanına insanları inandırmış olması. Değil arkadaşlar, vallahi değil. Normal versiyonun iki ila dört katı fiyat çekiliyor bu sert kapak işine, aklım almıyor bu kadar insan bunu nasıl yiyor. Yarın, gündüz vakti google'dan bir matbaayı arayıp fiyat almayı deneyin; ajanda majanda ne olursa artık, çok büyük bir baskı da olmasın ki fiyatlar genel olarak düşük kalmasın, 1000 adet için deneyin ve "peki sert kapaklı olursa kaça olur?" deyin. Rica ediyorum. 150 liralık bir kitabın üzerine 150 ila 450 lira ekleten rakamı bir görelim hep beraber.

Bir de şuraya kitabın kapağının içine kartoon koyduk, özel oldu, ver şimdi 600kaat olmayan bir sepcial edition örneği bırakıyorum. Terry Pratchett ve NEil Gaiman'ın muhteşem eseri Good Omens'in özel edisyonları var bu linkte, ayarsız da paralar isteniyor fark edebileceğiniz gibi giderek artan bir skalada. Rica ediyorum kitapları edisyon ismiyle youtube'da bir aratıp bakın, adamlar nasıl özel edisyon yapıyorlar. Ahşap ustaları ile, deri ustaları ile onlarca saat uğraşılmış özel edisyonlarla bizde kapak ÇAKILIP müşteriye İTELENMİŞ özel edisyonları karşılaştırın, sonra yine alın tabii, para sizin.
http://goodomensillustrated.com/

ps: buradaki siz-onlar falan ne bu başlıkta yazanlar, ne de cevap verdiğim mesajlar ha. Genel hep bu işler, üslubum öyle benim, alışmamış olan varsa hala.

    Öncelikle savaşta olsak mevcuttan daha ucuz olma ihtimali yüksek, güncel örnekleri mevcut.. Peki gerçek anlamıyla etiket fiyatı neden var öyleyse? Gerçek anlamıyla neden uygulanmaya devam ediliyor olabilir? Yayınevi maliyeti üzerine kâr koyup satacağı fiyatı belirledikten sonra diğer diğer satış kanalları da kendi indirim oranlarını belirlediğine göre hiçbir regülatif etkisi olmayan bir olgu ortaya çıkıyor. Hadi olsa olsa tavan fiyat etkisi yaratsın diyelim de kitap için böyle bir işleve ne gerek var?

    Kitap karşılaştırmaya imkan veren arayüzler de çoğunlukla kapsayıcılık konusunda patlıyor. Çoğu zaman google search ile daha uygun indirim sağlayan bir yerden paket sipariş verebiliyor oluyorum yayınevi odaklı bir sipariş ise. Önerebileceğiniz bir bir uygulama ya da paylaşıma açık bir yaklaşımınız varsa pek sevinirim.

    Ayrıca bizde de gayet saman şömizli edisyonlar çıkartılıyor. Kıskanıyorsunuz azizim...
"The man who opens topics faster than his shadow"

Mrtekin

İlk paragraftaki soruları anlamadım?

Telifi alırken; telif aldığınız yayıncıya kitabı ne kadara satacağınızı belirtmeniz lazım. Bu telif ücreti zaten sizin; üst rakamınızı(etiket rakamınızı) oluşturuyor. Örneğin; Çizgi romanda kitap telifleri ortalama % 8 civarında. Marvel basıyoruz... Her cildi 100 liradan sattığımızı ve 1500 bastığımızı varsayarsak... ödeyeceğiniz telif ücreti: 100x1500x8/100 = 12000 lira.

Etiket ücretini:100 tl'den göstermek zorundasınız. Bu ödeyeceğiniz telif ücreti; genelde üç taksitte alınıyor.

Bu temel ücretin üzerine, dijital malzeme, ajans giderleri, çeviri giderleri, matbaa giderleri ve diğer giderler eklendikten sonra sizin; cilt başı maliyetiniz çıkıyor.

Etiket fiyatı üzerinden %40, ya da %50, indirimle dağıtım kanalları(veya çizgi roman dükkanları) ile anlaşıyorsunuz. Bu dağıtım gideri. Dağıtıcı; kendi kanalı üzerinden yaptığı indirim ile işbu %50 arasındaki fark üzerinden kendi karını oluşturuyor.

Cilt başı maliyet gideri ile dağıtım giderini etiket fiyatından düştükten sonra kalan kısım da, sizin yayıncı karınız oluyor.

Yukarıdaki tartışmalar ile ilgili söylenebilecek birşey kalmadı. Yayıncı, alan olduğu müddetçe, maliyetleri nihai tüketici olan okura yansıtmaya devam edecek. Kendi adıma total failure noktasına yaklaştığım için, başka şeylerden oldukça kısarak bu hobiyi devam ettirmeye çalışıyorum ama artık internet indirimleri falan da çok kurtarmıyor. Kitap ezcümle çr; pahalı bir hobiye dönüştü. Sanırım bunu zihnen kabul etmede çok zorlanıyoruz...

They drew first blood...

TKnKT

Alıntı yapılan: Mrtekin - 07 Kasım, 2022, 15:20:20
...Telifi alırken; telif aldığınız yayıncıya kitabı ne kadara satacağınızı belirtmeniz lazım. Bu telif ücreti zaten sizin; üst rakamınızı(etiket rakamınızı) oluşturuyor.
Etiket ücretini:100 tl'den göstermek zorundasınız. Bu ödeyeceğiniz telif ücreti; genelde üç taksitte alınıyor...

    Esasında cevabı yine de vermiş oldunuz, etiket fiyatı tüketici için değil üreticinin ticari planlaması için belirlenen bir şey oluyor bu durumda. Nitekim ifade etmek istediğim yayıncı kendi kâr düzeyinde bir fiyatta sattıktan sonra, diğer -ara satıcılar- bir şekilde kendi düzenlemeleri ile bir fiyat belirliyor. Rekabet ortamında hiçkimse (maliyetleri dolayısıyla çoğunlukla fiziksel dükkanlar hariç) zaten kitabın ücretini etiket fiyatına yaklaştırmak istemiyor. Sizin sunduğunuz bilgiler ışığında da yayıncı esasında sadece kendi ödemesini belirlemek adına etiket fiyatı koymuş oluyor ve tüketiciden bağımsız bir hal alıyor. Bu bilgiler ışığında etiket fiyatı sunmadan satış politikası yürüten satış kanalları da makul bir düzlem kazanabilir aslında.
"The man who opens topics faster than his shadow"

pizagor

Çizgiroman piyasasından olmasa da fikir vermesi açısından kayıtlarımızda olsun...





İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!