Ödüllü "Çizgi Roman Dergileri" Konusu

Başlatan rumar80, 15 Şubat, 2011, 21:25:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

gamlıbaykuş

Alıntı yapılan: gamlibaykus - 16 Şubat, 2011, 16:37:56
Eski çizgi roman dergileri deyince benim aklıma hep Milliyet Çocuk gelir hemen hemen tamamı galiba kitaplıkta kilitli bir dolapta bulunurdu. Amcamın mı halamın mıydı emin değilim. Bazen o dolabın anahtarı elime geçtiğinde tek tek bütün sayıları incelerdim o kadar hoşuma giderdi ki anlatamam o zamanlar okumam yazmam olmadığı için okuyamadık tabi ki; ama çok güzel bir içeriğe sahip olduğunu hatırlıyorum. Sonra ne olduysa yitip gitti. Eski 1001 romanı çok merak ediyorum şimdileri ama sahaflarda ateş pahası. Yenisine kısmet diyorum ama bu düzensiz yayın anlayışıyla o da zor gibi ve Hipnoz Dergisi ne yalan söyleyeyim hiç denk getiripte okuyamadım. Ah ah herşey eskiden daha güzelmiş...

Ben burada Milliyet Çocuk demişim ama acaba Milliyet Kardeş miydi ? Kafama takıldı..
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

V


Alıntı yapılan: gamlibaykus - 22 Şubat, 2011, 23:06:08
Alıntı yapılan: gamlibaykus - 16 Şubat, 2011, 16:37:56
Eski çizgi roman dergileri deyince benim aklıma hep Milliyet Çocuk gelir hemen hemen tamamı galiba kitaplıkta kilitli bir dolapta bulunurdu. Amcamın mı halamın mıydı emin değilim. Bazen o dolabın anahtarı elime geçtiğinde tek tek bütün sayıları incelerdim o kadar hoşuma giderdi ki anlatamam o zamanlar okumam yazmam olmadığı için okuyamadık tabi ki; ama çok güzel bir içeriğe sahip olduğunu hatırlıyorum. Sonra ne olduysa yitip gitti. Eski 1001 romanı çok merak ediyorum şimdileri ama sahaflarda ateş pahası. Yenisine kısmet diyorum ama bu düzensiz yayın anlayışıyla o da zor gibi ve Hipnoz Dergisi ne yalan söyleyeyim hiç denk getiripte okuyamadım. Ah ah herşey eskiden daha güzelmiş...

Ben burada Milliyet Çocuk demişim ama acaba Milliyet Kardeş miydi ? Kafama takıldı..

Milliyet Kardeş fazla çizgi roman yayınlamazdı.Yayınladıkları da 7-10 yaş arası için
çizgi romanlardı.Muhtemelen Milliyet Çocuktur.
"İstemem,eksik olsun.."

gamlıbaykuş

Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

Mr.Q

İlk okuduğum çizgiroman dergisi Milliyet Çocuk'tu. Şu an düzenli olarak takip ettiğim doğan kardeş var. Gerçekten takdir ettiğim bir dergi.
Hipnoz'un bir kaç sayısı elime geçti ama hala nerede bulabileceğimi bilmiyorum; hiç bir yerde karşıma çıkmadı. Kaçırdığım için üzülüyorum açıkcası.
Benim için ayrı bir yeri olan dergi Rodeo Strip'tir ama. Onu da ancak sahaflarda bulabiliyorum (yayınlandığı zamanlarda takip edememiştim).
Heavy Metal'in Türkiye sayısı da başarılıydı bence. Umarım 2. sayı da öyle olur.

rumar80

   İlk defa çocuk dergileri ile karşılaşmam Milliyet çocuk ile olmuştu. Hiç unutmam Red Kit'in İmparator Smith macerası vardı ve Red Kit yargılanıyordu. Ne olacak sonu diye merak etmiştim. Kısa bir süre sonra da Doğan Kardeş ile kısa bir tanışmam olmuştu. Benim değil benden büyük kuzenimin Doğan kardeşleri idi.
   Ama asıl vurucu an Yaman'ı gördüğüm andı. İlk sayfada Bruno Brazil ve timsah komandolarının ilk macerası beni çok etkilemişti. Hemen ardından ilk defa karşılaştığım Thor, Luc Orient ve diğerleri bitince çok üzülmüştüm. Bunun üzerine Tercüman Çocuk hayatıma girdi (ilk göz ağrım Milliyet çocuk ise nedense hiç düzenli bir yer edinemedi, ama içinde yayınlanan resimli klasiklerin hemen hemen tüm ciltlerini almıştım)
   Tercüman çocuğu benim için özel yapan şeylerin başında ilk defa tanıştığım o küçük Galyalı vardır. Asteriks ve çorba kazanı hiç unutaadığım maceralardan biridir. Sonra kimler olmadı ki: Buddy Longaway, Luc Orient, Yüzbaşı Volkan, hatta Superman. Asıl sürpriz ise: Star Wars idi. Her Cuma iple çekilir, dergi önce hızla, ardından sindirilerek tekrar okunurdu.
   Çocukluğum bu dergilerle geçti. Yıllar sonra orta okul (ya da lise) sıralarında Milliyet çocuğun aylık özel albümlerini okumuş, kısa süre sonra onlar da aramızdan ayrılmıştı.
   Şimdi elimizde iki kale var ki biri düşmek üzere. Doğan Kardeş ve Hipnoz. İkisi de kendi içlerinde güzel çizgi romanlara sahipler ancak birinin aylık diğerinin de düzensiz yayınlanması beni gerçekten çizgi roman dergilerine karşı soğuttu. Yine de dergileri toplu okumak bazen iyi olabiliyor.
   Biliyorum bu konu çoğunuzun ilgisini çekmemiş olabilir. Yine de hangimiz bir tane bile çizgi roman dergisi okumadım diyebilir ki. Gelin o güzel anlarınızı paylaşalım.
   Not: Son olarak Yaman ve onda yayınlanan yeşil devimizi de anmak istedim
   Sevgiler

Carnage

Çocukken okuduğum çizgi roman dergileri Milliyet Çocuk,Hugo ve Türkiye Çocuktu. Hiçbiri tamamen çizgiromandan oluşmasa da Doğan Kardeşle tanışamadığım için-o yıllarda yayınlanıp yayınlanmadığını bile bilmiyorum-çizgi roman ihtiyacımı gidermek için bunları okuyordum. Yeterli de oluyordu doğrusu ;D ;D ;D. Türkiye Çocuk'ta Talat Güreli'nin Hızır Bey'ini unutamam. İçlerinde en çok çizgi roman içeren 90lı yılların popüler TV-Bilgisayar oyunu kahramanı (hangi türe dahil edebilirim ki ::) ::)?)Hugo'nun dergisiydi. Okumayı sevmemi o sağladı desem yalan söylemiş olmam. Bu dergiler dışında Milliyet Gazetesindeki merhum Turhan Selçuk Abdülcanbaz ve Türkiye Gazetesindeki Vehip Sinan(Turhan Selçuk'un ölümünden birkaç ay sonra kaybettik)'ın Topuzu severek okuduğum çizgiromanlardı. Bu arada Suat Yalaz kusuruma bakmasın Son Osmanlı Yandım Ali'yi unutmuşum hemen ekleyeyim

Hipnoz Dergisine gelince. Maalesef ben de okuyamadım. Yukarıda andığım isimlerden Talat Güreli'nin  ve çizgiroman forumlarında mesajlarını okuduğum isimlerin emeğinin geçtiğini biliyorum o kadar. Türkiye şartlarında çok zor bir iş ile uğraşıyorlar. Yolları açık olsun.

tunaorhun

Çucukken özellikle ilkokul sıralarında her hafta Tercüman Çocuk ve arada sırada Milliyet Çocuk alırdım. Her iki derginin de ben de yeri ayrıdır. Bende öncelikle  gerek dergilerdeki yazılarla gerekse verdikleri ansiklopedilerle okuma sevgisi aşılamışlardır. Her hafta dergilerin çıkmasını bekler, dergileri alınca önce ansiklopedi fasiküllerini yıpratmadan dergiden ayırır, önce dergiyi, sonra ansiklopedi fasiküllerini okurdum. Ansiklopediler bitince ayrı satılan cilt kapaklarını da alır, ciltçide ciltlettirirdim. Her hafta fasikülleri okuduğum için ansiklopedileri  daha ciltlenmeden okumuş olurdum. Ama bunların  ciltlenince yeniden okuması da zevkli olurdu. Bende çizgi roman sevgisinin gelişmesini de bu iki dergi sağlamıştır. Yukarıda da belittiğim gibi, her iki derginin de gönlümde ayrı bir yeri vardır. Ancak herhalde çizgi romanlarını daha çok sevdiğimden olacak, Tercüman Çocuk her zaman önde gelir. Sitenin giriş sayfasında Tercüman Çocuk dergisinin kapaklarını görünce bir zamanlar harçlığıyla bunların tümünü satın alıp okumuş biri olarak gözlerim doldu.
Hipnoz dergisine gelince, yalnızca 4. sayısını okuma fırsatım oldu. Onu da Mersin'e gittiğimde Kitapsan'da görüp aldım. Daha önceki ve sonraki sayılarına Urfa'da rastlamadığım için ulaşma olanağım olmadı. Bu dergide Altemur Han'ın Üç Oğlu adlı çizgi romanı beğendim. Hipnoz'a yayın yaşamında başarılar dilerim.

thorgal

Çocuk dergisi ve çizgi roman dergisi aslında ayrı konseptler ve çoğunlukla karıştırılmaktalar.
Milliyet, Tercüman, Hürriyet, Yaman, Türkiye Çocuk dergileri karma içerikleri sayesinde gerçek manada çocuk dergileri.
Eski Doğan Kardeş dergisi yayınlandığı 33 yıl boyunca (1945-1978) başlı başına ekol olmuş bir dergi.
Ancak yeni versiyonu için çizgi roman hariç bir sayfası olmadığından çocuk dergisi demek yanlış olur.

Hipnoz dergisinin tüm sayılarını almayı bir çizgi sever olarak kendime borç bildim.
Niyetlerini takdir etmemek mümkün değil ancak düşündüğüm dergi formatından biraz uzak maalesef.
İçerdiği çizgi romanlarda çeşitlilik olsun denmiş ama hedef kitle belirgin değil mesela.
Baskı kalitesi de seçilen çizgi romanlarda belli bir seviyede.
Şimdi Doğan Kardeş ile karşılaştırma yapamıyorum bile. Araştırdığınızda seçilen eserler en çok satanlar listesinde üst sıralarda veya çok tanınmış çizerlerin eserleri.
Tamam arkasında koskoca YKY var ama dediğim gibi amaç ve hedefi ortaya koymak çok önemli.
Serüven, Darkwood Sakinleri veya Strip gibi dergilerin formatında arasında bir veya iki hit çizgi romanın yer aldığı bir dergiyi tekrar görebilmemiz bir hayal mi?


mcyz

Yaşımdan dolayı bahsedilen bir çok dergiyi görme ve okuma fırsatım olmadı ne yazık ki. Son zamanlarda çıkan Hipnoz dergisini de İstanbul'da olmama rağmen hiç duymamıştım. Çizgi roman dergisi olarak; Doğan Kardeş'in ilk sayılarını edinip, her sayıda bir maceranın 4-5 sayfasını okumak çok hoşuma gitmediğinden devam etmedim. Fakat ocak ayında çıkan "Heavy Metal" dergisi, hem tam maceralarından dolayı hem de fumettilere göre farklı çizimlerinden dolayı oldukça hoşuma gitti. Umarım ingilizce heavy metallerdeki gibi Enki Bilal'in de çizimlerini yayınlarlar. Gönül her ay yayınlansın istese de, Türkiye şartlarında 2 ayda bir sayı bile iyi bana göre. Ayrıca; 1001 Roman'ın çıkaracağı dergi de maceraları bölük pörçük etmeden yayınlarsa onu da düzenli olarak alabilirim. Herkes gibi çıkacak bu dergileri merakla bekliyorum.

pizagor

Nispeten genç olanların tanımaması ve benim gibi gençliğin sonlarında olanların (ama ortayaşlı değil kesinlikle :) ) bir kısmının da zamanında fazla ilgi göstermemesi nedeniyle, bu başlıkta fikirlerini paylaşanların sayısının az olmasından hareketle acaba diyorum bu tarz dergiler ömürlerini tamamladılar mı? Acaba artık okurun 7-8 sayfa okuduktan sonra beklemeye tahammülü yok mu, bölük pörçük ilerleyen hikayeden keyif alamıyor da tamamını mı istiyor? Acaba haftalık bir yayın mı uygun olur böyle bir dergiye?
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


tunaorhun

bugünkü çocukların şansızlıklarından biri de bu tür Çocuk Dergilerinin artık çıkmaması. Miço ( Milliyet Kardeş) bu boşluğu dolduramıyor.
Ben Ten, Bakugan gibi dergileri saymıyorum bile.

alan ford

  Eh yaşım elvermesine rağmen çizgi roman dergilerine bulaşmayanlardandım ben. O zamanlar Burhaniye'ye mi gelmiyordu böyle degiler, yoksa geliyordu da bizimkiler mi almıyordu hatırlamıyorum. Tay ve Alfa gelirdi ama "gasteci ali"' ye. Hayal meyal bir aile dostunun evinde Doğan Kardeş'ler hatırlıyorum.

Hipnoz'a gelince. Edirne'de ilk gördüğümde pek yüz vermemiştim. Tüyap'ta İlhan Yılmaz'la tanışına kadar aklıma bile gelmemişti. Bunun en önemli sebebi sanırım kapakları. Her ne kadar kapakta "aylık çizgi roman dergisi" yazsa da ikna olmadım. İtiraf edeyim mizah dergisi sandım. İki dergiye  10 TL vermek istemedim.  Tüyap sonrası 3-4 sayıların satıldığı paketi buldum Edirne'de. Evet 3-5 sayfalık çizgi roman okumak kesmiyor pek. Ama yine de bu arkası yarın mantığının garip bir çekiciliği var. İnsanı merakta bırakıyor falan. Yalnız düzensiz periyotlar asıl can sıkıcı kısmı işin.
 
  Bu tip dergilerin en önemli avantajı yeni çizerlere isimlerini tanıtabilecekleri bir mecra sunması. Ya da kitap olarak basılması zor, riskli işleri bize tanıtması. Dorukhan Özcan'ın "Altemur Han'ın Üç Oğlu " macerası mesela. Şahsen "Tarihi Türk Çizgi Romanı" ekolünden pek hazzetmesem de bu türün istisnai bir çalışması bence. Devamını merakla bekliyorum.

  Hipnoz'a düzenli bir yayın periyodu ve uzun ömürler dileyerek bitireyim yazımı. Umarım yeni çizerlere daha çok şans verirler.

kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

rumar80

   Dorukhan bizim forumun üyelerinden "ferzan"dır. Bilmeyen arkadaşlara hatırlatma yapayım istedim.

rumar80

   Arkadaşlar ödüllü çizgi roman dergileri konusu ile ilgili atılım süresi dolmuştur. Yapılan çekilişle 3'er takım Hipnoz kazanan arkadaşlar aşağıda açıklanmıştır. Kendilerini kutluyoruz. En kısa zamanda sizinle bağlantı kurulacaktır. Bir sonraki konuda görüşmek üzere..
   1) Mcyz
   2) Tunaorhun
   3) Mr Q