Bonelli Editore'den Haberler

Başlatan Cantürk, 01 Kasım, 2011, 00:42:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Lucky_Luke

Ben kendisini Gallieno Ferri ile beraber eski 1001 Roman Yayınlarının ve Bonelli'nin lansman olduğu Kadıköy'de ki Karga Bar'da düzenlenen imza etkinliğinde tanımıştım. Öncesinde de -Volto Nascosto Hariç- pek bilmiyordum. O günkü buluşmadan ve bende bıraktığı güzel anılardan sonra, üretimine emek verdiği eserleri incelemek üzere istek oluşmuştu doğal olarak.

Hatırladığım kadarı ile benim üzerimde karizmatik bir duruşu olan ama aynı zamanda sempatik olabilen, tok sesli, entellektüel seviyesi yüksek bir izlenim bırakmıştı. Sonradan öğrendim ki şarkı sözü yazarlığı, besteleri, albümleri de varmış. O güzel sese sahip birine de o yakışırdı zaten. O gün herhangi bir şarkı seslendirmemişti. Ancak ismini unuttuğum bir sanatçı tarafından Zagor'a ithafen yayınlanan bir albümün müzikleri yine kendisi tarafından seslendirilmişti. Benim için unutulmaz günlerden biri olmuştu.

Ne yalan söyleyeyim o günleri çok arar hale geldik bu zamanlarda ki o anları yaşarken çok daha iyilerini ilerde görüceğimizi düşünürken bir daha buna benzer ihtişamda bir gün yaşanamadı ne yazık ki. Anılarla teselli bulmaktan başka yapılacak bir şey yok.

O günden sonra ben de bıraktığı etki ile Megico Vento'ya herkesin bildiği adıyla Büyülü Rüzgar'a yönelmem fazla gecikmedi. Hemen tüm seriyi toplamaya karar verdim. Maddi açıdan zor dönemimde olmasına rağmen taksitle de olsa tüm seriyi alabilmeyi başardım. Okumaya başlayınca sevincim bir kat daha arttı. Çünkü beklentimin çok üstünde bir çizgiroman serisi olduğunu anlamıştım. En nihayetinde bende bıraktığı etki zirveye kadar çıkmıştı. Nitekim başka yazarlarda var elbet. Ama onun yeri bambaşkaydı benim için.

Artık aramızda olmadığından kendisini bu şekilde yad etmeyi uygun gördüm. Dostları Sergio Bonelli, Gallieno Ferri ve nice sevdikleri ile beraber artık. Ürettiği eserler yeni nesillere aktarılarak, ismi unutulmadan, değeri zaman içinde artması ümidi, temennisi ve dileğimle uğurluyorum kendisini.

Yaşı 76 olmasına rağmen kendisinin üretken olduğu bir döneminde, günümüzde genç sayılabilecek bir yaş olarak kabul edilmesine rağmen bu kadar erken toprağa vermiş olmamız da ayrı üzüntü verici. Kendimiz için konuşursak bulunduğumuz yaşımıza da fazla güvenmememiz gerektiğini hatırlatıyor adeta. Kendi vücudumuzda ne olup bittiğini bilemiyoruz iş işten geçmeden. Anne karnından çıkınca 90-100 sene yaşayacakmış gibi düşünülüyor. Ne yazık ki temenniden öteye gidemiyor. Bizim yapabileceğimiz tek şey elimizde kalan yaşam süresini en iyi, en verimli şekilde değerlendirerek, sağlığımızı en güzel şekilde koruyarak, eskileri yad edip, gençlerimize yeni ufuklar açarak yolumuza devam etmek. Sağlıcakla Kalın...
Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar; önce haysiyetlerini sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.

(Mustafa Kemal Atatürk)