Avengers 1998 Dizisi

[ümitkr]

   Ümit o panel Daredevil'dan değil Avengers'tan...

Haklısın, Romita'lardan biri çizmişti Daredevil - Ultron öyküsünü, karıştırmışım. Bu Avengers 57 sayısındanmış... Bu arada panel kare oluyor aklında olsun ben üşenip kesmeyip koca sayfayı kullandım...

[rumar80]

   Daredevil-Ultron macerasını John Romita Jr çizdi. Act of Vengeance macerasında

[ümitkr]

Avengers 19 - 22
Amerikan toplumu üzerinden başlayan iç sorgulama şimdi yavaş yavaş dış sorgulamaya dönüşüyor. Amerika içeride ve dışarıda faşizan bir çizgide mi ilerliyor? Tarihte ne gibi hatalar yaptı? Günah çıkarmak gerekirse...! Günah çıkarılabilir mi?
İşte Yugoslavya (Sırp-Bosna) iç savaşı hesaplaşması ve bundan sonra Avengers = Amerika denkleminin en yoğun olduğu sayıların başlangıcı.


Sayı 19
Kara Panter'in yönettiği gizemli Wakanda ülkesinin adını taşıyan ve Avengers Quinjet'lerini imal eden firma saldırıya uğramaktadır. İşçiler acımasızca öldürülürken işe Kara Panter karışır ve gözlerinden ışık parlayan bir robotla karşılaşır.


Bu sırada Justice'le Firestar malikaneye taşınıp sorunlarını konuşurken Avengers elemanları basın toplantısı düzenlemektedir. Scarlett ise bir çingene lokantasında dans etmektedir çılgınca ve Wonder Man onu alkışlamaktadır. Gölgelerde ise Vision yine onları izlemektedir.
Basın toplantısı ise çığırından çıkmaktadır. Basın grubu "dini hoşgörüsüzlükle" suçlamaktadır. Hatta saldırganlıkla ve ırkçılıkla da suçlarlar.

Toplantının ortasına dalan WASP "kocam kaçırıldı yardım edin" deyince toplantı biter ve gazeteciler uğurlanırken Hank Pym'in robotlarca kaçırıldığı öğrenilir. Wakanda saldırısı da tam o sırada iletilir kendilerine. Yolda Ultron tarihi ve Pym'in onu nasıl yarattığı konuşulur. Ultron'un WASP'ın beyin hücrelerinden kendisine Jocasta'yı eşi olarak nasıl yarattığı, Grim Reaper'in karıştığı bir deneyle Alkhema'yı yaratışı v.s.
Wakanda şirketine ulaştıklarında Ultron yerine Alkhema'yla karşılaşırlar. Robot tüm grubu dağıtır.

Onu ancak artan güçleriyle Scarlett durdurabilir. Ultron'un yerini sorar o da açın televizyonu bakın der.
Slorenia adlı hayali bir eski Sovyet üyesi Baltık devleti saldırıya uğramıştır. Bütün halk robotik araçlarla öldürülmüştür.
Amerikanın yarattığı bir savaş makinesi (War Toy) oralardaki bir yerlerdeki insanları katletmiştir!



Sayı 20
İşte şimdi Amerika'nın kendi yarattığı savaş makinesiyle yüzleşmek için Birleşmiş Milletlere liderlik edeceği an geldi. Önce sorun oluştur, sonra milletin başına musallat et, ardından da en başından beri gizlediğin çözümü sunmak için birçok örgütün liderliğine soyun. Sorun yaratmazsan buna gerek kalır mıydı ki?
Ultron, son derece ciddi bir saldırı gerçekleştirmiştir. Slorenia ordusu dağıtılmış, halkı öldürülmüş, üstelik robot zombilere dönüştürülerek silahlandırılmışlardır, Iron Man'in baş etmekte zorlandığı Brigade adlı zırhlı ordu ile Ember adlı folklorik, mistik bir kahraman da öldürülmüştür. Ultron, dünyaya ültimatom verir "Duyun beni dünya halkları! Artık Slorenia sahipsiz ve boştur. Bu da bana buraya hükmetme hakkı verir. Burası benim yeni yaratacağım ırkımın doğum yeri olacak!"


Alkhema tutsak edildiği yerde tuhaf bir ses çıkarırken grup Pentagon'da toplantıdadır.
Rusya, Fransa, İsrail, Hindistan, BM ve birçok ülke yardım göndermektedir. Avengers de başı çekecektir. İşin güzel tarafı yardım gönderen devletler arasında Amerika'nın adı sayılmıyor. Zaten o merkezde. Justice (adalet) adlı kolu kanadı kırık üye hariç herkes göreve hazırdır. O evde kalacaktır. Bayıldım bu ironiye 


Grim Reaper da robotlarca kaçırılmıştır bu arada. Araştırma yapan dörtlü bir grup yine abuk bir Ultron tarihçesi sunarken dünya iyisi insan Pym'in ara ara nasıl dengesizleştiği de konuşulur ve bir patlamanın ardından koca bir Ultron sürüsü saldırıya geçer.

Wasp, Vision, Scarlett saf dışı olurlar. Wonder Man ise hayli direnir ancak...


Bütün direnmelerine karşın dev Ultron modeli başta olmak üzere tüm robotlar Wonder Man'i bir güzel benzetip dörtlü grubu kaçırırlar:


Tıpkı II. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi Amerika yine başı çektiği farklı ulusların askerleriyle Atlantik kıyılarından bir hava harekatına kalkışmıştır Avrupa'ya. Grupta sadece beş kişi vardır: Captain, Thor, Kara Panter, Firestar, Iron Man.


Justice ise malikaneye ulaşıp Ultron dosyalarının tümünü okumaya otururken Ultron ailesini bir araya toplamıştır... Bu kişiler onun yeni ırkının tohumları olacaklardır:


Sayı 21
And the war begins... Çıkartma başlamıştır ve üstün bir ırk yaratma peşindeki yaratığa karşı acımasız savaşa girişilmiştir.


İşte faşizm böyle bir şeydir: Sıradan insanları, ev kadınlarını, çocukları beyinsiz savaş makinelerine dönüştürür. Nazilerde de böyle olmuştu Sırplarda da...


Avengers işe karışınca olaya biraz denge gelir. Ancak her ne kadar II. Dünya Savaşı benzerliği kurduysam da (kurulmuşsa da – daha sonra daha büyük tekrar edecek bu vurgu), Firestar savaşı izlerken "Americans, Germans, more... Dying all around me!" diyerek özellikle bu iki milleti bir arada dile getirerek bu göndermeyi biraz da olsa silikleştiriyor gibidir. Veya artık dünyanın değiştiğine dikkat çekiyor. Ancak daha sonra bu dizide dönüp dolanıp... Bu sırada Ultron ırkını nasıl yaratacağını anlatırken ailesini nasıl oluşturacağını da anlatır.

Avengers'in kendisine yaklaştığını anlayınca onlara saldıran Ultron neredeyse bütün enerjilerini harcamalarına neden olur. Bu sırada Alkhema çıkardığı sese tepki veren robotlarca kurtarılır ve Justice tüm dosyaları incelemektedir.
Avengers üyeleri ise Ultron'u parçalarına ayırmayı başarırlar. Ancak onları bir sürpriz beklemektedir. Alnında "16" yazan Ultron devrilince yerine "17" yazılısı gelmiştir. Sonra da "458" yazılısı...


Sayı 22
Belki de bu iç savaşların ve ırkçılıkların, şiddetin nedeni Amerika değil de Tanrı'dır! Amerika insanların yönetimindedir ve onlar normal hatalar yaparlar sadece... Değil mi?
Aşağıdaki üç sayfayı paylaşmayı uygun gördüm arkadaşlar. İlk sayfa son derece güç koşullarda çarpışan kahramanları gösteriyor. Sonrasındaysa:



Resmi küçülttüğüm için görülmeyebilir ama 3281 nolu bir Ultron bile var burada ki kaç robotla savaştıklarını buyurun siz hesaplayın. Neyse ki hepsi Adamantium değil de az sonra son enerjileriyle zar zor alt edecekler hepsini.
Bunlar olurken Justice malikaneden bir Quinjet alarak yola çıkmıştır gece gece. Eski dosyalardan bazıları açıktır.
Ultron ise şaşkınlık yaşamaktadır. Wonder Man'in beyin hücrelerine sahip Vision'un beyin dalgaları her ikisinin de benzerlikler taşımakla birlikte iki farklı kişiliğe dönüştüğünü göstermektedir.


Kendine zihnen, vicdanen işkence eden Pym ise büyük sırrını açıklar: Ultron'da kullandığı beyin hücreleri kendisine aittir ve robot onun dengesiz kısımlarını almıştır. Tüm kötülükleri, ölümleri, katliamları onun yüzünden yapmıştır.
Vision'un ani bir fikri içeridekilerin kurtulmasını sağlar. Vision, sevgiden bahsederek Ultron'u kandırmaya çalışır. Olmaz. Bu sırada da dışarıdaki üyeler etkili bir giriş yaparlar. Ultron tüm yıpranmış, yorulmuş Avengers ekibiyle karşı karşıyadır. Justice ise yaklaşmıştır.
George Perez'in muhteşem çizimiyle destanlara konu olabilecek bir savaş yaşanır. Ancak Ultron alt edilemez. Ta ki:


Justice, Vibranyum getirmiştir ve onun özelliği metalleri eritmek, yok etmektir. Pym, "hey son" diyerek çağırdığı Ultron'u o Vibranyum'la yok eder. Tüm hatalarının da günahlarını çıkarır.


Zafer kutlanırken herkes sevdiğine sarılır veya son önlemleri alır. Justice "Ben Avengers üyelerini hep tanrı, hep mükemmel sanırdım ama onlar aslında hatalarıyla, zaaflarıyla sadece insanlar. Hem de ne insan" diyerek olayı özetler. Evlerine dönerler. Ancak Ultron'un silikonlara kaydettiği üstün ırk tohumları yok olmamıştır ve Alkhema'nın eline geçmiştir: Yani Lilith'in!

***
Eee, Tanrı nerede burada?
Şimdi öyküyü bir daha okuyalım:
İnsanı kendi suretinden yaratan Tanrı emirlerine uymayınca onu bir tür sürgüne gönderir. Bu arada erkek olan insana hem Havva hem de Lilith'i yaratır sırasıyla. Lilith kötücüldür ve iblislerin annesi olur. Havva ise hatalarına rağmen iyicildir ve kötülükten uzak durur. Bu arada insan evladı suretinden yaratıldığı tanrının iyi taraflarını taşıdığı gibi öfkesini de taşımaktadır içinde, dünyayı savaş alanına çevirir. İlk günahtan günümüze kadar da bu böyle sürer. Hatta insan kendini tanrı sanmaya bile başlar adeta. Ancak günü gelecektir İlahi adalet gökten inecek ve kötülük saçan insanı yargılayacak, Tanrı kendi suretinden yarattığı evlatlarını yok edecektir. Lilith ise iblis doğurmaya devam eder herhalde
...
Henry Pym, bir robot yaparak yeni bir akıllı ve üretken ırk yaratmak isterken dengesiz kişiliğinin şiddet kısmını taşıyan parçalarını verdiği Ultron'u yaratır. Ultron yaratıcısına karşı çıkarak kaçar ve kendi dünyasını kurmaya kalkışır. Bu arada kendine Jocasta adlı robotu yaratır eş olarak. Ancak Jocasta iyidir ve ona karşı çıkar. Bunun üzerine Ultron Alkhema'yı yaratır. O, kendisine ölümcül silah ve robotlar yaratabilen bir dişi robottur, Ultron'u yok etmeye kalkışır. Zaman içinde Ultron çok büyük bir savaş çıkararak kendi ırkını yaratmaya kalkışır ve tanrıyı oynar. Vision sevgiden bahsetse de işe yaramaz. Ancak günü gelir ve  kolu kanadı kırık Justice (Adalet) okyanusların üzerinde uçarak ulaşır ve "Babasının oğlunu" yok etmesini sağlar. Kötülüklerin anası Alkhema ise yeni kötülükler peşindedir.
Özellikle son sayıyı kısa özetledim farkındayım. Bunun sebebi okununca oluşacak etkiyi kaybetmemenizdir arkadaşlar    

[yunusmeyra]

olayın kısa-toplayıcı bir özetini verdiği için viki'den bir alıntı yapıyorum:
"Tevrat'ta açıkça yer almamasına rağmen; birçok Musevi dini kaynağı 2. Bölümde sözü geçen dişinin Âdem'in 2. karısı olduğu, birinci bölümdekinin ise ilk karısı olan Lilith olduğuna inanırlar
İnanışa göre Lilith, Âdem ile aynı zamanda ve aynı anda yaratıldıklarından Âdemin kendisine eşit olduğu görüşündedir (Tarihin ilk Feministi) bu sebeple de Âdem'e tabi olmayı şiddetle reddeder Tanrı'ya asi olur ve cennetten uzaklaştırılır. Bundan sonra Tanrı Âdem'in kaburga kemiğinden Havva'yı yaratır Havva sonuçta erkeğinin bir parçasından yaratıldığından ona tabi olur.

Âdem ile Havva ilk günahı işleyip cennetten kovulduktan sonra çocukları olur Lilith bunu kıskanır ve bundan sonra adem oğullarından doğacak her bebeği öldürmeye yemin eder.

İnanışa göre kötü bir ifrit haline gelen Lilith gece hava karanlıktan sonra yeni doğum yapmış evlere girerek lohusa kadınların bebeklerini boğmaktadır. Bu sebeple günümüzde bazı Museviler arasında bir adet olarak, Lohusa kadın akşamları evde yalnız bırakılmaz, ve akşamları çamaşır ipinde çocuk bezi bırakılmaz, çünkü bunları gören Lilith'in o evde çocuk olduğunu anlamasından endişe edilir."
anadolu ve ortadoğu'daki bir çok yerde lohusalık dönemine yaklaşım,kadının baskı altında kalabileceği ve çocuğu tehdit eden "fizik alem ötesi" güçlerle ilgili bir çok inanışın kaynağını bir düşünün derim..ayrıca eski Türkler'den gelen bir inanışla kötü varlıklardan çocuğu korumak için bir nevi koruma kalkanı olarak isimler bile verilirmiş..mesela "satılmış" ismi..yani "siz" çocuğa sahip çıkmayın biz onu adadık ,yüce ruha sattık gibisinden vs. vs...

[ümitkr]

Yunus merhaba,

Lilith'le ilk kez conan'da tanışmıştım. Turan'da geçen öykülerinden biriydi. Bir de kocası vardı iblis. Sonra üç-beş rastladıysam da elimdeki kaynaklardan ne olduğunu öğrenememiştim o zamanlar (internet de yok). Derken Ghost Rider'da karşıma başka bir versiyonu daha çıkmıştı. İçinden iblisler çıkaran dişi bir yaratıktı ve iblis birliğiyle Ghost rider, Blaze, Dr. Strange, Blade v.s.'nin başına bela oluyordu:


Gerçekte kim olduğunu öğrenmemse ancak ilk tanışmamızdan yaklaşık 15 yıl sonrasını buldu desem yeridir. Günü geldi, merakımı arttıran bir olay oldu, fırsat buldum, kaynağa ulaştım ve kabaca ne olduğuna baktım... Lilith... Aşık olunacak kadın

Desteğin için sağol.

[ümitkr]

Avengers
Sayı 23
"Durun siz kardeşsiniz" bölümü

Bu sayıda Ekip artık ekip gibi mücadele edebilmeyi başarmaktadır. Hatta Justice'in kendine güveni artmış inisiyatif kullanmaya başlamıştır. Malikane kapısında protestolar artmıştır ve artık ırkçı suçlamaları çoğalmıştır. Sırf onlar istediği için gruba siyahi bir eleman alma fikrini kimse kabul etmemektedir. Zaten el altındaki Black Panther'in de orada kalmaya niyeti yoktur. Dikkatler yine Triune tarikatına çevrilir ve Captain "Sizler bu politika, demeç, basın işinde iyisiniz ama benim için bu alanlar Alien Territory" diyerek ipucunun en babasını sunar okuyucuya.
Gerisi... Gerisinde Vision ile Wonder Man'in kavgalaşarak yaptıkları konuşma ve muhteşem yüzleşmeyi ele alınıyor. Özetini çıkarırsam ruhunun kaybolacağını düşünüyorum, çıkarmayacağım. Busiek harika bir yüzleşme metni çıkarmış.
Ve final: Himalayaların tepesinde taştan bir platform üzerinde uçan bazı tipler karların altından çıkan bir elemanı alıp "haini bulup yok edelim" derler, biter.

Bu sayıda da diğerlerinde olduğu gibi muhteşem Perez göz yanlışları var ama aşağıdaki bıyık benzeri çizim tuz biber

[ümitkr]

Sayı 24

"Örnek olmak" lazım "almak değil" sayısı!



Gece, ara sokaklarda yürüyen iri bir tip "Avengers'lere ulaşmalıyım" demektedir yorgun bir sesle.
Ertesi sabah basın ve kapı önü protestoları artmıştır. Avengers, gözetmenleri Mr. Freeman'la toplantı masasındadır. Triune tarikatının adı geçince Freeman konuyla ilgili açıklama ister ama araya giren konular sohbeti kapatır. Bir şeyler yapmak gerekmektedir. 
Wonder Man Vision'u ararken Justice ayağındaki alçıdan kurtulmaktadır.
Yorgun dev adımlar malikaneye yaklaşırken hızlı adımlar ışık hızıyla yol almaktadır. Protestocuların arasına dalan rüzgar bir figüre Quicksilver'a dönüşür ve o arka kapıdan geçmeye karar verdiğinde arkadaki çöplüğü eşeleyen magazincilere rastlayıp onları çöplere fırlatır, içeri girer.
Ciddi toplantı başlar. Quicksilver; ki Scarlett'in kardeşi Magneto'nun oğludur, resmi bir iş için New York'tayken özel bir ziyarete gelmiştir. Ancak kapıdaki protestocuların arasından geçerken son hız hepsinin üzerinden Triune'a ait rozetleri toplamıştır. Freeman'ın sorusu da kendiliğinden yanıtlanmış olur. Zaten o da o tarikata üyedir ve açıklar. Soğukluk olur ve alarm çalar.
Dev bir taş tapınak gökdelenleri ezerek havadan uçmaktadır. Ekip hemen müdahaleye gider. Freeman "buna karşı Avengers bile bir şey yapamaz" deyince Jarvis "onlar savaşır" der.
Hem sokaktakileri kurtarmaya çalışan ekip hem de yapıya saldırır ama düşmanlarını görmeseler de debelenirler.
Bu sırada bir önceki sayıda gördüğümüz tipler "The Exemplars" (Örnekler) adlı grubun üyeleri kendi aralarında mücadele vermektedirler. Dahası altta olanların farkında bile değildirler.
Ekip yapabileceklerini müzakere ederken ortaya Juggernaut çıkar ve Iron Man ile Thor'un da aralarında bulunduğu bir kahraman grubuyla bu tiplerle nasıl mücadele ettiğini, onu öldürmek istediklerini ve yardım aradığını açıklar. Ancak sohbet burada biter. Exemplars üyeleri buna dalıp alır kaçırırlar. Bir de "peşimizden gelirseniz sizi daatırız" derler. Öykü burada kalır.

[ümitkr]

Ek Bilgi
Bu hikaye "8th day" adlı öykünün devamıdır.



Milyonlarca yıl önce aralarında hangisinin daha güçlü olduğunu anlamaya çalışan Balthakk, Cyttorak, Farallah, Ikonn, Krakkan, Raggadorr, Valtorr ve Watoomb adlı 8 mistik güç dünyanın farklı bölgelerine güçlerinin bulunduğu değerli taşlar bırakmışlardır. Bu taşları bulanlar bu güce kavuşacak ve diğerleriyle savaşacaktır. Bu arada Watoomb'u Dr. Strange okurları hatırlayacaktır. Cyttorak da bilindiği gibi Charless Xarvier'in üvey kardeşine Juggernaut güçlerini veren yakutun adıdır.
İşte bu taşları dünyanın dört yanından bulmuş olan kişiler emri yerine getirmek üzere birlik olurken savaşmanın yanı sıra bir tür "tanrısal makine" de inşaa ederler. Makine insanları alt edecek, bu tipler sekiz ayrı devlet yönetip ordular toparlayıp savaşacak ve efendilerinin kazanmasını sağlamaya uğraşacaktır. Örümcek Adam, Thor, Iron Man, Xavier ona Juggernaut'a yardım ederek bu makinenin çalışmasını engellerler. Makine patlar. Her bir Exemplar üyesi dünyanın farklı yerlerine savrulur. İşte bizim Avengers 23. Sayı sonunda gördüğümüz bu toparlanmadır.

[ümitkr]

Sayı 25

"Küçüğüne göz yumarsan büyüğü gelir" bölümü!



Hayalleri kırılmış olan Exemplar üyeleri Juggernaut'a işkence yapmaktadırlar. Tabii bol bol da tartışma çıkar aralarında.
Avengers malikanesi kuşatması ise devam ederken basın hemen her konuda açıklama beklemektedir. Oysa tek görebildikleri malikane tepesinde inşaa edilen bir makinedir.
Iron Man, Hank Pym ile uçan tapınağa girmelerini sağlayacak bir enerji kırıcı yapmaktadırlar. Bu sırada yarı tanrı yaratıklara karşı Avengers de güçlenmektedir. Thor'a Hecules eklenir. Scarlett Quicksilver'la yüzleşir (ikinci kardeş vakası-dikkat dikkat). Captain Freeman'ın tarikat üyeliğini umursamadığını söyler ve Exemplars'ın dosyalarını inceler. Tipler aslında Fransız, Japon, Kenya, İrlanda, ABD, Tayland, Yunan vatandaşıdırlar. Ufak tefek ara olayları geçersek Freeman'ın kritik sorusuyla karşılaşırız: "Juggernaut düşman, onu kurtarmak şart mı?" ve muhteşem yanıt Captain'dan "Ne de olsa sadece Polonya değil mi?"
II. Dünya savaşına açıklamalı gönderme ve o savaşı hatırlatma. Neden acaba? Yanıt ileride. Çok ileride! Ama bu arada ne dendiğini anlamışsınızdır. Naziler Polonya'ya girdiğinde kimse önemsememiş, önünü kesmemişti. Sonrası malum... Captain, The Exemplars'ın bu girişiminin durdurulmaması halinde olacakları sezinlemiştir. Hem dikkat edilirse dünyanın dört bir yanından başıboş güçlerin yarı tanrılaşmasının ne tür bir tehlike doğuracağı gösteriliyor okura. Hatta üstün, ülküsel bir mitik veya dini görevle harekete den ulusların nelere zarar vereceği de gösteriliyor. Oysa Avengers ve temsil ettiği Amerika insandır ve hata da yapsa asla kibire kapılmamalıdır.
Sonunda ekip toplanır, düşmana saldırıya geçilir. Onlara sorumluluk sahibi Spidey'le yıldız ötesi Amerikalısı Nova katılır. Yeni yapılan miken işe yarar ve uçan tapınağın işgali başlar. Son derece sıkı bir kavganın sonunda Avengers yenilir ve Captain dışındaki herkes tutsak edilir. En güçsüzleri olan Captain aralarında sürekli tartışan düşmanın zaafını kullanmaya karar vererek karşılarına dikilir. Programlanmış olmanın, başkalarının kuklası olmanın (bu sonradan gene kullanılacak başarıyla), özgür birey olmamanın yanlışlığından dem vurarak asıl kişiliklerine seslenir. İçlerinden sadece beyin güçleriyle donanmış olan, okul hasretiyle yanan Kenyalı küçük kızın olduğu karakter söylenenleri anlar ve diğerlerinin beynini temizler. Sonra da uçar giderler.
Avengers insan ayrımı yapmadan dünyayı kurtarmıştır. Gönülleri rahat yere inerler. Ancak basın onları rahat bırakmaz ve yine abuk sorular gelmeye başlar. Thor daha önce Hercules'in basın için kullandığı "Çakal" lafını kullanarak hakaret eder, çekicini kameralara fırlatır.
Akşam kalabalık toplantı masasında uzun zamandır yalnızlığıyla dikkat çeken Captain sorumluluğu ve hataları üzerine alarak yeni bir lider seçmeleri önerisini getirir ve grubu terk eder.
Bu finalin sonu   

[yunusmeyra]

ümit bomba gibi 4 sayıyla tekrar bizimle.. 

[ümitkr]

ümit bomba gibi 4 sayıyla tekrar bizimle.. 

Yunus fark ettiysen 24. sayının kapağında da 1999 yılında en sevilen dizi seçilmiş Avengers. Herkes "bomba" kısmında seninle aynı fikirdeymiş

[ümitkr]

Sayı 26

"Dikkat bu bir tuzak" bölümü

Bu sayıda Perez'in yerine İmmonen geçiyor. Zayıf bir çizer ama olsun, bence Avengers'in ruhunu Ordway kadar feci bozmuş değil.

Hikaye Silverclaw'ın üniversite odasında haberlerden gelişmeleri izlemesiyle başlar. Yine ırkçılık suçlamaları, Thor'un kameramana çekiç fırlatması ve Captain'in aktif üyelikten çekilişi özetlenir. Kızımız bu olaya bozulurken; bir latin olarak, sarışın ve beyaz olan oda arkadaşı Triune üyesi olarak onu eleştirir. Silverclaw'ın üzerinde mor ama ortasında Captain tarzı bir yıldız, sarışının ise kırmızı üzerine Triune amblemi vardır. Kapı çalar ve kızımıza bir kağıt verilir.

Ms. Marvel – Warbird ise adalet karşısında hesap vermektedir. Alkolik olduğunu, atlatmaya çalıştığını, Iron Man dizisinde bir uçağa zarar verip birilerini yaraladığını anlatmaktadır. Bir not gelir.
Ant Man ise ilkokula giden kızıyla buluşmaktadır. Arabasının sileceğinde not bulur: "Geceyarısı Brooklyn köprüsünde buluşalım" imza yıldızlı kalkan.

Geceyarısı Captain gökten gelir ve ekibe Triune'un insanların zihnini ele geçiren bir makinesinin yakınlarda olduğunu ve onu yok etmeleri gerektiğini açıklar. Bilinen Avengers üyelerinin dışında tipleri seçmiştir. Bu sırada Captain Marvel gelir (içinde Rick Jones olan Genis adlı tip). Bir yanlışlık sezer ama üzerinde durmaz Rick yüzünden.

Hawaii'de ise Triune lideri Tremont konuşma yapmaktadır. Konuşması bitince özel jetine geçer. Ciddi rakamlarda promosyon satış raporu gelir. Derken uçağa binen Tremont sarsılır "İnsanlardan, inanan, inanan, inanan koyunlardan bu kadar enerji çekip normal, insan davranmanın ne kadar zor olduğunu haykırır".
Captain'in topladığı ekip binayı yıkıp yıkmamayı konuşurken Tremont'a "basında ilginin azaldığı" raporu gelir. O bunu öngörmüş yeni planı devreye sokmuştur.

Captain'in kılık değiştiren ve gördüğü kahramanların güçlerini kopyalayan Taskmaster olduğunun anlaşılmasının ardından hem onunla hem de elemanlarıyla amansız bir dövüş başlar. Binaya girildiği de Triathlon tarafından Tremont'a bildirilir. Tremont "orada buluşuruz" der ancak Hawaii'den oraya nasıl o kadar çabuk gideceğini Triathlon anlamaz.



Sonunda Taskmaster'i alt eden ekip kazanmanın tadını çıkarırken arkalarında siluetinden Templar olduğunu anladığımız tip belirir ve onları ışınla bayıltır. Gözlerini açtıklarında bina temellerinden patlamıştır, kahramanlar da basın, polis, tarikat üyeleri, Triathlon veeee Tremont'un bakışları altındadırlar. Tremont basına Avenngers grubunun işi bu kadar ileri götürmesine Triathlon onun o kadar yolu nasıl geldiğini, bu küçük kopul grubu neden inatla Avengers olarak adlandırdığını anlamaz ve şüphe duyar! Din veya tarikat, şüphe bütün inançları sarsar!

[ümitkr]

Avengers 27

Haydi toplanın takım kuruyoruz bölümü



Bir yandan mutant ve ırkçı Avengers kampanyası sürerken Thor'un bir kameramana çekiç fırlatmış olması kamuoyunda kötü intibaı arttırmıştır. Duane Freeman bu durumu düzeltmenin yollarını aramak üzere grubu bir araya toplamıştır. Tesadüf bu ya, Firestar ile Justice; ki ikisi de mutanttır, gruptan bir süreliğine ayrılmak isterler. Freeman "oh oh oh iki mutanttan kurtuluyoruz imajımız düzelecek" deyince ağzının içinde ve Iron Man bunu duyunca tartışma çıkar ancak Freeman kamuoyunun gözündeki imajın düzeltilmesi için uğraştığını söyler. Oysa o bir Triune tarikatıı üyesidir ve belki de tarikatın içerideki casusudur.

Bu sırada Jarvis bir önceki bölümde tarikat binasını yıkan grubun haberini getirir. Grup gerilir. Freeman adım adım ilerlemekten yanayken Thor'un basından "özür dilemesini" ister...! Thor delirir ve aşağıdaki sahneye tanık oluruz:



Thor bahçeye kızgın çıkar ve böğürerek basın ve protestocuların önünde gruptan ayrılır. Thor'la etnik veya azınlıktan birinin ilk tartışması olmayacaktır bu bu dizi boyunca. Bir şekilde "Avengers beyaz yanlısı değildir, herkesi sever" deseler de aralarında beyaz ırkın en büyük tanrılarından birini barındırmaları bir tür öz eleştiri yapılarak törpülenmeye çalışılmış gibidir bu tavır.

Bina yıkıcı ekip gelir. Özürler vs. Mrs. Marvel Iron Man ile özel konuşmak isterken grup siyahi ve latin kökenli üyeleriyle iletişime geçerek "haydi gelin takıma kuralım çift kale maç yapalım" derler ancak hep olumsuz yanıt alırlar.

Mrs. Marvel gruba dönmek ister. Alkolü bırakmıştır. Iron Man destek olur ve Freeman "pat" diye kabul eder sarışın beyaz bir hatunun gruba girmesini şaşırtıcı bir şekilde. Suçluları, alkolikleri topluma kazandırmaktan falan bahseder.

Derken göstericiler arasına Tarikat başkanı Tremont gelir. Bu sırada Malikaneye saldırı düzenlenir ama Triathlon onları durdurur ve gerisi çorap söküğü gibi gelir. Tremont Captain'la el sıkışır basın önünde, malikaneye buyur edilirler, Freeman Triathlon'u Avengers'e katmak ister, Iron Man'le ciddi tartışırlar, bu arada She-Hulk gruba geri döner, WASP lider seçilir ve basın karşısına geçen Avengers belki de tarihinde ilk defa "Avengers Assemble" narasını atmaz... Buruk bir ön finaldir.



Bu arada Silverclaw'ın memleketinden biri çok acil bir telgraf çeker ve dev bir Şahin üzerinde uçan mızraklı birinin saldırısına uğrar...

Bu sayının devamında eski 4 sayı da ek olarak verilmiştir.

[yunusmeyra]

o yıllarda dizinin "ödül" aldığını çizer ve yazarlarıyla ilgili yazıların ve "en iyi" listelerinin yayınlanıp serinin bayağı parlatıldığını (wizard dergisi başta..) hatırlıyorum..istanbul'da da bir çok okuyucu "gerekli şeyler"'in sanırım yeni getirdiği avengers sayılarınıda dört gözle bekler veya taksim'den falan ,"comics" satan dükkanlardan bulur alırdı..ancak bu,son özetini verdiğin sayılardan sonra bir kaç soru kafama takıldı  önceki sayıların yeni sayılarla beraber verilmesi derginin bu şekilde hacimlendirilmesi okuyuculara bir ödül ve yeni başlayacaklara ipin ucunu yakalamaları için bir fırsatmıydı...yoksa image comics ve diğer yayınevlerinin yeni  ve popüler tiplemelerinin karşısındaki tiraj kaybı tehlikesine karşı bir atakmıydı..

[yunusmeyra]

Bu sırada Jarvis bir önceki bölümde tarikat binasını yıkan grubun haberini getirir. Grup gerilir. Freeman adım adım ilerlemekten yanayken Thor'un basından "özür dilemesini" ister...! Thor delirir ve aşağıdaki sahneye tanık oluruz:



Thor bahçeye kızgın çıkar ve böğürerek basın ve protestocuların önünde gruptan ayrılır. Thor'la etnik veya azınlıktan birinin ilk tartışması olmayacaktır bu bu dizi boyunca. Bir şekilde "Avengers beyaz yanlısı değildir, herkesi sever" deseler de aralarında beyaz ırkın en büyük tanrılarından birini barındırmaları bir tür öz eleştiri yapılarak törpülenmeye çalışılmış gibidir bu tavır.

Bina yıkıcı ekip gelir. Özürler vs. Mrs. Marvel Iron Man ile özel konuşmak isterken grup siyahi ve latin kökenli üyeleriyle iletişime geçerek "haydi gelin takıma kuralım çift kale maç yapalım" derler ancak hep olumsuz yanıt alırlar.

thor..en tuttuğum kahramanlardan biridir..ancak barındırdığı "w.a.s.p." ! özelliği baskındır..kuzey mitolojisinin özgün halinin getirdiği "özgün" bir durumdur bu..yanlış değildir,ancak o da "modern toplumun" değerlerini kabul eden "eşit" bireylerden biri olma halini kabul edecektir..
   ümit'in özetini verdiği son sayıdaki thor kızdığı sahnede sinirine hakim olmaya çalışırken görülüyor..bir de kendinden daha iri bir "dev" karşısında thor'un savaşını resmeden boris'in illüstrasyonu var..