Ana Menü

Ne okuyoruz?

Başlatan kadri kerem, 26 Eylül, 2012, 22:19:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nightrain

Neil Gaiman - İskandinav Mitolojisi
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

Mrtekin

Glenn Meade- Kar Kurdu.

Glenn Meade, çok temiz bir iş çıkarıyor, kitabın kurgusu gerçekten çok başarılı. Soğuk Savaş espiyonaj hikayelerini sevenler bu kitabı kaçırmasın, derim.
They drew first blood...

ZGeralt

Cuma akşamı Erland Loe'den Doppler'i bitirdim. Oldukça popüler olan bu roman (YKY'da 11.baskı) benim için hayal kırıklığı oldu. Tamam bir derdi var, bize birşeyler anlatıyor ama birçok şeyin nedeni yok, herhangi bir derinliği yok, yıllar önce Fight Club' da buna benzer tespitleri okuduk/izledik zaten. Edebi açıdan da bi önem arz etmiyor, kitap 116 sayfa ve akıcı bir dili var, olumlu başka bir şey bulamadım:)

memospinoz

Alıntı yapılan: ZGeralt - 02 Aralık, 2018, 18:59:56
Cuma akşamı Erland Loe'den Doppler'i bitirdim. Oldukça popüler olan bu roman (YKY'da 11.baskı) benim için hayal kırıklığı oldu. Tamam bir derdi var, bize birşeyler anlatıyor ama birçok şeyin nedeni yok, herhangi bir derinliği yok, yıllar önce Fight Club' da buna benzer tespitleri okuduk/izledik zaten. Edebi açıdan da bi önem arz etmiyor, kitap 116 sayfa ve akıcı bir dili var, olumlu başka bir şey bulamadım:)

Bir de devam kitabı varmış: "Bildiğimiz Dünyanın Sonu".

alan ford

Alıntı yapılan: ZGeralt - 02 Aralık, 2018, 18:59:56
Cuma akşamı Erland Loe'den Doppler'i bitirdim. Oldukça popüler olan bu roman (YKY'da 11.baskı) benim için hayal kırıklığı oldu. Tamam bir derdi var, bize birşeyler anlatıyor ama birçok şeyin nedeni yok, herhangi bir derinliği yok, yıllar önce Fight Club' da buna benzer tespitleri okuduk/izledik zaten. Edebi açıdan da bi önem arz etmiyor, kitap 116 sayfa ve akıcı bir dili var, olumlu başka bir şey bulamadım:)
Alıntı yapılan: memospinoz - 03 Aralık, 2018, 00:29:07
Bir de devam kitabı varmış: "Bildiğimiz Dünyanın Sonu".



Aslında bu konu da biraz sıkıntılı. Bu devam kitabı 3. kitap. YKY ve çevirmen 2. kitabı yayınlamamayı tercih etmiş. Çevirmene sorduğumda yazarın da itiraz etmediğini, kitapların birbiriyle bağımsız olduğundan böyle tercih ettiklerini söyledi. Bu arada Doppler'i sevdim ben
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir


memospinoz

Alıntı yapılan: alan ford - 03 Aralık, 2018, 00:36:00
Aslında bu konu da biraz sıkıntılı. Bu devam kitabı 3. kitap. YKY ve çevirmen 2. kitabı yayınlamamayı tercih etmiş. Çevirmene sorduğumda yazarın da itiraz etmediğini, kitapların birbiriyle bağımsız olduğundan böyle tercih ettiklerini söyledi. Bu arada Doppler'i sevdim ben

Ben de tam ekşide aratıp az önce paylaştığım başlığı okudum ve sinirim bozuldu. O sırada da siz yazmışsınız zaten.
Tam da başlasam mı derken hoş olmadı bu.  >:( Ne yapmaya çalışmış YKY anlamadım ama okuyucuya ayıp etmiş açıkçası. Bir de devam kıtabı yazmışlar tanıtımına, resmen okuyucuyu bilinçli olarak yanıltma söz konusu.

ZGeralt

Alıntı yapılan: alan ford - 03 Aralık, 2018, 00:36:00
Aslında bu konu da biraz sıkıntılı. Bu devam kitabı 3. kitap. YKY ve çevirmen 2. kitabı yayınlamamayı tercih etmiş. Çevirmene sorduğumda yazarın da itiraz etmediğini, kitapların birbiriyle bağımsız olduğundan böyle tercih ettiklerini söyledi. Bu arada Doppler'i sevdim ben

Bu olayla ilgili bilgim yoktu. Açıkçası seriye devam etme niyetim de yok :) Beğenmemem iyi olmuş bu açıdan :)

Bu sabah Philip Roth - Hayalet Yazar'a başladım. Roth'u ve genel olarak Amerikan edebiyatını oldukça seviyorum, Roth'un "Pastoral Amerika" romanı favorim. Bakalım bundan da benzer tadı alabilecek miyim.



alan ford

 Roth'un ç
Alıntı yapılan: ZGeralt - 03 Aralık, 2018, 15:46:53
Bu olayla ilgili bilgim yoktu. Açıkçası seriye devam etme niyetim de yok :) Beğenmemem iyi olmuş bu açıdan :)

Bu sabah Philip Roth - Hayalet Yazar'a başladım. Roth'u ve genel olarak Amerikan edebiyatını oldukça seviyorum, Roth'un "Pastoral Amerika" romanı favorim. Bakalım bundan da benzer tadı alabilecek miyim.



Roth'u ben de çok severim. Portnoy'un Feryadı ve Meme de benim favorilerim ama Pastoral Amerika'yı okumadım, onu da atayım listeye
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

ZGeralt

Alıntı yapılan: alan ford - 03 Aralık, 2018, 17:33:06
Roth'un ç Roth'u ben de çok severim. Portnoy'un Feryadı ve Meme de benim favorilerim ama Pastoral Amerika'yı okumadım, onu da atayım listeye

Portnoy'un Feryadını okumadım ben de onu atayım listeye :) Güzel oldu bu :)

hercai

Sevdiğiniz insana yürekten bağlılığınızı nasıl ifade edersiniz?

BEŞ SEVGİ DİLİ
Özgün Adı : The Fıve Love Longuages
Yazar      :  Gary Chapman

[

Sorun sevginizde değil, sevgi dilinizde!

Dr. Chapman, farklı insanların sevgilerini nasıl farklı şekillerde ifade ettiklerini ortaya koyuyor.
Sizin için çok önemli olan bir şey karşı taraf için hiçbir şey ifade etmeyebilir.
Ya da sizin gerekli bulduğunuz bir şeyi karşı taraf hiç umursamayabilir.

İnsanın duygusal sağlığına yön veren ve sonsuz sevgi iletişimini belirleyen kilit noktaları, her insanın "SEVGİ DEPOSU" olduğunu ve bu büyük kaynağı canlı tutmak için küçük sevgi dolu bir adımın bile yetebileceğini anlatıyor.

Chapman'a göre farklı insanların sevgilerini nasıl farklı şekillerde ortaya koydukları şöyle sıralanıyor;

- Onaylayıcı Kelimeler
- Kaliteli Zaman
- Hediye Alma
- Hizmet Edimleri...
Devam ediyor, yazar:
  AŞK ; Çoğumuzun evliliğe başlama şekli budur.
Fiziksel ve kişisel özellikleri, aşk zillerini çaldırmaya yetecek kadar güçlü bir elektrik şoku yaratan biriyle karşılaştığımızda, aniden içimizde birşeyler kıpırdar ve bu kişiyi tanımak için yakınlaşırız.

"Hissettiğim bu sıcaklık ve çekim, o 'gerçek' duygu olabilir mi?"

  Psikolog Dr. Doroty Tennov, aşık olma durumu konusunda yaptığı uzun araştırmalar ve incelediği sayısız çiftten sonra; evliliklerde ya da ilişkilerde romantik tutkunun ortalama olarak " İKİ YIL" canlı kaldığı sonucuna vardı.

Psikiyatris Dr. M.Scott Peck ve Psikolog Dr. Doroty Tennov'un da aralarında bulunduğu bir gurup araştırmacı, aşık olmakla sevginin karıştırılmaması gerektiğini söylüyorlar. Tennov, gerekçe olarak üç neden sayıyor;

- Aşk, iradeye bağlı veya bilinçli bir tercih değildir, (umulmadık zamanlarda umulmadık insanlara aşık oluruz)
- İkincisi aşk gerçek sevgi değildir, çünkü yaşanması için çaba gerekmez
- Aşık olan kişi, karşısındakinin kişisel gelişimine katkıda bulunup bulunmadığını sorgulamaz.

"AŞIK OLDUĞUMUZDA KAFAMIZDAKİ TEK AMAÇ, KENDİ YALNIZLIĞIMIZI SONA ERDİRMEK VE BU SONUCU EVLİLİKLE GARANTİLEMEYE ÇALIŞMAK OLABİLİR "

Dr.Peck, ' aşık olmak, çiftleşme davranışının genetik açıdan belirlenmiş güdüsel bir unsuru olduğu sonucuna vardı.

Duygular yatışdığında, o kişiyle aradaki farklılıkların gözönüne serildiği gerçek dünyaya dönüldüğünde aşk yanılgısına düşerek evlenen insanlar için üç seçenek vardır;

- Bizi sıkan bir evliliği sürdürmeyi yazgımız olarak kabul etmek,
- Bu evlilikten kurtulup başka biriyle tekrar denemek.
- Aşkı gerçekte olduğu gibi geçici bir duygusal esrime durumu olarak kabul edip, eşimizle gerçek sevgiyi var etmek ve korumak için çabalamak.

Gary Chapman iddialı konuşuyor;  " karşılıklı sevgi ihtiyacını nasıl karşılayacağınızı öğrenebilirsiniz. Size söz veriyorum, eşinizle aranızdaki sevgi, aşk sırasında hissettiklerinizden çok daha heyecan verici olacak".

Kitapta "BEŞ SEVGİ DİLİ" başlıklar halinde örneklerle açıklanıyor..okurun kendisi ve eşinin / sevgilisinin sevgi dilinin doğru tespit edilmesi ve "SEVGİ DEPOLARI" nın dolu olması.

Benim kendim için tespit ettigim sevgi dili,
- Kaliteli Zaman geçirmek
(birlikte film izlemek ,izlenen filmlerin ve yığınlarca okunan kitapların birlikte analizini yapmak)
- Onaylayıcı kelimeler, takdir edilmek
- Hediye verme
     
Kitabın 109'ncu sayfasına şöyle not düşmüşüm:
19 Nisan 2016 eşimin kuruyan zeytinini en sevdiği şehre diktim,  o da yerini sevdi..

Sevgiler sizinle olsun...

hanac

Bu güzel yazı için teşekkürler Hercai.

hercai

 Beğendiğiniz için çok mutlu oldum Sn. hanac, selamlar...

ferzan



    Son haftalarda hiç aklımda yokken ve ömrüm boyunca da en ufak bir merakım olmamışken, bir anda tenis sporunun ilgimi çekmeye başladığını fark ettim...Hani, TV 'de sırf kadın tenisçileri markaja almak, iki popo hareketi görüp fazladan birkaç çift bacak kesmek için tenise anlık gönül verenlerden olmadığım gibi sırf bu tipler yüzünden merakım başlamadan soğumuşluğum bile vardı...O sebeple yok şuymuş, yok buymuş, yok Williams kardeşlermiş, Sharapova 'ymış, Kournikova 'ymış falanmış filanmış pek umursamazdım...Dolayısıyla Djokovic 'leri, Nadal 'ları, Federer 'leri falan da hiç bilmiyordum...

    Birkaç aydır iş yerindeki molalarımda Youtube üzerinden spor video seçkileri, derlemeleri, komiklikleri ya da aşırılıklarına bakarken kendimi bir anda Wimbledon 2004 Williams - Sharapova final karşılaşmasını izlerken buldum...Hem yaşıt olmamız, hem de kariyerindeki güzellikler ve talihsizlikler dolayısıyla ilgimi çekmeye başladı...

    Kitabın ilk 100 sayfasını soluksuz okudum diyebilirim...Sharapova 'nın arabeske kaçmayan, salt tutkuyla ve talihi dolayısıyla karşısına çıkan güzel insanlardan örülü muazzam bir sıfırdan zirveye hikayesi var...Öyle kapağından bangır bangır bağıran ''ben gayet kapaktan algılandığı gibi best-seller olması amaçlanan -olmasa da olur- tarzda bir kitabım'' hissi doğrudan kayboldu...Büyük bir merak ve zevkle okumaya devam ediyorum, muhtemelen hafta sonuna girmeden bitirmiş olurum...

    Kitabı okumakta olduğum bu hafta Wimbledon 2019 'un başlaması da hoş bir tesadüf oldu...Youtube 'tan saatlerce videolarını, karşılaşmalarını izlediğim bazı isimleri canlı yayından ya da önceki günün kayıtlarından izleme fırsatı buldum...Sharapova tam geçmeyen bir sakatlık dolayısıyla 2. günden elense de, oldukça sürprizli ve güzel karşılaşmalar izliyorum diyebilirim...

    Tenise olan gecikmeli merakım şimdilik çok çok amatör düzeyde, pek çok şeyi bilmiyorum ya da anlamıyorum ama bundan sonrasında bellediğim bazı isimlerle mümkün mertebe takip etmeye çalışacağım...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Nightrain

"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"