Frankofon nedir?

Başlatan pizagor, 16 Temmuz, 2013, 00:09:53

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

Değerli aydın ve fikir adamı Özdemir İnce geçenlerde köşesinde 'frankofon'u tanımladı:

'Kulaktan dolma yöntemiyle kendilerine örnek aldıkları francophone (fransızca konuşan) sözcüğünün ne anlama geldiğine dikkat etmeliyiz: Fransız olmayan, (belki) Fransa'da oturmayan ama Fransızca konuşan kimselere frankofon denir. Anadili Fransızca olmayıp Fransızcayı yazınsal dil olarak kullanan yazarların edebiyatı da Fransa'da "Littérature francophone" olarak tanımlanıyor. Bu sınıfa giren yazarlar, genellikle Cezayir, Tunus, Fas gibi eski Fransız sömürgesi çıkışlı ya da Denizötesi Fransız Toprakları'ndan gelen ve anadillerini değil de Fransızcayı edebiyat dili olarak kullanan yazarlar. Bunlara Lübnan ve Vietnam kökenli yazarlar eklenebileceği gibi (varsa) Fransızca yazan Türkler de eklenebilir. Ama Fransa'da doğup büyümüş, bütün eğitimini Fransızca yapmış ve yazın dili olarak Fransız dilini kullanan Bröton, Katalan, Bask, Korsika kökenli yazarlara frankofon yazarlar denmez, "Fransız yazar" denir.'

Bu tanımlamaya göre yıllardır Frankofon diye niteleyegeldiğimiz çizgiromanlar mesela Asterix, Paris doğumlu Goscinny ve Marnel (Fransa) doğumlu Uderzo nedeniyle aslında Fransız çizgiromanı mı oluyor?

Edebiyatta frankofon ve çizgiromanda frankofon farklı olabilir mi? Pek ihtimal vermiyorum buna...

Wikipedia 'Franco-Belgian' olarak nitelendiriyor...

Sanırım 'bande dessinée' olarak ifade etmek en uygunu, tıpkı comics ya da fumetti ya da manga dediğimiz gibi...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


alan ford

   Kelimeler dilden dile geçerken anlamları değişir kayar ve hatta bazen olmadık yerlere gider. Frankofon Fransa'da bu anlama geliyordur tamam ama bizim buralarda bildiğimiz Fransa - Belçika çizgi roman ekolünün adı ve bence bu saatten sonra da değişmesinin bir anlamı yok.  Ne demiş atalarımız : "galat-ı meşhur lugat-ı fasihten evladır." ;)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

Harun Ça

Frankofon, Fransa - Belçika çizgi roman ekolünü adlandırmak için artık dilimize yerleşmiş en azından biz okurların lugatına girdi yeni bir kelime bulmaya gerek yok.

rumar80

Alıntı yapılan: Mic-Har - 16 Temmuz, 2013, 13:49:42
Frankofon, Fransa - Belçika çizgi roman ekolünü adlandırmak için artık dilimize yerleşmiş en azından biz okurların lugatına girdi yeni bir kelime bulmaya gerek yok.


Tamamen katılıyorum.

DAMPYR

Frankofon Vikipedide şöyle tanımlanıyor.... ::) :o :D

Frankofon, Fransızca konuşan kimse için veya çoğunluk olarak Fransızca konuşulanlara verilen isimdir. Özgün yazılış şekli "francophonie" dir.
Ayrıca La Francophonie adında Fransızca konuşan ülkelerin oluşturduğu uluslararası bir birlik vardır. Batı Afrika ülkelerinin birçoğu, Belçika, İsviçre, Kanada, Yunanistan, Ermenistan, Romanya, Avusturya, Macaristan, Ukrayna gibi birçok ülke bu birliğin üyesidir.


berkuralcan

Oldukça "frankofon" bir ailede büyümüş biri olarak şu detaya önem vermek gerektiğini düşünüyorum: "Frankofon" kavramı çizgi romanın üstünde bir kavram, yani sadece bu alanda kullanılan bir kavram olmanın çok ötesinde - o yüzden "Biz yıllardır bunu kullanırız" deyip yanlış kullanımlara devam etmek doğru değil bana kalırsa. Hatanın neresinden dönersek kardır.

Yalnız ben öyle çok ciddi bir "hata" olduğunu da düşünmüyorum. Özdemir İnce'nin tanımı biraz fazla açıklayıcı, gerek olmayan bir açıklama. "Francophone" kelimesi, Fransızca'da "Fransızca konuşan / Fransız diline ait" demektir. Bu doğrultuda, Frankofon Çizgi Roman, Fransızca yazılmış olan her çizgi roman için kullanılabilir. Fransa - Belçika - İsviçre - Quebec veya dünyanın herhangi bir yerinde, orijinal olarak Fransızca yazılan her çizgi roman Frankofon olarak tanımlanabilir. Edebiyatta da aynı şekilde.

Son cümleyle alakalı olarak, "Fransız Edebiyatı" ve "Frankofon Edebiyat" arasında tabi ki İnce'nin tarif ettiği şekilde bir fark vardır. Fransız bir yazar için kimsenin çıkıp da "Frankofon edebiyat" demesine gerek yoktur, Fransız Edebiyatı yeterlidir - fakat, Frankofon Edebiyat kavramı, Fransız Edebiyatı'nı da kapsar. Fransız Edebiyatı, İsviçre Edebiyatı, Belçika Edebiyatı, Quebec Edebiyatı, hepsinden teker teker bahsedebiliriz, ama şemsiye bir kavram olarak Frankofon hepsini içinde barındırır.

Bu yüzden, örneğin Asterix için çıkıp "Frankofon çizgi roman" demeye gerek yoktur, Fransız demek yeterlidir. Ama Frankofon kavramının kullanılması da "yanlış" olmaz.

Bu yüzden, İnce'nin son cümlesinde bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorum. Fransızca yazıldığı sürece, Fransa'da da yazılsa, başka yerde de yazılsa Frankofon Edebiyat olarak tanımlanabilir. Wikipedia'da İngilizce olarak gayet basit açıklama:

"Francophone literature is literature written in the French language."

"Frankofon edebiyat Fransızca yazılmış edebiyata verilen isimdir."

Makaleye girdiğinizde Fransa da ilk sırada zaten:

http://en.wikipedia.org/wiki/Francophone_literature

Yapılmaması gereken tek hata, "Frankofon" kelimesini sadece Fransa ve Belçika için kullanmamak. Bunlar tabi ki frankofon çizgi romanına dahil, ama tek örnekleri değil.

pizagor

Alıntı yapılan: Mic-Har - 16 Temmuz, 2013, 13:49:42
Frankofon, Fransa - Belçika çizgi roman ekolünü adlandırmak için artık dilimize yerleşmiş en azından biz okurların lugatına girdi yeni bir kelime bulmaya gerek yok.

Mic-Har arkadaşımıza katılmıyorum. Çizgiroman kültürünü geliştirmek, tanıtmak, yaymak, özellikle de entelektüel birikimi sağlamak bu ülkede bir avuç insana yani bizlere kaldıysa bunu da bari hakkıyla, doğrusu neyse o şekilde yapalım. Kabul ettiğimiz evrensel referanslarımız olsun.

Sevgili berkuralcan gayet güzel yazmış. Ama katılmadığım bir yer var. Fransızların meşhur elitistlikleri ve kültür tapınmalarının sonucu bence bu Fransız - Frankofon ayrımı. Fransız yazınının frankofonun bir alt kolu olduğunu kabul ettiklerini de düşünmüyorum.

Aşağıdaki de wikipedia'dan ve aradaki ayrımı gösteriyor:

French literature is, generally speaking, literature written in the French language, particularly by citizens of France; it may also refer to literature written by people living in France who speak traditional languages of France other than French. Literature written in French language, by citizens of other nations such as Belgium, Switzerland, Canada, Senegal, Algeria, Morocco, etc. is referred to as Francophone literature.

Türkçeye çevirmeye gerek görmedim, konunun ilk mesajında verdiğim Özdemir İnce alıntısıyla hemen hemen aynı şeyleri söylüyor.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


berkuralcan

Alıntı YapAma katılmadığım bir yer var. Fransızların meşhur elitistlikleri ve kültür tapınmalarının sonucu bence bu Fransız - Frankofon ayrımı

Değil - çok çok daha basit, kelimelerin farklı anlamları olmasının bir sonucu bu. :)

"Fransız" sıfatı, bir ulusla alakalı bir durum belirtir. Bir şeyin "Fransız" olması için Fransa'da üretilmesi, Fransa'ya ait olması gerekir.

"Frankofon" sıfatı ise bir "dile", Fransızca'ya aidiyeti ifade eder. 

Çok çok ufak anlam ayrımları bunlar, ama elitizmle, veya kendi kültürlerine tapmalarıyla çok bir alakası olduğunu düşünmüyorum durumun - zira "Francophone" ve "Francophonie" denilen olaylar Fransızların herhangi bir negatif anlam yükledikleri, pejoratif kavramlar değil, bayılıyorlar bu kavramlara. Bütün ders kitapları "Francophonie Dünyası" konularıyla dolu, buradaki Fransız Konsolosluğu durmadan "Francophonie Haftası" falan düzenliyor, hor gördükleri, ezdikleri bir kavram değil kesinlikle, aksine yapabildikleri kadar reklamını yapıyorlar.

Gerçek anlamda bir "gereklilik" meselesinden bahsediyoruz. Özdemir İnce'nin son yazdığına dikkatli yaklaşmamın sebebi şu - onun yazdığında Frankofon Edebiyat ve Fransız Edebiyatı birbiriyle tamamen zıt anlamlı şeylermiş gibi anlaşılıyor. Tabi ki Frankofon Edebiyat dendiğinde Fransa'nın dışındabir şey düşünülür, Fransız Edebiyatı da Fransa'da üretilen edebiyatı tanımlamak için yeterlidir - ama kavramlar teknik olarak birbiriyle alakasız denemez.

Şöyle bir örnek vereyim: Bizim tabi Fransa kadar geniş etkili bir dil alanımız yok Türkiye Türkçesi olarak, ama Türkçe, Azerice, Gürcüce, Kırgızca, Kazakça ve benzeri Türk kökenli dilleri "Türkofoni" diye uydurma bir kavram altında değerlendirelim. Dışarıdan bakıldığında, bütün bu dillerin edebiyatı, "Türkofon Edebiyat" gibi bir kavramla bir araya getirilebilir.

Ama biz ülkemizde, kendi edebiyatımızdan bahsederken, böyle bir kavram olsa bile "Ahmet Hamdi Tanpınar Türkofon Edebiyatın en başarılı yazarıdır." falan gibi bir cümle kurmayız, Türk Edebiyatı demek yeterlidir. Aynı şekilde, benzer bir çerçeve içinde düşünürsek, Türkiye sınırları içinde "Türkofon Edebiyat" dendiğinde otomatik olarak kendi edebiyatımızı dışarıda bırakarak düşünürüz, çünkü kendi edebiyatımızdan bahsedecek olsak her zaman daha küçük, daha tanıdık, daha dar anlamlı kavramları (=Türk Edebiyatı) kullanabiliriz. Fransa'da olan durum da bu.

Daha fazla uzatmıyorum, basit bir son bitireyim. Verdiğiniz Wikipedia linki tabi ki doğru, ama benim bir önceki mesajımda verdiğim link onu zaten kapsıyor: "Frankofon Edebiyat, Fransızca yazılmış esere verilen isimdir." Fransızca yazıldığı sürece, nereden olursa olsun, bir edebiyat eseri "frankofon" olarak tanımlanabilir.

Ama hem Fransa içinde bu anlamda kullanılmasına gerek olmadığından, hem de Fransa'nın başlı başına çok zengin ve Fransızca dili ile üretilmiş edebiyatın en meşhur örneklerinin neredeyse tamamını kapsayan bir edebiyatı olduğundan, "Frankofon Edebiyat" kavramı Fransa için değil,  Fransızca dili ile yazan diğer ülkeler için kullanılagelmiştir. Bu yüzden kimse, sadece Fransa'dan bahsederken "Frankofon Edebiyat" veya "Frankofon Çizgi Roman" demez, bu yanlış olur.

Ama Frankofon kavramı, Fransız Edebiyatı'nı da, bu anlamda kullanım daha kısıtlı alanlarda gerekecek olsa da, gerektiğinde kapsar - örneğin, "2013'ün En İyi Frankofon Eserleri" dediğinizde bunun içine Fransa'dan eserler de girebilir. Frankofon Çizgi Roman dediğinizde, bu orijinal olarak Fransızca yazılan her eseri  kapsar - konunun ana meselesiyle bitirecek olursam, "Fransa'da yazılıp çizilen çizgi romanlara" "Frankofon Çizgi Roman"lar demek, Asterix'i tanımlamak için "frankofon" kavramını kullanmak, teknik olarak yanlış değildir. Lüzumsuz ve biraz zorlamadır, ama yanlış değildir. Hem Tenten, hem Asterix'i barındıracak bir kavram gerektiğinde ise, Frankofon kavramı rahatlıkla kullanılabilir :)


Son bir Wikipedia kavramı olarak şunu da ekleyeyim, sanırım netleştirecektir durumu:

"The term has historically been used to refer only to literature from Francophone countries outside France, but modern usage includes any literature written in French. Francophone literature therefore applies to the whole French-speaking world in the broadest sense of the term."

alan ford

  Bu durumda bizim yanlışımız Frankofonu çizgiyle ilişkilendirmek diye anlıyorum ben. Asıl olan dil ve yazı yani ( elbette çok daha geniş bir kapsamda) . Bu durumda kafamızı karıştıran şeyler Corto gibi orijinal dili İtalyanca olan ama çizgileri hadi Fransız -Belçika çizgi ekolüne diyelim, daha yakın duran çizgi romanları Frankofon diye nitelendirmek.  Kafamı kurcalayan iki küçük soru var.

1-Gon misali yazısız bir çizgi romanı bir Fransız çizse ve biz buna Frankofon desek çok büyük çam devirmiş olur muyuz?.

2- Suat Yalaz'ın Fransa'da yaptığı işler Frankofon sayılır mı? ( Ki ben Berk'in yazısından eğer Yalaz Fransızca yazdıysa sayılır anlamı çıkarıyorum)

 
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

pizagor

alan ford 'Druuna fumetto mudur yoksa başka bir şey mi?' ya da 'Tılsım serisini manga olarak mı kabul etmeliyiz yoksa comics mi?' ya da 'Bülent Arabacıoğlu En Kahraman Rıdvan'da Fransız-Belçika ekolü çizgilerini kullandığına göre ve albümler de boyut-sayfa sayısı olarak bu ekolün uzantısı gibi durduğuna göre bu bir Türk çizgiromanı mı yoksa Fransa-Belçika çizgiromanının uzantısı mı?' gibi aklımdaki soruların türevlerini yazmış.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


poe

Amerikalılar comics diyor diye biz süpermen çizgi romanına komiks diyoruz, italyanlar fumetti diyor diye fumetti diyoruz, japonlar manga dedi diye manga diyoruz kitaplarına. fransızlar da frankofon diyorsa diyebiliriz ama BD diyorlarsa biz de BD diyebilir miyiz?

rumar80

  Aslında babalarımızdan beri her tür çizgi romana Tommkis-Teksas demiyor muyuz?  ;)

alan ford

Alıntı yapılan: pizagor - 18 Temmuz, 2013, 13:12:26
alan ford 'Druuna fumetto mudur yoksa başka bir şey mi?' ya da 'Tılsım serisini manga olarak mı kabul etmeliyiz yoksa comics mi?' ya da 'Bülent Arabacıoğlu En Kahraman Rıdvan'da Fransız-Belçika ekolü çizgilerini kullandığına göre ve albümler de boyut-sayfa sayısı olarak bu ekolün uzantısı gibi durduğuna göre bu bir Türk çizgiromanı mı yoksa Fransa-Belçika çizgiromanının uzantısı mı?' gibi aklımdaki soruların türevlerini yazmış.

  Sanırım bu soruların sebebi tür ya da ekol denen şeye gereğinden fazla anlam yüklememiz pizagor.  Aslında tür dediğimiz alış veriş sitelerinde sıklıkla karşımıza çıkan bunu alan şunu da aldının gelişmiş bir versiyonu sadece. Bu kadar çok ürünün olduğu yerde tüketicinin seçim yapmasını hem kolaylaştırmak hem de yönlendirmek için üretilmiş bir kavram. Ama taksonomi denen şey de o kadar kolay değil. Bir kitap hemen her zaman birden fazla türe girebiliyor. Haliyle bunu seven her zaman şunu da sevmeyebiliyor. Kendi okumalarımdan örnek verecek olursam , hem de aynı ekibin elinden çıkma , Jim Cutlass'ı ayıla bayıla okurken , Blueberry'i bayıla bayıla okudum.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

berkuralcan

Alıntı yapılan: poe - 18 Temmuz, 2013, 14:18:13
Amerikalılar comics diyor diye biz süpermen çizgi romanına komiks diyoruz, italyanlar fumetti diyor diye fumetti diyoruz, japonlar manga dedi diye manga diyoruz kitaplarına. fransızlar da frankofon diyorsa diyebiliriz ama BD diyorlarsa biz de BD diyebilir miyiz?

Bu ekol isimlendirme muhabbeti, manga kavramı hariç, sadece bizde olan bir durum. "Comics" İngilizce'de "Amerikan çizgi romanı" demek değil, sadece çizgi roman demek. Fumetti İtalyanca'da sadece "İtalyan çizgi romanları" için kullanılan bir kavram değil, genel olarak her çizgi roman için kullanılan bir kavram. Fransızlar sadece kendi "ekollerinden" çıkan çizgi romanlara "BD" demiyor, her şeye BD diyor. Yani, bir Amerikalı çizgi roman okuru, İtalyan çizgi romanı gördüğünde, "Aa, bir Fumetti/Fumetto!" demiyor, "Aa, Italian Comics diyor." İtalyanca bilmiyorum, ama İtalyanca Wikipedia sayfasına girdiğinizde, Fumetti başlığında çıkan ilk görselde yanlış görmüyorsam okunan çalışma bir Amerikan çizgi romanı mesela.

Yukarıda açıkladığım mantıkta, Fransızlar kendi çizgi romanlarına "francophone" demiyor haliyle, onlar da her çizgi roman için BD kavramını kullanıyor. O yüzden bu ekol için bugüne kadar kullanıldığı şekilde BD mantıklı bir isim olabilir - veya bir bütün olarak bu ekolden bahsederken, Frankofon ekolü, veya çıkış noktası Fransa / Belçika olduğu için, Franco-Belge ekolü gibi bir kavram kullanılabilir.

Alıntı yapılan: alan ford - 18 Temmuz, 2013, 10:09:47
  Bu durumda bizim yanlışımız Frankofonu çizgiyle ilişkilendirmek diye anlıyorum ben. Asıl olan dil ve yazı yani ( elbette çok daha geniş bir kapsamda) . Bu durumda kafamızı karıştıran şeyler Corto gibi orijinal dili İtalyanca olan ama çizgileri hadi Fransız -Belçika çizgi ekolüne diyelim, daha yakın duran çizgi romanları Frankofon diye nitelendirmek.  Kafamı kurcalayan iki küçük soru var.

1-Gon misali yazısız bir çizgi romanı bir Fransız çizse ve biz buna Frankofon desek çok büyük çam devirmiş olur muyuz?.

2- Suat Yalaz'ın Fransa'da yaptığı işler Frankofon sayılır mı? ( Ki ben Berk'in yazısından eğer Yalaz Fransızca yazdıysa sayılır anlamı çıkarıyorum)

 

Frankofonu çizgi romanla ilişkilendirmek büyük yanlış, evet, buna dikkat etmek lazım.

Corto gibi bir çizgi romanı, sadece çizgilerine dayanarak Frankofon olarak nitelendirmemek sıkıntılı bir durum, ama Corto'nun orijinal olarak Fransızca yayınlanan maceraları da var, o yüzden en azından bazı maceralar Frankofon olarak sınıflandırılabilir.

Bunun dışında, yazısız bir çizgi roman olduğu durumda çizere göre Frankofon veya Fransız olarak sınıflandırmak elbette mümkün olacağı gibi, Suat Yalaz'ın Fransa'da Fransızca yazdığı çalışmalar da Frankofon kavramı altında değerlendirilebilir.

Alıntı yapılan: pizagor - 18 Temmuz, 2013, 13:12:26
alan ford 'Druuna fumetto mudur yoksa başka bir şey mi?' ya da 'Tılsım serisini manga olarak mı kabul etmeliyiz yoksa comics mi?' ya da 'Bülent Arabacıoğlu En Kahraman Rıdvan'da Fransız-Belçika ekolü çizgilerini kullandığına göre ve albümler de boyut-sayfa sayısı olarak bu ekolün uzantısı gibi durduğuna göre bu bir Türk çizgiromanı mı yoksa Fransa-Belçika çizgiromanının uzantısı mı?' gibi aklımdaki soruların türevlerini yazmış.

Bunlar içinde Druuna sanırım fumetti olarak sınıflandırılabilir. Amulet çok ortada olmakla birlikte, teknik olarak comics eseri olarak sınıflandırılmalıdır, çünkü yazarı (yine, teknik olarak) Amerikalıdır ve kitap Amerika'da basılmaktadır. En Kahraman Rıdvan Türk çizgi romanıdır, "etkilenmeler" bir çalışmanın içinde bulunduğu coğrafi sınıflandırmayı etkilemez - Frank Miller da Avrupa ve Japon çizgi romanından fazlasıyla etkilenmiştir örneğin, ama hiçbir çalışmasını bu ekoller içinde değerlendirmeye gerek yoktur.

Tabi bütün bunlar karışık ve kesin cevabı da pek olmayan sorular, alan ford'un son söylediğine tamamen katılıyorum ben de bu açıdan.

Harun Ça

Alıntı yapılan: berkuralcan - 18 Temmuz, 2013, 21:51:31
Bu ekol isimlendirme muhabbeti, manga kavramı hariç, sadece bizde olan bir durum. "Comics" İngilizce'de "Amerikan çizgi romanı" demek değil, sadece çizgi roman demek. Fumetti İtalyanca'da sadece "İtalyan çizgi romanları" için kullanılan bir kavram değil, genel olarak her çizgi roman için kullanılan bir kavram. Fransızlar sadece kendi "ekollerinden" çıkan çizgi romanlara "BD" demiyor, her şeye BD diyor. Yani, bir Amerikalı çizgi roman okuru, İtalyan çizgi romanı gördüğünde, "Aa, bir Fumetti/Fumetto!" demiyor, "Aa, Italian Comics diyor." İtalyanca bilmiyorum, ama İtalyanca Wikipedia sayfasına girdiğinizde, Fumetti başlığında çıkan ilk görselde yanlış görmüyorsam okunan çalışma bir Amerikan çizgi romanı mesela.

Yukarıda açıkladığım mantıkta, Fransızlar kendi çizgi romanlarına "francophone" demiyor haliyle, onlar da her çizgi roman için BD kavramını kullanıyor. O yüzden bu ekol için bugüne kadar kullanıldığı şekilde BD mantıklı bir isim olabilir - veya bir bütün olarak bu ekolden bahsederken, Frankofon ekolü, veya çıkış noktası Fransa / Belçika olduğu için, Franco-Belge ekolü gibi bir kavram kullanılabilir.

Katılıyorum manga hariç hepsine çizgi roman desek en güzeli. Yeni bir kelime bulmaya gerek yok dememde ki mantık zaman içinde diğer isimlendirmelerin hatalıda olsa bir şekilde kullanıla kullanıla dilimize yerleşmiş olması. Hepsine çizgi roman diyip ayrıca ekol olarak belirtmek şimdilik çözüm gibi duruyor.