The Avengers: Age of Ultron (2015) - Phase 2/11

Başlatan dean, 21 Temmuz, 2013, 09:52:24

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

lampard

Spoiler

Ultron benim için tam hayal kırıklığı oldu, trailerlarda izlenimi verilen korkutucu villain'dan eser yoktu. Film yine eğlenceliydi ama, Thor'un "Fortunately, I am mighty" muhabbetine bayağı güldüm :) Banner-Romanoff romantizmi biraz baydı beni. Vision ve Scarlet Witch bayağı iyiydi, özellikle Vision.

Berkdinho

   SPOILER SPOILER SPOILER SPOILER
   Önceden gitmeye karar verdiğim filmlere uygun olduğum sürece ilk gününde gidip seyretmek gibi bir huyum vardır. Tabi bir çizgi roman sever olarak muhteşem ilk filmin ardından Age of Ultron'a ilk günden gitmemek olmazdı ( Aslında ilk seans 30 Nisan'ı 1 Mayıs'a bağlayan gece 00.00 seansıydı ama filmi beraber seyrettiğim arkadaşım uygun olamayacağı için 00.00 seansına gidemedim. Ama Star Wars Bölüm 7'de böyle bir şey olursa bu seansta seyretmeyi çok isterim anısı kalır :) ).  İstanbul'da olmanın avantajıyla filmin seyirlik hakkını verebilmek için imax-3d seansından biletimi günler öncesinden satın aldım ve geri sayıma koyuldum. Sonunda 1 Mayıs geldi ve Cinemaximum'un hediye verdiği güzel afişle birlikte filmi seyretmeye koyuldum. Agents of SHIELD'ı takip edenlerin hatırlayacağı üzere Baron von Strucker'ın yeri tespit edilmişti ve onu alaşağı etmek Avengers'a düşmüştü. Film Strcuker'ın kalesine baskınla başlıyor ve birkaç soluklanma anı dışında heyecan bir dakika bile eksilmiyor. Captain America, Iron Man ve Thor ve diğerlerini bir arada görmeyi çok özlemişim. Keza diğer Marvel Studios dizilerindeki Avengers referansları artık yetmiyordu. Film bitti ve salondan çıkarken içim bir garipti. Aylardır büyük beklentiyle beklediğim filmi seyretmiştim ve bundan dolayı coşku içinde olmam gerekiyordu ama değildim. Neden böyle olduğumu açıklayan net bir kelime yok ama en yakınının '' Tatminsizlik '' olduğunu söyleyebilirim. Tatminsiz olmamı iki nedene bağladım: birincisi 140 dakikanın bana yetmemesiydi. Birçok çizgi romandan fırlamış aksiyon sahnesi görüp gaza gelsem de Marvel Evreni'nin süper starlarını daha çok görmek istiyordum çünkü oyuncuların yoğun programları, televizyonda oynamaya yanaşmamaları ve oynama ücretlerinin çok yüksek olması nedeniyle Agents of SHIELD gibi dizilerde onları göremiyorduk. Sonra internetteki geek sitelerinde biraz gezindikten sonra filmden yaklaşık 70 dakikanın çıkarıldığını öğrendim ve Extended Edition'da bütün çıkarılmış sahneleri görmeyi beklemeye başladım. İkincisiyse filmi izleyen neredeyse herkesin söylediği bir şey ve bunu ben de söylemek istiyorum. Film tamamen Civil War ve oradan da Infinity War filmlerine köprü niteliği taşımış. Steve-Tony arasında ilk filmden beri olan gerilimi sürdürerek Civil War'a, Thor'un büyülü havuza girdiğinde gördükleriyle de Infinity War'lara yol yapmış. Bundan ötürü Marvel Studios'un bu filme yoğun reklam çalışmaları haricinde göründüğü kadar önem vermediklerini düşünüyorum. Bundan ötürü Age of Ultron daha çok çizgi romanlardaki ara arc story gibi olmuş. Yine de film birçok akla kazınan keyifli anlarla verilen paranın fazlasını karşılamayı başarıyor. Vision, Scarlett Witch'i oldukça beğendim. Quicksilver'ı da beğendim ama tek repliği dışında karakter gelişimi edinecek zaman kalmaması çok beğenememe sebep oldu. Ultron'u da baya beğendim ama gözler Ultron'un yanında Hank Pym ve dengesiz kişiliğini aramadı değil. Çizgi romandaki 616 evreninde sevgili olmadığı kadın kalmayan Hawkeye'ın filmde RTE tavsiyesine uyup 3 çocuk sahibi evli bir adam olması ironinin dibidir herhalde  :D ( Ultimate Evreni'nde de böyleymiş sanırım. ) Mjolnir'i kaldırma muhabbetindeki asansörün Mjolnir'e layık olma mevzusu beni koparttı. Hulk-Black Widow ilişkisi konusunda nötr kaldım. Hulk vs Hulkbuster dövüşü harikaydı. Kısacası baya eğlenmeme rağmen tatmin olmayı başaramadım, değil 140 dakika 1400 dakika olsaydı erzak çantası hazırlayıp seyrederdim, neyse ki Civil War seneye gösterime girecek ve Hulk ve Thor hariç bütün karakterleri tekrar bir arada görüp geekgasm yaşayabileceğim. Arada da Agents of SHIELD'ın kalan bölümleri ve Ant-Man filmiyle oyalanmaya çalışacağım. Yazı biraz karman çorman oldu ama ben de görüşlerimi belirtmek istedim. 
   SPOILER SPOILER SPOILER SPOILER
The Right Man When Things Go Wrong

Pulluk

Dün 2 kez (bu sefer imax olarak) izledim ve beğenim biraz daha arttı. Öte yandan çok sayıda sahnenin çıkarılmış olmasının verdiği eksiklik  duygusunu hala yoğun bir şekilde yaşıyorum.
Hayallerine giden yol kutuplardan bile geçse vazgeçme!

Nightrain

Abartıldığı kadar kötü değildi. Gayet güzel olmasına rağmen bir çok şeyin oldu bittiye getirlmesi kötü olmuş. Kesilmiş sahne çok diyorlar, extended sürümünü bekliyorum.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

saoirse

mcu diye tabir ettiğimiz marvel'in sinema macerası tüm hızıyla devam ediyor. hatta öyle ki phase 1 adı altında çıkan orijin filmlerden sonra ant-man ile noktalanacak olan phase 2 kısmına da ikinci the avengers macerasıyla devam ediyoruz. öncelikle marvel comics'in başındaki isim olan brian michael bendis'in eserini bir çıkış noktası alarak yola koyulmuş film. zaten filmi, bilindiği gibi sınırlı süper kahramanlar ve olay akışı ile bağlı kitaba.

spoiler

bu noktada kitapta ant-man; hank pym tarafından yaratılan ultron, filmde ekibin biri teknoloji dahisi biri bilim adamı olan iki kahramanımıza monte edilmiş. ant-man'in orijin hikayesi daha yeni çıkacağından sinema evrenine ani bir giriş yapmak istememişler demek ki. öncelikle film için diyebileceğim ilk şey; bir aksiyon filmi olarak nitelendirirsek, sinemada imax perdenin büyüklüğünün hakkını sonuna kadar veren, bütçesinin ve sektörün en iyi görsel efekt firmalarının adeta şov yaptığı bir blockbuster cümbüşü olduğu. hakkını teslim edelim. fakat marvel'in tipik sorunu olan kötü adamın tehditkarlığı dezavantajı burada da mevcut. kitapta dünyanın içinde bulunduğu post apokaliptik atmosferi ve harika bir yenilmişlik hissi ile yansıtan hikaye yapısı filmde ultron'u loki ve onun emrindeki chuatari ordusundan farksız bir yere konumlandıramıyor. öyle ki uyarlandığı eserde başı ve sonu hariç hiç görünmeyip tüm olayları gelecekten yöneten ultron bütün film boyunca oldukça aktif bir rolü olduğu halde yeteri kadar başarılı yansıtılamamış. hatta daha da ileri gidiyim. tarafını seçmeden önce scarlet witch'in düşmanlarında bıraktığı etki ve içinde barındırdığı intikam ve öfkenin verdiği sınırsız güç, ultron'un misyon'undan çok daha etkileyici ve dramatik.

bu noktada sanıyorum x-men film hakları 20th century fox filminde olduğu için kardeş mutantlara yazılan orijin hikaye avengers üylerinin orijinlerinin yanında eğreti duruyor . evet quicksilver'a veda ederken benimde gözlerim yaşardı fakat bahsini ettiğim şey çizgi roman dünyasının kendi içinde inanılmaz noktalara varan sınırsız hayal gücünün filmde biraz amerikan bir anlatıya dönüştürülmesi.

filmdeki bir başka etkileyici nokta da karakterlerin geçmişleri ile yaptıkları zorunlu yüzleşmenin kendi ruh hallerindeki etkisi. bu hulk üzerinden sadece daha fazla yıkıma meyilli olma gibi basite ve aksiyona yüklenmenin bir yolu gibi görünsede captain america, thor ve özellikle black widow üzerinden sağlam sinemasal anlar barındırıyordu. bahsini etmediğim hawkeye bu filmde bayağı ağırlık verilmiş bir karakter. özellikle yeni çizgi roman serisi oldukça kaliteli bulunan clint barton, ekibin last man standing konumundaki üyesi olup motive edici bir konuma getiriliyor.

vurgulanması gereken diğer bir nokta da; ultron'un dünya ve insanlık üzerine planlarının kitaptakinin aksine daha bir yüzeysel işlenmesi. çizgi romanda; bütün süper kahramanların yer altına çekilip farklı şehirlerdeki maceralarına geçiş yaptığımız dinamik hikaye yapısının ötesinde gelecekte ultron'un new york üzerinden harika bir mimari ile göz alıcı bir dünya yarattığını görüyorduk. burada ise büyük patlamaya referans verecek şekilde dünyanın bir parçasını gene dünyaya karşı koz olarak kullanışını görüyoruz fakat amacındaki yıkım ve insanlığa karşı kininin hikaye anlamında çokda derinlikli işlenmediğini görüp tipik bir stereotip karakter olarak kalışını seyrediyoruz. yani aslında azına mecbur kalıyoruz.

ama ne söylersem söyliyim bütün karakterlerin 360 derece çember oluşturup ultron ordusuna karşı savaştıkları destansı sekans, ultron tarafından yaratılan vision'un hayranlık uyandırıcı bir şekilde yansıtılışı, scarlet wich'in vision'a hayranlıkla bakması (evlilik durumunun zeminini şimdiden hazırlamak için) gibi başarılı anlarıyla age of ultron, son derece başarılı giden marvel sinema evreninin iyi bir eseri olarak hafızamıza yerleşti. fakat ilk captain america deneyimi sonrası winter soldier ile birlkte hepimizi ziyaret eden bambaşka bir deneyim yaşadık mı hayır. o bakımdan joss whedon'un bir sonraki avengers hikayesinde olmaması aslında bir bakıma iyi birşey.

son olarak elizabeth olsen'in harika bir scarlet witch olduğu, aksiyonun bir an olsun durmadığı hatta belki de bunun için gelişme bölümünün sıradanlaştığı, kitaptaki wolverine ve susan storm'un yaptıkları harika yolculuğu gözlerim arasa da buna da eyvallah diyebileceğim kadar bol süper kahramanı bir arada gördüğümüz ve final jeneriğindeki etrafında hareket ederek tüm detaylarını gördüğümüz koleksiyona katılası harika figürün harika bir final duygusu yarattığı age of ultron, yoluna sağlam devam marvel sinema dünyasının iyi örneklerinden biri. sırada dc comics var bakalım dawn of justice şu anki lider marvel'e bir nebze olsun yetişebilecek mi?

spoiler

dean

Alıntı yapılan: saoirse - 17 Mayıs, 2015, 13:33:27
öncelikle marvel comics'in başındaki isim olan brian michael bendis'in eserini bir çıkış noktası alarak yola koyulmuş film. zaten filmi, bilindiği gibi sınırlı süper kahramanlar ve olay akışı ile bağlı kitaba.

  Öncelikle yazın için teşekkür ediyorum. Lakin önemli bir durum var. Avengers: Age of Ultron yapımının hiçbir süresinde Age of Ultron serisinin uyarlaması yada çıkış noktası olmadı. Filmi kesinlikle çizgi romanla birlikte düşünmemek gerekiyor. Film sadece ismi kullanıyor o kadar. Daha filmin adı duyurulduğu gün comic-con'da söylendi zaten.

saoirse

doğrudur. fakat aslında yazdığım şey bir anlamda orijin eserde var olan felaket sonrası yeni dünya atmosferinin filmi daha güçlü kılacağı yönünde. aslında bir nevi beklentimi yazdım.

emre ozdamarlar


Nightrain

Bu filmde en çok sevdiğim şey Thor oldu. Whedon hakkını vermiş. Keşke solo filmlerinde de verebilseler.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

Mrtekin

-Kitabı okuyup gitmem filmden alacağım zevki çok aşağıya çekti
maalesef. Kafam gereksiz yere baya bir Bağlantı kurmaya çalıştı.

-Hulk-Romanov romantizmi tutmamış bence...

-Elizabeth Olsen'den muhteşem bir Scarlet Witch olmuş....

Sanırım, extended editionu seyredip öyle yazmak daha mantıklı, şu andaki ruh halim, bu filmin, ilk filmin çok gerisinde olduğunu söylüyor.

Hayırlısı...






They drew first blood...

Ras Al Ghul

film de bayyağı bir boşluk vardı extended edition gelmeden konuşmak doğru olmaz

Nightrain

Extended sürümü çıkmayacakmış. Malum sonla ilgili alternatif bi sahne çekilmişti ama onu göremeyeceğiz ne yazık ki! =(
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

@Serhan

Alıntı yapılan: dean - 27 Nisan, 2015, 21:13:07
  Spoiler

  Thor ve Hulk, Avengers Infinity War'da olacaklar. Civil War'da yoklar. Thor, 2017'de kendi filmi Thor: Ragnarok ile uğraşırken Civil War'u kaçıracak. Hulk artık nereye gittiyse kaçırır. Ama ikiside dönecek Infinity War'a. Zaten Infinity War'da özellikle de Part II'de diziler dahil herkes olacak.

  Spoiler
Yeni görüyorum diziler dahil herkes olucak demişsiniz.
Daredevilin hiçbir filmde gözükmesi mümkünmü ?

dean

  Dizi oyunlularının hepsinin yaptığı anlaşmada istenildiği takdirde filmlerde oynama şartı var. Daredevil, Luke Cage, Jessica Jones, Iron Fist, Elektra veya Punisher hiç fark etmez Marvel istediği an filmlerde oynamak durumundalar. Henüz herhangi bir dizi karakteri filme çağrılmadı. Lakin yakın zamanlarda bazı hareketler olacaktır. Spider-Man'de pekala Daredevil çıkabilir. Tam terside mümkün. Infinity War'a gelirsek Netflix'in bütün karakterlerinin çıkma ihtimali kesin gibi. Bununla ilgili baya kopya verildi.

dean

Avengers: Age of Ultron



  Genel sinemacılık kuralları dışında filmlerle ilgili beğenilerimizi etkileyen en önemli olgu beklenti. Yani bir film, sinema filmi olarak olması gerektiği her şeye sahip olsa bile, pekala bizim filmi izlemeden önce filmle ilgili beklentilerimize göre filmi beğenip beğenmememiz değişebiliyor. Bu normal. Olması da gereken bir şey. Yani izleyici olarak robot değiliz elbette. Duygularımıza göre, kendi kişisel beğeni şartlarımıza göre bir filmi değerlendirebiliriz. Yalnız ben Blockbuster filmler ya da daha spesifik olmak adına çizgi roman uyarlaması filmlerde genel olarak bazı yanlışlar yapıyor olabileceğimizi düşünüyorum.

  Bu filmlerin ana varoluş sebebi büyük Hollywood şirketlerinin para kazanması. Bu süreçte de seyirciyi eğlendirmesi, belli bir seviyenin üzerinde hikaye anlatması, inandırıcı ve güçlü görünmesi gerekiyor. Temel sistem bu. Bu filmler sanatsal sinema anlamında ortaya bi'şeyler koyan filmler değiller. Bunlar figürü, oyunu, t-shirt'ü yapılan filmler. Arada çıkan bir-iki cesur film dışında belli şablonları takip eden filmler. Bu noktadaki sıkıntı nedir peki ? Bence biz kendi kendi kendimizi bu filmler hakkında fazla dolduruyoruz.

  Aslında çizgi roman uyarlaması filmleri sevdiğimizden, değer verdiğimizden oluyor bu. Lakin filmin duyuruluşunun ardından kamera arkası ve cast seçimi, set fotoğrafları, afişler, fragmanlar, tv spotları, clipler, yorumlar derken film vizyona girene kadar geçen sürede kendi kendimizi inanılmaz derecede büyük bir beklenti içine sokuyoruz. Bu yüzden filmin aslında en baştan beri zaten hiç olmadığı bir şeyi kendisinden talep eder hale geliyoruz.



  Bu kadar uzun bir giriş yazma sebebim Age of Ultron'un bu büyük beklentiler yüzünden bir çok kişi tarafından sevilmemiş olduğunu düşünmemden kaynaklanıyor. Peki Age of Ultron dünyanın en iyi filmi mi ? Hayır. En iyi çizgi roman uyarlaması filmi mi ? Hayır. Peki en iyi Marvel filmi mi ? Yine hayır. Age of Ultron, günümüz çizgi roman filmi ve Blockbuster filmi anlayışını sonuna kadar taşıyan, seyircisini eğlendiren, Bu süreçte de yukarıda dediğim gibi ortalama üstü bir hikayesi olan, karakterlerini bir noktadan bir noktaya taşıyan, MCU'yu bir adım ileri götüren aralıksız aksiyon fırtınası bir film. Ne az ne fazla. Bu filmler sanat filmleri değiller daha çok zanaat filmleri.

  Beklenti derken mesela ne zaman daha az beklentimizin olduğu bir film varsa o film çoğu zaman sevilmiş. Daha çok beklentimizin olduğu filmler ise daha az beğenilmiştir. Örnek vermek gerekirse The Dark Knight'dan iyi bir film beklerken müthiş çıkması. The Dark Knight'dan sonra Rises'i müthiş bir film olarak beklerken o kadar da müthiş çıkmaması. Ya da Nerden geldiği bile çok belli olmayan(genel seyirci açısından) Guardians of the Galaxy'nin bir anda inanılmaz sevilmesi. Ama beklentilerin tavan yaptığı Age of Ultron'un çok fazla sevilmemesi gibi. Hele herkesin çok kötü bir film olmasını beklediği Ant-Man'in sürpriz yapması gibi. Ama elbet bu demek değil tamamen seyircinin algısı filmi iyi yada kötü yapan şey. Fantastic Four gibi sinema anlamında kötü olan bir yapıma seyirci ne yapsın.



  Yine bu beklenti konusunda Batman v Superman: Dawn of Justice ve Captain America: Civil War ile ilgili de bazı şeyler söylemek istiyorum. Yerli ya da yabancı bir çok siteye baktığımız zaman özellikle Dc fanlarının Dawn of Justice çıktığı zaman MCU'yu tek başına yıkacağına ve tarihin gelmiş geçmiş en iyi çizgi roman uyarlaması olacağına dair inançlarını görebiliyoruz. Aynı şekilde Marvel fanlarının da Civil War çıktığı zaman MCU'un zirve filmi olacağına, Dc'nin zaten ölü doğmuş olduğuna ve Dawn of Justice'ı ezeceğine dair inançları var. Tarafsız gözle bakarsak ikisinin de olma ihtimalinin çok zor olduğunu görebiliriz. Dawn of Justice'ın herşeyden önce Zack Snyder tarafından çekildiğini unutmamak lazım. Snyder, görselliğe her zaman hikaye anlatıcılığından daha fazla önem vermiş bir yönetmen. Bütün kariyeri bize bunu gösterdi. Man of Steel'de bu böyleydi. David S. Goyer'ın da başında Christopher Nolan olmadıkça kaleminin ayarını kaçırması gibi bir problem var. Nolan ile yola çıkmadığı zaman kendisi Blade: Trinity, Jumper, Ghost Rider: Spirit of Vengeance ve Batman: Gotham Knight(animasyon) gibi kötü senaryolara imza atmış birisi. Gelelim Civil War ayağına. Age of Ultron bu kadar karakteri yeteri kadar işleyemedi diye milyon tane eleştiri aldı. Ama Civil War, Age of Ultron'dan daha fazla karaktere sahip. Üstelik hikayesi şimdiden daha fazla katmanlı.(Age of Ultron, genel olarak film boyu Ultron ile Avengers savaşını anlattı. Bu film Winter Soldier hikayesini devam ettirecek. Superhuman Registry Act'i anlatacak, Baron Zemo'yu anlatacak, Yeni katılan karakterleri anlatacak ki Age of Ultron'un yenilerinden çok daha önemli olan Black Panther ve Spider-Man'den bahsediyoruz. Captain America team vs. Iron Man team yapacak.) Filmin üç buçuk ya da dört saat felan olmayacağını da hesaba katarsak genel kanı olarak Civil War'un Age of Ultron'dan çok çok daha iyi bir film olacağı kanısı nereden geliyor ki ? Yani demem o ki 2016 için gelen bu iki filmi de kendi kendi kendimize çok şişirdiğimiz. Ben iki filmin de çok iyi olacağına inanıyorum. Ama iki filminde sinema anlamında türü değiştirecek potansiyeli yok.

  En sonunda Age of Ultron'a gelirsek. Ben filmi beğendim. Ama üzerinde konuşulması gereken çok şey var tabi ki. Öncelikle şu karakterleri fazla işleyememe konusuna dönmek lazım. Ben karakterlerin yeteri kadar işlendiğini düşünüyorum. Hatta bundan daha fazla işlenmesinin elimizdeki filmin temposunu düşüreceğine bile inanıyorum. Şöyle ki; Avengers filmleri bir event filmleri. Çizgi romanlardaki event maceraları gibiler. Herkes solo macerasını yapar ve tek kişinin yenemeyeceği düşmana karşı birleşirler. Çizgi romanlarda da genel olarak karakter gelişimleri olmaz. Diyebilirsiniz temel sinemacılıkla çizgi roman farklı şeyler. Sinema filminde olması lazım. O zaman şunu da değerlendirmemiz lazım temel sinemacılık dersek shared universe mantığının temel sinemacılıkla ilgisinin olmadığı gerçeği de var. Sinemasal anlamda hiç bir filmin 11.sininde çıkmaması gerekiyor.(Age of Ultron, MCU'nun 11. filmi.) şimdi bir oturup Whiplash izlerken Birdman'den Michael Keaton cameo'mu yapıyor. Ya da Tyler Durden, Maximus, Neo ve Michael Corleone ekip oluşturup ortak film mi çekiyor. Yani shared universe filmleri normal film gibi değerlendirilmemesi gerekiyor. Bu bağlamda mesela Captain America fazla işlenmedi diyen kişi var. Ben bir Captain America hayranı olsam bile durumdan memnunum. Çünkü Age of Ultron'da bunun üzerine fazla gitmeye gerek yok. Adamın 2014'de solo filmi çıkmış. 2016'da bir daha çıkacak. Ben niye 2015'deki event filminde Captain America'ya özellikle yoğunlaşayım. Bu diğer bütün karakterler için geçerli. Solo filmlerinde zaten karakterler işleniyor. Solo filmin olmayan karakterlere daha fazla yoğunlaşıldığını söylemek mümkün(Hawkeye, Hulk ve Black Widow. Avengers filminde tek tek hepsinin bir daha işlenmesi gerekmiyor ki ! Tekrar söyleyelim bir sanatsal açıdan sinema filminde bütün karakterlerini işlemen gerekir. Ama Avengers filmine herhalde sanat için gitmiyoruz. Sinemasal estetik bu filmler için yeterli bir faktör. Ortada bi'de şöyle bir gerçek var. Biz bu tip bir filmden filmin yarısı kadar çılgınca aksiyon bekliyoruz. 15 tane karakter açıklanınca oowwwww! ne güzel herkes var diye seviniyoruz. Sonra ama karakterler işlenmedi diye üzülüyoruz. E yani karakterler işlenemedi tabi. Bu filmin süresi felan belli yani. Her karakteri işleyip bi'de çılgınca aksiyon yaparsan film olur 4 saat. Hiç bir stüdyo'da günümüzde o kurguyu vizyona sokmaz. Mesela The Dark Knight ile ilgili de aksiyonu az denmişti. Çünkü The Dark Knight karakterlerine ve hikayesine daha fazla önem verdi. Bu da aksiyon kısmını etkiledi tabi. İllaki herkes mutlu edilemiyor maalesef.



  Diğer önemli konu Ultron. Ultron'un altyapısı yeteri kadar doldurulamadı yada güçsüz gösterildi diye baya yazıldı çizildi. Süre konusunda bende katılıyorum. Ultron'u daha fazla görmeyi tabi ki isterdim. Marvel'ın zaten en zayıf olduğu konunun kötü adamlar olduğunu hatırlatarak şunu da demek istiyorum. Aslında Ultron ekran süresi olarak en az Loki kadar göründü. Ama Loki'nin kökeni ve motivasyonu bir sene önceki Thor'da anlatıldığı için Ultron'daki gibi paldır küldür olan oldu gibi bir imaj oluşturmamıştı zihinlerde. Ultron'la ilgili temel sorun Ultron'u bu filmde tanıyıp bu filmde kaybetmemiz oldu. Güç olayına gelinde fragmanlardan sonra genel bir Terminator havasında bir Ultron izlenimi oluştu. Ultron gelecek insanlığa savaş açıp herkesi kırana geçirecek diye. Ama filmde öyle olmadı. Lakin şöyle bir şey var ki çizgi roman uyarlamaları tarihi zaten hep süper kahraman ve kötülerin güçlerinin bir şekilde dengelenmesi üzerine kurulu. Baktığımız zaman hangi karakter çizgi romandakine birebir uyan güçlerle geldi ki. Loki'de son derece güçsüz yansıtıldı. Hulk sahnesini hatırlayalım. Iron Man vs. Thor tam bir saçmalık. Mandarin gibi bir karakterin uyarlanması rezalet. Hadi Mandarin Aldrich Killian'dı diyelim yine rezalet. X-Men, Magneto hakeza aynı. Özellikle Magneto'nun ne derece güçsüz ve aciz yansıtıldığı bence ayrı bir makale konusu. The Dark Knight Rises, Bane. Diyebilirsiniz Batman filmlerinin üslubu Bane'e Venom sıvısına uygun değildi. O zaman Age of Ultron'un üslubu da böyle bir Ultron'a uygundu derim bende. Yani illaki karakterlerin güçleri filmde ki kullanım şekline göre değişebiliyor. Vision'ın da haddinden fazla güçlü olduğunu unutmamak lazım. Aslında Ultron'un karakterizasyonu da bence filmde iyiydi. Hep gördüğümüz Terminator vari insan yok etmeye çalışan bir robottan ziyade beden bulmuş bir internet Trol'u havasındaydı. Bu bence 50 yıllık bir insan avcısı robotu oldukça güzel günümüze uyarladı. İnsanların internetti kullanım şeklinden insanlarla ilgili yargılara varması yada wi-fi'ını kapayınca Bluetooth ile robotlarıyla iletişime geçmesi bence son derece başarılı hamlelerdi.

  Black Widow'un Age of Ultron'daki ele alınış şekli bazı kesimleri kızdırdı. Black Widow'un Bruce ile Avengers'dan ayrılmak istemesi ve çocuğunun olmaması ile ilgili hissettikleri yüzünden Joss Whedon resmen hedef gösterildi. Lakin Whedon'a haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Joss Whedon kariyeri boyunca kadın karakterleri en fazla önemseyen ve kullanan sinemacıların başında gelmiştir.(Buffy, Dollhause ve diğer dizilerindeki kadın karakterlerin konumlandırılması unutulmamalıdır.) Black Widow şu ana kadar ki MCU filmlerinde sırasıyla femme fatale, savaşı kadın ve suikastçi kimlikleriyle yansıtıldı. Bu filmde de aslında kadın kimliği anne rolü üzerinden yansıtıldı. Bu neden rahatsızlık verdi ki ? Filmde otoban sahnesinde Captain America'nın kalkanını alırken "hep sizin arkanızı topluyorum çocuklar" demesi de filmdeki anne rolünü güçlendiren bir faktördü. Üstelik aynı filmde Hawkeye'da bir baba figürü olarak yer aldı. Ama o hiç konuşulmadı. Black Widow'un kadın kimliğinin bu filmde biraz daha güçlü anlatılması bence karakteri küçük düşüren bir şey değil aslında karakteri güçlendiren ve daha üç boyutlu hale getiren bir özellikti.

  Daha önceki paragraflarda da dediğim gibi bu bir takım filmi ve takım olarak gelişim karakterlerin tekil gelişimlerinden daha önemli. Bu filmde benim için en öneli nokta takım ruhunun ilk Avengers sonrası bir adım ileriye götürülüp götürülemeyeceğiydi. Takım ruhu konusunda X-Men ile hep sıkıntılar oldu mesela. X-Men filmleirnde hep oyuncuların popülaritesi yüzünden bazı karakterler ön plana çıktı ve birinci X-Men filmi ve First Class dışında ben takım ruhunu hiçbir zaman alamadım. Ama Age of Ultron bende takım olma konusunda ilk Avengers'ın bile önünde. Her karakterin kendi özel anları olması ile birlikte ikişerli, üçerli anları ve tabi ki bütün grubun uyumu bence korkunç derecede başarılıydı. Ben filmi 2 gün içinde 3 kere izledim ve hepsinde karakterlerin takım içinde ve tekil bazda kullanım şekline hayran oldum. Ama internetteki yorumlarda benim bulduğum kadar başarılı bulunmadığı ile ilgili yorumlara baktığımda şaşırdım açıkçası.



  Quicksilver'a gelelim. Elimize bir yıl arayla iki Quicksilver geçti. İki kıyaslanıp durdu. Ben Age of Ultron'un Quicksilver'ını daha başarılı buldum. Bunların sebeplerini sıralarsam;

1- Fox'un elinde hem Magneto hem Quicksilver varken Quicksilver'ı Magneto'nun oğlu olarak kurgulamaması tamamen bir saçmalık.
2- Scarlet Witch'in olmadığı bir Quicksilver benim kesinlikle ilgimi çekmiyor.
3- Quicksilver'ın, Days of Future Past filmindeki gücünün filmlerin genelinde kullanılmak için işlevsiz derecede yüksek olması. Yani DOFS'de tek sahnesi vardı ve o sahnede şov yaptı. Evet gerçekten süper bir sahne. Ama filmin genelinde bu derece güçlü birini düşünürsek filmin bir dakikada bitmesi felan gerekir. Age of Ultron'daki Quicksilver, DOFP'deki kadar güçlü olsaydı Sokovia savaşı muhtemelen 10 saniye felan sürerdi. Zaten Days of Futur Past'in de Quicksilver'ın filmin geneli için çok güçlü olduğunu bildiği için tek sahnede kullandığını unutmamak lazım. O yüzden X-Men: Apocalypse'de Quicksilver'ın nasıl kullanılacağı benim için filmin kendisinden bile daha büyük merak konusu.

  Aksiyon sahneleri konusunda zaten pek diyecek bi'şey yok. İzlerken hepsinde kendimden geçtiğimi belirteyim sadece. Filmin açılışı, Hulk vs. Hulkbuster sahnesi, Ultron vs. Captain America, Sokovia savaşı teknik açıdan kusursuz. Hele ki The Vision'ın Scarlet Witch'i kurtardığı sahneyi inanır mısınız her gün izliyorum o derece yani. The Vision demişken herhalde filmin en büyük sürprizi The Vision'dı. Çekici kaldırma sahnesi de son derece işlevseldi. Filmin başındaki Mjolnir'in hakkedilme muhabbetinden sonra Ultron tarafından yaratılan bir karaktere hem Avengers'ın hem de seyircinin bir anda güvenmesi herhalde sadece böyle bir sahne ile gerçekleştirilebilirdi. Oldukça başarılı.

  Hikaye anlatımı konusunda Joss Whedon'ın biraz sıkıntılar yaşadığı bir gerçek. İlk Avengers filminin hikaye anlatım şekli Age of Ultron'a oranla biraz daha doğaldı. İki filmi de izlerken bu farkedilebiliyor. Age of Ultron'un yönetmenliği teknik açıdan daha başarılı ama hikaye anlatımı olarka ilk filmin doğallığını ve rahatlığını bence göstermemiş. Zaten Joss Whedon'da "Age of Ultron'u çekmek kabus gibiydi" lafıyla buna biraz gönderme yapmıştı.

  Genel olarak MCU ile ilgili şunu da söylemek lazım. Solo film serilerinin ilkleri dışında her zaman bu filmlerde bir eksiklik olacak. Bu da filmin başının ve sonunun illaki bir yere bağlanma sorunu. Bunu çok ciddi bir sorun olarak gören insanlar tanıyorum. Aslında sinema anlamında haklılar. Lakin bu sistemin dizi gibi işlediğini unutmamak lazım. Bir dizinin herhangi bir bölümü nasıl ki başlangıç ve bitiş itibari ile diğer bölümlere bağlıdır. Marvel Cinematic Universe'de böyle. O yüzden tek filmi izlemek gibi bir seçenek maalesef ortadan kalkmış halde. Mesela ben MCU filmlerini izleyeceğim diyor biri. Ama Thor'un ilk filmi ile ikinciyi üst üste izliyor. Arada Avengers'ı izlemiyor. Ne oldu ? iş rezil oldu :) Bu filmler arttıkça daha da fazla olacak. Bu olay gelecekte Dc Cinematic Universe'de de böyle olacak. Shared Universe mantığı böyle. Bu sistemi kabul etmek lazım.

  Ağır ağır eleştirinin sonuna geliyorum. Yazdığım bu uzun yazıyı okuyup buraya kadar geldiyseniz gerçekten teşekkür ederim. Bu eleştiriyi bir blog yazısı gibi görürseniz sevinirim. Age of Ultron üzerinden genel çıkarımlar yapmaya ve kendi fikirlerimi aktarmaya çalıştım. Flame War amacıyla yazılmadığını da belirteyim.

8/10