Kara Murat - Sözcü

Başlatan Lami Tiryaki, 01 Haziran, 2009, 15:29:01

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

HacıGeraltEmmi

Sanırım bunun sebebi sanatçılardan ziyade, bizde çizgi roman sanatçılarını biraraya getirecek bir Bonelli, bir marvel olmamasından kaynaklanıyor. Ülkemizde Çizgi roman yerli sektörünü oluşturamamış, yayıncılar daha ucuza malettikleri yabancı yayınları tercih etmişlerdir. Sanatçıların bireysel çabaları sayesinde bir dönem birkaç iş çıkmış, şartlar zaman içerisinde değişince onlar da bırakmak zorunda kalmışlardır.

O eserlerin yeniden yayınlanmaları konusunun gündeme gelmesi elbette güzel olur. Ama bunun için büyük (maddi anlamda) bir yayınevinin, ticari beklentiden uzak, koleksiyonculara yönelik bir "Türk Serisi" başlatması gerekir. Bu tarz bir seriyi zaten 1001 Roman Fuat Bey geçen yıl denemişti. Sanırım satışlar çok kötü olduğundan dolayı vazgeçmek zorunda kaldı.

yalcinerol345

Tarkan,Karamurat,Yüzbaşı Volkan,Kaptan Venüs,Tolga,Karaoğlan.Benim için Türk çizgiromanı bunlar.1001 Roman'ın yayınladığı yerli çizgiromanları aldım ama öylesine.1001 Roman'ın karaoğlan'ını  büyük itimalle alacağım ama istemeye istemeye.Çünkü;
Her çizgiromanın edsyonu o çizgiromana göre olmalı.Tarkan satıyor ki yayını devam ediyor.Oysa Dünya yayınlarının Tarkanı satmadı ki yarıda kaldı.Ben Tolga'nın da sattığına inanıyorum.Her ikisi de tam istediğim şekilde basılıyor(Kapaklar hariç,gerçi Tolga'nın son kapakları fena değil)
1001 Roman bence renkli,kuşe yayınlayacağı karaoğlan'ı önce bassaydı şimdikinden fazla satacağı görüşündeyim.Bence Karaoğlan böyle basılmalı.
Karamurat da renkli olarak basılırsa en azından Karamurat'ı bilip şu anda sağ olanların alacağını düşünüyorum.Suat YALAZ 80'li yıllarda bir Karaoğlan dergisinde,yeni nesil her şeyi renkli istiyor,diye şikayet ederdi.Bence işin sırrı bu.
Sonuç olarak,T,arkan gibi Karaoğlan ve Karamurat da renkli basılırsa satacağına inanıyorum.


hanac

Arkadaşlar,

Sony Ringo ve Karaoğlan'ı bende 1001 Roman basıyor diye biliyordum ama değilmiş.

1001 Roman sadece dağıtımcı imiş, esas basan Horizon yayınevi.

Zagor filmlerini de onlar yayınlamış.

emre ozdamarlar

Kara Murat'in 650 (veya tekrarlarla 1000) sayisi ciktigini yazmis bazi arkadaslar. Merak ettigim bu sayilarin her biri genelde kac sayfaydi acaba?
Aramizda bir bilen yardimci olabilirse cok makbule gecer.

Tarkan Kurt

Her sayı 16 sayfaydı ancak bunun 12-13 sayfasında Kara Murat vardı.

emre ozdamarlar

Cok tesekkur ederim yardim icin.

mutarad

Küçük bir düzeltme yapayım. 15 gün önce Kara Murat'ların ilk 660 sayısını okudum. O nedenle sayfa sayısını daha net söyleyebilirim. Ortalama olarak Kara Murat'a ayrılan sayfa sayısı 7 veya 8 sayfadır. Geriye kalan sayfalar (Kapak hariç 15 sayfalık fasiküller bunlar zaten) Dolgu çizgi romanı ile doldurulmış. Dergilerin yarıdan çoğundada genelde 1 sayfa, ya bulmaca, ya da ödül tanıtımı veya reklam ile doldurulmuş. Kara Murat'ın yayınlanan maceralarının toplam sayfa sayısı ise 4950 civarında. Dolgu olarak en fazla kullanılan çizgi romanlar Tolga ve Sinan Reis olmuş.
Aslında Altın Madalyon E dergi sayı 3 'e çok detaylı bir Kara Murat incelemesi de hazırlamak için, dergileri okurken bir sürüe de not aldım. Tamamını okumam 2 aydan fazla zamanımı aldı. Bari kalıcı bir değerlendirme yapayım diye düşündüm...
İnsan için, diğer insanlar yollarına serilmiş irili ufaklı taşlardır. Çoğunun farkına ancak çarptığımızda varırız. Taşları biriktiren koca bir bina diker ölene kadar... Taşları atan ise ölür kalır, taşları bitirene kadar...

V

Sevgili Mutarad, e-dergimiz için hazırladığın "Kara Murat" incelemeni merakla bekliyorum.
"İstemem,eksik olsun.."

tommikser

Abi helal olsun sana ne okuma yapmışsın valla.6000 küsur sayfa maşallah Allah nazardan saklasın.Bu okumanı bizimle muhakkak paylaşmalısın.Sanırım şu ana kadar yapılmış en derin  ve analizli Kara Murat yazısını sayende okuyabilir.Gözlerina sağlık...

emre ozdamarlar

Ben de bekliyorum o incelemeyi o zaman :)
Sagol varol yardim icin.

haysat

Kara Murat benim Tarkan'la beraber en sevdiğim Türk çizgi roman karekteridir.
Çarşamba günleri gazete bayisinin önünde beklediğim günleri unutamam.
Dergi olarak çıktığında bende tüm maceralarını okumuştum.
Yapacağınız Araştırma-İnceleme yazınızı merakla bekliyorum .

Tüm maceraları bir birinden güzeldir.
Bu arada Yılanlı Mahmut'la olan macerasını asla unutamam, çok güzel bir maceradır.
HİÇBİRİNİZ ANLAMAMIŞSINIZ
BENİ SİZİN YANINIZA HAPSETMEDİLER
SİZİ BENİM YANIMA HAPSETTİLER !

rckaya61

          Kara Murat Toplam 946 fasikül basılmıştır. Daha sonra Tarkan Kara Murat adı altında 16 fasikül daha basılmıştır. 853'üncü fasikül ile 946. fasikül arası 9 cilt içinde toplanmıştır. 10'uncu ciltten itibarense Tarkan Kara Murat adıyla basılmış ve 16 fasikülün 15 fasikülüne yer verilerek 13. cilt ile son bulmuştur. 16'ncı fasiküle bu ciltlerde yar verilmemiştir. Kara Murat'tan ziyade Durakoğlu'na kanım kaynamıştır. En sevdiğim macera Kızlar Manastırı ve Radenpur Bakiresidir.

          Aslında roman olarak da 18 kitap halinde basılmak istenmiştir; fakat ben yalnızca beş kitap bulabildim; herhalde diğerleri basılmadı... Basılmışsa onları da bulmam lazım... Bu kitaplar konusunda bilgi sahibi arkadaşların yardımlarını bekliyorum. 

haysat

Kara Murat, Tarkan'la beraber severek okuduğum bir yayındı.

Şimdilerde öksüz evlat muhamelesi yapılıyor. Nedense Rahmi Turan yaratmış olduğu  Kara Murat karekterine gerektiği ilgiyi göstermiyor.

Biraz fantazi olacak ama bir yayınevimiz Kara Murat'a el uzatsa ne güzel olur,ama zor gözüküyor.Genelde yazı ağırlıklı bir yayın olduğu için (Roman-Çizgi anlatım) sıcak bakılmıyor diye düşünüyorum.

Bendede Toker yayınlarından çıkan seriden 4 adet var.

1.Kitap: Vahşi ve Güzel
2.Kitap: Ölüm Yolu
3.Kitap: Aşk ve Kan
4.Kitap:
5.Kitap:Kızlar Manastırı
HİÇBİRİNİZ ANLAMAMIŞSINIZ
BENİ SİZİN YANINIZA HAPSETMEDİLER
SİZİ BENİM YANIMA HAPSETTİLER !

haysat

Toker yayınlararından çıkan Kara Murat kitapları
       


Bahar, Midilli'ye birden bire gelmişti. Ada yeşillenmiş, kırlarda gelincikler açmıştı.
Altın Çekiç Hanı'nın önündeki ağaçlar altında müşteriler önlerine konan yemekleri bitirmeye çalışıyorlardı.
Birden, karşıdaki tepenin tozlu yolunda, atını çılgıncasına süren bir süvari belirdi.Uçarcasına giden doru renkli at, arkasında tozdan bir bulut bırakıyordu.
Handaki müşteriler, yemeklerini bırakarak gelen atlıya baktılar:
- Birisinden kaçıyor..

------------------------------------------------------------------------------------------



Osmanlı İmparatorluğu'nda vezirlerle sadrazamın toplanıp devlet işlerini görüştükleri divan o gün sakin ve gölgeliydi...

İpek şiltelere diz çökmüş yaşlı vezirler önlerindeki halının renkli işlemelerine bakıyor, beyaz sakalını zayıf eliyle tutan Sadrazam Mehmet Paşa'yı dinlemeye hazırlanıyorlardı.

Fatih Sultan Mehmet'in azlettiği Mahmut Paşa'nın yerine sadrazam olan Rum Mehmet Paşa hafifçe öksürdü sonra ağır ağır konuştu:

- Bize cesur bir adam gerek paşalar. Zigetvar'a gidecek adamın çok cesur olması lazım... Öyle bir adam ki ölümden korkmasın hiç bir güçlüğe boyun eğmesin... Gözü pek bileği çelik gibi olsun...

-------------------------------------------------------------------------------------------



Eflak Voyvodası Vilad, karşısında duran güzel Yolanda'ya şaşkınlıkla bakıyordu. Duyduğu kelimeleri duymamış gibi kadının ellerine yapışarak yeniden sordu.
- Ne diyorsun kız? Doğru mu söylediğin?
Genç kadının gözlerinin içi gülüyordu. Yüzüne tatlı bir sevinç yayılmıştı. Güzel dudaklarında mutlu bir gülümseme vardı. Utangaç bir eda ile gözlerini indirerek cevap verdi.
-Evet Majeste, doğru... Çünkü kımıldamaya başladı.

------------------------------------------------------------------------------



Fatih Sultan Mehmet birden şaşırdı, yüzünün çizgileri gerildi gözlerinden ateş saçarak kükredi:
- Nee? Doğru mu söylediklerin?
Sadrazam Mahmut Paşa, anlattıklarının padişahı bu kadar kızdıracağını ummamıştı.
Bütün yürekliliğine rağmen, bu öfkeli kasırganın, bu fırtınanın önünde korkudan titreyerek hareketsiz kaldı.

--------------------------------------------------------------------------------



Silivri üzerinde gün yeni yeni doğmaya başlamıştı. Kızıl renkler yavaş yavaş, çiçekli ve yeşil dağları aydınlatıyordu. Kalabalık bir atlı grubu tepeyi tırmanarak düzlüğe vardı.
Yukarıdan bütün geçit görünüyordu. Yol dolana dolana geliyor, tepenin önünden geçip uzanarak, gözden kayboluyordu.



Toker yayınlarından çıkan seri bu kadardır.
5. kitap olan Kızlar Manastırı'nın baskı tarihi 2002 dir.Keşke tüm seri yayınlanmış olsaydı ne güzel olurdu ama 5. kitap'dan sonrası malesef yayınlanmamıştır.

 

   
 
 





HİÇBİRİNİZ ANLAMAMIŞSINIZ
BENİ SİZİN YANINIZA HAPSETMEDİLER
SİZİ BENİM YANIMA HAPSETTİLER !

rckaya61

Elinize sağlık, resimler çok güzel durmuş. Evet bende de 5 tanesi var. 6'ncısını bulamadım. İlk kitap yanılmıyorsam 1987 veya 1988 yıllarında Günaydın gazetesinin eki olarak verilmişti. Canım sıkılıyor; geri kalan maceraları da acaba Kara Murat dergilerinden resimli bölümleri çıkartıp, kitap haline getirerek forumda yayımlasam mı? Yazarına saygısızlık olur mu?... Olur! Hemde büyük saygısızlık olur...