TSD (Teks Sevenler Derneği)

Başlatan hanac, 07 Ağustos, 2014, 21:27:23

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 8 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mrtekin

Aman abi, Thorgal gerçekten çok iyidir, Teksi seven, Thorgalı da sever, bence.

Ben, biraz sizlerin sayenizde, en doğrusu da Çizgi düşlerden ne çıkarsa aldığımdan yeni yeni Teks okumaya başladım. Altın ciltler yerine süper ciltler beni çok sardı, hastası oldum, ama bunu dediğim için kızıyorsunuz, altın seriler için kendimi zorlayacağım.

Tüm teksleri satın almak için Teks fizibilitemi de yaptım, tuzlu olacak ama olsun.

Biraz derinleşeyim Teks mevzusunda, muhakkak yazarım ama, çok zor, 50 senelik bir külliyatı nasıl hazmedicez, neresinden nasıl tutacağız, hiç bilmiyorum.
They drew first blood...

hanac

Alıntı yapılan: SERFOR26 - 14 Ağustos, 2014, 18:49:55
benide yazın daima teks

1- Caretta
2- NIC
3- çizgiliköstebek
4- tommikser
5- V
6- designer73
7- ferzan
8- Mrtekin76
9- labirent
10- seastar1000
11-aaciltan
12-antiochi
13-s.b
14-Utku Gürsoy
15-OZAN BALIM
16-Tarkan Kurt
17-havsar
18-Serfor26

köstebek

Rahat bir 8 veya 10 sene öncesi. İş çıkışı Cağaloğu yokuşundan inip vapura binmişim, kadıköy'e geliyorum. Vapurun üst katına çıktım, sigaramı yakıp Oğlak baskı teks'imi açtım okuyorum.
Birden karşımdan bir ses yükseldi: "Gece Kartalı'nın oğlu Küçük Şahin'di değil mi?"
Kafa mı kaldırıp baktım; karşımda oturan adam gülümseyerek bana bakıyor. Evet, dedim.
"Bir aralar ne çok okurdum, bunu. Hâlâ basılıyor mu? Sana çay söyledim, al iç, ben de şu elindekine biraz bakabilir miyim?"
Olur abi, al bak, ben de çay içeyim." Mevzu böyle devam etti, kadıköy'e kadar teks şöyleydi, teks böyleydi...

Bu anıdan çıkarılacak üç sonuç:
1. Bir kere Teks okuyan, Gece Kartalı'nı asla unutmaz...
2. Teks okuyanlar birbirlerini görünce en azından oturup karşılıklı bir çay içebilirler...
3. İyi bir Teks okuru, birinin elinde bir Teks görünce, illa bir eline alıp dokunmak ister, yoksa çatlar...

nejat hüseyin özal

90'lı yılların ikinci yarısıydı. Eminönü'nde vapur iskelesinin yanında balık ekmek yiyiyordum. Elimdeki torbada Kadıköy'den aldığım çizgiromanlar vardı. Biraz ilerimde bir turist grubu peydah oldu. İtalyanca bilmiyorum ama konuşmalarından İtalyan olduklarını anladım. Durmuşlar çevreye bakıyorlar ve kendi aralarında konuşuyorlardı. Bir ara elimdeki torbadan ZAGOR mecmuasını çıkardım ve bana yakın duran genç İtalyan'a gösterdim. Adamın gözleri ışıldadı ve "Ooo Zagor" gibi sözcükler söyledi. O şahıs bu şekilde konuşunca yanındakilerde bana bakıp konuşmaya başladılar. Tebessüm ederek konuşmalarından ortak bir yanımız olduğunu anlıyordum ama cevap veremiyordum. Çok isterdim onlarla İtalyan Çizgiromanı üzerine sohbet edebilmeyi. Bir süre karşılıklı tebessüm ettik ve ayrıldık. Vapurdaki TEX sohbeti anlatımınız bana bu anımı hatırlattı.

köstebek

Bugün TSD'nin isimsiz savaşçılarından biri İlker'in dükkânı bastı.
Çok net ve kendinden emin hareketlerle Teks'in yeni sayılarını aldı, kısa bir Oğlak neden bıraktı sohbetinin ardından hayırlı olsun deyip dükkândan ayrılmaya yeltenirken, İlker büyük bir hata yapıp basılan diğer kitaplardan bahsetti.
Adam biraz dinledikten sonra eliyle kırlaşmış saçlarını düzeltip şöyle sordu: Ayda kaç çizgi roman basıyorsun?
İlker: 7 veya 8 tane.
Adam "Bu çoluk çocuk kitaplarını boş ver, zaman harcamana gerek yok; ayda 8 Teks bas, gelip hepsini alırım merak etme" deyip çıktı.
Yüzümde bir sırıtışla İlker'e dönüp: "Gümüş Saçlı" bir  Teks okuruna sessizce yaklaşmak ne kadar tehlikeli gördün mü? dedim.
Patron, bedenini saran titremeyi biraz bastırıp "Hepiniz mi manyaksınız oğlum" dedi.
"Hepimiz" dedim.
Konu kapandı.

Kıssadan hisse: Tekslerini almış, okumak için sabırsızlanan bir TSD üyesine başka kitaplar önermek ... en azından sakin sakin oturan Teks'in masasına çarpıp önündeki soğuk birayı dökmek kadar tehlikelidir. Yapılması hiç tavsiye edilmez...

caretta

Köstebek Bey ben komplo teorileri kurmayı severim.Bu 7-8 Teks sayısını ben hayırlı bir haber olarak kabul ediyor ve ayda 8 tane Teks'i basacağınızı
bekliyorum.

antiochia

Alıntı yapılan: caretta - 23 Ağustos, 2014, 00:18:39
Köstebek Bey ben komplo teorileri kurmayı severim.Bu 7-8 Teks sayısını ben hayırlı bir haber olarak kabul ediyor ve ayda 8 tane Teks'i basacağınızı
bekliyorum.
Abi ona güç yetmez...Önce eskileri toparlayalım..Gerisi Allah Kerim

darkwood

Tex Derneği'nin üyeleri çığ gibi büyüyor.
20. arkadaş adını yazdırsın.  ;)

1- Caretta
2- NIC
3- çizgiliköstebek
4- tommikser
5- V
6- designer73
7- ferzan
8- Mrtekin76
9- labirent
10- seastar1000
11-aaciltan
12-antiochi
13-s.b
14-Utku Gürsoy
15-OZAN BALIM
16-Tarkan Kurt
17-havsar
18-Serfor26
19-Darkwood
Darkwood Sakinleri..

haysat

Alıntı yapılan: darkwood - 23 Ağustos, 2014, 01:27:41
Tex Derneği'nin üyeleri çığ gibi büyüyor.
20. arkadaş adını yazdırsın.  ;)

1- Caretta
2- NIC
3- çizgiliköstebek
4- tommikser
5- V
6- designer73
7- ferzan
8- Mrtekin76
9- labirent
10- seastar1000
11-aaciltan
12-antiochi
13-s.b
14-Utku Gürsoy
15-OZAN BALIM
16-Tarkan Kurt
17-havsar
18-Serfor26
19-Darkwood


1- Caretta
2- NIC
3- çizgiliköstebek
4- tommikser
5- V
6- designer73
7- ferzan
8- Mrtekin76
9- labirent
10- seastar1000
11-aaciltan
12-antiochi
13-s.b
14-Utku Gürsoy
15-OZAN BALIM
16-Tarkan Kurt
17-havsar
18-Serfor26
19-Darkwood
20-Haysat


Yazdım sıkıntı yok..
HİÇBİRİNİZ ANLAMAMIŞSINIZ
BENİ SİZİN YANINIZA HAPSETMEDİLER
SİZİ BENİM YANIMA HAPSETTİLER !

caretta

Sıkı bir Teks okuru olduğunu bildiğim Murat Tüfekçiler Hennessy dostum niye hala üye değil.İşte ben kendini resmen üyeliğe davet ediyorum!

tunaorhun


ferzan

    Teks ile ilgili benim de yazmak istediğim şeyler var...

    Teks ile ilk tanışmam,Aksoy'dan çıkan 3. sayı ''Kara Kaplan'' (orijinal 382.sayı) ile oldu...Ortaokul öğrencisiydim...Henüz farkında olmasam da çizgi roman biriktirmeye yeni yeni başlamıştım...Eski Türkiye Çocuk dergilerim ile yeni Milliyet Kardeş dergilerim yanısıra rahmetli teyzemin ev taşıması esnasında ortaya çıkan bir koli Tay dönemi Teksas ve Zagor cildini temel alırsak,güncel olarak birkaç günlük gazete tefrikası (Karaoğlan,Kara Murat,Son Osmanlı,Burak Bey gibi...),Leman'ın 4 sayılık Karaoğlan'larından 2 tanesi,15 günlükten haftalığa dönen ve bütçemi hiç sarsmayan,son dönem Alfa Conan'ları haricinde güncel yayın takip edemiyordum...Zaten ölü sayılabilecek bir dönemdi,en fazla Arka Bahçe'nin comics'leri falan çıkabiliyordu sanırım...Fumetti olarak da bir Aksoy Yayıncılık...2000'lerin başıydı...Lal Kitap henüz yayın hayatına başlamamıştı ama eli kulağındaydı...

    Okul çıkışı uğradığım,gazetelerimi aldığım,her hafta Conan'larımı ayırttığım,cebimi yakan Karaoğlan için de veresiye açtırdığım bakkal-market-bayii arası mekanımda,Teks'in 3. sayısını gördüm ve direk aldım...Teksas ile bir bağlantısı olmadığını biliyordum,içini şöyle bir karıştırdım ve aldım...Nizzi ve Villa imzalı bir maceranın tam ortasında bir sayıydı...Yarısı önceki sayıda başlamış,kalanı da sonraki sayıda devam eden,tam orta macera...Hani, TV'de güzel bir filme denk gelirsiniz de başını yakalayamamış olursunuz,sonu da bir şekilde ya bakkala gidildiğinden,ya da reklam arası zapping meretinden heba olur ya...Tam öyle bir durumdu benim için...Sonraki birkaç sene boyunca o sayı ve 12.sayı (Orijinal 391.sayı, ''Lanetliler Köyü'' isimli macera...Nolitta-Letteri ikilisinin 6-7 sayılık uzun öyküsünün sondan bir önceki bölümü...) haricinde başka Teks okuyamayacaktım...Yine de her iki sayı için de Teks'e iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum...Ama itiraf etmem gerekirse,Kara Kaplan macerasında Teks'in genel yapısını bilmediğimden ve karakterle ilk kez haşır neşir olduğumdan,Teks'i konuşma tarzı ve Carson'a hitabeti dolayısıyla çok ukala ve itici bulduğumu hatırlıyorum...Blek,Swing ya da Zagor'un çocuksu samimiliğinden eser yoktu onda...Yine de 12.sayıda Tiger Jack ve oğlu Kit Willer'ı da gördükten sonra,kanım ısınmaya başladı yavaştan...

    Sonraki Teks alışım,lise yıllarımın başlarına denk geliyor...Önce Aksoy'dan çıkan 13 fasikülden eksik olan diğer 9 sayıyı,sokak arasında alakasız bir sahaf dükkanından tesadüf eseri buldum...Artık 4 ve 5 hariç hepsi vardı fakat 4 ve 5'i uzun yıllar bulamayacaktım...Bir söylentiye göre iadeler,vakti zamanında SEKA'ya gitmiş ve takım harici tekli olarak piyasada bulunmuyordu...Neredeyse 12 yıllık bekleyişim,geçen yıl son buldu ve 4 ile 5'i en sonunda edindim...Kara Kaplan'ın sonunu 15 yıl sonra okuyabildim...Kesmedi,Aksoy'un 13'lük serisini bir daha sipariş ettim...Şu an biri İzmir'de,diğeri Eskişehir'de olmak üzere Aksoy Teks takımım iki adet oldu...Sebebini merak ederseniz,şu başlıktaki iletimi okuyabilirsiniz...Bilhassa 4. maddede yer alan 2. tur mantığımı...

    http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,5223.msg113249.html#msg113249

    Lise yıllarıma yeniden dönecek olursak,Aksoy'ları 4 ve 5 hariç tamamladıktan ve elimde olanları 10 kez falan okuduktan sonra,Maceraperest'in aylık serisinden haberdar oldum...Alsancak,Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde,o zamanlar adı İletişim Kitapevi olan şimdinin Kitapsan'ından 1. ve 2. fasikülleri (orijinal 401-402) aldım...Aldım dediğime bakmayın,yol parasını zar zor denkleştirip de eve dönebildim çünkü Teks,Lal yayınlarına kıyasla bütçemin çok üzerinde sayılırdı...En nihayetinde çok az harçlıkla idare eden,çizgi roman alabilmek için okulda öğlenleri yemek bile yemeyen,yol parasını da çizgi romana harcayan ve deli gibi yürüyen bir çocuktum... :)

    ''Klaautu'nun Altını'' ile başlayan ve ''Kanlı Karlar'' ile devam eden,3.sayıda nihayete eren ama benim 3. sayıyı alamadığım klasik bir yarım kalmışlık durumuydu...Senaryo,yanlış hatırlamıyorsam Decio Canzio imzalıydı ve muhteşem çizgiler,Teks'teki vazgeçilmezlerimden biri olan Ferdinando Fusco'ya aitti...Okumaya kıyamıyordum resmen...Sonrasında Altın Seri 1,2 ve 3'ü alabildim ama yine bütçe sorunsalından ötürü devam edemedim...Sonraki yıllarda,üniversiteye başladığımda aylık seriden No:15 ''Limandaki Cinayet'' ile No:31 ''Red Hill Katliamı'' nı ve Dev Albümler'den de 1 ve 7'yi alabilecektim...Bir de Fatih Abi'nin (Okta) hediye ettiği Efsanevi Maceralar Cilt:2 ''Büyük Entrika''yı...İnternetten yaptığım korsan okumaları saymazsak,geçtiğimiz kışa kadarki Teks maceram bu şekilde seyredecekti...

    Okul bitmiş,okul bitmeden işe girilmiş,artık bir süredir kendi paramı kazanır olmuştum...Gelir düzeyim yavaş da olsa orantılı olarak daha da artmaya başlamıştı ve ben öğrenciliğimden beri küs olduğum kitapevlerine,tam da hayal ettiğim gibi büyük meblağlar harcayabilmeye başlamıştım...Yine de Fumetti konusunda ipin ucunu çoktan kaçırmış olduğum için hiçbirine tekrar bulaşmak istemiyordum...Vaktiyle Martin Mystere maceramdan tutun da,comics sevdalarım bile hep yarım kalmıştı...Tek tük giriş yapabildiğim Dylan'lar,Julia'lar,Nathan Never'lar hep elden çıkarılmıştı...Sahaflarda,kitapevlerinde sürekli karşıma çıkan Teks'lere tekrar başlamayı düşünmüyordum...Lanet olsun o Alfonso Font çizimli Maceraperest Süper Cilt 40'a...Lanet olsun devamındaki Jose Ortiz imzalı maceraya...Bir kereden birşey olmaz deyip alıverdim o cildi...Geçtiğimiz Aralık ayı falandı herhalde...Kaçınılmaz olarak Maxi'den de numunelik bir tane aldım...Altın Ciltler,''Bizim başımız kel mi?'' dedi...32.cildiyle Altın'a da bulaştım ve devamında Julia'sıydı,Martin'iydi derken Fumetti'ye yeniden,ama hiç olmadığı kadar coşkulu bir biçimde kucak açtım...Şu an hemen çaprazımda,sadece bir boy kütüphanesi,Altın ve Süper Cilt Teks'lerin tamamıyla eksiksiz olarak dolu...Üst raflara Maxi ve Dev Albümleri eksiksiz olarak istifledim...Alt raflarda,numunelik fasiküllerin yanı sıra Çizgili Düşler'in devraldığı yerden itibaren çıkan sayılar ve renkliler mevcut...Geçen pazartesi elime ulaşan büyük partiden kütüphane eksikliği ve yer darlığı dolayısıyla salondaki iki adet üçlü divanı kapattığım çeşitli Lal KM ve fasiküllerin arasında AD-DE ve Aksoy dönemi setleri eksiksiz olarak diğer Martin,Dampyr,Mister No,Dylan ve Zagor'ların yanı başında...Kısaca,1996'dan bu yana çıkan tüm Teks'lere (Maceraperest Altın Cilt 14-15 ve 18 hariç) sahibim ve okumak için hiç mi hiç acele etmiyorum...Bir tek 1001Roman'ın Almanak'ları kalmıştı,onları da geçen ay tamamladım...

    Teks serisini tamamlamamda büyük katkısı bulunan Ali Abi'ye (Haysat) teşekkürü borç bilirim...Yeni kitaplıkları sipariş edip kurduktan sonra Teks ve diğer tüm fumetti arşivimin fotolarını sizlerle paylaşacağım...Daha önce belirtmiştim,burada da belirtmek isterim...Tüm bu kitaplarımı,yutkunarak bayi bayi gezen çocukluğuma armağan ediyorum ve tüm kalıplaşmış anlatım mantığına ve kendi yarattığı klişelerine rağmen,mütevazi bir tutkuyla diyorum ki ; ''Çok Yaşa Teks Willer!..''
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

nejat hüseyin özal

Sayın "ferzan" sizi kutluyorum. Yazınız çok mükemmel. İnşallah gelecek yıllarda sahibi olduğunuz çizgiromanlarınız evinize sığmayacak kadar çok olur.

caretta

Dorukhan Bey  Teks ile ilgili çok güzel bir yazı yazdınız.Teşekkür ederim.TSD işte böyle aktif bir dernek.

NIC

1- Caretta
2- NIC
3- çizgiliköstebek
4- tommikser
5- V
6- designer73
7- ferzan
8- Mrtekin76
9- labirent
10- seastar1000
11-aaciltan
12-antiochi
13-s.b
14-Utku Gürsoy
15-OZAN BALIM
16-Tarkan Kurt
17-havsar
18-Serfor26
19-Darkwood
20-Haysat
21-Tunaorhun