HOZ Comics

Başlatan Sinan Başak, 21 Aralık, 2010, 10:22:11

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

HacıGeraltEmmi

Konuyla pek alakalı olmayabilir ama şunu belirtmek isterim. Eski okuyucular yani bizler piyasayı belirleyenleriz. Aynı zamanda da yeni nesil niye çizgi roman okumaz diye şikayet edenleriz. Hep kendi dönemimizin beğenilerini yansıtan, basımı farklı yayınevleri tarafından farklı dönemlerde defalarca denenmiş şeyleri isteyip duruyoruz. Doğal olarak ta yayıncılar hazır kitlesi bulunan yayınların dışına çıkmamayı tercih ediyorlar. Çıkanlar da destek göremedikleri için olsa gerek bir süre sonra ya kapanıyor veya yayın periyodunu uzatarak (yılda 1 veya 2 sayı çıkararak) okuyanlarını üzdükleri için tercih edilmemeye başlıyorlar. Tercih meselesi tabiki, kimse birşey diyemez. Ancak bizim zamanımızın güzel şeylerinin teknoloji çağı çocuklarına pek güzel geldiği söylenemez. Dolayısıyla pazar veya piyasa adına ne diyorsak gittikçe küçülüyor, bir süre sonra da tamamen  tükenme noktasına gelmesi kaçınılmazdır. Yayınevleri tercihlerini bizden yana kullanıp, yeni kuşağın seveceği şeyleri bulup onları kazanamazsa, bizim kuşakla bu işin sonsuza kadar sürmeyeceği apaçık ortada.
Biraz karışık oldu ama idare edin :)

aa

Kagan beye katılıyorum. Ben de LAL Zagorları beğenerek okuyorum. Eski sayılara da sahip olma gibi bir şey aklıma da gelmiyor. Bence hiçbirimiz bu eski sayılara almamalı bu simsar sahafların ekmeğine yağ sürmemeliyiz. Ben de forumumuzun müdavimleri olan gerçek sahafları tenzih ederim.......
Esse Gesse Hayranı...

essegesse

Alıntı yapılan: designer73 - 30 Nisan, 2011, 17:55:21
Konuyla pek alakalı olmayabilir ama şunu belirtmek isterim. Eski okuyucular yani bizler piyasayı belirleyenleriz. Aynı zamanda da yeni nesil niye çizgi roman okumaz diye şikayet edenleriz. Hep kendi dönemimizin beğenilerini yansıtan, basımı farklı yayınevleri tarafından farklı dönemlerde defalarca denenmiş şeyleri isteyip duruyoruz. Doğal olarak ta yayıncılar hazır kitlesi bulunan yayınların dışına çıkmamayı tercih ediyorlar. Çıkanlar da destek göremedikleri için olsa gerek bir süre sonra ya kapanıyor veya yayın periyodunu uzatarak (yılda 1 veya 2 sayı çıkararak) okuyanlarını üzdükleri için tercih edilmemeye başlıyorlar. Tercih meselesi tabiki, kimse birşey diyemez. Ancak bizim zamanımızın güzel şeylerinin teknoloji çağı çocuklarına pek güzel geldiği söylenemez. Dolayısıyla pazar veya piyasa adına ne diyorsak gittikçe küçülüyor, bir süre sonra da tamamen  tükenme noktasına gelmesi kaçınılmazdır. Yayınevleri tercihlerini bizden yana kullanıp, yeni kuşağın seveceği şeyleri bulup onları kazanamazsa, bizim kuşakla bu işin sonsuza kadar sürmeyeceği apaçık ortada.
Biraz karışık oldu ama idare edin :)

Karışık değil,aksine olayı en iyi açıklayan yazı sizinki olmuş bence.

Olayı çözmüşsünüz.

Saygılarımla.

rumar80

     Çizgi roman piyasasının tıkandığı dönemlerde özlenen dostlara ulaşmanın en iyi yöntemi sahaflardı. İster tek tek, ister set, isterse serinin eksik sayıları bulmak için çok yardımcı oluyorlardı. Tex ve Mr No serilerimi tamamlarken çoğunun yardımları olmuştur.
     Ancak günümüzde şu gerçek inkâr edilmemelidir. Yeni yayınlar ve klasik maceraların orjinal şeklinde ve kronolojik sıra ile yayınlanması okuyucunun istemlerine çok uygun bir yöntem olmuştur. Biraz sabırlı bir okuyucu artık istediği klasik kitabı düzgün bir sıra ile ve orjinal boyutu ile tamamlayabilecektir.
     "Bilmem kaçlık serinin şurasından burasına kadar, sonra şu serinin a'sından b'sine kadar al, sonra C'yi al, ama C'nin 88'nci sayısı çok nadirdir." gibi yorumlar ve o sayıları bulamamanın yarattığı stress artık geride kalmıştır. Bir zamanlar bir tür define avcılığı gibi olan bu yöntem artık hoş bir anıdır.
     Günümüzde piyasamızda çok sayıda yeni,  kaliteli ve orjinali gibi (kimisi renkli) yayınlar mevcut. Bu kadar yayın varken piyasa batacak, yok olacağız demek maalesef çok üzücü. Ayrıca bu yayınların artması artık insanları daha ucuzlara sattıkları için sahaflara yöneltmektedir ki bu da satış açısından güzeldir. Sadece yeni sayılar belki bazı satıcı dostlarımızı mutlu etmiyor olabilir ancak eski sayılar için istenen fahiş fiyatlar da okuyucuyu mutlu etmemektedir.
     Okuyucu artık oturmamakta ve olayı dışarıdan seyretmemektedir. Konuşmakta, tepki göstermektedir. Fikir üretmekte, istekte bulunmakta ve hatta birbirini "itkilemektedir." Anketler düzenlemekte, sorular sormakta, başka ihtiyaçlardan kısıp destek olmak için çizgi roman almaya devam etmektedir. Bu nedenle artık bu çark daha düzgün işlemeye başlamıştır. Bunu işletmeye devam etmek hepimizin görevi olup, karamsarlığa düşmeden birlikte kürek çekmeliyiz. Bu gemi batarsa hepimiz etkileneceğiz.
    Hepinize selamlar

essegesse


Büyülü Rüzgar

Alıntı yapılan: rumar80 - 30 Nisan, 2011, 18:58:01
     Çizgi roman piyasasının tıkandığı dönemlerde özlenen dostlara ulaşmanın en iyi yöntemi sahaflardı. İster tek tek, ister set, isterse serinin eksik sayıları bulmak için çok yardımcı oluyorlardı. Tex ve Mr No serilerimi tamamlarken çoğunun yardımları olmuştur.
     Ancak günümüzde şu gerçek inkâr edilmemelidir. Yeni yayınlar ve klasik maceraların orjinal şeklinde ve kronolojik sıra ile yayınlanması okuyucunun istemlerine çok uygun bir yöntem olmuştur. Biraz sabırlı bir okuyucu artık istediği klasik kitabı düzgün bir sıra ile ve orjinal boyutu ile tamamlayabilecektir.
     "Bilmem kaçlık serinin şurasından burasına kadar, sonra şu serinin a'sından b'sine kadar al, sonra C'yi al, ama C'nin 88'nci sayısı çok nadirdir." gibi yorumlar ve o sayıları bulamamanın yarattığı stress artık geride kalmıştır. Bir zamanlar bir tür define avcılığı gibi olan bu yöntem artık hoş bir anıdır.
     Günümüzde piyasamızda çok sayıda yeni,  kaliteli ve orjinali gibi (kimisi renkli) yayınlar mevcut. Bu kadar yayın varken piyasa batacak, yok olacağız demek maalesef çok üzücü. Ayrıca bu yayınların artması artık insanları daha ucuzlara sattıkları için sahaflara yöneltmektedir ki bu da satış açısından güzeldir. Sadece yeni sayılar belki bazı satıcı dostlarımızı mutlu etmiyor olabilir ancak eski sayılar için istenen fahiş fiyatlar da okuyucuyu mutlu etmemektedir.
     Okuyucu artık oturmamakta ve olayı dışarıdan seyretmemektedir. Konuşmakta, tepki göstermektedir. Fikir üretmekte, istekte bulunmakta ve hatta birbirini "itkilemektedir." Anketler düzenlemekte, sorular sormakta, başka ihtiyaçlardan kısıp destek olmak için çizgi roman almaya devam etmektedir. Bu nedenle artık bu çark daha düzgün işlemeye başlamıştır. Bunu işletmeye devam etmek hepimizin görevi olup, karamsarlığa düşmeden birlikte kürek çekmeliyiz. Bu gemi batarsa hepimiz etkileneceğiz.
    Hepinize selamlar
umar abi soyledıklerının altına bende imzamı atarım.
Malesef bir kısım esnaf eski kitaplarda o kadar fiyat yukseltmiştirki dukkan satısları yetmeyıncede gittigidiyor imdatlarına yetısmısti.
Şu an orasıda kurumustur artık o gunler geride kalıyor standart okuyucuda o paraları vermemektedır(yenı güzel baskıları daha ucuza almak varken okuyucuda kesesine uygun davranmakta tabiyatıyla)  buda o esnaf icin bir açmaz olmustur ama gecmişte bize ciddi zorluklarda yasatmıstır cunku bizim eski kitap alısımız durmustur tamamen yeniye dönmemizdede önemli etkendir(sadece yer sıkıntı değildir yani ).
Ben ç.r piyasasının o kadar kötü durumda oldugunu sanmıyorum olsaydı bu kadar cıkmazdı bence ...

essegesse

Bu da çok doğru bir yaklaşım.

pearl jam

tayfun beyin söylediklerini anlamakta zorlanıyorum. eski kitap hastalığını zaten hiç anlamıyorum. türkiye de yayınlanmamış 1001 tane kaliteli çizgi roman varken hala pecos bill in falan istenmesini de anlamıyorum. sanki senelerdir piyasa süpermiş de bu sene batmış gibi yayınevlerindeki bu karamsarlığı da anlamıyorum. velhasıl hiç bişey anlamıyorum :)

hennessy

-Ve o eskimiş kitapları kitaplığımızın raflarımızda büyük bir keyifle seyretmeyecek miyiz? Ve dahi ömrümüz son demlerine yaklaşırken karşılarına geçip keyifle bir fincan kahve içmeyecek miyiz?..

Aynen katılıyorum benim kitaplarım sizinkiler arasında devede kulak ama Martin serisine bakıyorum şimdi nerdne nereye gelmiş durangolarım swinglerim efsane serim hakketten kitaplığımda güzel duruyor zevk be :)
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

pearl jam

kağan bey eski kitap toplamak tabi ki bir hobidir, saygı duyuyorum. aslında evinde bir ton eski dergi olan biri olarak bir yere kadar anlıyorum da.   ama anlamadığım şeyler de var, kendimden örnek vereyim; mesela mister no nun tayın yayınladığı mor kapaklı serisi vardı benim zamanımda. çok da severdim o seriyi. şimdi de bir yerlerde gördükçe elime alıp alıp bakıyorum, nostalji benim de hoşuma gidiyor ama bana sorsalar mor serinin tüm kitapları mı yoksa lalin klasik maceralar serisi mi diye kesinlikle 2. yi seçerim. hem çok daha kaliteli basılmış ( sigara rezilliği hariç ) hem maceralar sıralı hem de kitap yeni.   yeni basımı yoksa tamam ama  yenisi, daha doğrusu daha kalitelisi varken eskileri toplama çabasını anlamıyorum. ama tabi bu benim düşüncem, algılamam. sizin gibi düşünenlere de saygı duyuyorum. yazdıklarım sizi kırdıysa da özür dilerim.

essegesse

Mevzu biraz sapmış galiba:)

rumar80

    Söylenecek olan söylendi sevgili Altan, uzatmanın anlamı yok. Okuyan gerekeni anlar. Bırak bazen konular kendi içinde gideeği yere aksın.  ;)

hacibabs

Merhaba,daha önce başka bir forumda bir yazı yazmış ve bu yazıdan sonra forum inanılmaz bir trafik yaşamıştı bundanda şunu anlıyorumki fikir ayrılıkları ve tartışma ortamları konunun çözülmesi açısından faydalı ortamlar.Yazıma katılanlar var katılmayanlar var.Öncelikle şunu belirtmeliyimki eski çizgi romanlar için bir fiyat kataloğu yok.Sahaf bir fiyat ister satılıyorsa fiyat yerini bulmuştur.Arz ve talep ticaretin dengesini belirler yani fiyatı sahaf değil müşteri belirler.Ödenemeyen bir fiyatı sonsuza kadar isteseniz hiç bir faydası yok.40 yıl kitap topladımgenellikle aradığım nadir kitapları bulduğumda istenen fiyatları ödedim.Koleksiyonculuk budur.Amerika'da Süpermenin 1.sayısına villa veriyorlar üstelik en az 100 adet olduğu tahmin ediliyor.Koleksiyonculuk nostaljidir 45 yaş üstü insanlar dükkanımda çocukluklarının kitaplarını bulduklarında hep ortak hareketi yapıyorlar.KİTABI KOKLUYORLAR.Koleksiyonculuk budur.
Pasaj müşterisi benim dükkanımın önünden aşağı iniyor hepsini görüp analiz yapabiliyorum 15 yaş altı %1 bile değil.Şimdi söylermisiniz bana yeni nesilin bu kadar az katıldığı bir konuyu nasıl yaşatacağız.Zaten yeni nesil sizlersiniz konu sizlerle sınırlı.Meraklılar forumlarda sayın her şey ortada.Ben yeni kitaptan koleksiyon olmaz demiyorumki 30 sne sonra bu kitaplarda zor bulunan kitaplar olacak çünkü tirajlar çok düşük.
Son olarak Pekos Bill'ime beğenmezlikle yaklaşan arkadaşım o kitap benim gibi fosillerin kitabıdır.Her şeye içerik olarak bakmayın Türkiye'ye ofset baskı makinası PEKOS BİLL basmak için gelmiştir.İlk defa kök boya PEKOS BİLL'de kullanılmıştır bana uğrayın size 1 adet hediye edeceğim saklarsınız.
Sağlıcakla kalın.Tayfun Alemdağ

hennessy

Eski kitap konusu hakkettten ilginç bir konudur. beethoven yüz yıllardır var onın için klasik deniyor hep yeni yorumları yapılıyor ama hala bir karajan yorumu gibisi yapılamıyor ve dark side albümün ilk basımı plağı hala iyi fiyatlara satıyorki teknoloji şu an daha iyi kayıtlar yapabilmesine rağmen. eski her daim değerlidir onun için. Kitapda öyle teknoloji evet kendini yenilemiştir yeni baskılar daha kalitelidir. Ama geçenki toplantıda şu an baskı yılını unuttuğum tenteni elime aldığımda resimlerin hala canlılığını koruması renklerin güzelliği beni etkilemişti ben kitap koleksiyoncusu değilim ama müzik koleksiyoncusuyum gerçek yorum her daim yenilerden beni etkiler kitapta öyledir bence ne kadar yenisi çıksada 1960 yılı baskısı sarı odanın esrarı var bende yerini yenisi tutamaz. 1970 lerde basılmış meydan larusun 2.dünya savaşı ansiklopedisi var bende fransız ünlü derginin bastığı bugün innamıyorum öyle bir kitap basılabilsin. Hele elimde bir casusluk tarihi ansiklopedisi varki sayfalarını çevirdiğimde kitap kokar. Evet eski eskimeye mahkumdur ama hiçbir zaman eskimeyen bir eskidir çünkü yenileri her daim onun kopyasıdır benim fikrimde budur......

Birde yeni nesillin kitap okumaması konusunda biraz suçlularda biz büyükleriz onlara tanıtmıyoruz. Benim çevremdeki benden çoğu genç insanı pink floyd fanatiği yapmışımdır neden oturup onlarla dinlediğim için onlara anlattığım için bu star wars içinde geçerlidir siz onlara aşılarsanız onlarda dinler okur. Çevrenizdekilere tavisiyelerde bulunun onlara yakınlaşıp anlatın ben öyle yaptım ve çok kişiye müzik dinlettim arkadaşlarım dahil dinlemedikleri parçaları benle dinlediler yiğenim gelir bana nerde ise her hafta sonu onla müzik alış verişleri yaparız şimdi oda kitaplıktaki çizgi romanlara görerek yavaş yavaş kurcalamaya başladı onunda yakında kanına girecem hahaha :)
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

rumar80

   Yeni nesilin kitap okumamalarının en önemli nedenlerinden biri iletişim çağında herşeye ulaşabilmektir. Bizim çocukluğumuzda sadece tek kanallı bir televizyon varken, şimdi bırakın televizyonu internet var. Bu da okumayı arka plana atıyor.
   "Çok izleniyor diye Aşk-ı memnu'nun kitabı basılmış" diyen zihniyeti yadırgıyoruz, ama biz Aşk-ı memnuyu okuyarak büyürken onlar izleyerek büyüyor (Herhalde bu da bir global otlaştırma politikası olabilir)
   Bu nedenle yeni nesilin kitp okumaması konusu daha derin tartılmalar gerektirir. Ben okumaya devam ediyorum. Her kitabı her yerde. Kızıma da bunu öğretmeye çalışıyorum. Bu da benim bireysel çabam oluyor.