Şu anda hangi çizgi romanları okuyorsunuz?

Başlatan hanac, 01 Kasım, 2009, 18:36:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Orontes81


hercai

                                 ORWEL
Eton mezunu, aynasız, emekçi, züppe, milis, gazeteci, asi, yazar, aykırı, sosyalist, vatansever, bahçıvan, keşiş, hayalperest.

" Myanmar'ın Irrawady Deltası'ndan İskoçya açıklarındaki Jura Adası'na, Hampstead bahçelerinden ve Aragon'un taşlıklı arazilerinden geçerek, ömrüm boyunca, belli belirsiz bir biçimde ORWEL'in izinden gittim. Sébastien Verdier eşliğinde hazırladığım bu grafik romanla politik öngörü çalışmalarımın tamamına ilham vermiş bu insana sadık kalmış olmayı umut ediyorum".
                                  Pierre Christin, Nisan 20 19

YKY- 5924
ORWEL// Cristine & Verdier
Özgün Adı: Goerge Orwell
Çizimler    : Pierre Christin
Senaryo     : Sébastian Verdier
Çeviren      : Zeynep Büşra Bölükbaşı

Not: Kitaba başladım, harikâ diyebilirim...bitirince yorumlarımı sizinle paylaşacağım.
Sevgiler sizinle olsun...

dayıcomics

En son Stray Dogs'u okudum. Beklemediğim kadar iyi çıktı.

pizagor

Yine haftalardır elime ne kitap ne de çizgiroman alabildiğim bir dönemden geçiyorum. Boys altıncı ciltte kaldı. Sin City ve Sandman okuması planlıyordum, hiç başlayamadım. Suç ve Ceza'dan ilerleyebildiğim henüz iki yüz sayfa kadar. Malum sebepler nedeniyle boğuluyorum, her türlü keyfin önünde set oluyor bunlar. Sonumuz hayrolsun.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


Saki

Sadece ve sadedce Teks okuyorum, Navayolar için adalet sayısından başladım, sanırım ki 200 sayı okudum, dev albümleri hepsini yeniden okudum, şimdi MAXI leri okuyorum.

Arada sırada Mister No okuyorum, bunlardan başka okuyamaz oldum.

Kinowa59

Deadwood Dick cilt No 3 okudum. Gayet sakin bir yol hikayesi olarak başlayan Deadwood Dick, kara şapkalı Jack dostluğu, sayfalar ilerledikçe John Huston' un vahşet, katliam dolu film sahneleri gibi aksiyon un bol olduğu, dramatik ve duygusal bölümlerin de ayrı bir zenginlik kattığı 3 ciltlik bu şaheser seriyi en kısa zamanda bir daha okumak üzere kitaplığımin kutsal bölümüne ( Tex bölümü) kaldırdım.

Kauss

Komünün Lanetlileri - Bir-iki bölüm olarak okuyorum. Baskı kalitesi oldukça güzel. Fakat seri bir okuma yapamıyorum bu kitapta, o dönemi güzel anlatmış.
Eşsiz Beşizler 5 - Hikaye kaldığı yerden devam ediyor.
Manara Library Vol 1- Kur böyle olduğu için devamını hemen alamayacağım ama olsun.

hanac

Marmara Çizgi'den çıkan Punisher Max serisini okuyorum.

rumar80

  Hafta sonum bayağı hareketli geçti. Önce Image'dan Nail biter serisinin ikinci cildini okudum. Seri katillerin çoğunun doğum yeri olan bir kasabanın gizemi üzerine oldukça iyi bir seri. Toplam altı cilt.
Ardından Avatar "Verilen söz" okudum. Avatar'ın bitiminden hemen sonra geçen güzel bir macera.
Son olarak ta ara verdiğim Jack Kirby's fourth world'e devam ettim. Kirby gerçekten çizgi roman tarihinde bir mihenk taşı. DC evrenine Darkseid, Mr Miracle, Orion ve New Gods gibi nice karakterleri ekleyen çok başarılı bir seri.

hennessy

Alıntı yapılan: Darkseid is. - 07 Mayıs, 2020, 14:31:40
Habibi`nin yazarı Craig Thompson`un bir başka eseri olan Blankets`ı okuyorum. Paralel evren tavsiyesiyle almıştım. Çok güzel gidiyor.Sevgi,aşk,inanç,kişinin kendisini keşfi,aile ilişkileri,bir gencin yetişkinliğe geçişi vs. konulara değinen güçlü ve güzel bir grafik roman.

Çizimleri olsun, hikâyesi olsun bir çoğumuzun yaşamında yaşadığı ve sorguladığı hayat felsefesini kendi yaşam öyküsünden çok iyi anlatmış...8/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

pizagor

Civil War'un da ne ekmeğini yemiş Marvel :) Tanrı Doom'un hükmettiği dünyada, pıtırak gibi ortaya çıkan eski güzel hikayelerin alternatif kurgularından (olası devamlarından) birisi de Civil War. Bu kurguda Civil War sonrası Iron ve Blue şeklinde adlandırılmış, birbirine zıt mentaliteyle yönetilen iki devlet var; başlarında da biraz daha yaş almış Tony Stark ve Steve Rogers. Ve hala o malum eski konu çözüme ulaşmamış, taraflar birbirine düşman. Ve bir kadın da bu anlaşmazlığı çözmeye niyetli...

Charles Soule ve Leinil Francis Yu ikilisinden, ilk bölümü itibariyle güzel bulduğum, sonraki sayfalar için umut veren bir albüm Civil War: Warzones!
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


pizagor

Alıntı yapılan: pizagor - 17 Eylül, 2022, 07:19:23
Civil War'un da ne ekmeğini yemiş Marvel :) Tanrı Doom'un hükmettiği dünyada, pıtırak gibi ortaya çıkan eski güzel hikayelerin alternatif kurgularından (olası devamlarından) birisi de Civil War. Bu kurguda Civil War sonrası Iron ve Blue şeklinde adlandırılmış, birbirine zıt mentaliteyle yönetilen iki devlet var; başlarında da biraz daha yaş almış Tony Stark ve Steve Rogers. Ve hala o malum eski konu çözüme ulaşmamış, taraflar birbirine düşman. Ve bir kadın da bu anlaşmazlığı çözmeye niyetli...

Charles Soule ve Leinil Francis Yu ikilisinden, ilk bölümü itibariyle güzel bulduğum, sonraki sayfalar için umut veren bir albüm Civil War: Warzones!

Hikayenin finali hiç beklemediğim bir şekilde geldi. Hiç fena değilmiş bu albüm.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


hanac


battlehammer

Henry McCausland, Sekiz Kulvar Firarileri'ne başladım dün akşam. Karakarga'dan çıkan kitap, şu ana kadar okuduğum en değişik çizgi romanlardan biri. Deli saçması mı muazzam bir sürrealist şaheser mi henüz bilmiyorum, muhtemelen bu akşam bitiririm. Bir taraftan da Irredeemable Digital Omnibus, Volume 1'e bakıyorum arada. Güzel gibi Irredeemable ama eninde sonunda deliren Süpermen hikayesi işte, pek de heyecanlandırmıyor açıkçası. Elde bekleyen çok fazla çizgi roman var aslında ama sıra gelmiyor bu aralar ÇR'a pek.

dean

  Son dört haftadır Batman'den ibaretim. Çatılardan çatılara atlayıp, Gotham'ın ruhu için savaşacak gibi hissediyorum. Arkham'da dolaşıyorum. Villain'ların zihninde geziyorum. GCPD'nin suçla mücadelesi konusunda neler yapabileceğine dair kayda değer fikirlerim var. Penceren bir ışık sızsa acaba Bat Signal olabilir mi diye dikkat kesiliyorum. I am vengeance, i am the night, i am batman.



  Şaka bi' yana Crisis of Infinite Earths'ün sonrasını başlangıç olarak alarak Batman'in kayda değer bütün maceralarını okuma başladım. Bunların arasında okuduklarımı da bir daha okuyorum tabi. İlk olarak Year One ile başladım. Bu çizgi roman zaten Batman'in en önemli ve en iyi maceralarından biri. Hikayesiyle çizimleriyle dört dörtlük. DC'nin New Earth dönemi içinde çok güzel bir başlangıç noktası.

  Year One'ın ardından Jeph Loeb'un ünlü üçlemesine geçtim; Batman: Haunted Knight, Batman: The Long Halloween ve Batman: Dark Victory'i okudum. The Long Halloween'i bu benim üçüncü okuyuşum oldu. Her okuduğumda daha fazla keyif alıyorum. Benim en sevdiğim Batman hikayesi bu. Dark Victory'i Long Halloween üzerine biraz yorucu geldi. Keşke biraz ara verseymişim ikisi arasına. Haunted Knight ise üç farklı maceradan oluşan okuması keyifli bir cilt. Batman'in Gotham'da ki mafyalarla uğraştığı maceralar daha gerçekçi bir atmosferde geçtiği için tabiatı itibariyle daha empati kurulabilir ve daha etkileyici olabiliyor. Film uyarlamalarında da daha çok bu dönemlerin son zamanlarda tercih edilmesi tesadüf olamaz.



  Daha sonra sıra yarasanın kırılışına geçti. Sevabıyla günahıyla çok büyük bir hikaye bu. Çok önemli. Tekil olarak Batman: Vengeance of Bane sayısına bayıldım zaten. Peşi sıra başlayan hikaye ise takip etmesi çok keyifli bir hikaye. Bane'in sadece bir kas gücü olmadığı ve aklıyla da öne çıktığı bir hikaye. Knightquest, Knightsend, Prodigal, Troika'da Knghtfall'u takip eden çizgi romanlar oldu. Bunlar Knighfall kadar güçlü değil tabii ki. Bence serideki en büyük sıkıntı Batman'in finalde Bane ile mücadele etmemesi. Azrael ile olan mücadele biraz Underwelming kalıyor bence.



  Yarasanın kendine gelmesinin ardından yine ilginç bir döneme geçiyoruz. Batman: Contagion ve Batman: Legacy. İkisinin kardeş hikayeler olduğunu söylersek pek yanılmış olmayız. Bu sefer karşımızda salgın hastalık var. Apocalypse Virus isimli hastalık Gotham da yayılmaya başlıyor. İş Bat Family'e kadar sıçrıyor. Legacy ise onun hikayesinin devam ettiren daha geniş çaplı bir öykü. İkisi de güzel ve okuması keyifli hikayeler. Pandemi sonrası bu hikayeleri okumak işi daha da ilginç hale getiriyor.



  90'lı yılları bitirip 00'lı yıllara geçerken karşımıza Batman: Cataclysm ve Batman: No Man's Land çıkıyor. Önce depremin vurduğu Gotham, ABD'nin kendisini terk etmesi ile tamamen kanunsuz bir yer haline geliyor. No Man's Land bir hikayeden daha büyük. Bir çok hikayenin geçtiği devasa bir dönem aslında. Hatta uzunluğu yer yer beni yordu. Daha konsantre bir hikaye olsa dahada vurucu olabilirmiş.



  Ed Brubaker döneminden çok etkilendiğimi söyleyemeyeceğim ama War Games ve Under The Red Hood gibi hikayelere geçtiğimiz zaman işin rengi değişti. O dönemde yine mafya olayları ön plana çıkıyor. Black Mask karakteri ise harika modernleştirilmiş ve karakterize edilmiş. Zaten Hush macerası başlı başına bir olay. Long Halloween, Hush ve Under The Red Hood maceraları Batman okumaya başlamak isteyen bir kişiye ilk tavsiye edilecek çizgi romanlardır muhtemelen.



  Batman'in hayatında Grant Morrison dönemi ile birlikte yepyeni bir pencere açılıyor. Morrison'un bazı hikayelerini çok seviyorum, bazılarını ise hiç sevmiyorum. Batman and son çizgi romanı aşırı iyi mesela. Damian Wayne karakteri başlı başına mükemmel bir karakter. Ama diğer yandan Zur-En-Arrh garip bi'şey  :) Black Glove organizasyonuna da çok ısındığım söylenemez. Genel DC adına konuşursak Final Crisis baya kötü. Yine de öyle ya da böyle Morrison dönemi çok önemli bir dönem.



  Bu süreçteki okumalarımda beni en çok etkileyen tek tek bütün Robin'ler oldu. Beş Robin'i de çok beğendim. Damian'ı hep sevmişimdir ama benim en çok dikkatimi çeken Tim Drake oldu. Robin olmanın ne demek olduğunu felaket şekilde gözler önüne seriyor. Batman okumalarım son bulunca her bir Robin'in kendi solo serilerine de geçeceğim.



  Şu anda Batman'in New 52 dönemine geçtim. New 52 döneminde daha kapsamlı bir okuma yapıyorum. Batfamily'e ait bütün çizgi romanları okuyacağım.