Peki Biz Kaç Kisiyiz!!!

Başlatan pizagor, 16 Aralık, 2009, 12:16:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

Soru, kitap fiyatlari neden bu kadar yüksek?
Yanit, sunun surasinda 1000 adam var çizgiroman satin alacak, maliyetini bile kurtarmaz düsük fiyatlar...

Soru, neden ürün çesitliligi Avrupa gibi degil?
Yanit, sunun surasinda 1000 adam var çizgiroman satin alacak, pazar belli, rakamlar belli, her kitabi getirmek akil kari degil...

Konusmalarimizda olsun, yazismalarimizda olsun, hep bir 'Sunun surasinda azicik adamiz, önemsenmeyecek bir güruhuz...' söylemi döner ya, merak ediyorum bu tespit ne kadar dogru?

Fumetti, comics, frankofon ya da digerleri, hangi ekol olursa olsun bu zehri bünyeye almis ve bir daha birakamamis biz çizgiroman severler, söyleyegeldigimiz gibi, o kadar az miyiz?

Soruyorum hakikaten kaç kisiyiz biz!
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


Ramzy

Bence cidden az kisiyiz ve lüks bir hobiyle ugrasiyoruz. Fiyatlarin yüksek olmasi güzel degil ama yapacak bir sey yok bu konuda.

V

      Kalanlariz biz.Vefali,sevdali,sabirli,fedakar olanlariz.Sayimiz az ama çizgi romana inanan insanlariz.Sayimizi arttirmak için çabalamasi gerekenleriz..
"İstemem,eksik olsun.."

hanac

Biz çok kisi degiliz arkadaslar.

Gerçekten az kisiyiz.

Kadiköye gittigimde bunu görüyorum, dükkanlarda hep ayni insanlar ve 30 yas üstü.

Bizim zamanimizda 12-16 yas grubunun elinden düsmezdi ÇR.

Simdi biz büyüdük ve arkamizdan gelen pek olmadi.

Yeni üyemiz Bugra da yazdi geçen gün, hiç bir arkadasi ÇR okumuyor.

Ve evet bütün o yayinlar bu azinlik için yapiliyor. (NTV yayinlari hariç)

Fazla yayin ve hep ayni artmayan okuyucu grubu, umarim bir tikanma olmaz.

Alperen

Selam. Yeni okuyucular yetistirmek lazim. Bu da akrabalarimizi, arkadaslarimizi, ve etrafimizdaki cocuklari alistirmakla olur. Calismaliyiz. Hosca kalin.

Hayal Kahvem

Ben çok merak ediyorum. Böyle bir istatistik yapilmis mi? Mesela bana kimse sormadi ama memlekette okur yazarlar arasinda nekadar kisi çizgi roman okuyor?
Bu çizgi roman satislarindan bellidir sanirim. Ayrica çizgi roman okurlar arasinda ne kadar erkekler? Ne kadari kizlar?
Bunun cevabini ögrenebilmek zor mu acaba?

aaciltan

Ülkemizde kaç tane çizgiromansever var???
Bunun ne kadari bayan... Ne kadari bay???
Bence böyle bir istatistiki bilgiye ulasmak ülkemizde çok zor olur....
1- Türkiye'de çizgi romana 5.sinif bir olgu gözü ile bakiliyor
2- Bir çok çizgiromansever bile okuduklarini bir sanat dali olarak görmüyor. Dolayisiyla gerekli önemi vermiyor. Ben eminim böyle bir arastirma olsa bile oy vermeye bile tenezzül etmezler.
3- "Ne olacak ki.. Okudum bitti.. Bunun üzerinde ne konusacagiz " zihniyeti çok yaygin...
4- En önemlisi bir çok kesim çizgi romani çocuklarin okumasi gerektigini düsünüyor...
Atladigim veya yanildigim konularda lütfen görüslerinizi belirtin...

pizagor

Söhretlerin gençlige rol model oldugu bu toplumda çok isterdim sadece bir Kivanç Tatlitug'a bile 'Ben çizgiroman okuyorum' dedirtebilmeyi... Görün, bakin ondan sonra kizlarimizin ellerinde çizgiroman var mi yok mu, 'Ay Kivanç Wolverine okuyormus, son sayisini da çok begenmis, hemen aldim' :) muhabbetleri dönüyor mu dönmüyor mu, oglunu ders kitabi arasinda çizgiroman okurken gören baba çocugunun sirtini sivazlayip 'Aferin oglum, oku da Kivanç gibi adam ol' diyor mu demiyor mu? Iste o zaman okunuyor mu çizgiroman, okunmuyor mu, toplum geneli tarafindan kabul edilir bir konuma geçiyor mu geçmiyor mu? O yüzden Banu Güven'in (ki kendisi erkeklerimiz gözünde bir söhrettir) Ferri ile yaptigi televizyon programinda 'Kiz Zagor olurdum' falan demesini çok önemsedim... Belki hedef kitlemizi yanlis seçiyoruz, söhretlere çizgiromani ulastirmaliyiz. Içlerinden birkaçini bile kazansak, peslerinden binleri getirecektir bu kisiler... O zaman biz çok kisi oluruz...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


Hayal Kahvem

Son günlerde gazetelerde mizahçilar çok gündemde... Bugün gazetelerde hem Umut Sarikaya hem de Erdil Yasaroglu ile ilgili muhabbetler vardi.
Metin Üstündag daha fazla ortalarda... Bence  mizahçilar ve çizgi romancilar eskisinden daha çok ilgi çekiyorlar..
Ben ümitliyim gelecek için... 

Bir sey söyleyeyim mi, aman ha... Çizgi roman herkesin elinde olmasin lütfen.. Ne bileyim.... Simdi böyle bir sey yazmak istedim.

alan ford

 "Her seyin elektronik oldugu her seyin ince ince hesaplandigi ve sanayicilestigi bir dünyada Corto Maltese gibi birinin yeri yoktur" Hugo Pratt böyle demis Corto maceralarina son verirken. Sanirim tüm çizgi roman kahramanlarinin  basina gelen de bu.
Geçenlerde bir gazete kösesinde okumustum. Ilkögretim çagindaki çocuklarda yapilan bir arastirmada yaklasik yarisinin evinde hiç (evet yaziyla da hiç) kitap olmadigindan bahsediyordu.(okul kitaplari hariç) Yalnizca % 5 inde 100 ve üstü kitap çikmis. Bu istatistik bile yeterince korkutucu.
  Söhretlerin rol modelligi durumuna ise katilmiyorum. Bunun zannedildigi kadar etkili olmadigini düsünüyorum. Teoman,ortaligi yiktigi ve genç kizlari kendine hayran biraktigi dönemlerde , Mister No adini sik sik telafuz ederdi. Evine gelen çekim ekibine çizgi romanlarini gösterdigini falan da hatirliyorum. (yanlis bilmiyorsam kendisinin yarim kalmis bir de yüksek lisans tezi var. Çizgi romanlarin kadin karakterleri üzerine )Teoman'dan etkilenip eline Mister No alan olmus mudur? Bilmiyorum.
  Benim çözüm önerim çizgi romanlarin yasaklanmasi. Özellikle çocuklara . Bilgisayar ve televizyon serbest birakilsin ama kitaplar yasaklansin. Yasaklarin cazibesi ve baskaldirinin hakli gururu baskin gelir belki ,birileri okumaya baslar. Ne de olsa bu çizgi roman yasagi bizim nesilde ise yaradi :)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

rumar80

   Evet belki biz az kisiyiz, ama biz kimiz? Yillarca gizlice kitap aralarinda çizgi romanlarini okuyan, bayram harçliklari ile kitap ya da çizgi roman alan, yasi ilerlese de, aile geçindirmek zorunda kalsa da sadik bir sevgili gibi düzenli olarak aski ile bulusan (Senede bir gün filmindeki gibi) bir "avuç" kisiyiz.
   Ama çizgi romasn okuyucu sayisi bence az degil, sadece çizgi romanin sekli bizim bildigimizden biraz farklilasti. Bugün Ben 10, Dora, vs dergileri düzenli olarak ve duydugüum kadari ile yeterli derecede iyi satilabiliyorsa çocuklarin çizgi roman tercihlerinin farkli oldugunu gösterir.
   Sanirim asil görev o küçüklere bizim bildigimiz çizgi romani tanitmak ve sevdirmek olabilmeli. 

ferzan

    Bir zamanlar,yani kendi halinde bir liseliyken,yemek ve yol parami oldugu gibi çizgiromana yatirip aç dolasmaktan ve yürüye yürüye tabanlarimi paralamaktan zerre gocunmayan biri olarak,çizgiromana gereginden çok daha fazla deger verip büyük beklentilere gebeydim...Dolayisiyla internet ve forumlar araciligiyla benim gibi deger verenlerin bir avuç kadar oldugunu anladigimda ve genel satislar hakkinda az buçuk fikir sahibi oldugumda,genç bir üretici adayi olarak oldukça moralim bozulmus,umutsuzluga kapilmistim...Hala oldugu gibi...
    Ama ne düsünüyorum biliyor musunuz...Yayincilar zararina yayin bassa da,istenen satis rakamlari yerlerde sürünse de,yerli üreticiler emeklerinin karsiligini tam olarak alamasalar da,ustalar bir bir ortalardan elini ayagini küskünlükle çekse de,kisacasi tüm olumsuzluklara ve imkansizliklara ragmen ben ülkemizde çizgiroman merakinin henüz alevleneceginden eminim...Basta büyük usta Ferri olmak üzere bir düzineden fazla Italyan konuk agirlandi,müthis bir imza günü düzenlendi...Onun az evvelinde bir avuç Fransiz çizer davet edildi...Çok daha evvelinde Enki Bilal agirlandi...200'ü garantileyin,istediginiz çizgiromani basayim diyen yayincilar okurlarla dogrudan irtibat kurma yolunu seçti...Dampyr konusunda net üzerinden saglanan genel birlik bile önemli bir baskaldiriydi ve tabii ki yayincisi kayitsiz kalamadi...Kalitesi tartisilsa bile Ntv ve Everest gibi yayincilar yiginla kitap çikardi...Hem de 3.,4. baskilarini yaparak...Yerli eserlerimiz de unutulmadi...Eskisinden yenisine raflarda ve gazetelerde kalan üretimler bizlerle teker teker bulusmaya basladi...Ve artik kitapevlerine girdigimizde Amerikan'indan Italyan'ina,Frankofon'undan Mangasi'na,bagimsizindan yerlisine bir çok alternatifle karsi karsiya kalabiliyoruz ve bu da altin çagin geri geldigini müjdeliyor kimilerimize göre...Benim inancim sudur ki,insanimiza çizgiromani dayattigimiz sürece kayitsiz kalamayacak önemli bir kitle bellegini tazeleyecek...Onlarca dizi,onlarca gereksiz program,onlarca zeka yoksunu film ve popülist mantikla çirpistirilmis kitaplar nasil dayatiliyorsa,insanin gözüne gözüne sokulabiliyorsa,çizgiroman için de ayni politikayi uygulayabiliriz...Kaldi ki yalnizca bu forumda aktif olan ve gerekli kültür ve altyapiyi çoktan edinmis açik görüslü yiginla güzel insan bile basli basina bir tehlike diye düsünüyorum:)
    Kaç kisiyiz ve kimiz...Bence bir avuç tabiriyle baslayip giderek büyüyen ve yapabileceklerinin farkina varmakta olan çok önemli insanlariz...Dünyayi degistirmenin yolunun güzel anlatilardan geçecegini çok iyi bilen bir grup romantigiz,hayalperestiz...Hayalperestlikle suçlanip dünyanin aslinda öyle olmadigini defalarca çokbilmislerden duyan sabir taslariyiz...Ama bilmezler ki,hayal kuran ve baskalarina da hayal kurdurtabilen insanlar,degil ayaklari yere basmak;ayaklari topragin altinda gömülü olan kisilerdir ve onlarin hayalleri gerçeklerden daha gerçektir...
    Geçenlerde okulda hayal bile edemedigim bir seye tanik oldum...Animasyon bölümünde okuyan gayet güzel ve tarz bir kizin haril haril Tarkan çizmeye çalistigini gördüm...Bölümün desen hocasi ve çizgiroman gönüldasi Tahir Aksoy,meger ögrencilere vize ödevi olarak Türk kahramanlarinin illustrasyonlarini istemis...Biraz sohbet ettikten sonra kizin bundan önce de rahmetli Ali Recan'in Kaptan Venüs'ünü çizip teslim ettigini ögrendim...Klise anatomik hareketlere ve içi bos artistik çizimlere gereginden fazla prim veren okulum ögrencileri arasinda böyle bir sey görmek,tahmin edersiniz ki inanilmaz güzel...Zaten kendi cephesinde yalniz da olsa savasini veren Tahir Hoca'nin da aramiza katilmasi an meselesidir:)
    Dernekler kuruluyor,gruplar olusturuluyor,toplantilar yapiliyor,etkinliklerde bir araya geliniyor...Farkli ekollere gönül verenler birbirilerinden fikir alarak tatmadiklari eserlere yöneliyor ve bunlarin çogu bu forumda oluyor...Yayincisindan okuruna,akademisyeninden elestirmenine,yazarindan çizerine burada bulusuluyor ve bana kalirsa Altin Madalyon küçük adimlarla da olsa giderek büyüyor...Bunu ilk büyük adim kabul edersek,ikinci adimin da halihazirda mevcut bazi dernek ve topluluklarla,hatta birbirini yan gözle kolaçan eden bazi yayincilarla yapilacak olan bir çizgiroman zirvesiyle gerçeklesmesi imkansiz birsey degil...Dagitim tekeli,tanitim sorunu,baski maliyeti vb. durumlarin masaya yatirilip ortak paydada bulusulacagi gün önemli bir asama kaydedecegiz sanirim...Tipki Milli Mücadele'de birbirinden kopuk ve uzakta olan pek çok vatansever çeteci ve milislerin sanki bir aradaymis gibi ortak hareket edebildikleri gibi...
    Fazla abarttim galiba...Bir an için heyecanlandim:)Yalnizca çizgiroman okuyan insanlarin okuduklariyla mevcut karakterlerinin özdeslestigini görerek daha güzel insanlar olduklarina inandigim için...Komik gelebilir ama inandigim en büyük seylerden biri de,güzel anlatilarin dünyayi da daha güzel kilacak olmasi...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Lami Tiryaki

ferzan dostum yazdiklarinin altina ben de imzami atiyorum. Iste ben umutsuz degilim, karamsar degilim derken anlatmak istediklerim bunlardi. Klavyene saglik.

Selamlar
Lami

altay1944

Arkadaşlar kaç zamandır bir 300 rakamı telaffuz edilip duruyor.Biz (çizgiroman okuyucusu) gerçekten bu sayı kadarmıyız diye merak ettim.Öyle ise www....forum.com ,45440:
www....diyarı.com, 20600:
www....          miz.    3900.
www..............dalyon..350
...............vb.
sayıları neyi ifade ediyor.

Bu siteler çizgiroman fanatik(aslında bu sözcüğü sevmem)leri ile dolu iken ve birçok yakından tanıdığım arkadaş günü gününde takip ettiği kitabı almışken sayı ile telaffuz edilen sayı(300) bir tezat oluşturmuyor mu?Bu konuyu biraz irdelemek istedim.Görüş alırsam sevinirim.
Yarabbi bildir de
ben beni bileyim. Beni bilen ben ile kendime geleyim. Benim bensizliğim
ile ben seni bileyim. Seni bilmeyen beni ben neyleyeyim...


Hz. Mevlânâ

rumar80

   Açıkçası net sayı ASLA ortaya çıkamıyor. Bunun üç nedeni var bence:
  1) Hala bazı okuyucular gizli kalmayı tercih ediyorlar
  2) Farklı forumlarda farklı üyeler var ama nedense diğer forum ve üyeler yokmuş gibi davranıyorlar.
  3) Bizim forumda bile üye olanların sayısı ile aktif olanları sayısı uyumsuz. Altın madalyon 2010 en iyileri oylaması sırasında Hasan ve ben hem forum üyelerini hem de diğer forumdan atnıdıklarımıza baskı yaptık ama 100 oyu ancak geçebildik.