NATHAN NEVER ve BRENDON HAKKINDA ÖNEMLİ DUYURU

Başlatan köstebek, 26 Nisan, 2015, 02:12:21

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

Abonelik sisteminden önce denenmesi gereken ama ısrarla da denenmeyen orijinal sayfa sayısı (hadi kapaklarla 100 diyelim) ve şu ankine göre üçte bir fiyat. Dobişko formatı Lal'in çr yayıncılığına yaptığı hem çok büyük bir iyiliği hem de biraz kötülüğü oldu. Evet ayda ayda dörder dörder koskoca Zagor külliyatı bitti ki başka türlü bu bir hayaldi. Ama o kadar çok tutuldu ki her yayıncı kalın kalın kitaplarla, kalın kalın fiyatlarla ortaya çıkmaya başladı. Biz de bir yerde tıkandık, ertelemeye başladık vs.

Bu sistemle yine birşey farketmeyecek, kaynak belli. Abone olanlarla kurtulan seriler bu sefer de şu anda satıyor görünenleri baltalayacak. Sonra iki ay sonra gelsin Julia satmıyor arkadaşlar, abonelik sistemine geçiyoruz başlığı :)

Dinleyin şu arkadaşınızı, bir de orjinal formatı, eline aldığında okuru fazla düşündürmeyen fiyatı deneyin. Geçmişteki hezimetten de korkmayın, o zamana göre çok daha farklı bir noktada çr kültürü. Farkındalık, bilinirlik çok daha artmış durumda...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


hennessy

Tekli sayı sistemine karşı değilim ama geç kaldılar. Başlar iken böyle olsa idi aynı sistem ile devam edilebilirdi. Benim fikrim 3 ayda bir bassınlar 3'lü bassınlar böylece her ay alacağımız kitabı tek seferde alıp işin içinden çıkarız. Her ay Nathan ve Brendon çıkarırlar ise ve 30 TL olur ise bir süreden sonra hepimiz alırken biraz zorlanacağız. Bu gerçeği unutmayalım. Bunun için her ayı beklemeyip bir seferde 3 ayı alırız böylece hem okuyucu yorulmaz hemde satıcı zorlanmaz.

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

altay1944

Tekli sayıları okumayı bende severim ama nathan da denenmemeli.İtalya ile aramızda çok fark var .Ayda 3 lü ciltler yerinde bir yayın politikası olur düşüncesindeyim.
Hatta 15 günlük ciltler ne güzel olurdu.
Yarabbi bildir de
ben beni bileyim. Beni bilen ben ile kendime geleyim. Benim bensizliğim
ile ben seni bileyim. Seni bilmeyen beni ben neyleyeyim...


Hz. Mevlânâ

pizagor

Abonelik sisteminden önce 'bu yayını cazip hale getirmek için herşeyi denedik mi'yi sorguluyorum aslında ve fiyatın asıl cazibe merkezi olduğuna inanıyorum.

Üçlü formata evet demek, abonelik sistemi olsun ya da olmasın, her zamda tekliye göre 3 kat zammı kabullenmek, bir noktadan sonra da ikili formata dönmeye tamam demek oluyor bana göre.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


havsar

Nathan Neverin az önce 10 dan sonraki ciltlerinide sipariş verdim. İlk 3 sayıyı okudum. Diğer yayınevlerinden çıkanların tamamını okudum.
Özel albümleri almıştım. 3. sayıya kadar okudum.
Almanakları almıştım ilk kitabı okudum.
Dev albümleride son sayı hariç aldım ilk 3 sayıyı okudum.
Alfa ajansını almadım henüz.
Bu kadar çok seri varken hangi sırayla okumam gerektiği konusunda kafam karıştı ve okumayı bıraktım. Okumayı bırakınca almayı da bıraktım.
Okuma sırası daha önce de soruldu ama net cevap verilmedi.
Yani bana net bir şekilde "Okuması sırası önemli değil. Aklına eseni okuyabilirsin" diyebilir misiniz.
Ama okumada bir sıralama varsa lütfen konuya hakim bir arkadaş şu sırayla okursan daha iyi olur derse memnun olurum. Bu soruya cevap alabilirsem gönül rahatlığıyla Nathan Never okumaya devam edebilirim.

Brendona ise 7. sayıda bıraktım. Her ne kadar çizimleri hoşuma gitse de konu olarak pek tatmin etmedi. O nedenle benden pas.
 

altay1944

Alıntı yapılan: havsar - 28 Nisan, 2015, 12:16:37
Nathan Neverin az önce 10 dan sonraki ciltlerinide sipariş verdim. İlk 3 sayıyı okudum. Diğer yayınevlerinden çıkanların tamamını okudum.
Özel albümleri almıştım. 3. sayıya kadar okudum.
Almanakları almıştım ilk kitabı okudum.
Dev albümleride son sayı hariç aldım ilk 3 sayıyı okudum.
Alfa ajansını almadım henüz.
Bu kadar çok seri varken hangi sırayla okumam gerektiği konusunda kafam karıştı ve okumayı bıraktım. Okumayı bırakınca almayı da bıraktım.
Okuma sırası daha önce de soruldu ama net cevap verilmedi.
Yani bana net bir şekilde "Okuması sırası önemli değil. Aklına eseni okuyabilirsin" diyebilir misiniz.
Ama okumada bir sıralama varsa lütfen konuya hakim bir arkadaş şu sırayla okursan daha iyi olur derse memnun olurum. Bu soruya cevap alabilirsem gönül rahatlığıyla Nathan Never okumaya devam edebilirim.

Brendona ise 7. sayıda bıraktım. Her ne kadar çizimleri hoşuma gitse de konu olarak pek tatmin etmedi. O nedenle benden pas.



En iyi çözüm bence bonelli http://www.sergiobonelli.it/sezioni/15/nathan-never sitesinden yola çıkarak sayı bazlı değil yıl bazlı okumaktadır.Never evreninde belirli bir sayıya gelince o sayı ile ilgili bir macera almanak,maxı veya gigant olarak karşımıza çıkar.Ülkemizde biraz karışık .de,lal,oğlak ve çizgi düşler basmışsada çizgi düşler arada kalan almanak ve 2 adet gigant bastı.En iyi yardımcı sanırım bonelli.
Yarabbi bildir de
ben beni bileyim. Beni bilen ben ile kendime geleyim. Benim bensizliğim
ile ben seni bileyim. Seni bilmeyen beni ben neyleyeyim...


Hz. Mevlânâ

köstebek

Alıntı yapılan: pizagor - 28 Nisan, 2015, 11:13:50
Abonelik sisteminden önce 'bu yayını cazip hale getirmek için herşeyi denedik mi'yi sorguluyorum aslında ve fiyatın asıl cazibe merkezi olduğuna inanıyorum.

Üçlü formata evet demek, abonelik sistemi olsun ya da olmasın, her zamda tekliye göre 3 kat zammı kabullenmek, bir noktadan sonra da ikili formata dönmeye tamam demek oluyor bana göre.

Genel ÇR mantığından bakıldığında söylediğin doğru olabilir, üstünde tartışılmaya değer.

Ama Nathan özelinde birkaç şey söylemek istiyorum.
1. Kitabı tekliye döndüğümüzde, daha doğru bir deyişle ucuzlattığımızda NN için okur sayısı pek artacak gibi görünmüyor. Bu konudaki kanıtlarımsa şunlar: AD ve Lal basımları tekliydi, üstelik onların basıldığı dönemde çok daha az ÇR yayımlanıyordu, yani ÇR okurunun karnı açtı. Ama NN bırakıldı, satmıyor diye... Şimdiyse ayda 30 civarı kitap çıkıyor, okurun karnı tok ve kendine göre seçimler yapıyor, ki yapmalı da.

2. Çizgi Düşler basmaya başladığında 3'lü formata dönüldü. Başlangıçta umut veren bir canlanma yaşandı, ama zamanla ÇR'ların bollaşmasıyla yine aynı sonuca varıldı. Satmıyor; daha doğru bir deyişle belirli bir sayıda satıyor, daha yukarı çıkmıyor...
2B. Neler oluyor diye konuşuldu, tartışıldı. Ulaşılan sonuç şu: Çok sık basılıyor ve okurlar diğer kitapların yanında NN'ı almayı erteliyor, zaman içinde alıyor, alacaktır diye düşünüldü. Tamam dendi, ara verildi, seyrekleştirildi. Sonuç: Aradan geçen aylar boyunca NN'ın eski satışlarında hiç de görülür bir artış veya düzenli bir iyileşme yaşanmadı. Demek ki, arkadan gelirim, üç beş ay sonra devam ederim diyenlerin sayısı da düşünüldüğü kadar çok değilmiş...
2C. Kaldık biz bize. Belki de biraz karamsar bir düşünce olacak, ama NN özelinde zaten en başından beri hep biz bizeydik, sadece daha olumlu bir gözle bakmaya çalışıyorduk.

Bundan sonrası benim kişisel düşüncelerimdir, Çizgi Düşler'deki diğer arkadaşlarımı veya yayınevinin basım politikasını bağlamaz...

 
Bunca zaman geçti ve satış eğrisi hep aynı. Başkaları da okusun diye seyrek basmak, ucuzlatıp zararı arttırarak zaman içinde bir mucizeye tanık olmak gibi bir isteğim yok. Ben, kişisel olarak NN'da çok gerilerde kaldığımızı düşünüyorum ve bu gidişle işlerin yoluna gireceğini de hiç sanmıyorum. Sadece daha sık NN okumak istiyorum ve bunun için kendimce formüller aramaya çalışıyorum. Şu anda düşünülen ve patronları ikna edilen yöntemse NN için kapalı devre bir yayıma geçmek. Ülke çapında NN okumak için çaba gösterecek 300, 350 okur olduğuna inanıyorum. Bu grupla birlikte kalabalıktan ayrılıp "kendimize yetecek kadar pişirip kendimiz yemek, hatta bol bol yiyip doymak" yolunun uygun olduğuna inanıyorum, hatta inanıyoruz. Ya da şöyle diyebiliriz: Herkes NN okusun, sevsin diye sofradan yarı aç kalkmaktan biraz sıkıldık.

Evet, bütün mali hesapları defalarca tekrarladık. Sonuçta her şeyden kıstık (yayınevinin başından beri korumaya çalıştığı belirli bir kalitenin altına düşmeden)...
Kendi vardığım noktalar şunlar:
1. Ben NN okurlarının sayısının daha fazla artacağına inanmıyorum; daha doğrusu bu noktadan sonra pek ilgilenmiyorum.
2. Asıl derdim olabildiğince çok NN okumak. Bunu sağlamak için Çizgi Düşler'in patron kanadını ikna etmemiz gerekiyordu. Onlara sunduğumuz, onlarla birlikte geliştirdiğimiz formülse şu: Kısaca NN'ı maliyetlerini (telif, basım, vergiler vs) çıkaracak minimum sayıda basalım. Ortada ne kâr ne de zarar olsun. Fazla basıp depoda yığmaktan ve zaman içinde insanın sinirlerinin bozulmasıyla uğraşmaktansa, kitabı basalım, alacak olanlar alsın ve ortadan kaybolsun.
3. Evet, zaman içinde bir miktar karaborsa olayı, kitabın değerlenip fiyatının artması gibi şeyler yaşanabilir, belki yaşanacaktır da. Evet. bu da işin biraz i.nelik kokan yanı. Fakat kesinlikle NN'a öncelik vermeyi düşünenlere zarar verecek bir uygulama değil. Evet, seneye alırım, alsam da olur almasam da diyen arkadaşların bir kısmının canını yakabilir. Ama ben veya biz sadece en çabuk sürede en çok Nathan'ı okumakla ilgileniyoruz. İşin kâr getirme yönünü başka kitaplar sağlasın.

Animvader

Alıntı YapEn iyi çözüm bence bonelli http://www.sergiobonelli.it/sezioni/15/nathan-never sitesinden yola çıkarak sayı bazlı değil yıl bazlı okumaktadır.Never evreninde belirli bir sayıya gelince o sayı ile ilgili bir macera almanak,maxı veya gigant olarak karşımıza çıkar.Ülkemizde biraz karışık .de,lal,oğlak ve çizgi düşler basmışsada çizgi düşler arada kalan almanak ve 2 adet gigant bastı.En iyi yardımcı sanırım bonelli.

Ben burayı kullanarak 100.sayıya kadar kendimce bir liste yapmıştım.Nathan konusuna başlık açıp kaba taslak koyayım, adminler belki resimlerle falan zenginleştirir.

xmenac

Son mesajlara bakıyorum da, okuyucuların önceliği de farklı farklı. Bence ne istenildiğine karar verilmesi lazım, sonrasında yayınevi ile ortak bir yol bulmaya çalışılır. Amaç bir an evvel İtalya'daki güncel sayıya yetişmek mi, her ay makul bir fiyata Nathan Never macerası okumak mı yoksa bu yayının okurlar tarafından daha çok talep görmesini sağlamak mı? Sayın Çizgili Köstebek'in düşündüğü gibi düşünüyorsa okuyucular, yayınevinin önerdiği fikir şu an için en makul olan yol.

Açıkçası Sayın Pizagor'un önerisini çok beğendim ben. Tek sayılık maceralar aylık olarak makul bir fiyatla sunulursa, okuyucular Nathan Never'a daha fazla talep gösterebilir. Yayınevinin aldığı risk de daha az olur bu sayede. Geçmişte satış sayısının çok düşük olduğu belirtilen Dylan Dog şu an tek sayı olarak piyasada yer alıyor. Nathan Never'da da bu mümkün olabilir bence.

Alternatif fikirlere bu kadar değinmemin en önemli nedeni de, abonelik benzeri sistemlerin pek başarılı olmadığını düşünüyor olmamdan ibaret. Bu şekilde uzun süreli gidebilen bir örnek hatırlamıyorum ben piyasada. Böyle durumlarda, olan arada basılmış olan eserlere ulaşamayan okuyucuya oluyor. Zira seneler sonra telif başka yayınevine geçtiğinde o eserlerin tekrar basılma ihtimali çok fazla olmuyor. Sonrasında ikinci el piyasası canlanıyor.

köstebek

Şu an için formatın bozulması söz konusu değil. Bonelli Bey'le anlaşması yapılmış bir miktar NN var elimizde, anlaşmayı bozup değiştirmek pek de anlamlı görünmüyor. Sonrası ne olur bilmiyorum; bizim düşüncemiz 3'lü formatta devam etmek.

Ayrıca tam anlamıyla bir abonelik sistemi değil. Kullanılacak yöntemi "sınırlı basıp en kısa zamanda satıp bitirme ve yenisini basma" şeklinde özetleyebiliriz. Elbette buradan, çevremizden bazı arkadaşların "alacağım abi, benimkini belli bir süreliğine bir kenara ayırın" deme hakkı var.
Zaten olayı mayıs gibi başlatmayı düşünüyoruz. Hep beraber yaşayıp göreceğiz...

kalidor

Benim gönlümde tek sayılık fasiküllerden yana. İdefixe'de şu an Lal Yayınları Dylan Dog 5 TL'ye satılıyor mesela. 98 sayfalık bir çizgiromanın böyle indirim zamanlarında 5 TL'ye satılması bence psikolojik anlamda okura pozitif katkı sağlıyor. Rafta da tekler daha iyi duruyor :D
Crom! Ölüleri Say...

köstebek

Abi, NN'da daha 15 sene gerideyiz, tek tek nereye kadar...
Ucuz olması önemli, tamam ama o da bir yerden sonra tıkanıyor. Nisan ayında İdefix bizim ürünlere %40 indirim yaptı, 18 TL'den satıyor; bizden kaç tane NN istediklerini buraya yazarsam, üzülürsün... Lal'in ve AD'nin eski (tekli) NN'larının çoğu hâlâ ortalıkta sürünüyor.

Ülkemizdeki ÇR ortamı için hayaller kurmaya tamam, ama NN özelinde biraz gerçekçi olmakta fayda var...

pizagor

İşte bu tam da bahsetmeye çalıştığım satınalmanın psikolojisi. Tek basamaklı fiyatlar sorgulanmadan kabul ediliyor. Lal'in Dylan Dog'una başlama niyetim yoktu ama o fiyatı görünce sepete ekleyiverdim. Algıyı yönetmek çok mühim...

Bir sürü fumetto seri başlatıldı, keşke bir tanesi de sırf deneysel anlamda tekli denenseydi!

Yine de, tekrar ediyorum, geç kalınmış sayılmaz. AD ve Lal döneminde okurlar forumlar sayesinde bu kadar haşır neşir, birbirini itkiler durumda mıydı, okurların haberi var mıydı yayınlanan çizgiromanlardan? Facebook etkin kullanılıyor muydu, yayıncıların etkin iletişimi var mıydı?

Devir çok farklı köstebek ağabey, eskisi gibi değil!
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


Ralph

Köstebek Bey;

Brendon için;

Ben şahsım adına bu "yarı-abonelik" olayına varım. Örnek; elimde 3 cilt var, 12 cilt eksik. her ay 4 cilt alıp, 3 ay sonunda güncele yetişmiş olacağım, güncel satışlarınızı da alarak ancak İstanbul dışı olduğumdan sizden kargolamanızı isteyeceğim fakat 30+10(243 km olarak gözüküyor bulunduğum yer İstanbul gönderilerine) en az 40 tl bir kitap için de çok fazla...

2 ayda bir kitapların ayırılıp gönderilmesi veya İstanbul dışı okurlar için bir indirim mümkün müdür? Mümkünse nasıl olur?

Nathan Never'lara da destek olmak ve okumak isterdim ancak mümkün gözükmüyor.

Teşekkürler.

pizagor

Alıntı yapılan: Ralph - 28 Nisan, 2015, 17:46:52


Nathan Never'lara da destek olmak ve okumak isterdim ancak mümkün gözükmüyor.



Pekiyi 8 ya da 9 liralık bir Nathan Never, destek olmana sebep olabilir mi sevgili ralph?
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!