Irishman (2019)

Başlatan Mrtekin, 27 Aralık, 2018, 21:38:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

peder clemente

Alıntı yapılan: hanac - 29 Aralık, 2019, 13:16:33
Teşekkürler Pederim, emeğine sağlık.

Daha filmi izleyemedim, o yüzden içeriğini okumadım.  :)

Ben asıl yazıyı yeniden düzenlediğiniz, resim boyutlarını ayarladığınız ve link vererek başlığa taşıdığınız için size teşekkür ederim Hanac dostum.

Filmi izledikten sonra yazı ile ilgili yorumunuzu mutlaka bekliyorum. Lütfen.

peder clemente

Alıntı yapılan: kedidiro - 29 Aralık, 2019, 14:37:31
Emek emek hazırlanan nefis bir yazı olmuş... Ellerinize yüreğinize sağlık...

Okuduğunuz ve yorumladığınız için ben teşekkür ederim kedidiro dostum.

Alıntı yapılan: rumar80 - 29 Aralık, 2019, 15:07:44
Bir kez daha önünüzde saygıyla eğiliyorum. İnanılmaz bir yazı.  Dolu dolu. Zevkle okudum. Filmi daha izleyemedim ama bu yazı beni kamçıladı.

Beni mutlu eden, teşvik edici ve güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim Rumar80 dostum.

kharon

tesekkurler @peder harika bir film icin harika bir yazi olmus; keyifle-istahla okudum.

hem filmdeki hem degindigin diger filmler-kitaplardaki pek cok mafya davranisi-gelenegi-hiyerarsisi hakkinda okurken en sevdigim dizilerden Sopranos'u dusunmeden de edemedim.

tebrikler

peder clemente

Alıntı yapılan: kharon - 30 Aralık, 2019, 17:00:28
tesekkurler @peder harika bir film icin harika bir yazi olmus; keyifle-istahla okudum.

hem filmdeki hem degindigin diger filmler-kitaplardaki pek cok mafya davranisi-gelenegi-hiyerarsisi hakkinda okurken en sevdigim dizilerden Sopranos'u dusunmeden de edemedim.

tebrikler

ilginize ben teşekkür ederim Kharon dostum. İnsan yazdığı bir yorumu önce kendisi beğenmeli ve severek yazmalı. Sopranos, biraz hatırladığım kadarıyla Cosa Nostra ile ilgili konulara farklı bir açıdan yaklaşarak hiç değinilmemiş noktalara değiniyordu. Sonsuzluğa karışan James Gandolfini'yi de sevgiyle analım.



Harold Ramis'in yönettiği 1999 tarihli, Analyze This (Anlat Bakalım) adlı film de Mafia ile ilgili farklı bir filmdi. Robert De Niro, panik atağı olan Mafia babası Paul Vitti'yi başarıyla canlandırmıştı. Billy Crystal de psikiyatr rolünde iyiydi. Psikiyatr'ın, 'Sizin çocukluk döneminden gelen bir oidipus kompleksiniz olabilir' sözlerine; Paul Vitti'nin, suratını ekşiterek: "Sen benim anamı hiç gördün mü?" deyişini unutamam. Mafia filmlerine çok yakışan Chazz Palminteri de vardı. Yine bu filmlerin oyuncusu John Viterelli dünya hayatına veda etti.


Nomad

@peder clemente
Dolu dolu yazınız için gönülden tebrikler.
Filmi henüz izlememiştim, isabet olmuş.
Yazınız sayesinde filmi izlerken bakmaktan görmek aşamasına terfi etmiş olarak izleyeceğim.

kharon

Alıntı yapılan: peder clemente - 31 Aralık, 2019, 02:38:47
ilginize ben teşekkür ederim Kharon dostum. İnsan yazdığı bir yorumu önce kendisi beğenmeli ve severek yazmalı. Sopranos, biraz hatırladığım kadarıyla Cosa Nostra ile ilgili konulara farklı bir açıdan yaklaşarak hiç değinilmemiş noktalara değiniyordu. Sonsuzluğa karışan James Gandolfini'yi de sevgiyle analım.

Harold Ramis'in yönettiği 1999 tarihli, Analyze This (Anlat Bakalım) adlı film de Mafia ile ilgili farklı bir filmdi. Robert De Niro, panik atağı olan Mafia babası Paul Vitti'yi başarıyla canlandırmıştı. Billy Crystal de psikiyatr rolünde iyiydi. Psikiyatr'ın, 'Sizin çocukluk döneminden gelen bir oidipus kompleksiniz olabilir' sözlerine; Paul Vitti'nin, suratını ekşiterek: "Sen benim anamı hiç gördün mü?" deyişini unutamam. Mafia filmlerine çok yakışan Chazz Palminteri de vardı. Yine bu filmlerin oyuncusu John Viterelli dünya hayatına veda etti.


"Analyze This" e bayilirim ; ayni zamanlarda yapilmis -onun kadar basarili olmasa da - "Mickey Blue Eyes" ile birlikte Mafya filmleri conseptine mizah ile bambaska bir boyut kazandirdilar.

Ama bu cok kucuk niche alanda zirve bence bir dizidir: Lilyhammer

Sopranos dizisinden tanidigimiz Steven Van Zandt dizi bitince dizide canlandirdigi Silvio karakterine cok benzer bir karakterle ama bu sefer mizahla Lilyhammer'a doner. Konu kisaca soyle : Frank Tagliano mafyada onemli bir konumdayken tanik koruma programi cercevesinde polisle anlasir. Nereye isterlerse gondereceklerdir. Aklina Kis olimpiyatlarininin yapildigi Norvecin bir kasabasi gelir: Lillehammer.

Norvec'e yerlestikten sonra Amerika ile hele NEw York ile kiyas kabul etmez bu sehirde (asiri burokratik, sosyal adaletin yerlesmis oldugu ve sIkIci) sistemi cok kolay manupule edebilecegini ve istismar edebilecegini farkeder. New York mafya metodlarini Norvec'de uygulamaya girisir, gerisi corap sokugu gibi gelir.

Konuya ilgi duyup izlememis olan herkese tavsiye ederim.

hercai

    Sevgili.....peder clemente;
Paylaşımınızı büyük bir keyifle ve heyecanla okudum...suç filmleri çok ilgimi çeker, haliyle dedektiflik ve yargılama aşamalarının olduğu filmler de...suçlunun eylemi hangi saikle işlediğini, suç anına kadar ki travmalarını hep merak ederim.
Kişi eylemleriyle ve ruhsal yapısı, yani onu eyleme yönlendiren duygu-düşünce ve kurgularıyla bir bütündür aslında.
Toplumda failler, mağdurlar ve yargılayanlar vardır...Bu paylaşımınızda
Savcı FALCONE'nin hayat hikayesine yer ayırmanız çok ilgimi çekti.
Evet filme gelirsek, ne yazık ki tümünü tek seferde izleyemeyen çoğunluktan biriyim.
Bundan esef duyuyorum...ama, mutlaka tamamlayacağım, söz.
Paylaşımınızı o kadar beğendim ki, kendi adıma forum üyesi olarak yeni yıl hediyesi
olarak görüyorum...emeğiniz, çabanız, sabırla araştırıp çok yönlü destek ve tavsiyelerle forum dostlarınıza sunmanız
çok takdire şâyân.
   Paylaşımınızdan alıntı yaparak yorumumu bitiriyorum;
" istediklerimize eriştiğimizde, gönül rahatlığıyla bir sevinç duyamıyorsak;
hiçbir şey kazanılmamış, her şey yitirilmiş demektir" Shakespeare
                    Mutlu seneler;
               Sevgiler sizinle olsun

peder clemente

Alıntı yapılan: kharon - 31 Aralık, 2019, 12:31:56

"Analyze This" e bayilirim ; ayni zamanlarda yapilmis -onun kadar basarili olmasa da - "Mickey Blue Eyes" ile birlikte Mafya filmleri conseptine mizah ile bambaska bir boyut kazandirdilar.

Ama bu cok kucuk niche alanda zirve bence bir dizidir: Lilyhammer

Sopranos dizisinden tanidigimiz Steven Van Zandt dizi bitince dizide canlandirdigi Silvio karakterine cok benzer bir karakterle ama bu sefer mizahla Lilyhammer'a doner. Konu kisaca soyle : Frank Tagliano mafyada onemli bir konumdayken tanik koruma programi cercevesinde polisle anlasir. Nereye isterlerse gondereceklerdir. Aklina Kis olimpiyatlarininin yapildigi Norvecin bir kasabasi gelir: Lillehammer.

Norvec'e yerlestikten sonra Amerika ile hele NEw York ile kiyas kabul etmez bu sehirde (asiri burokratik, sosyal adaletin yerlesmis oldugu ve sIkIci) sistemi cok kolay manupule edebilecegini ve istismar edebilecegini farkeder. New York mafya metodlarini Norvec'de uygulamaya girisir, gerisi corap sokugu gibi gelir.

Konuya ilgi duyup izlememis olan herkese tavsiye ederim.

Steven Van Zant'ı, Sopranos'tan hatırladım. O da bu rollere oturan oyunculardan. Lillyhammer, Netflix'te 2012-2014 arasında, her biri 45 dajikadan 24 bölüm olarak yayınlanmış.



Bu güzel diziyi tanıttığınız ve keyifli sohbetiniz için teşekkürler Kharon dostum.
Yazınızda:"..bu çok küçük niche alanda" şeklinde kullandığınız; "Niche" kelimesini biraz araştırdım: İngilizce "oyuk" anlamına geliyormuş.Heykel veya obje konulan duvardaki oyuk anlamı var.Oxford sözlükte:Comfortable or suitable role, job, way of life, etc..diyor."he eventually found his niche in sports journalizm." şeklinde cümle içinde kullanmış. Fransızca'da ise, köpek kulübesi anlamına geliyormuş. Webmaster dünyasında para kazanmanın anahtarı olarak "Niche Site":Belirli bir dar alanda, küçük ama etkili, ne aradığını tam olarak bilen kitleye yönelik iş yapan site anlamındaymış. İngilizce'de, işkolu ve pozisyon anlamına da geliyormuş.Pek çok anlamı olan,çeşitli yerlerde kullanılabilecek, küçük ama etkili bir kelime niche.Bu çerçevede: "lilyhammer", Mafia türünün mizahla harmanladığı niche bir dizidir; diyebilirmiyiz?
Fırsat bulabilirsem biraz Sopranos, biraz da Lilyhammer izleyeceğim.Mutlu yıllar.

peder clemente

Alıntı yapılan: hercai - 31 Aralık, 2019, 14:38:41
    Sevgili.....peder clemente;
Paylaşımınızı büyük bir keyifle ve heyecanla okudum...suç filmleri çok ilgimi çeker, haliyle dedektiflik ve yargılama aşamalarının olduğu filmler de...suçlunun eylemi hangi saikle işlediğini, suç anına kadar ki travmalarını hep merak ederim.
Kişi eylemleriyle ve ruhsal yapısı, yani onu eyleme yönlendiren duygu-düşünce ve kurgularıyla bir bütündür aslında.
Toplumda failler, mağdurlar ve yargılayanlar vardır...Bu paylaşımınızda
Savcı FALCONE'nin hayat hikayesine yer ayırmanız çok ilgimi çekti.
Evet filme gelirsek, ne yazık ki tümünü tek seferde izleyemeyen çoğunluktan biriyim.
Bundan esef duyuyorum...ama, mutlaka tamamlayacağım, söz.
Paylaşımınızı o kadar beğendim ki, kendi adıma forum üyesi olarak yeni yıl hediyesi
olarak görüyorum...emeğiniz, çabanız, sabırla araştırıp çok yönlü destek ve tavsiyelerle forum dostlarınıza sunmanız
çok takdire şâyân.
   Paylaşımınızdan alıntı yaparak yorumumu bitiriyorum;
" istediklerimize eriştiğimizde, gönül rahatlığıyla bir sevinç duyamıyorsak;
hiçbir şey kazanılmamış, her şey yitirilmiş demektir" Shakespeare
                    Mutlu seneler;
               Sevgiler sizinle olsun

Sevgili Hercai. Güzel sözleriniz için teşekkürler.Suçlunun psikolojisi çok derin bir konu; değindiğiniz iyi olmuş. Suç filmlerini, kendini öfkeye, arzuya ve hırsa kaptırıp suç işleyenlerin hayatından ders almak için de izleriz aslında. Bu yıl Samsun'da, psikopat katil Özgür Arduç tarafından öldürülen Balerin Ceren Özdemir kızımız, biraz suçlu psikolojisi, biraz da savunma sanatı bilseydi; bugün yaşıyor olurdu. En azından dikkatli olup, takip edildiğini farkederek bağırsaydı bile o psikopat, güzel Ceren'i öldüremezdi. Savaş sanatında bir söz vardır: Hazırlıklı ol ki yenilgiye uğrama. Hazırlıksıza hazırlıkla karşı koyanlar kazanır. Psikopat katil, Ceren'i en hazırlıksız ve savunmasız anında öldürmüş. Güzel bir söz:"Bilgi sahibi olunuz. Mal sahibi malını korumak zorundadır .Bilgi ise sahibini korur". Mutlu yıllar.

peder clemente

Alıntı yapılan: Nomad - 31 Aralık, 2019, 11:23:28
@peder clemente
Dolu dolu yazınız için gönülden tebrikler.
Filmi henüz izlememiştim, isabet olmuş.
Yazınız sayesinde filmi izlerken bakmaktan görmek aşamasına terfi etmiş olarak izleyeceğim.

Sevgili Nomad, bakmak ile görmek arasındaki farkı özlü bir şekilde böyle ifade edilir; sizin yazdığınız gibi. Ben teşekkür ederim. Bu arada, R.M.Guera'nın, Lone Wolf and Cub (Yalnız Kurt ve Yavrusu) çizimi ile ilgili yazdığınız: "Böyle babam olsa altıma ilk taktıkları bezle bebekliğim biter. Korkudan içe doğru yaparım hep. ;D" esprisine  eşimle çok güldük. Mutlu yıllar.

kharon

Alıntı yapılan: peder clemente - 31 Aralık, 2019, 19:23:30
. Webmaster dünyasında para kazanmanın anahtarı olarak "Niche Site":Belirli bir dar alanda, küçük ama etkili, ne aradığını tam olarak bilen kitleye yönelik iş yapan site anlamındaymış. İngilizce'de, işkolu ve pozisyon anlamına da geliyormuş.Pek çok anlamı olan,çeşitli yerlerde kullanılabilecek, küçük ama etkili bir kelime niche.Bu çerçevede: "lilyhammer", Mafia türünün mizahla harmanladığı niche bir dizidir; diyebilirmiyiz?
Fırsat bulabilirsem biraz Sopranos, biraz da Lilyhammer izleyeceğim.Mutlu yıllar.[/color][/size]

evet, tam da bu anlamda kullandim. bu kesisimde (mafya & mizah) uretim oldukca kisitli zira.
(kelime oldugu gibi "niş" olarak Turkce'ye de girdi galiba)

Netflix'in orjinal icerik uretmeye basladigi ilk yillarda yaptigi cok iyi bir is bence ama pek taninmadi.


Nomad

Alıntı yapılan: peder clemente - 01 Ocak, 2020, 02:14:17
Sevgili Nomad, bakmak ile görmek arasındaki farkı özlü bir şekilde böyle ifade edilir; sizin yazdığınız gibi. Ben teşekkür ederim. Bu arada, R.M.Guera'nın, Lone Wolf and Cub (Yalnız Kurt ve Yavrusu) çizimi ile ilgili yazdığınız: "Böyle babam olsa altıma ilk taktıkları bezle bebekliğim biter. Korkudan içe doğru yaparım hep. ;D" esprisine  eşimle çok güldük. Mutlu yıllar.

Size de ailecek mutlu ve sağlıklı yıllar dilerim üstadım.

hanac

Sonunda Irishman'i izledim (3 taksitte  :) ) ve oldukça beğendim.

Notum: 8.5/10

Film unutulmaz sahnelerle dolu; özellikle filmin sonlarına doğru Joe Pesci ve Robert de Niro konuşmasındaki De Niro oyunculuğu inanılmaz. Pesci konuşur ama kamera De Niro'nun yüzünü gösterir. De Niro ise sadece dinlemektedir ama yüzündeki ifade inanılmazdır. Oldukça etkilendim diyebilirim.

Filmin son 40 dakikası ile film başka bir evrene geçiyor resmen. O bölümlerde oldukça etkileyici.

Sanırım bir daha izlenmeyi hak ediyor.

peder clemente

Film, on kategoride Oscar ödülüne aday seçildi.Önemli gördüklerim:
-En iyi film
-En iyi yönetmen : Martin Scorsese
-En iyi yardımcı erkek oyuncu : Al Pacino
-En iyi yardımcı erkek oyuncu : Joe Pesci
*Not: Oscar ödülleri tarihinde bir filmden , yardımcı erkek oyuncu kategorisinde iki aday çıkması ender görülen bir durum. Bir zamanlar Hollywood'da filminden de aynı kategoride Brad Pitt aday.Altın Küre'yi Brad Pitt kazanmıştı.Oscar'ı da üçünden birinin kazanacağını tahmin ediyorum.
-En iyi uyarlama senaryo
-En iyi görsel efekt
-En iyi görüntü yönetmeni
-En iyi görüntü.
Ayrıca, Prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı adaylıkları da var.


Bamboocha

Peder sizi tebrik ederim Cosa Nostra örgütünü sosyal, ekonomik ve politik açılardan ele alan derinlikli bir yazı olmuş. Mafia örgütünün bir hükümet veya askeri birlik ile benzer bir mekanizma ile işlemesi çok ilgi çekici. Bu konu üzerine yaptığınız araştırmalardan faydalanabilmek bizim için güzel bir imkan. Irishman filmini henüz izleme fırsatım olmadı, ancak yazıda bahsi geçen diğer filmler ile beraber listeme ekledim.