Blacksad 4.sayı da çıkmış. Yky sitesi yeni çıkanlar listesinde gözüküyor.

Kurtar bizi Necmettin Batırel aģbi 

Ken Parker dan haber var mı ?

İthaki Müjdeci'yi kuşe kağıda basmamış. Bir zamanların çizgi roman ürünlerinin standart kuşe kağıdı; artık maalesef süper lüks bir ürün. Bul bulabilirsen...

Bu ayın grafik romanları harika görünüyor.

Her yer gene manga olmus.

Liste güncellendi... 27 yeni çizgi roman oldu bile.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php?topic=17804.msg242237#msg242237

Alıntı yapılan: hanac - 14 Haziran, 2023, 12:59:14Liste güncellendi... 27 yeni çizgi roman oldu bile.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php?topic=17804.msg242237#msg242237

Haziran ayında çıkanlardan bir tanesi dahi en ufak heyecan uyandirmadi.

Benim açımdan harika bir ay oluyor keşke tüm aylar böyle olsa

Nerdesin Lal gelde listeyi güzelleştir Mangadan bay geldi artık

Blacksad dışında alacağım yok. Zagor bekleniyor.

    Kendi zevkimce, en kötü ay listesi böyle olsun diyorum. Tabi Lal Kitap 21 yıldır gözümün bebeği, bir listede Lal Kitap'ı göremediğim ay geri dönüşü olmamacasına bir şeyler kopacaktır içimde ama Lal fumettileri eklenene kadar listenin şu anki halinde benim nezdimde çok önemli unsurlar var. Neler olduğunu biraz açmam gerekirse;

    - Memo Tembelçizer'in yakın tarihli üç ayrı çalışmasını düzenleyip eklemeler yaparak bugünkü piyasaya bolca atıfta bulunan, mizah sosuna bulanmış güncel sorunlu bir serzenişe dönüştürdüğü "Karikatüristin Ölümü" çıktı. Ve tabi ki çizgi roman olarak, bir mizah albümü olarak değil. Memo Tembelçizer, geçiş yapabildiği farklı tarzlarıyla, sosyal ve güncel ele alışlarıyla memleketin harikalarından biri ama halen kıymetinin anlaşıldığını sanmıyorum. Eski okurları ya muzipliğine, ya naifliğine takılıyor ama çok az kimse ondaki altı doluluğu ve çok yönlülüğü görüp abartmaksızın hakkını veriyordur eminim. Memo'nun yeni bir kitabı çıkmış oldu mesela.

    - Son yıllarda sosyal mizahtan istikametini politik mizaha kaydırmış, hem eski hem de yeni üretimlerinde günceli ve güncel jargonu en iyi ve eleştirel şekilde öykülerine aktarmayı bilen, yine güncel ve aktif üreticilerden (Uykusuz Dergisi kapanmasaydı kendisiyle her hafta haşır neşir olmaya devam edecektik) Cihan Kılıç'ın yükseliş işi "Ve Sinem"'in iki yeni albümü çıktı ki ikinci albüm tekrar basım (İthaki'de ilk basım), üçüncü albüm ise ilk basım. Sadece Uykusuz'da 2016'lara kadar birikenlerin yanı sıra Cihan Kılıç'ın bir dönem çıkardığı şahsi dergisi Para Tuzağı'nda kalan "Ve Sinem" öyküleri de atlanmamış üçüncü albüm itibariyle.

    - Kanada, Fransa ya da İngiltere doğumlu olsa ve söz konusu ülkelerde üretse, belki üzerine makaleler yazılabilecek Fırat Yaşa, Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk'ünü kare formatta ne kısa ne de uzun olmayan, tatlı ve özgün üslubuyla çizgi romana uyarlamış. Belki okuyanı kesmeyecek, dişin kovuğuna yetmeyecek ama Fırat Yaşa'nın vaktiyle okumadan imzaladığı KaraKarga yayınevi ile olan sözleşmesinin bitmesiyle bağlanan kanatlarına yeniden kavuşup özgün üretimlerine başlayabilmiş ki Tepe adlı eserinin Baobab'ta tekrar baskı yapmasıyla bu kurtuluş resmiyet kazanmıştı zaten.

    - Her ne kadar ilk bakış itibariyle çakma IDW ve çakma Boom Studios aurası hissettirse de iki yeni yerli üretim "Ruhsuz" ve "Gerçeklik Düğümü" gelmiş mesela adını ilk kez duyduğum yepyeni isimlerden. İlk bakış itibariyle dublaj ve samimiyetsiz gelse de, okuyunca belli olacak hissettireceği kalite ya da kalitesizlik. Gene de iki yeni yerli üretimin daha çıktığı bir ay. Hem de öyle koca laflar eden ve ahkam kesen bazı ergen ruhlu ama yaşını almış üreticilerin elinden çıkma muadillerininki gibi amatör ötesi de durmuyorlar yine ilk bakış itibariyle. Bu da bir şeydir. Oldu mu size aynı ay içerisinde üç tanesi yeni, bir tanesi yarı yeni, iki tanesi de yakın geçmişten toplama altı ayrı yerli kitap... (Bir tane daha varmış aşağıda, Kahramanın Trajedisi diye, manga sandım. Nasıl yerliyse artık... Ama benim radarım dışında kalıyor ve elim gitmiyor maalesef. Eee, hep siz ayırımcılık yapacak değilsiniz, benim de tutucu ve kalın kafalı tarafım var. )

    - Jeff Lemire ve Dustin Nguyen'in Eisner ödüllü bilim-kurgu serisi Müjdeci'nin (özgün adı Descender, bu seri bitince devam serisi de Ascender adını alacak) İthaki etiketiyle ilk cildi çıktı. İthaki'nin de beli bükülmüş, kuşeden ve orijinal comics boydan feragat etmiş. Hem bu seriye başka talipler de varken İthaki'ye nasip olmuş. Açıkçası taliplerden birinin kalitesini bildiğim için üzülmedim desem yalan olur ama gene de çıktı işte, hem de kağıda rağmen Nguyen'in suluboya üslubu da gayet güzel görünmüş bu edisyonda. Epeydir radarımdaydı, orijinal ciltlerine, hatta deluxe edisyonuna niyetliydim geçen seneye kadar ama ne güzel oldu da bizde basıldı işte. Ben de bu vesileyle öteden beri merak ettiğim bu eserin tadına bakabileceğim. Velhasıl, Descender gibi bir bağımsız değer daha Türkçemize kazandırılmış oldu.

    - "Grup Terapisi" henüz dağıtılmadı ama Manu Larcenet'in sosyal medya hesaplarından hep önüme düşerdi. Merak ettiğim bir işti ki Manu Larcenet de çok kıymetli bir isim. "Sıradan Zaferler" ve "Broddeck Raporu"'ndaki iki ayrı üslup da, bizde basılmamış başka eserlerindeki başka üsluplar da bu sanatçıyı çok bilekli bir harikaya çeviriyor ki kendisinin Türkçemizde basılmış her bir eseri kurtarılmış demektir kanımca.

    - "Lokal" çıkmış Gipi'den. 2010 öncesinde bizde Gipi'nin basılmasını hayal olarak görür, umutsuzca Google görsellerden bakardım albümlerinin örnek sayfalarına. Lokal de onlardan biriydi. Türkçe olarak basılan dördüncü kitabı oluyor yanlış hesaplamadıysam. Gipi'nin basılan her işi de kurtarılmıştır bir noktada. Beğenilir beğenilmez, keza ben de her daim ayıla bayıla okumam Gipi'yi de, Larcenet'i de ama göze güzel ziyafet çektikleri ve birer değer oldukları aşikar. Kutlukhan Perker'in özel ilgisi olmasa bu adamlarla sittin sene tanışamayabilirdik.

    Şöyle bir genele bakarsak, aslında çeviri çizgi roman adına da, yerli üretim adına da çok kıymetli isimler ve yeni soluklarla karşı karşıya kaldığımız bir ayın ortasındayız ve emin olun her zaman böyle bereketli bir ay denk gelmiyor. E buna Lal de eklenecek, o da bu da eklenecek illa. Mangalardan bana hitap eden şimdilik yok gibi görünüyor ama ayın bitmesine daha 15 gün var, belki yeni bir şeyler çıkar ya da halihazırda devam eden takip ettiğim mangalardan yeni sayılar çıkar, kim bilir.

    Yerleşik batılı ekoller adına eskiden olduğu gibi listeler göremeyeceğimiz gün gibi ortada. Comics bombardımanını (o da aynı anda 5-6 tane olarak, yarısı ya da tamamı fasikül bile olabilir) belki mevsimde bir göreceğiz, frankofon hep vitaminsiz kalmıştı bizde, işte YKY, KaraKarga ve Baobab falan el attıkça birkaç tane ya göreceğiz, ya görmeyeceğiz. Comicslerin irtifa kaybedişini halen sindiremedim, ilginç oldu. Fumettide ise doğruya doğru, kale diyebileceğimiz tek adres Lal kaldı benim için. O bittiği gün fumetti de bitecek sanırım bizde. Öyle düşe kalka tek sayıyla, manga gibi tersten basma uyanıklığıyla fumetti hayatta kalmaz. O sebeple halen iki gözümün çiçeğidir canım Lal.

    Vardık geldik başka bir eşiğe, ne olacak hep beraber göreceğiz. Ama ben kendi adıma böyle bir aya ve sunduğu alternatiflere şükrediyorum. Biliyorum ki bunlar gene iyi günlerimiz, belki son iyi günlerimiz.

    Yeni çıkan yayınlarda yılın ilk beş ayında sekiz kitap almışken, sadece haziranın ilk 15 gününde sekiz kitap almışım. Manga radarının uzağında gezen benim içinde verimli bir ay oluyor.

Ferzan Arkadaşım dediklerine katılıyorum saydığın kitaplar gerçekten güzel, ama benim söylediğim şey artık her ay listelerin çoğunun mangalardan oluşması, Artık yayınevleri manganın dibini sıyırmaya başladılar çeşitlilik bitmeye başladı. Manga adına ne varsa yayınlıyorlar. Çıkan kitaplar tek düze gidiyor. Bu da diğer çeşitliliği seven insanlarda bir bıkkınlık oluşturuyor Mangalarında pahalanması gördüğüm kadarıyla yeni nesili de etkilemeye başladı mangalar Dianarlar da olduğu gibi duruyor eskisi kadar satılmıyor sanırım manga severlere sözüm yok onlar şanslı ama artık listelerde diğer çeşitliliği de görmek istiyoruz...