Ana Menü

E-Dergi Sayı 3..

Başlatan V, 23 Nisan, 2012, 21:08:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

mutarad

Sayın "V" ,
Dergiyi inceledim.. Benim Kara Murat inceleme yazıma sizinde çok emeğiniz geçmiş. Çok sayıda görsel eklemiş ve yazıya adeta "hareket" getirmişsiniz. Forum huzurunda desteğiniz ve emeğiniz için teşekkür etmek istedim.
İnsan için, diğer insanlar yollarına serilmiş irili ufaklı taşlardır. Çoğunun farkına ancak çarptığımızda varırız. Taşları biriktiren koca bir bina diker ölene kadar... Taşları atan ise ölür kalır, taşları bitirene kadar...

ercoktay

Şu rapidshare işi süper olmuş. Diğerinden ben indiremiyordum. Sevindim bu işe.

jack sparrow

"Dergi çıkarma" tümcesinin, söylenirken bile arkasından gelecek güçlükleri eminim tüm çizgi severler, bu piyasa koşullarında gayet iyi etüt etmişlerdir şimdiye kadar... zaten dergideki devamlılığın göstergesi 3. sayı ve 1 özel sayı ile ne denli bir kimyanın olduğu hemen farkediliyor, sayfalara karışan ve burada cümlelere dökülen heyecanlarla birlikte... çizgi roman üzerine söylenebilecek sözleri olan tüm dostları kutluyorum bu vesileyle... özellikle Kara Murat üzerine yazılanlar nedeniyle; alışık olduğumuz "derin devlet" kavramı misali bir incelikle yoğrulan cümleler arasında olmak gerçekten keyifliydi,.. benim gibi Marvel dünyasından içeri adım atmaya korkan eski tüfek fumetticiler için Cap'in hayatının bu derece ortaya saçılması vs. okunması elzem çizgi yayınları arasında varolacağının ispatı gibi bir çalışma olduğunun göstergesi bu sayı, işin gerçeği... emek verenlere ne denmeli bilmem ki..! Çok yaşayın siz... :)

V

Alıntı yapılan: ercoktay - 02 Temmuz, 2012, 10:23:55
Şu rapidshare işi süper olmuş. Diğerinden ben indiremiyordum. Sevindim bu işe.

Tüm sayılar için alternatif rapid linkleri eklenecek..
"İstemem,eksik olsun.."

V

Alıntı yapılan: mutarad - 02 Temmuz, 2012, 09:57:24
Sayın "V" ,
Dergiyi inceledim.. Benim Kara Murat inceleme yazıma sizinde çok emeğiniz geçmiş. Çok sayıda görsel eklemiş ve yazıya adeta "hareket" getirmişsiniz. Forum huzurunda desteğiniz ve emeğiniz için teşekkür etmek istedim.

Asıl ben teşekkür ederim.Kara Murat'ı tekrardan hatırladım ve sayenizde arşivimde dergilerden ilgili görselleri ararken

dergileri biriktirdiğim günlerin anıları tazelendi.Yazınız değerli bir çalışma,tablonuz harika ve bu yazıyı  macera-karakter

analizleri,Kara Murat'ın sinema ve edebiyatımızdaki izleri(roman ve filmleri) konularıyla da zenginleştirirsek güzel ve

benzersiz  bir kitapçık olur elimizde...
"İstemem,eksik olsun.."

yunusmeyra

Öncelikle bize yaz aylarında 140 sayfalık bir dergi ulaştırdıkları için tüm yayın kurulu ve editör dostlara, grafik ve tasarımları yapan dostlara çok teşekkürler..
(Dergiyi fiziki olarak görünür kılan Engin, Abbas, Peyami ve Serhan'a ayrıca  yayın kurulu olarak Engin, Mustafa, Umut, Doğa ve HSD'ye üye olmasını arzuladığımız Güneş arkadaşımıza emekleri için.. )

Dergimizi okumaya başladık ve hemen paylaşıyoruz..

"BİR KAHRAMANIN ÖYKÜSÜ.."

Bizim "kaptan" Amerika ile tanışmamız, diğer bir çok "super hero" ile tanışmamız gibi 80'li yıllara rastladı..  yaman ve tercüman çocuk dergileri ve tek ofset baskısı süperman'leri bir kenara koyarsak (ayrıca yabancı dil problemi yüzünden; satın alıp, sayfalarına saatlerce göz gezdirdiğimiz halde bir türlü okuyamadığımız , Beyazıt sahaflarının ve tezgahlarının önünde bulup aldığımız eski tarihli "comics"leri saymazsak..) alfa ve marvel yayınlarının çıkardığı içinde 3-4  "comics sayısına denk gelen ve çoğunlukla orijinal 100-200'lü sayılardan yapılan bir başlangıç "tercihiyle" yayınlanan, birçoğu 20 sayı-cilt civarı süren dergilerle tanıştık  (hulk,"kaptan" Amerika ve tabii falcon, thor, fantastik dörtlü, silver surfer, rom, ms marvel, dergi içlerinde orjinali başka dergilerin orjinalleri veya özel sayılarından derlenip "uygulama!" künyelerle.

O  adapte edilmiş maceralarda okuduğumuz  avengers, x-men v.d.).. o dergiler yayına başlamadan conan gibi diğer yayınlarda "ödüllü" anketler düzenlenip okuyuculardan istedikleri "comics" kahramanını işaretleyip göndermeleri istenirdi.. listeler dar tutulmuş ve sanırım yayınlanmasına karar verilen dergiler daha iyi tanıtımlarla "öne" çıkarılmış olurdu galiba..  ::) ve yayınlar çoğunlukla gecikmeli yayına başlardı..(yayın sırasında da sayfaların telifleri ödendiği halde tembel "comics" editörlerinin, biz Türk yayıncı ve okuyucusuna kastı var gibi dergi ve sayfa kopyalarını göndermedikleri olurdu..  ;) ) dergilerin yayınlarında bazen o serinin tanıtım yazıları yanında Amerikan "comics" listelerinde nasıl en çok satan ve tercih edilen yayınlar olduğu anlatılır ,orijinal "listelerin" alıntıları basılırdı.. biz ise o sırada amerika'da satan seriyi değil bir 10-20 yıl öncesinin dergilerini okurduk  >:( (cap.'ı tanıdığım 150'li sayılar amerika'da 1970'lerin başlarına tekabül ediyordu sanırım..)..

Ama o sarı kağıda, siyah beyaz basılmış dergilerin büyüsünde, bir sonraki sayıyı nasıl iple çekerdik..
(Bir arkadaşıma yaz aylarında istanbul'dan aldığım orjinal "comics" fasikülünü gösterdiğimde bu 'sarı sayfalı"dergilerin yanında dönüp bakmamıştı bile..) yalnız bir sorun yaşıyorduk: tam ısınamıyorduk bu dergilere, kahramanlara... yani çift kale maç yapmak için kurulan taş parçalarından kaleler ve plastik top dışında, oyuna adapte olmak için başka bir şeye ihtiyaç duymazsınız ya ,öyle olmuyordu bu çizgi romanları okumak..hani 10 kişiden sadece 1-2 kişiyi tanısanız bile hemen başlanıp kaynaşılan oyunlar gibi kolay gelmiyordu bunları okumak.. tamam çok meraklanıyor hiç aklımıza hayalimize gelmemiş "düş evrenlerine" sürükleniyorduk ama bir mandrake, kızılmaske veya martin mystre veya zagor gibi olmuyordu..
judas ,alaska ve dahi conan okuyup kendimizi baya baya "büyüdük" zannettğimiz yıllarda tanıştığımız "süper hero" evrenini anlamak aynı hızla gerçekleşmiyordu..imdadımıza okur sayfalarında kahraman ve maceralar hakkında sorulan sorular ve bu dergilerin "orjinallerini" takip etme "şansına!" erişmiş birkaç okuyucunun yorum ve açıklamaları yetişiyordu..

Birde kapak içlerinde veya son sayfalarda kahramanlar ve ana tiplemeler hakkında kısa biyografiler konurdu..kahramanın veya kötü karakterin fiziki özelliklerini veren,dostlarını,düşmanlarını özetleyen,önemli silah ve donanımlarından bahseden ( mesela kaptan Amerika ve falcon dergisinin ilk sayılarıda cap.amerika'nın kalkanının;76,2 cm. çapında ve 5,436 gr.  ağırlığında ayrıca dışbükey tipte ve vibranium-adamantium karışımı olduğunu öğrenmiştik..  ??? bir de arkadaş ,bu marvel evreninde geçen elementler için ayrı bir makale yazılır herhalde..  ;) ),katıldığı "süper gruplara" değinen, görev ve amaçlarını özetleyen son derece "ekonomik" yazılardı bunlar..okur sayfalarında resmimiz veya mektubumuz yayınlandığında ve hatta fotoğrafımız basıldığında (Rıza'nın ve ilyas'ın resimlerini hatırlarım..) ya da adresimize "promosyon" gönderildiğini öğrendiğimizde hiçbir yabancılığımız kalmazdı..bugün o dergileri bulup okur mektuplarına göz gezdirenler o yaşlarda bizlerin daha yeni tanıdığımız "süper kahramanlara" nasıl methiyeler düzdüğümüzü gülümseyerek okuyacaklardır..Rıza'nın yazısında bunları düşündüm hep..ve öncelikle Rıza'ya da kocaman bir teşekkür..bu ,70 yıllık kesintili ve bir çok farklı dergide ve "çarpraz macerada" geçen maceralar içinden en önemli köşe taşlarını,en önemli iyi ve kötü karakterleri bize hatırlatan ve bilmediklerimiz için küçük ama önemli  ipuçları veren yazısı için..bugün aslında Rıza'nın yazısı gibi kronolojik ve bol ayrıntılı özetler biz okuyucular ve "comics" okumaya başlayacak her yaştan okur için hayati önemdedir..gerisi bizim okuma azmimiz ve zevklerimiz doğrultusundaki seçimlere kalmış derim..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

yunusmeyra

"V" den devamını beklediğimiz "çizgi tarihimizin gömülü hazineleri" yazı dizisinin yeni bölümünü gözlerimiz aradı..

bir diğer aradığımız  Mustafa'nın yani "kültürel güncel"'in bir röportajı, bir incelemesi ..iyiki bir öyküsü var,bu sayı onu okuyacağız..
Bu arada emre özdamarların ilk sayıdaki çizgi öyküsü bitti mi, devam edecek mi.. eğer bu bir parodi idiyse ve öylece bittiyse ben anlayamadım demektir  :) ...
Değilse 2.sayıda görmediğimiz devamı bu sayıda da göremedik ve meraklandık..bizi kim aydınlatabilir?

ve ,Serhan..

Serhan'ın dergiye verdiği 6 adet illüstrasyon dergiye ayrı bir hava vermiş..pin-up tadında aralıklı sayfalarda yayınlanması hem yazılar arası soluklandırıyor hem de kendine özel stiliyle bizleri heyecanlandırıyor..kendi adıma kapaktaki vampirella ve iç sayfalardaki 2 kadın figürden oluşan illüstrasyonları daha enerjik ve hareketli buldum..boyama tarzınıda daha sıcak ve olgun bir stil olarak kendine has gördüm..eskiden düşük fiyatlarada olsa bir çok yayınevinin yerli ressamlara sayfalarını (kapaklarını..) açıp,yayınlarla birlikte ressamlarında olgunlaşmalarına verdiği fırsatlar aklıma geldi..sonra bu illüstrasyonları bir şekilde (kapak,pin-up,yazı görseli..) basılı görmek istediğimi anladım..tek sayfalık karikatürize bant-sayfada serhan'ın..bu bir başlangıç mı,son mu? Bu tiplemenin yeni bant veya sayfalarını görecek miyiz?kendi fikrimce serhan'ı illüstrasyon alanında daha yoğun görmek isterim..ve tabi bir de çizgi roman çizeri olarak..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

V

"V" tatile çıktığı için yazısını yetiştiremedi demek isterdim ama nerde? :) Yazı dizisinin 2. bölümü için zamanının en

baba mizah dergisi "Deli" yi okumaya başlamıştım ama 119 sayı olunca yetiştiremedim açıkçası. :( 3. sayıya söz nasipse..

Serhan'a illüstrasyonlar için çok teşekkür ediyoruz.Her sayıda çizimleri yada çizgi roman çalışmalarıyla

bir "yerli" yeteneğimize-sanatçımıza-çizerimize yer vermeye çalışıyoruz elimizden geldiğince ve şartlar elverdiğince tabi ki...
"İstemem,eksik olsun.."

s.b

Arkadaşlar bu dergiye çok büyük emek verdiğinizin farkındayım. Özellikle Engin abimiz e dergi manyağı olmuş durumda. Garibim bu gidişle güneşin ne renk olduğunu unutacak gibi. Emeğinize sağlık arkadaşlar.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

yunusmeyra

Altın madalyon 2.sayıda "whiteout" ve 3.sayıda "road to perdition..özellikle ikinci ismi 1998 yılında Aksoy yayıncılık etiketiyle alıp okuyanlar hatırlayacaktır..tam bir "gangster" ve "kriminal hayat! hikayesi"..ve sağlam bir çizgi roman..amerikalıların "grafik roman" deyip," seri" veya "tek atış" olan ama bilindik piyasa kurallarına daha bir hürmet eder tarzda yayınlanan"comics"lerden ayırmak için kullandıkları bir deyimle karşılanan türden..filmede çekilmiş ve film sadece roman serisini yazan yazara değil çizgi romanı hazırlayan çizerede saygı duruşunda bulunan sahnelerle dolu bir film..
Dergimizin 2.sayısında bahsi geçen ise "whiteout" idi.. başrolünde kadın karakter "stetko" (polis!) olan ve kutup soğuğunda geçen sağlam bir gerilim ve polisiye..kanadada basılmış 1999 yılında..george rucka yazmış,steve lieber çizmiş..fasikül ve sonra cilt olarak basılmış,"eisner" ödüllü sağlam bir çizgi roman..
Bu çizgi romanları ve çekilen filmleri mercek altına alan Caner Keler..filmi olan çizgi romanları ve çizgi romanları olan filmleri konu edinen yazısı ile bu sayıda bize kendini okutuyor..yazar ve çizerlerden,film ve yönetmen-oyunculardan,çizgi panel ve film senaryolarından geçen yolculuklar yapıyoruz onunla..mesela bizde "cehennem yolu" adıyla yayınlanan çizgi romandan bahsederken yolumuz "lone wolf&cub'e" daha sonra tex'e uğruyor.."whiteout" yazısında jack london ve "beyaz diş"
Hatta "x-files" giriyor kadrajımıza..bunu popüler türler arasındaki doğal alış verişin bir yansıması olarak "kolayca" (ancak bu kolaylık bir çok anlatım türüne radarlarınızın ve birikiminizin açık olmasıyla başarılabilir..) yapıveriyor yazısında Caner..blogspot'una da bakın derim..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

yunusmeyra

Loch Ness'in Gizemi..iskoçya'da başlayan esrarlı bir Martin öyküsü..
"hotel resepsiyonisti ,ısrarla Diana'nı kaydı bulunmadığını söylüyordu..oysa diana dün akşam kaydını yaptırmış ve odasında uğradığı saldırıdan güç bela kurtulmuştu..
Martin az önce adamların elinden kurtulmuş bu seferde bembeyaz bir koridorda kısılı kalmıştı..nerde olduğunu anlamaya çalışıyordu..ya Java neredeydi..
Java bütün vücudu iplerle sıkıca bağlı,seneler önce Orloff ile kavgasında,yine iplerle bağlıyken son anda ellerini çözerek hayatını kurtardığı Martin'in nerde olduğunu düşünüyordu..
Alper Kaya ,yazıyor ve heyecanla okutuyor..ancak çok az yazıyor..her sayıda daha çok sayfa istiyoruz..bir de her sayıda bir önceki sayının "hatırlatma metni" bizim sayfalardan çalıyor,kızıyoruz..  ;)
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

rumar80

  Sevgili yunusmeyra'ya güzel yazıları için teşekkürler.
  Bugüne kadar yazdığım comics yazılarını hep kendi okuduklarımdan yararlanarak yazıyorum. Bu nedenle bir yerlerde eksikler olabilir. Kusuruma bakmayın.

alper_kaya

Alıntı yapılan: yunusmeyra - 07 Temmuz, 2012, 20:00:36
Loch Ness'in Gizemi..iskoçya'da başlayan esrarlı bir Martin öyküsü..
"hotel resepsiyonisti ,ısrarla Diana'nı kaydı bulunmadığını söylüyordu..oysa diana dün akşam kaydını yaptırmış ve odasında uğradığı saldırıdan güç bela kurtulmuştu..
Martin az önce adamların elinden kurtulmuş bu seferde bembeyaz bir koridorda kısılı kalmıştı..nerde olduğunu anlamaya çalışıyordu..ya Java ve Diana neredeydiler..
Java bütün vücudu iplerle sıkıca bağlı,seneler önce Orloff ile kavgasında,yine iplerle bağlıyken son anda ellerini çözerek hayatını kurtardığı Martin'in nerde olduğunu düşünüyordu..
Alper Kaya ,yazıyor ve heyecanla okutuyor..ancak çok az yazıyor..her sayıda daha çok sayfa istiyoruz..bir de her sayıda bir önceki sayının "hatırlatma metni" bizim sayfalardan çalıyor,kızıyoruz..  ;)

evvela çok gülümsetti bu yorumunuz beni. az yazmamın sebebi okuyucuyu bunaltmamak içindi ancak siz kaşındınız :)

yunusmeyra

hocam bizde sizi fazla sıkıştırmamak için" biraz daha uzun" istedik..  ::)  yoksa niyetimiz en az 10 sayfa ve fazlası okumak  :)
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

yunusmeyra

1952 yılında "casino royal" ile başlayan efsane ..2.dünya savaşına deniz kuvvetlerinden  katılmış ,(hatırlarsanız "dedektif nik"'te savaş sonrası dönüp böyle kriminal olaylara dalmıştı..ancak o sivil bir dedektif olmayı tercih etmişti..)ve sonrasında savunma bakanlığına bağlı istihbarat birimi,MI 6'da görevli bir "casus" efsanesi..ian fleming onu bize 12 roman ile anlattı..efsane filmlerde ve senaryolarda dönemin gereklerine göre bir çok değişiklik yapıldı..amiri M,"WALTER PPK" marka silah,martini içkisi ve güzel kadınlar ise hep oldu..
ABD ve İngiltere karşıtı ve dolayısıyla" özgür ve demokratik dünya !" karşıtı  ;)  ne kadar tip,örgüt,mafya,yer altı yapıları,ülke v.s. varsa ,kötü adamlar ve onlara destek verenler olarak Bond seriallerinde karşımıza çıkıyorlar..(bu 2 bölümü okuduktan sonra Rıza'nın "avengers" özel sayısındaki yazılarınıda okuyun derim..aynı olay örgülerini,aynı düşman ülke ve örgütlenmeleri,aynı "zenginlikler" için -petrol,altın,radyoaktivite ve hatta uyuşturucu maddeler,teknolojik yazılımlar,enerji geçiş yolları hakimiyeti v.s. v.s.- savaşları orada göreceksiniz..(tabii bond seriallerindek kötülerin muadilleri süper kahramanların kötüsü olarak karşımıza çıkıyor)ve popüler anlatılar hiçbir zaman sadece "basit anlatılar değildir" bile diyeceksiniz!) bir önceki muhteşem ve hayli hacimli yazısında Rıza, bizlere  007'nin kökeninden ve ilk sinema uyarlamalarıyla başlayan sinema macerasından bahsetmişti..bond'a eşlik eden kadın karakterleri hayli etraflıca tanıtmıştı..(buna mevcut rollerin ayrıntılı anlatımları kadar başrol ve yan rollerdeki kadın oyuncuların geçmiş ve şimdiki rol aldıkları film ve dizilerden örnekler sunarak yapmıştı...) aynısını bu sefer "kötü adamlar" için yapıyor..ve anladığımız kadarıyla Rıza verdiği örneklerin tamamını seyrettiği filmlerden derliyorki bu filmler dünya sinema tarihinin 50-60 yılına yayılan örnekler..sadece çok çizgi roman okumuş değil aynı zamanda çok film seyretmiş bir yazarın yazdıkları bunlar..ilk gençliğimde gazetelerin hafta sonu eklerinde sinemalar,televizyon filmleri ve diziler hakkında çizgi romanlara da göndermeler yapan "tatlı bir ihtiyar" amcamız (scognamillo!) vardı,ondan aldığım lezzeti aldım bu seri yazılardan..bir ara 2 bölümlük yazısında geçen oyuncu ve film isimlerini not etmeye yeltenecektim,son anda vazgeçtim..  ;) 3. bölümü sabırsızlıkla bekliyoruz..müzikler ve çizgi romanlar..arşivimizdeki çok iyi yazılardan biri olacak..malum bond efsanesinin müziklerinden birini ,daha ortaokul sıralarında dinlemeye başladığımız "duran duran" yapmıştı.. seyretmediyseniz bilmediğinize eminim,seyrettiyseniz ise belki hatırlamıyor bile olabilirsiniz; bond'un ezeli düşmanlarından SPECTRE örgütünün kurucusu ve baş adamı "Ernest blofeld" ilginç bir aile serüveni sonrası ülkemizin televizyon kurumunda (trt) çalışıp istihbarat ağını kuruyor ve ülkemiz ile ilintili bir yaşamı oluyor..kaçırmayın, okuyun!
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR