Ege Görgün ne güzel özetlemiş...

Oyuncak dinazor maketini eline alarak; "40 yaşında ki bir adamın şöyle bir şeye sahip olmak istmesinin ben mantıklı bir açıklaması olduğunu zannetmiyorum..."

Mantıklı bir açıklaması yok zaten...Dışarıdan biri görse ne düşünür bilemiyorum...

Bazen "Film, dizi ve çizgiroman...Nereye kadar...Hayat bunlardan mı ibaret" diyorum kendi kendime...Yalan değil...Ama keyif alacak başka bir şey olmayınca, sanırım hayat bunlardan ibaret...Puff!...

Her çizgi romanı seri halinde aldığıma göre kolleksiyoncuyum herhalde,Yoksa biriktiricimiyim bilemedim...

Alıntı yapılan: hanac - 31 Ağustos, 2012, 20:58:04
Gerçekten güzel bir belgesel olmuş.

Bu açık arttırma yapılan yer neresi acaba ? Bilen var mı ?

Moda pasajındaymış o yer

Aramıza yeni katılmış arkadaşlardan Biriktirici veya Koleksiyoncu olanlar, haydi bakalım. Tıklayında sizleride görelim.

Biriktirici forever 

Hâlâ biriktiriciliğe devam ha. Koleksiyoncu olamadın gitti be kardeşim.

Hem okurum hem de kütüphaneye yer ayırırım...

Hem biriktiririm, kolleksiyon yaparım ve okurum.

Alıntı yapılan: Utku Gürsoy - 18 Temmuz, 2014, 13:11:25
Hem biriktiririm, kolleksiyon yaparım ve okurum.

Aynen

Altına imzamı atarım..

Biriktiriciyim, okumayacağım birşeyi kesinlikle almam.

Biriktiricilikten, koleksiyonculuga gecmek istiyorum, ama,  biriktirme huyum hala cok baskin, virus gibi bisey, evde yer kalmadi...

Alıntı yapılan: pizagor - 23 Ekim, 2013, 08:24:42
Biriktirici forever 

Al benden o kadar

Koleksiyoncu olabilmeyi çok isterdim. Koleksiyoncular "tarihi - geçmişi" önümüze getiren insanlardır. Onları hep takdir etmişimdir. Koleksiyoncu olmak "merak" kadar "sabır ve azim" isteyen bir uğraştır. O disipline sahip olamadığım için "biriktirici" olarak kaldım. Hangi konu olursa olsun  koleksiyon yapanları kutluyorum.

Türkiye'de yayınlanan Teks'lerin koleksiyonunu yapıyorum.1970 öncesinin ise yayınlanan her seriden birkaç örnek (zaten daha çoğunu bulmak neredeyse mümkün değil)bulmaya çalışıyorum.Şimdilik 1969 Ceylan Yayınları lake kapaklı ciltler peşindeyim.

    İflah olmaz bir biriktiriciydim,bahar aylarından itibaren koleksiyonerliğe terfi ettim...

    - Okumadığım ya da hemen okumayıp da ileride belki okuyacağım halde sırf edisyonuna ve basım kalitesine vurulup yaptığım seriler var...Tek sayfa dahi okunmuş değiller...Belki bir tanesine giriş yapılıp bırakılmıştır,o kadar...

    - Elimde olan setlerin içerisinde eksik varsa ve hiçbir şekilde tekli sayı olarak bulamıyorsam,2-3 kitap için aynı seti tekrar aldığım,önceki eksik seti ise kenarda tutmaya devam ettiğim oldu...

    - Çokça fasikül toplu alımına girmişsem ve ucuzluktan yararlanıyorsam,daha önce elimde olanları unutabilirim,böylece elimde yığınla çiftli fasiküller birikir...

    - Bazen sevdiğim ve ayrı tuttuğum kitap,mini seri ve albümlerde 2.tura geçtiğim olur...Yani elimde olduğu halde 2.sini alırım...İlk aldığıma dokunmam,kokusuyla beraber muhafaza ederim...Ellerimi yıkayarak başına oturur,parmak izi dahi bırakmam...İkincisini ise rahat rahat okurum...Bazen ilk aldıklarımın kondisyonu kötüyse 2. turdakileri kıymetlim yaparım...

    - Sonradan ciltlenen fasiküller oldu mu,ya da daha önce;çok çok önce başka bir yayınevi tarafından fasikül olarak basıldıysa ve 10-15 sene sonra aynı sayılar başka bir yayınevince ciltli olarak temiz ve daha net bir edisyonla yeniden basılmışlarsa her ikisini de elimde tutarım...

    - Hemen okumayacak bile olsam,sırf daha sonra bulamayacağımı düşündüğüm için ya da görmezden gelemeyeceğim bir indirim ya da fırsatla karşı karşıya olduğum için,sevdiğim bir seriyi hemen tamamlamak uğruna oldukça asgari koşullarda o ayı geçirebilirim...

    - Arşivimin durumuna göre ev eşyalarında değişiklikler yapmayı ciddi ciddi düşünebilirim...Eski üçlü koltukları çıkarıp bir kitaplığa daha yer açabilmek için daha az yer kaplayan köşe takımı alıp boşalan yere kitap yığmak gibi...

    - Eğer kitaplara geliyorsa,evde güneş ışığından sakınırım...Kitaplıklara güneş vurmadığı saatlerde perdeleri açarım...Havalandırmaya da tozlanmaya mahal vermeyecek en makul biçimde,kitaplarımın kokusu ve ferahlığı için ayrıca önem veririm...Bir müddet sonra yeniden jelatinlemeyi ve ömrüm varsa bir 40 yıl sonra da aynı şekilde saklamayı istiyorum...

    - Ve daha niceleri...

    30'lu yaşlarına yaklaşmış;çizgi film sektöründe çalışan,çizerlikle geçinen ve bir müddet sonra tüm geleceğini ve yaşamını kendi çizgi roman projelerine adamayı düşünen;çocukluk ve öğrencilik yıllarında en büyük sorunu kitap ve çizgi roman alamamak olan,basılı pek çok kitap,çizgi roman,albüm,dergi ve benzer yayına zaafı olan,yalnız yaşayan ve anne-babası ile birkaç eş-dostundan başka önemseyecek kimsesi olmayan biriyim...Aşırı hassasiyet ve geçmiş anılar dolayısıyla bazı tutkularım saplantıya dönüşse de,ben pek şikayetçi değilim... Şu sıralar maddi durumum elverdiği için,bu hastalıklı koleksiyonerliğime ''şimdilik'' diyebilirim...Maddiyatım kötüleşirse koleksiyon durumumu stabil hale getireceğim,artarsa ve kara günler için garantim de olursa,daha da azıtacağım...Misafir odası kitaplığı gibi,biriktirecek çizgi roman kalmadığında kitap,müzik,film,dekoratif silah,antika eşya,eski-yeni konsol oyunları gibi başka arşiv hayallerim de yok değil...Tabii hayal şimdilik...Yine de bazılarına ufak ufak giriş yapmadım değil...