Zagor Klasik Maceralar Dizisi - Lal

Başlatan Kagan, 15 Eylül, 2009, 20:36:40

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kinowa59

Klasik cilt Zagor No 127, aynı zamanda Zagor'un 500 sayısını da renkli olarak yayınlıyor. Çift beyinli, koca kafalı mutant'in ikinci dönüşü bu ciltte tamamlanıyor. Aylık seride birkaç yıl önce tekrar karşılaştığımız mutant'in bu macerasını yıllar sonra tekrar okuma keyfini yaşamak için İlyas Erkul bey'in yıldırım posta servisi ( PTT kargo)ile göndermesini sabırsızlıkla bekliyorum.

caretta

Zagor Aylık Seri 656.sayıda Mutant'ın kızı Sophie geri dönecek Bayram Bey.
Teks'de  de çok eskilerde kalmış Satania'kızı da kahramanımızın karşısına dikiliyordu.
Satania'nın sevgili kerimesinin gelişi orijinal 707.sayı.Kısmetse Haziran 2023'de
bu macerayı Mylos Kitap vasıtası ile okuyacağız.Böyle aile efradının dönüşlerini içeren
Teks ve Zagor maceralarını çok seviyorum.

Kinowa59

Zagor ve Tex, aylık ve klasik yayınlarıyla " efsane çizgi romanlar "sıralamasında açık ara liderliği sürdürüyorlar.  Sayın Caretta gibi,  bende düşmanlar ve yakınlarının dönüşleri olan maceraları büyük bir ilgiyle takip ediyorum.

Kinowa59

Hafta sonu olmasına rağmen, geldi gözlerimin nuru, Lal kitap aylık seriler. Sağolsun İlyas Erkul bey, roketlemi gönderiyor kitapları. Bu ne sürat. PTT kargo çağ atlamış derken, varmış bir gördüğüm.  Böylece, Zagor klasik ciltlerde,  127 sayıyı görmüş olduk. İlk cilt, 2005 Mart ayında çıkmıştı. Üç ay sonra 18 yıl tamamlanmış olacak. Acaba, diyorum. Zaman kavramı biz insan türünün bir uydurması mı. Yani, herşey duruyor da, bizlermi ( ölümlü olduğumuz için) her sonu, zaman olarak yorumluyoruz. Işte, değerli dostlar. İnsan yaşlandıkça, düşünce biçimi de anormallesiyor. Ve benim gibi, ne anlatmak istediğini de anlatamıyor. Yukarıda anlatmak istediğim sözcüklerden birşey anlayan varmı. Ben anlayamadım da.

caretta

Ben mecburen ptt kargo ile kitapların gönderilmesini istiyorum zira kargo şirketleri buraya Kıbrıs'a kargoları çok pahalı taşıyorlar. Ne var ki 3 Aralık'ta Kadıköy'de postaya verilen kargom henüz gelmedi.
5 Aralık'ta Arnavutköyden Mersin'e gönderildi. Buraya posta haftada 2 kez gemi ile geliyor. Pazartesi gemi günü.
Belki salı gün (13 Aralık-tam 10 gün sonra) elime ulaşırlar. Size 2 günde teslimat yapan Ptt Kargo'nun Kıbrıs'a verdiği hizmet bu. Ödediğim kargo ücreti de 49 lira.

Kinowa59

Merhaba sayın Caretta. Kıbrıs'a ilk geldiğimde ( 1987 ) fiyatların, Türkiye'nin iki katı olduğunu görünce şaşırmıştım. Sonra ücretlerin de ülkemize göre bir hayli yüksek olduğunu gördüm. Özellikle Güneyde çalışan kuzeyli Türk, Kıbrıs yurttaşlarının aldıkları ücretin ( Kıbrıs lirası) yüksekliğini öğrenince şaşkınlığım birkat daha artmıştı. Evlenip Kıbrıs'a yerleşen arkadaşlarımı zaman zaman Ziyaret ettiğimde, bu uygulamaların günümüzde de devam ettiğini görüyorum. Herşey Türkiye'ye göre daha pahalı ( araba fiyatları ve elektronik aletler, tlf vs.haric ) ona göre de alınan ücretler daha yüksek. PTT kargo masrafları da buna dahil olabilir mi.

Vassago007

Alıntı yapılan: bayram - 10 Aralık, 2022, 15:33:55
Merhaba sayın Caretta. Kıbrıs'a ilk geldiğimde ( 1987 ) fiyatların, Türkiye'nin iki katı olduğunu görünce şaşırmıştım. Sonra ücretlerin de ülkemize göre bir hayli yüksek olduğunu gördüm. Özellikle Güneyde çalışan kuzeyli Türk, Kıbrıs yurttaşlarının aldıkları ücretin ( Kıbrıs lirası) yüksekliğini öğrenince şaşkınlığım birkat daha artmıştı. Evlenip Kıbrıs'a yerleşen arkadaşlarımı zaman zaman Ziyaret ettiğimde, bu uygulamaların günümüzde de devam ettiğini görüyorum. Herşey Türkiye'ye göre daha pahalı ( araba fiyatları ve elektronik aletler, tlf vs.haric ) ona göre de alınan ücretler daha yüksek. PTT kargo masrafları da buna dahil olabilir mi.

49 lira gayet makul bir ücret en küçük bir kargo bile şu anda şehir içi 25-30 lira ptt ile. Kıbrıs bir çok konuda Türkiye'den daha ucuz bir süre yaşadığım ve gidip geldiğim için biliyorum. Bana göre ne pahalı şey araban yoksa Kıbrıs içindeki ulaşım, bunun dışındaki her şey ya İstanbul ile aynı fiyat da ya daha ucuz.

caretta

KKTC yurtdışı (Fransa, Almanya ,İngiltere v.s.) kabul edildiğinden kargo ve posta ücretleri yüksek.
Hele uçak ücretlerini hiç sormayın. Kıbrıs-İstanbul gidiş dönüş 5000 küsur lira. Bir garabet de Türkiye'de üretilen
hırdavat, inşaat malzemesi, kozmetik v.s. ürünler burada avro ve dolar üzerinden hesaplanarak satılması.
Sanki burada maaşlar avro veya dolar olarak ödeniyormuş gibi.

Kinowa59

Klasik Zagor'un bir başka güzelliği de, maceraların ( genellikle) bir ciltte başlayıp sonlanması. Aylık seride, maceralar uzadıkça başlangıç kısmı unutuluyor. ( Rahmetli Aziz Nesin, bir söyleşi de,  "bizim insanımızın geneli, kitabın ortasına gelmeden başını unutur" dediğinde, cahil insan, aynı zamanda alıngan ve bağnaz olduğu için, rahmetli ye edilmedik hakaret kalmamıştı.) Oysa ki Aziz Nesin, gayet toleranslı konuşmuştu. Çünkü doğrusu,
" bizim insanımızın çoğu sayfanın sonuna geldiğinde başını unutur" şeklinde olacaktı. Ülkemizde, düzenli kitap okuma oranına baktığımızda, bu tezimin doğruluğunu görürüz. Neyse, ben gene asıl konuya döneyim. Klasik cilt 126 da başlayıp, 127 de sonlanan, mutant'in ikinci dönüşü muhteşem bir şekilde sonlandı. Çift beyinli scull'un kızı, tam anlamıyla beni ters köşe yaptı. Hele hele maceranın son sayfasında Colin rendal' in kafasının, mezbahadaki Dana kellesi gibi sergilenmesi, gece yarısı şaşkınlıkla karışık irkilmeme neden oldu. Zagor tutkunu dostlarımızın bu macerayı mutlaka kitaplığında bulundurması gerekir diye düşünüyorum.

Saki

Bayram Bey  merhaba

Lal Zagor Klasik Maceralar 1. sayı hangisi, ricam başşığını yazarmısını, yada ilk sayıların başlıklarnı,
herhalde Zagor orijinal 1. sayidan baslamamıştır...

aa

Bildiğim kadarıyla orjinal 1. sayıdan başladı, hatta ilk sayılarda Ferri çizimleri biraz kötü ama daha sonra yerine oturuyor.
Esse Gesse Hayranı...

kırkambar

Alıntı yapılan: bayram - 13 Aralık, 2022, 12:02:01Klasik cilt 126 da başlayıp, 127 de sonlanan, mutant'in ikinci dönüşü muhteşem bir şekilde sonlandı. ................................................ Zagor tutkunu dostlarımızın bu macerayı mutlaka kitaplığında bulundurması gerekir diye düşünüyorum.

Bu kısım macerayı okumayanlar için sürprizi bozabilir. Bu kısmı gizleyip uyarı koymak yerinde olur.

Kinowa59

Merhaba değerli dostlar. Forumda, Zagor külliyatıni benden çok daha kapsamlı analiz edecek donanımlı arkadaşlar varken, naçizane benim sayın saki'nin sorusunu yanıtlamam uygun olurmu bilemiyorum. Bakınız lütfen. Sayın kırkambar dostumuzun yerinde hatırlatmasıyla Lal kitap'a, veya henüz klasik Zagor cilt 127 okumayan dostlara, ( o kadar da uyarı yapılmasına rağmen) spoiler vermem nedeniyle bir özür borcum olduğunu biliyorum ve özrümü diliyorum.  Şimdi, Sayın saki'nin sorusunu şu şekilde yanıtlayayım. Zagor klasik seri ciltleri, İtalya'da 1961 Haziran ayında " tuzaklar ormanı" adıyla yayınlanan ilk sayının orijinal içeriğiyle 2005 Mart ayında Lal kitap tarafından yayınlanmış ve günümüze kadar, aynı yayınevi ( Lal kitap)  orijinal sıralamasına sadık kalınarak sürdürülmüştür. 1961 Haziran ayında İtalya'da yayınlanan ilk sayının, ilk sayfasının ilk karesinde plaesant pointte, rıhtımda pipo içen yerli görüntüsü pek çok sayıda karşımıza çıkıyor ve beni tam iki yaşımı doldurduğum, 1961 yılı Haziran ayına götürüyor.

Kinowa59

Zagor klasik maceralar No 128 ilk üç sayı büyük usta Ferri'nin artık yaşlanmaya başladığı ( 1929_ 2016) döneminde çizdiği  maceradan oluşmaktadır. Çizimler yavaş yavaş eski canlılığını kaybetmektedir. bir karede gördüğümüz tabanca veya balta, hemen yan karede çizimi unutulmuş; gene üçüncü cildin 30_ 35 sayfalarında etkisiz hâle getirdiği Kızılderilinin üzerinde yalnızca ok, sadak ve bıçak varken hemen yan karede birde tüfek görülmektedir. Maceraya gelirsek. Pek çok Zagor macerasında rastladığımız büyü, intikam vs gibi konular işlenmekte ama Ferri ustanın (benim için) ulaşılamaz çizgileriyle Zagor dostlarının kalbindeki yerini birkez daha fethetmektedir. Macera okuyucuyu şaşırtmak ta ve baltalı ilahın da hüzünle kendi ailevi geçmişini anımsamasiyla son bulmaktadır.

Kinowa59

Klasik Zagor cilt 129 ilk kitabın otuzuncu sayfasındaki ringde sırtüstü boylu boyunca yatan nakavt olmuş boksör ve onu yere seren, sağ yumruğu sol göğsü üstünde, sert bir ifadeyle yerde yatan rakibine bakan galip boksör. Dünya boks tarihinde uzun yıllar en etkileyici fotoğraf olarak kabul gören 1965 yılında M.ali Clay ve Sony Liston arasındaki rövanş karşılaşması ( ilk maç 1964 yılında olmuş ve M.Ali , Dünya ağır sıklet boks şampiyonu Sony Liston' u nakavtla yenerek, Dünya şampiyonu olmuştu. ) Bu ikinci karşılaşma M.Ali' nin ilk rauntta Sony Liston'u nakavtla yenmesiyle son bulmuş ve M. Ali o efsanevi fotoğrafı çektirmiş ti. Laurenti bire bir o fotoğrafı Zagor  cilt 129 da otuzuncu sayfada görselleştirmis, bence çok da güzel olmuş ve M.Ali' nin hatırasına saygın bir göndermede bulunmuştur.