TEPE - Fırat Yaşa - Karakarga - Baobab

[ferzan]

    Bir süredir Fırat Yaşa'nın Facebook sayfası üzerinden bu eserin üretim sürecini takip ediyordum...Avcı Nun albümündeki farklı ve yer yer primitif öğelerle bezediği güzel üslubunu daha da ileriye taşımış sanki bu çalışmasında...Bugün paylaştığı bir tanıtım videosu ile kitabın resmen bittiğini ve yayıncı arama sürecine girdiğini beyan etmiş...Bu da videonun linki : https://www.youtube.com/watch?v=Beie-thRZGU&feature=share

    Umarım en kısa zamanda baskı sürecine girer de, çok beklemeden elimize alıp okuma fırsatı buluruz...Tahminimce Mürekkep'ten çıkar albüm gene ama başka bir yayınevi de olabilir elbette...Tamamen süreç içerisinde öğreneceğiz biz de Fırat Yaşa ile birlikte...

    Fırat Yaşa'nın paylaşıma açtığı birbirinden lezzetli Tepe sayfalarından bazıları :





















    Tez vakitte bu güzel eseri raflarda görebilmek dileğiyle...

[nikopol]

Cok guzel gorunuyor, paylastiginiz icin tesekkurler. Bence cizimlerini ecnebi yayincilara da gondersin Firat Yasa.

[pearl jam]

Harika çizimler. Fırat yaşa inatla çizgi roman üreten bir isim ve çizgisi sürekli gelişiyor.  Göbeklitepe ile ilgili bir hikayeye sahip olduğu anlaşılan konusu da ilgi çekici gözüküyor.

[Nightrain]

Vay vay vay! Çizimler şahane olmuş. Hikaye nasıldır bilmiyorum ama çıkar cikmaz aliyorum. Puslu Kitalar Atlası, Şehzade Yangını, Karabala ve şimdi de bu... Türk çizgi roman piyasası hareketlenmeye başladı. Umarim böyle devam eder.

[pizagor]

Avcı Nun'u sakın es geçmeyin arkadaşlar. Bağımsız falan diyerek gazlanan albümlerin yanında belki farkedilmemiş, fazla bahsi geçmemiş Avcı Nun gibi nefis bir albüm var...

[hanac]

Bu güzel tanıtım için çok teşekkürler Ferzan.

Avcı Nun için bkz.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,7230.0.html

[alan ford]

  Çok çok iyi. Ve evet Avcı Nun'u da es geçmeyin

[nicholaihel]

Çizimleri bende beğendim.

Yah "Avcı Nun"cular buraya dökülmüş ama başlıkta itki sıfır. Ben bir iki inceleyip bırakmıştım. O başlığa da detaylı katkılarınızı bekleriz

[ferzan]

    Baskıya giriyormuş...İlgiyle beklemedeyim... Teaser da yayınlandı :

    https://www.youtube.com/watch?v=w7Dz0-L83rY&feature=share

[hanac]

Karakarga'dan çıkıyor .... 10 Haziran da satışta



Mezapotamya'da, Göbeklitepe'de 12 bin sene önce başlayan bir hikaye... Eskilerden bir ceylan ile yalnız bir adamın yolculuğu. Harikulade çizgi ve renklerle bezeli bir maya masalı. Tarihin bilinen ilk ve en büyük tapınağına, uygarlığın karanlık kıvılcımları çakıldığı zamana; insan türünün içindeki doymak bilmeyen delikten içeriye doğru süzülen mistik bir çizgi roman.

Senin zamanında değil... benim zamanımda da değil... İnsanın hayvanlıktan çıkmaya başladığı zamanda... Hayvanların zamanının sona ermeye başladığı zamanda...

Yalnız, yaşlı ve taze dünyanın insan eliyle değişmeye başladığı zamanda... İnsanın içindeki deliğin açılmaya başladığı zamanda... Yalnız, yaşlı ve hala taze dünyada...

(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 200
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: Karakarga
Fiyat: 25 TL

[ferzan]

    Mürekkep 'in basmasını yeğlerdim açıkçası. 200 sayfa ve renkli bir çalışma 25 TL ise ya kağıt kalitesi Büyüklere Masallar 'daki gibi saman kağıdın bir tık üzeridir, ya da Fırat Yaşa 'nın çizgi ve renklerine en iyi giden A4 ebat frankofon boydan taviz verilerek boyutlar küçültülmüştür diye ister istemez kuruntuya kapıldım.    Yok, hem boyutları olması gerektiği gibi büyük, hem de kağıdı kaliteliyse ve buna rağmen 25 TL ise helâl olsun derim. Yine de albümü elime alana kadar korkum devam edecek. Kaligrafisi bile A4 boyutuna göre yapılan ve güzelim renkleri dolayısıyla kaliteli kağıda basılmayi hakeden (illa kuşe değil) bu eserin hakkını Karakarga verebilmiştir umarım. Çok uzun süredir bu albümü bekliyorum ve baskıdaki en ufak bir oldu bittiye getirmeyi ve hayal kırıklığını kaldıramayabilirim.

[Sakızlı Ohannes Paşa]

Açıkçası buradaki çizimlerin dijital halini görünce anladım ki baskısı gerçekten başarısız. Kullanılan kağıt çizimlerdeki canlılığı götürmüş. Hikayenin bazı kısımları güzel olsa da genel olarak tatmin etmedi beni. Böyle bir hikayenin içine cinsellik neden katılmış anlam veremedim. Ha bir de elbette küfür olabilir ama küfürden küfüre de fark var. Y... kafalılar diye bir ifade geçince tüm atmosfer eridi gitti. Mezopotamya'dan Fikirtepe'ye geçtik hep beraber.

Genel olarak puanlama yaparken kitabın baskısını ve işçiliği de hesaba katıyorum. O nedenle;

4/10.

[ferzan]

    Tepe 'yi geçen akşam okuyabildim sonunda...

    Öyle çok büyük bir hikâye değil, ama son derece naif ve kendine has bir anlatım ortaya çıkmış. Her bakımdan Avcı Nun 'dan daha başarılı buldum. Diğer yandan sürüden ayrı durma, ataerkil zihniyet, inanç empozesi, doğa ve hayvana yönelik kurulan denge gibi unsurlar, anlatıyı daha da özgün hâle getirmiş. Öyle destek amaçlı almalik, amatörce bir denemeden bahsediyorum sanilmasin. Kütür kütür sanat ve zerafet var üslubunda.

    Benim de Sakızlı Paşa gibi takıldıgım bazı noktalar oldu. Diyaloglarda birkaç yerde gerçekçiliği ve dönem algısını yıkan absürt kullanımlar vardı ama çok üzerinde durdurtmadi. Onun harici baskı konusu en büyük endişemdi. Frankofon boy ve kuşe basılmayacağını öğrenince epey bozulmuştum. Karakarga 'nin kendine has bir edisyon anlayışı var ve ben bunu Tepe 'de görmek istemiyordum. O sebeple dayanamayıp kitap çıkmadan evvel Fırat Yaşa 'ya sormuştum yarı öfkeli bir hâlde ama neyse ki içimi rahatlatmıştı herşeyin onun istediği gibi olduğunu belirterek. Velhasıl, kitabı elime alınca çok da burulmadim. Kağıt seçimi, doku rengi ve sayfa hissi hakkaten içeriğe uygun bir sunum olmuş. Tek dezavantaj, Paşa 'nın dediği gibi renkler bir parça sönükleşmiş.

    Tüm bunların haricinde, kitaptaki olay ve karakterlerin Fırat Yaşa 'nın hayatından birer parça olduğu apaçık ortada. Baş karakter Rat kendisi, yavru geyik Mur gerçek hayattaki kedisinin yansıması, ihtiyar kadın ve arada hayalini gördüğü annesi de gerçek hayatta kendisini büyüten ve gerçek annem dediği anneannesi Nezafet 'in yansıması. Dolayısıyla birkaç yan karakterin ve ortamın da benzer şekillerde kendi yakın çevresinden uyarlandigini düşünüyorum...

    Tepe, birkaç ufak pürüze rağmen ne beklediysem bana onu verdi. Ne eksik, ne fazla. Kesinlikle de hayal kırıklığına uğratmadı. Bir ara sakin kafayla, sindirerek bir daha okumayı düşünüyorum bu kez sayfalar üzerinde uzun uzun oyalanarak. Sözün özü, ben Tepe 'yi çok beğendim, profesyonel bir sanat birikimi çerçevesinde son derece özgün ve samimi buldum. Gözüm kapalı da tavsiye ederim naifliği ve özgünlüğü seven, farklılık arayışındaki dostlara...

[nicholaihel]

Site kapalıyken okuduklarımızdan devam edelim. İlk görseller geldiğinden beri merak ettiğim bir ciltti Tepe. Hikaye beni çarpmadı. ferzan'ın bahsettiği temalar daha ustaca işlenebilirdi, metinler daha veciz olabilirdi diye düşünüyorum. Bunun dışında çizgi roman dendiğinde özellikle avrupa ekolüne hasta olma sebebim bu işin sanat kısmı, çizgi kısmı. Bu konuda oldukça kendine has, başarılı bir iş olduğu kesin. Genel kanının aksine tercih edilen kağıt türünü beğendim. Totalde çarpıcı olmayan, tekrar tekrar bakmak istemeyeceğim ama özgün çizgilere sahip bir kitap var karşımda.

[pearl jam]

Çok beğendim her anlamda. Hikayenin durağanlaştığı bazı anlar var ama Türk çizgi romanında bu kadar özgün bir iş görmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki bu tip ufak tefek aksaklıklar pek umrumda olmadı. Helal olsun Fırat Yaşa' ya. senelerdir çizgi roman üretiyor ve her kitabında daha iyiye gidiyor.

Bu sene çizgi roman için en iyi gelişmelerden biri de kutlukhan perker in yayıncılık işine girmesi oldu. Çok iyi gidiyorlar, aynı hız ve kalitede devam ederler umarım.