En Kahraman Rıdvan - Marmara Çizgi

[Ahmet Oktay]

Sekizinci Sayı idefix de göründü😉

Akşamı güzelleştiren harika bir haber oldu bu benim için. Çok ara vermişlerdi.

[Ahmet Oktay]

Bu ayki Hortlak dergisinde 9. cildin reklamı var yakında diye. Sanırım fuarda çıkmış olacak.

[memospinoz]

Türkiye'nin ilk süper kahramanı maceralarına devam ediyor! Bülent Arabacıoğlu'nun efsanevi karakteri En Kahraman Rıdvan dokuzuncu kitabı Öbür Dünya Uykusuz Çizgi Roman Klasikleri Dizisinde! Bülent Arabacıoğlu'nun En Kahraman Rıdvan'ı her zaman olduğu gibi sadece süper kahramanlığa özenen naif Rıdvan'ın maceralarına güldürmekle kalmıyor, okurları siyaset ve elbette popüler kültürümüzün yakın tarihine bir gezintiye çıkarıyor. Sanayicilerin Kaçırılması, En Kahraman Rıdvan'ı zamanında Gırgır dergisinde okumuş olanları geçmişe keyifli bir yolculuğa çıkarken gençlere de Türkiye çizgi romanının en önemli kahramanlarından birini biraz daha yakından tanıma fırsatı veriyor!
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 80
Etiket Fiyatı: 22 TL

[Ahmet Oktay]

Zam mı gelmiş? Önceki ciltlerin etiket fiyatları daha düşüktü diye hatırlıyorum.

[memospinoz]

Zam mı gelmiş? Önceki ciltlerin etiket fiyatları daha düşüktü diye hatırlıyorum.

20 TL olanlar: 1, 3, 4, 6 ve 8. albümler
22 TL olanlar: 2, 5, 7 ve 9. albümler

[yalcinerol345]

Sanal fuarları fırsat bulup eksiklerimi tamamladım.Eganba'da 6. cilt kalmadı diye cevap gelince şansımı İdefix'te denedim.Hafta içi o da  geldi.
Zamanında sadece En Kahraman Rıdvan okumak için Gırgır dergisi aldığımı bilirim.Önce 6.cilde(Aşık oluyor)başladım.Kahkahalarla Bir çırpıda bitirdim.Gerçekten gülmek isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim.

[Ahmet Oktay]

EN KAHRAMAN RIDVAN 5 - BABA RIDVAN

Abbas adında bir mafya babasının, bir mekana girip haraç kestiğini görerek hikayeye başlıyoruz. Baba Abbas kendinden önce başka bir mafya babasının adamlarının mekana geldiğini ve onların da haraç kestiğini öğreniyor. Kendi haracını aldıktan sonra mekandan çıkarken "Şunları bir görelim bakalım, benim bölgemden haraç almak ne demek" diyor. Tam kapının önüne çıktıklarında yoldan geçen bir araba mekanı tarıyor. Mermi yağmurundan can havliyle kurtulan Baba Abbas ve iki adamı Tilki ile Çene tabanvay olarak köşklerine dönüyorlar.

Mekanın taranmasından sonra tetikte olan Abbas ve adamları etrafın temiz olduğuna kanaat getirince köşke giriyorlar. Abbas ve Tilki durumu tartışarak Abbas'ın odasına gidiyorlar. Tam odaya girdiklerinde Abbas odada saklanmış 2 yabancı olduğunu farkediyor. Sessizce Tilki'ye komut veriyor ve anında adamların yerini tespit edip temizliyorlar. Haraç kestiği mekandan sonra evinde de canına kastedilme girişimi olunca Baba Abbas diğer mafya babalarının kendine karşı birlik olup onu ortadan kaldırmaya kararlı olduklarını anlıyor. Bu durumdan ancak yurt dışına kaçarak kurtulacağını düşünen Abbas, eğer düzmece bir ölüm ayarlayıp herkesi öldüğüme ikna edersem gizlice kaçarım ve kimse peşime düşmez diye düşünüyor. Kendisini düzmeceden öldürteceği birini bulması gerek tabi. Tilki "Ben öyle birini tanıyorum" diyor, tanıdığı kişi tabi ki bizim saf kahramanımız Rıdvan. Rıdvan ise bu sırada tüm bu olanlardan habersiz kulübesinde çizgi roman okumakta. Neyse efendim daha sonra Tilki gelip Rıdvan'ın kapısını çalıyor. "Abi ocağına düştük, başımızda bir bela var. Hakkından ancak sen gelirsin. Herkese haraca bağladı, haraç vermeyeni öldürüyor" vs. diyerek Rıdvan'ı can damarından vuruyor ve ikna ediyor. Tabi bizim Rıdvan tez canlı, "Hazırlanayım hemen gidip icabına bakalım" diyor. Tilki ertesi akşam adamın sahilde bir balıkçı restoranında olacağını ve adamın icabına orada bakması gerektiğine ikna ediyor Rıdvan'ı. Ertesi akşam bütün mafya babaları o mekanda toplanıyor, Abbas bu sırada kenarda kimler geliyor diye bakınıyor. En son kendisi de mekana giriyor. Az sonra Rıdvan ve Tilki de geliyor, Rıdvan "Ortalığı haraca bağlayan o kabadayı bozuntusu nerede? Çıksın ortaya da gününü göstereyim" diyor. Tilki görünce kendini düzmeceden öldürecek adamın bu olduğunu anlayan Abbas ortaya çıkıp meydan okuyor Rıdvan'a. Güzel bir rol kesme sonucu dayak yiyip denize düşüyor ve boğuluyor. Abbas'ı harcayan Rıdvan yeni "Baba" oluyor ve macera asıl burada başlıyor.

Cüneyit Tarçın ve Müjde Nar göndermeleri en çok güldüğüm yerlerden oldular. 4. albümle aynı seviyede buldum. Açıkçası Rıdvan'ı özlemişim. Sadece kendini değil kapağı açtığımda gelen o kağıt kokusunu bile. 4. albümü okuyalı da neredeyse 2 yıl olmuş. Neyse sözü daha fazla uzatmadan Henüz okumamış olanlara seriye başlamalarını tavsiye edeyim. Kısa süreliğine de olsa gerçek dünyadan kopup Rıdvan'ın maceralarına katılmak, keyifli vakit geçirmek iyi geliyor insana. Abbas öldü mü ölmedi mi? "Cüneyit Tarçın"dan bir sahneyle yazımı noktalıyorum https://www.youtube.com/watch?v=fyopZJpG2tQ

7/10

[Ahmet Oktay]

Zam mı gelmiş? Önceki ciltlerin etiket fiyatları daha düşüktü diye hatırlıyorum.

20 TL olanlar: 1, 3, 4, 6 ve 8. albümler
22 TL olanlar: 2, 5, 7 ve 9. albümler

Bu arada 5. albümü okumuşken şöyle bir baktım albümlerin etiket fiyatlarına, 8. albüme kadar 15 TL imiş. Yani ilk çıktıklarında öyleymiş en azından Şu eski yayınların etiketine zam gelmesi olayını oldum olası anlamam, yeni baskı da değil sonuçta aynı baskı.

[memospinoz]

Türkiye'nin ilk süper kahramanı maceralarına devam ediyor! Bülent Arabacıoğlu'nun efsanevi karakteri En Kahraman Rıdvan onuncu kitabı Komikşeyler Çizgi Roman Klasikleri Dizisinde!
Bülent Arabacıoğlu'nun En Kahraman Rıdvan'ı her zaman olduğu gibi sadece süper kahramanlığa özenen naif Rıdvan'ın maceralarına güldürmekle kalmıyor, okurları siyaset ve elbette popüler kültürümüzün yakın tarihine bir gezintiye çıkarıyor. Şeytan Rıdvan'a Karşı, En Kahraman Rıdvan'ı geçmişe keyifli bir yolculuğa çıkarırken gençlere de Türkiye çizgi romanının en önemli kahramanlarından birini biraz daha yakından tanıma fırsatı veriyor!

Boyut: 24x30 cm
Sayfa Sayısı: 64
Etiket Fiyatı: 24 TL

[pizagor]

Yayıncı değişmiş ama boyut aynı kalmış sanırım. Kapak tasarımı da öncüllerinin uzantısı olmuş.

[Hayal Kahvem]

Hakan Günday'ın önce AZ,  akabinde  Ziyan adlı romanlarını ardı ardına okuyunca... Of!  Yazar, o sert ve etkili cümleleriyle, bildiğim  halde görmezden geldiğim... Hatırladıkca canım acıyacak diye,  görmek, işitmek, düşünmek istemediğim vaziyetleri tuhaf bir illüzyonla film gibi  gözümün önünden geçirdikçe... Ben okudukça romanlarını... Okudukca o sivri dilli cümlelerini... Vurucu paragraflarını okudukça... Çarptı beni anlatabiliyor muyum? Sadece çarpmakla kalsa iyi... Omuzlarımdan tutu. Sarsarak silkeledi... Hakan Günday'ın her kitabını okuduğumda aynen böyle oluyorum. Bu kez Az'ın peşinden, çivi çiviyi söker hesabıyla, duraksamadan Ziyan'ı okuyunca ben... Kaç gündür kendime gelemedim. Yüreğim gene kabardıkça kabardı. Karnıma çiviler saplandı. Olduğum yerde kıvrım kıvrım kıvrandım. İnanın bana... Doğum sancısı çektiğimi bile söyleyebilirim. Evet... Evet... Hatta o sancıların sonunda içimden yeni bir ben çıktığını gönül rahatlığıyla itiraf edebilirim. Nasıl söylesem? Cervantes'in Don Kişot'u gibi mi desem... Yok... Yook...  Bizden bir örnek vermeliyim... Bülent Arabacıoğlu'nun En Kahraman Rıdvan'ı gibi misal...

Bööylee "Zalimlerin, haydutların, üçkağıtçıların ve bilumum kötülerin" kökünü kurutmak arzusuyla deliren birini gözünüzün önüne getirebilir misiniz? Öyle kii... "Bakışlarım Süperman gibi delici , yumruklarım Batman kadar güçlü, Yüzbaşı Tommiks gibi ilkeli, dövüş tekniklerini Zagor gibi iyi bilen, gerektiğinde Kara Şimşek'in şöförü Michael Night olabilen, bazan Indiana Jones, kimi zaman Malkoçoğlu ya da Karaoğlan veya Tarkan..."  Topyekün hepsi benim bünyemde toplanmıştı sanki, anlatabiliyor muyum? Yeniden mi doğmuştum ne? "Olmaz öyle şey!" demeyin... Oldu işte... Diyeceğim o dur ki... "Şu ezilmiş domates kılıklı dünya bir beter dünya idi... Bu beter dünyada haksızlıklar, kötüler, hırsızlar, üçkağıtçılar ve Ceyar  orta hakemin kararıyla hep galip geliyorlardı...." öyle mi? dedim kendi kendime... Hakan Günday'ın romanlarında anlatılanlar içimdeki En Kahraman Rıdvan'ı ortaya çıkardı sanki... Okudukça... Okudukça... Dellendikçe dellendim anlatabiliyor muyum? Nedir bu kardeşim? Şu ölümlü dünyayı az  olsa neyse, fazlasıyla dört bir koldan  ziyan eden vicdansızlara, merhametsizlere gününü göstermeye karar verdim. Fırladım yerimden hemen... "KUKURİİİKUUU!" diye bağırdım. İşte o anda gözlerimi açtım.   Demek ki salondaki koltukta rüyalar alemine dalmışım... Baktım sehpada Hakan Günday'ın Az ve Ziyan adlı romanları.. Yanında ise Bülent Arabacıoğlu'nun En Kahraman Rıdvan adlı çizgi romanı... Üçünü kucağıma aldım. Uykulu gözlerle şaşkın şaşkın baktım. "Gördüklerim keşke gerçek olsaydı." diye aklımdan geçirdim.  Kızdım kendime tabii... "Gene mi rüya gördüm?" dedim. 

Ayağa kalktım... Gittim pencereyi açtım. Başımı dışarıya uzattım.  Şu anda kötülük yapmayı düşünen ya da kötülük yapmakta olan zalimler, haydutlar, üçkağıtçılar, vicdansızlar, merhametsizler ve bilumum kötüler duysunlar da titresinler diye  "KUKURİİİKUUU!" diye avazım çıktığı kadar bağırdım.

[Levent Suberk]

Sabah'tan eski çizgi roman kahramanları hakkında ilginç bir yazı:

http://www.sabah.com.tr/galeri/kultursanat/eski_cizgi_kahramanlar_su_an_nerede_takilip_ne_yapiyorlar/11

[pizagor]

Tesadüf haftasonu düzenleme yaparken ilk yayınlandığı Gırgır elime geçti. Nefis bir Rıdvan macerası. Albümüde zevkle okuyacağım

Gırgır'ın kaçıncı sayısı olduğunu bilen var mı, internet taramalarım sonuçsuz kaldı da...

[hanac]

11. Kitap Marmara Çizgi'den çıkacakmış.

[Mrtekin]

11. Kitap Marmara Çizgi'den çıkacakmış.

Çıkmış.