Nathan Never / Yayınlanan Seriler

[altay1944]

   Lal kalınan yerden devam etti.
   Kapakların farklı olmasının sebebi Bonelli ile ilgili bir durumdu.
   Yani arada atlanan sayı yok

Sayın rumar bey;aslında öğrenmek istediğim bu değildi.lal ad nin bıraktığı yerden devam etti Bunu biliyorum benim sorduğum ad tanıtımını yaptığı 11.sayıyı bastı mı basmad ımı?bastı ise 11.sayı depolarda mı?Benim için koleksiyon değeri var .O sayıyı bulmalıyım...

[köstebek]

Yok be abi, basmadı. Ben hiç görmedim. Şimdi bir de böyle efsanevi bir sayıyı aratma bize...

[pizagor]

Böyle bir durum galiba Mister No'da yaşanmıştı. Basılan ama dağıtıma çıkmayan bir Mister No sayısı...

[Nemo]

Altay abi, o sayi cikmadi hic. Kesin bilgi.

[rumar80]

Benim bildiğim basilmadi.

[doktor1881]

Kesinlikle basılmadı. O sıralar daha sıkı takipteydim

[pizagor]

Toplu okumalar çerçevesinde Nathan Never'ın AD döneminin ilk dört sayısını okudum. Kesinlikle daha sıfır noktasında seri müthiş başlıyor.

Ancak AD döneminin daktilo harfli panelleri, balonlamanın ve fontun bir çizgiromanın havasını nasıl değiştirdiğini, panellere neler katıp neler götürebildiğini çok net göstermekte. Bir de bazen yerden yere vursak da çizgiroman yayıncılığının da geldiği noktayı...

[pizagor]

AD döneminden okuduğum altı sayıdan ikisinde çizgiroman içerisinde çizgiroman durumuyla karşılaştım. Şimdilik oldukça yüksek bir yüzde, bakalım devamı gelecek mi?


1. Nathan Never #2 - Kara Sütun

Bu hikayede Martin Mystere serisinin ilk albümünün kapağı görülmekte.






2. Nathan Never #6 - Sıfırın Altında Terör

Bu albümde ise bir Silver Surfer fasikülü karşımıza çıkmakta.

[hennessy]

Pizagor sayesinde gaza geldim 7.sayıdayım. Hakketten seri çok güzel başlamış. Yıllar sonra tekrar okumak keyifli.

[pizagor]

AD döneminden okuduğum altı sayıdan ikisinde çizgiroman içerisinde çizgiroman durumuyla karşılaştım. Şimdilik oldukça yüksek bir yüzde, bakalım devamı gelecek mi?


1. Nathan Never #2 - Kara Sütun

Bu hikayede Martin Mystere serisinin ilk albümünün kapağı görülmekte.

---

3. Nathan Never #7 - Yasak Bölge





7. sayının hemen başlarındaki bu paneli ve uğurlu dört yapraklı yoncayı ilk gördüğümde 'İşte.." demiştim, 'başka bir çizgiromana gönderilen bir selam daha..'. Sonrasında ise işin rengi değişti. Uzay aracının sahibinin, saçlarının üstlerinin siyah, şakaklardan berisinin ise beyaz olduğu, Amazonlar'da yaşamış büyükdedesinden bahseden Drake isimli birisi olduğu ortaya çıktı 😊



8. sayının editoryal yazı kısmında ise kendisine gelen bir mektuba yer vermis Ege Görgün. Bir paragraflık bir girişten sonra alışılmadık bir şekilde iki sayfa ayrılan bir mektuptu bu. Mektubun yazarı Nathan Never'ın 7. sayısının James Bond'un Moonraker filmiyle olan benzeşiminden bahsederken, o filmdeki Drake karakterinden de bahsetmiş. Açıkçası okurken şaşırmıştım, Ege Görgün'ün Drake üzerinden Mister No ile ilgili bu kadar açık bir benzerliği ve göndermeyi atlamış olması imkansızdı, mektubun yazarına bununla ilgili bir yorum yapmaması, Drake üzerinden ikili gönderme olabileceğini yazmaması ilginç bir durumdu.

Ancak 9. sayıyla birlikte taşlar bir anda yerine oturdu. Bu sayıda editör olarak başka bir isim yer alıyor, Ege Görgün künyede görünmüyordu. Bu durum ayrıca 7 sayı boyunca kekeleyen Sigmund'un 8. sayıda hiç teklemeden, akıcı konuşmaya başlamasını da açıklıyordu. Belli ki 8. sayı başsız kalmış, 'en iyi ihtimalle' üstünkörü bir son okumayla aceleye getirilmiş bir sayıydı. Belki de gerçekte editörsüz hazırlanmış bir albümdü.

[Zeljko]

Özgür güzel bir akım başlattın,Muazzez Ersoy nostalji albümleri gibi olmuş,teşekkür ediyorum.Ege Görgün hatırladığım kadarıyla Lal zagorun bir kaç sayısında da editördü,yazılarını da zevkle okurdum niye devam edilmedi açıkçası merak ediyorum.O yıllarda bir Ege Görgün vardı birde eko tv'de uzun kıvırcık saçlı bir eleman vardı çizgiroman tanıtan.Sahi ona ne oldu ki?

[pizagor]

Ancak 9. sayıyla birlikte taşlar bir anda yerine oturdu. Bu sayıda editör olarak başka bir isim yer alıyor, Ege Görgün künyede görünmüyordu. Bu durum ayrıca 7 sayı boyunca kekeleyen Sigmund'un 8. sayıda hiç teklemeden, akıcı konuşmaya başlamasını da açıklıyordu. Belli ki 8. sayı başsız kalmış, 'en iyi ihtimalle' üstünkörü bir son okumayla aceleye getirilmiş bir sayıydı. Belki de gerçekte editörsüz hazırlanmış bir albümdü.

10. sayıda, yani Nathan'ın AD'deki yayın serüveninin son sayısında Ege Görgün yeniden karşımıza çıkıyor, ancak ufak bir farklılıkla... Dokuzuncu sayıda editör olarak geçen isim Ayşe Akyürek, onuncu sayı da Birgül Göker. İlk sekiz sayıda editör olarak künyede ismi yer alan Ege Görgün son sayıda kapak içi yazısının altındaki imza olarak yer almakta.

Bu arada, o zamanlar 'spoiler verdin' diye birbirine giren insanlar yokmuş ki kapak içi yazısı o sıralar halen vizyonda olduğunu sandığım Contact filmiyle ilgili gayet güzel ipuçları veriyor 😂

[pizagor]

Özgür güzel bir akım başlattın,Muazzez Ersoy nostalji albümleri gibi olmuş,teşekkür ediyorum.Ege Görgün hatırladığım kadarıyla Lal zagorun bir kaç sayısında da editördü,yazılarını da zevkle okurdum niye devam edilmedi açıkçası merak ediyorum.O yıllarda bir Ege Görgün vardı birde eko tv'de uzun kıvırcık saçlı bir eleman vardı çizgiroman tanıtan.Sahi ona ne oldu ki?

Güven Erkin Erkal mı Behzat?

[V]

Güven Abi halen müzik ve çizgi romanla naşır-neşir ve hatırı sayılır bir koleksiyonu da var..

[Zeljko]

Güven Erkin Erkal mı Behzat?

Evet evet Güven Erkin Erkal,şimdi baktım netten adami 65 yaş üstü halen dışarda geziyor diye eleştirmişler.Ben okadar yaşli değil diye biliyordum meğer adam Hanac'la yaşıtmış