Stephen King Sohbet Odası

Başlatan ümitkr, 20 Ekim, 2009, 21:34:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

rumar80

 dreamcatcher bir thing olamaz ama

memospinoz

Alıntı yapılan: rumar80 - 06 Kasım, 2017, 15:51:09
dreamcatcher bir thing olamaz ama

Tabii ki olamaz canım, zaten olması beklenemez de.

Kışın izlenecek filmler vol. 2:
Into The Wild (2007)
Misery (1990)
The Revenant (2015)
The Day After Tomorrow
Snowpiercer
30 Days of Night
Fargo
Alive
The Grey
The Shining

rumar80

 Fuardan ciltli baskısını aldım. (Yanında da Sis kitabının yeni halini. )Ve hemen okumaya başladım. Şu anda bitmesine 230 sayfa varken düşüncelerimi yazmak istiyorum.
   Öncelikle kitap 1061 sayfa. Ancak öyle akıcı bir dilde yazılmış ki su gibi akarak geçiyor. Stephen King'in iki ayrı zaman dilimindeki aynı insanları maceraya yedirmesi (ağırlık çocukluk döneminde olmak üzere) çok başarılı. Ayrıca aralarda macerayla direkt ilgisi yokmuş gibi görünse de Derry'nin tarihinin ve yaşanılan felaketlerin anlatıldığı hikayeler de çok iyi. Çocukken okuduğum bir kitabı tam metin ve doya doya okumak oldukça hoşuma gitti.
   Kitap kendilerine "Kaybedenler Klubü" adını takan, bir grup çocuğun ergenliğe geçmek üzere oldukları dönemde yaşadıkları saf ve karşılıksız dostluğu, aralarındaki kimyayı, birlikten aldıkları gücü o kadar güzel işliyor ki, bizim gibi çocukluğu sokakta geçen nesil için çok hüş bir tat bırakıyor damakta.
   Bu arada kızım da eski basımı okudu. Temel olarak her şey aynı. Sadece ustanın hikaye ve karakterleri anlattığı bölümlerin detayları kırpılmış, örneğin Beverly ve kocası arasındaki ilişkinin temelinden hemen hiç bahsedilmemiş. Yine de inanılmaz bir keyifle okudu, ancak ilk defa bir Stephen King romanı okuduğu için sonundan memnun kalmadı. Yine de şimdi gözü benim kitapta.

dean

  Orijinal adıyla Gerald's Game, Stephen King'in 1992 yılında piyasaya çıkan bir kitabıdır. Cinsel taciz üzerine gelişen hikayesinden dolayı Stephen King fanları dahil çokça tartışmaya sebep olmuştur.

  Jessie ve Gerald evli bir çifttir. Bir dağ evine giderler. İlişkilerine heyecan katmak adına bir oyun oynayacaklardır. Jessie çıplak şekilde yatağa kelepçelenir. Lakin Jessie vazgeçer. Gerald ise karısını dinlemez. Jessie adama sağlam bir tekme atar. Yere savrulan Gerald kalp krizi geçirip ölür. Jessie kelepçelerle yatağa bağlanmış halde yalnız kalır. Kurtulmayı beklemekten başka çaresi yoktur. Üstelik içindeki düşünceler kendisini yalnız bırakmayacaktır.

  Kitap Türkçeye Altın Kitaplar tarafından kazandırıldı. Soldaki baskı tükendikten sonra sağdaki yeni baskı geçtiğimiz yıl yapıldı.



  Kitabı yine aynı isimli bir de Netflix filmi bulunmakta.



https://www.imdb.com/title/tt3748172/

https://www.youtube.com/watch?v=twbGU2CqqQU


dean


rumar80

 1 yıla yakın oldu çıkması.  Bizde anca bu zaman demek.

memospinoz

Altın Kitaplar'ın tüm kitapları bugün kitapyurdunda %50 indirimliymiş. Az bir süre kaldı bugünün bitmesine.  :o Stephen King ve Agatha Christie eksiği olan varsa kaçırmasın derim.

dean

  Uzun yıllardır baskısı yoktu. Nihayet yeni baskı yapıldı.



SERÇELER YİNE UÇUYOR

Thad Beaumont yıllarca George Stark takma adını kullanarak romanlar yazdı; bu adla ün ve para kazandı, kitapları "çoksatanlar" arasında yer aldı. Fakat bir gün bu takma adın ifşa edilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, yıllardır yapmak istediği şeyi yapıp gerçeği kamuoyuna açıklama kararı aldı ve popüler bir dergiye verdiği röportajla birlikte Stark'ın cenaze törenini düzenledi. Artık George Stark yoktu. Thad bir daha bu isimle kitap yazmayacaktı. Ne var ki, Stark'ın "öldürülmesinde" katkısı olan kişiler birer birer cinayete kurban gitmeye başlayınca bunun o kadar da kolay olmayacağı ortaya çıktı. Thad Beaumont'un hayatında bir şeyler fena halde ters gitmeye başlamış, kâbuslar geri dönmüştü. Ve serçeler yine uçmaya başlamıştı...

Parmak izlerini ve ses-izlerini unutuyorsun. Thad ve Liz'in soğukkanlılıkla onun gerçek olduğunu, gerçek KALMAK için cinayet işleyeceğini iddia ettiklerini unutuyorsun. Onlara sadece intikam peşindeki bir hayalete değil, hiç var olmamış bir adamın hayaletine inanmanın ne kadar kaçıkça olduğunu söyledin. Ama yazarlar hayaletleri DAVET ederler. Onlar hiç var olmamış dünyalar yaratırlar, oraları hiç var olmamış insanlarla doldururlar, sonra da bu hayal dünyalarına katılmamız için bizi davet ederler.

memospinoz

Bende eski baskısı var ama bunu da alacağım. Filmini de beğenmiştim. Her ne kadar imdb puanı 5.9 olsa da.  ;D

dean

Alıntı yapılan: memospinoz - 01 Şubat, 2019, 23:46:39
Bende eski baskısı var ama bunu da alacağım. Filmini de beğenmiştim. Her ne kadar imdb puanı 5.9 olsa da.  ;D

  Eski baskı bende de var. Şimdi kontrol ettim. 320 sayfa eski baskı. Yeni baskı ise 464 sayfa. Muhtemelen o dönem çıkan diğer Stephen King kitapları gibi bunu da kırpmışlar. Bu bağlamda yeni baskıyı benimde almam gerekecek.

memospinoz

Evet, nedense tam metin olarak basmamışlar çoğu eseri.  >:(
Umarım Kara Ev, Azrail Koşuyor, Ateş Yolu, Şeffaf ve Hayaletin Garip Huyları da tekrar basılır.
Remzi'den çıkan Uykusuzluk da tekrar basılsa iyi olur.

dean



Şehir parkında, vahşice katledilen on bir yaşındaki bir erkek çocuğunun cesedi bulunur. Görgü tanıklarının ifadelerine göre katil, İngilizce öğretmeni, şehrin Küçükler Beyzbol Ligi'nin koçu ve herkesin çok sevdiği Terry Maitland'dır. Parmak izi ve DNA sonuçlarıyla desteklenen diğer kanıtlar da tartışılmaz biçimde onu işaret etmektedir.

Bu korkunç cinayetin dehşete düşürdüğü Dedektif Ralph Anderson, eskiden kendi oğlunun da koçluğunu yapmış olan zanlının, bir beyzbol maçının ortasında, herkesin gözü önünde tutuklanması emrini verir. Ne var ki, Maitland cinayetin işlendiği gün başka bir kentte bir konferansta olduğunu iddia eder ve bu, ilerleyen günlerde tanıklarla, kamera görüntüleriyle doğrulanır. Ralph Anderson ve Bölge Savcısı Bill Samuels bu şaşırtıcı gelişmenin yarattığı çelişkiyi çözmek için delillerin izini sürmeye devam ederken, cinayeti aydınlatmaya çalışan herkes bilinmezliklerle ve tehlikelerle dolu bir anafora doğru sürüklenmektedir.

Stephen King yine hayal gücünün sınırlarını zorluyor, yine usta bir hikâye anlatıcısı olduğunu kanıtlıyor...

hanac

Uzun süredir Stephen (Sitivin diye okunuyormuş  :o  Yeni öğrendim) King okumuyordum.

Enstitü'yü okumaya başladım.



Minneapolis'in sakin banliyölerinden birinde yaşamakta olan Luke Ellis, bir gece yarısı evine giren davetsiz misafirler tarafından kaçırılır. Luke, penceresi olmayan fakat tıpkı kendisininkine benzeyen bir odada gözlerini açar. Ve kapısını açıp dışarı çıktığında onun gibi özel yetenekleri yüzünden buraya getirilen birçok çocuğun odalarının sıralandığını görür. Enstitü... Özel yeteneklere sahip çocukların tutulduğu bir hapishane, onlardan adeta intikam almaya yemin etmiş bir müdür ve insafsız personelin acı dolu yuvası. Burada vicdan azabı yok. Burası girişi olan ama çıkışı olmayan bir cehennem...

Goodreads notu 4.20/5.00 yani çok iyi sınıfında.

Bakalım nasıl çıkacak ?

rumar80

     Oldukça akıcı bir dil kullanmış King her zamanki gibi. Daha bitirmedim ama su gibi akıyor başına oturduğunuzda. Son yıllarda olduğu gibi gene korku türünde değil. Ama aksiyon, bilim kurgu, komplo teorileri vs ile dolu dolu bir kitap.

Saki

Howard Phillips Lovecraft'tan ilham almıştır.  :) "O" kitabı var bende...