Kasap - Sırtlan Kitap (Selçuk Ören)

Başlatan memospinoz, 12 Ekim, 2016, 23:03:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz

Alıntı YapKarakalem sayfa detayları, karakter tasarımı ve senaryo süreci

















Alıntı YapKasap - Birinci fasikül, genel sayfa eskizi. Çok yakında Sırtlan Kitap logosu ile raflarda!


memospinoz

Alıntı YapZekai Kaptan. Kasap, yakında Sırtlan Kitap logosu ile raflarda!



Alıntı YapKasap, yakında Sırtlan Kitap logosu ile raflarda!



Alıntı YapPanel eskizinden detay. Kasap, çok yakında Sırtlan Kitap logosu ile...

https://www.facebook.com/kasapcomics/videos/1191794187526668


Alıntı YapKahraman? Seri katil? Kasap, Çok yakında Sırtlan Kitap logosu ile...


ferzan

    Bir süredir sosyal medya üzerinden ben de takipteyim Kasap'ın sürecini...Sanıyorum fasikül olarak çıkacak, tahminimce Amerikan usulü 22 yahut 24'er sayfalık fasiküller olur diye düşünüyorum ayda bir olmasa da iki ayda bir periyotta...Tabi bunlar sadece tahmin...

    Diğer yandan, Şehzade Yangını kadar heyecanlanamadım Kasap için...Bir maskeli / kostümlü intikamcı konseptinin yerli versiyonu olacak gibi duruyor...Yine de ilk sayı çıkmadan ön yargılı olmamak lazım...Umarım Şehzade Yangını'nı Kasap için ihmal etmez...

    Herşey bir yana, Selçuk Ören'in üretkenliği ve enerjisi hoşuma gidiyor...Umarım daha geniş yelpazede üretimlere, daha yeni şeyler söyleme adına çalışmalarına hız kesmeden devam eder...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

memospinoz



Selçuk Ören, 2015 yılında başlayan "Şehzade Yangını" serisinden sonra yazıp-çizdiği "Kasap" projesi ile tekrar karşınızda. "Kasap", içinde yaşadığı dünyanın adaletine inanmayan bir adamın, kahramanlık ile katil olmak arasında, ince bir çizgide ilerleyen hikayesini anlatmaktadır.

"Sefalet içerisinde büyüyen Rauf, 13 isimli kuru yük gemisinde çalışmaya başlamıştır. Yolculuğun sonunda kavuşmayı umut ettiği hayallerin arasında, gemideki işinin incelikleri ile birlikte, işleyeceği günahları da kabullenmeyi öğrenecektir. Ancak bu yolculuğun seyri kimsenin tahmin edemediği bir hal alacaktır."

Sayfa Sayısı: 40
Boyut: 16x24 cm
Etiket Fiyatı: 7.50 TL

memospinoz

4 fasikül olacakmış. İlk fasikül 20 Mart 2017 Pazartesi raflarda.

SeSSe

Selçuk Örenin kendine has çizgileri ve çizgi romanla hikaye anlatma konusundaki başarısı bence desteklenmeli farklı işler üretecektir önümüzdeki yıllarda zaten şehzade yangını dokuz kitap olacak sanırım henüz üç kitabı yayımlandı kasap hikayesininde siparişini verdim fiyatı 5 lira felandı alınıp okunmalı diye düşünüyorum

OZAN BALIM

Normal yayınların bile en azıdan 2'li 3'lü satılabildiği, zaten az olan baskıdan dolayı çok değil 1 yıl sonra okumak isteyenin ilk sayıyı bulamadığı veya karaborsadan bulabildiği ülkemizde fasikül işi pek cazip değil. Hepi topu 4 sayı toplam 160 sayfa toplu tek kitap olsa daha iyiydi.

OZAN BALIM

Dev boyların "kitaplığa sığmıyor, o sebeple satmıyor" gibi bir gerekçeyle cüceye döndürüldüğü ve hakikaten sonrasında satmaya başladığı bir piyasada fasikül kitaplıkta kaybolur bence...

hanac

Şehzade Yangını ile Selçuk Ören'in çizgisini ve hikaye anlatım tarzını beğenmiştim.

Bu mini seri ile de başarılı olacağına eminim.

nicholaihel

Aldım. Beşiktaş Kadıköy vapurunda arkadaşım oldu. Çayıma eşlik etti. Beğendim.

https://youtu.be/qN3rDW460r8

yalcinerol345

Selçuk Ören benim için marka.Ne çizerse çizsin alır ve okurum.

nicholaihel

Haftasonu, cumartesi günü Selçuk Ören ve Kasap için Arkabahçe imza günü düzenliyormuş. Blank cover'da olacakmış. Aramızda giden olursa, İstanbul'a 1500 km uzakta yaşayan gariban bana da bir blank cover alıp Selçuk Beye çizdirebilecek bir kahraman çıkar mı acaba? :) Beklentim çok yüksek değil ya :) , organizasyondan da vesile ile haber etmiş olalım.


ferzan

    Bugün ilk fasikül elime geçti ve nihayet az önce bitirebildim...

    Şehzade Yangını'na önce ısınamamış, sonra ısınmış biri olarak (bknz. http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,8886.15.html ) Kasap'ın haberini alır almaz kösülmüştüm...Zira ne gerek vardı araya başka bir yayın sokmaya diye düşünmüştüm...Üstelik de comics formatında, comics cisminde, üreticisinin comics damarını tatmin etmeye yönelik bir sunumla, daha önce pek çok kereler benzerini okuduğumuz maskeli/intikamcı prototipiyle Şehzade Yangını #4'ten evvel araya Kasap'ın girmesine bozulmuştum...

    2000'lerden beri birkaç sefer farklı varyasyonlarını görmüştüm bu konseptin...Şehir Köpeği'nin henüz Strip dergisine taşınmadan çok önce, 6.45'ten iki fasikül halinde çıktığı dönemde de, üreticisinin dahil olduğu RH+ oluşumunda da benzer yaklaşımlar geliştirilmişti...Benzer derken, intikamcı, öfkeli adaletçi, maske ve saire kastım...Beylik laflar, cezalandırıcı tripleri falan...Bunun batıdaki esas orijinine değinmeye bile gerek yok zaten...

    Eli kalem tutmuş ve çizgi romana gönül vermiş her amatörün rüyasıdır benim kuşağımda, şöyle maskeli, artistik, kanlı bıçaklı ve tekinsiz sert hikayeler çizmeye çabalanılmıştır vaktiyle...Kasap'ı görünce ilk böyle bir hisse kapılıp ''Hala var mısınız siz ya'' demiştim kendi kendime, üreticisinin Selçuk Ören gibi rüştünü kısmen ispatlama aşamasında biri olmasına rağmen...Üzerine bir de vaktiyle bu tarz hikayeler yapmaya çalışan birkaç amatörün (profesyonel sektörde bile olsalar amatörlükleri maalesef baki) öve öve bitirememesi üzerine büsbütün tavır almıştım daha okumadan...Hikayedeki geminin ''13'' yazısı (nedense ergenliğime gittim, ben de maskeli ve Spawn'dan bozma bir tip yapıp üzerine 13 rakamını yapıştırıvermiştim 2000'lerin başlarında) ve iblisli miblisli fasikül başlığı da tuz biber olmuştu...

    Nitekim okudum...Konsepti ilginç ve yeni mi buldum, hayır...Bir giriş olarak çok mu beğendim, hayır...Selçuk Ören'i dergilerden de takip eden biri olarak anlatımını başarılı bulduğum görsel üslubu beni yakın bir gelecekte sürprizlere gebe bırakıp pek çok çalışmasında deşifre ettiği ezberlerini gözümde yok etti mi, yine hayır...Peki elzem miydi böyle bir üretim bence, hayır...Hayır oğlu hayır...Ne var ki okurken sıkıldım mı ya da pişman oldum mu, gene hayır...

    Üretimlerinden gayrı kendisini merak etmem, mutfağını bilmek istemem...Olur da bir söyleşisinde amatör bir laf eder, yok Stan Lee Mtan Lee diye örnek verir belki amatör çizerler gibi diye konuk olduğu videoları da izlemem...Lakin akranım olan bu üreticinin şu konuda hakkını yemeyeyim, bir şekilde okutuyor kendini ve pişman ettirmiyor adamı okuduğuna...En azından bende öyle oluyor...

    Kasap benim için ahım şahım birşey değil...Anlatılacak nice özgün şey varken, maskeli intikamcı konsepti benim için en ufak bir önem arz etmiyor...Buna rağmen Kasap'ı okunası kılan şey akıcı anlatımı ve emanetliğe çok kaymayan, en azından kendinden öncekiler kadar emanet olmayan diyalogları...Anlatımı, geçişi, diyaloğu güzel yediriyor...Benim diyen Türk TV dizilerinin alayından daha iyi diyalog kuruyor, hani az daha iyi olsa mütevazi bir yazara yakışabilirmiş sanki dedirtiyor...Görseli de bu metni destekleyen bir inandırıcılık ve akıcılıkta olduğu için, fasikülü kapadığımda öyle aman aman artılara boğmadığım gibi eksiler vermekten de kaçınıyorum tutkulu bir okur olarak...

    Ne hikayesini, ne karakterini, ne konseptini aman aman tutmuş değilim...Buna rağmen alıp okumaya devam edeceğim...İlgimi çekmeyen, hatta yıllardır eleştirdiğim bir yaklaşım üzerinden gitse de, kendini bana akıcı ve doyurucu bir şekilde okutmayı başardığı için takibe devam edeceğim...Hem de merakla...

    Daha evvel herhangi bir Selçuk Ören üretimine kendi albümlerinden yahut dergi çalışmalarından bulaşmış ve ilgisine mazhar olmuş kimseler var ise, Kasap'ı da es geçmesinler derim...Bir baksınlar, benim gibi ilk anda matah bulmasalar bile içine dalıp bir okusunlar...En azından üreticisinin akışkan üslubuna şapka çıkarmak için...Diğer yandan, genç bir üretici olmasına ve çok çeşitli bir yelpazede üretmesine rağmen kendinin belki iki katı yaşındaki bazı üreticiler gibi de pohpohlanmaya ve onaylanmaya tamah etmeyip efendi efendi üretmesinden ötürü kendisini kutlarım...Biz öyle de yazarız hakkında, böyle de ama o bildiği gibi üretmeye devam etsin, kalemi küçülmeden, mürekkebi kurumadan, Photoshop'u hata vermeden, grafik tableti yahut cintiq'i dokunmatiğini kaybetmeden coşkuyla yazıp çizmeye, boyamaya devam etsin ki biz de takipte kalalım...

    Sözün özü, ''Görünen köy kılavuz istemez'' diye burun kıvırırken, ''Ummadık taş baş yarar'' diye şaşırmış oldum az biraz... :)

    Not : Yorumum boyunca eserin görsel kısmına fazla değinmedim, çünkü ihtiyaç duymadım...Akıcılıktan kastım büyük oranda görsel üzerineydi zaten...Bazı çizerler vardır, çizgilerini seyretmeye doyamazsınız ama iş öykü çizmeye gelince patlarlar, altından kalkamazlar...Bazı çizerler vardır, çizgisi tek başına sizi fethetmese de öykü ve anlatım içerisinde şahlanır da şahlanır...İşte Selçuk Ören bu ikinci kategoride benim için...Kimine göre çekici, kimine göre değil ama kesinlikle profesyonel ve hikaye anlatmasını iyi bilen tecrübeli çizgiler ve bu çizgilerle uyumlu yerli yerinde ve abartıdan uzak renkler...Sevilir ya da sevilmez, ama bu dengeyi tutturmak bile mesele bazıları için...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Barış

yakın zamanda almayı düşünüyorum  ;D

afacanx

cetvelle çizilmiş gibi keskin hatlara sahip yüzler, burun üzerinde birleşen üçgen ve baklavalar. kalınlığı asla değişmeyen rapido çizgiler. detaylı arka plan çizimleri. imza atmasına bile gerek olmayacak şekilde çizerini belli eden bir çizgi roman kasap. karşımızda selçuk ören. ..

isten ve güçten şikayet eden bunca çizerin aksine ısrarla üretmeye devam ediyor. yabani dergi için kısa resimli roman hazırlıyor (sahi ne oldu yabani dergi? umarın aylık olmasa da üç aylık periyotlar halinde devam eder), otlak dergi için kısa resimli roman hazırlıyor, şehzade yangını grafik roman serisini çıkarıyor ve şimdi de karşımızda "kasap" fasikülü ile arz-ı endam ediyor.

evet bizim de zaten intikamcı maskeli bir "vigilante" ihtiyacımız olduğu için kasap bütün gaddarlığıyla, gizemiyle, korkunç maskesi ve satırlarıyla adam doğrayacak! buradan selçuk ören'e sesleniyorum: lütfen gizemli infazcımızın gizli kimliği "nusret gökçe" çıkmasın. lütfen...

(ya da yurt dışına açılmak istiyorsan nusret çıkabilir. hazır popülerken değerlendirmek lazım).

evet, zaten şurada çizgi romana gönül vermiş hemen hemen herkes bir arada olduğu için çizimlerden bahsetmeye gerek duymuyorum. selçuk ören çizimleri işte. konusuna çok fazla spoiler vermeden girecek olursam şunları söyleyebilirim: kötü işler yapan insanlar vardır. sonra vigilante ortaya çıkıp wolverine misali ya da punisher misali ortalığı kırmızıya boyamayı planlar. diyaloglar ve konunun gelişimi gayet tatmin edici olmuş. her geçen gün daha iyi işler çıkaran sanatçı, bir işleyen demir olarak ışıldıyor!

geekyapar youtube sayfasından edindiğim bilgiye göre selçuk ören ilk hikayeyi dört fasikülde bitirmeyi planlıyormuş. fasikül dedim diye aldanmayın yaklaşık 40 sayfalık bir çizgi roman bizleri bekliyor. fiyatı da uygun. iç sayfaları renkli ama kuşe kağıt değil.

ferzan'ın incelemesi son derece detaylı olmuş. bu incelemeleri okuduktan sonra eminim sizde bir merak uyanmıştır. bence alın bitirin de raflarda kalmasın. böylece seri devamı gelsin. sanatçılar emeklerinin karşılığını alsın.

sevgiler...