Indeh: Apaçi Savaşlarının Hikayesi - KaraKarga Yayınları

Başlatan memospinoz, 07 Aralık, 2016, 17:55:00

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nightrain

"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

s.b

İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

Kauss

Daha okuma fırsatım olmadı bugün kargoyla elime ulaştı. Okumadan şunu söyleyebilirim, çizimleri gerçekten harika. Üst yorumlarda başka arkadaşında dediği gibi, sırf çizimleri için bile kitaplıkta yer hak eden bir eser.

KenParker

Alınacaklar listemdeydi. Şu çizimleri görünce gecikmeden siparişi vermeli bari.

darkwood

Çıkar çıkmaz satın almıştım, güzel çizimlerle gerçek bir Amerikan westernı, her kütüphaneye lazım.
Darkwood Sakinleri..

KenParker

Çarpıcı, şimdiye kadar söylenenlerden farklı, bambaşka bir anlatıya sahip.

ferzan

    Çıktığı gibi almıştım ama aldığım günden beri bir kez olsun okuma isteği duyamadım. Nedense hikayesinin, türe dişe dokunur bir katkı yapacağına ihtimal vermeme gibi bir önyargıya kapıldım. Bunda yılların western okuru olmanın ve Büyülü Rüzgar ile Ken Parker bünyesinde olduğu gibi çoğunlukla kızılderilileri odağına alan çok üst düzey hikayeleri tekrar tekrar okumuş olmanın şımarıklığıyla (Tex, Zagor vs. dahil bile etmiyorum) asla beni kesmeyeceğini düşünmemin etkisi büyük oldu. Greg Ruth 'un fotografik gerçekçilikteki stili de hiç yardımcı olmadı. Oysa kendisini Dark Horse 'un 50 'lik Conan serisinde (bknz. Lal Kitap) aralarda çizdiği tek sayılık hikayelerle tanımıştım ve orada gayet sevmiştim. Sanıyorum Indeh 'te sayfalarda yer alan panelleri az sayıda ve çok büyük ölçekli tutması, tarzının fotografikliği ile birleşince uzaklaştırdı beni. Bu da mesafemi korumamda ikinci sebep oldu.

    Birkaç kez elden çıkarmayı düşündüm, hatta raftan alıp satılacaklar kolisinde bile beklettiğim oldu ama sonra rafa geri koydum. Çok az çizgi romanla daha okumadan böyle tersleşmişimdir herhalde. Bir türlü okumaya başlayamıyorum, bir türlü elim gitmiyor, bir türlü önyargımı kıramıyorum. Ethan Hawke 'nin oyuncu başına benim gibi şımarık bir western okurunu hiç de ikna edemeyeceği (hele lafa bak hele) düşüncesinden ötürü okuyamıyorum. Umarım yakın bir gelecekte okurum ve de o ana dek okumadığıma pişman olurum. ::)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

BAHADIR

Dorukhan'ın paylaştığı hislerle; aynı yargı mı yoksa aynı ön yargı mı demek lazım bilmiyorum ama benimde rafımda öylece duruyor... Bir gün muhakkak sıra gelecek ama ne zaman bende bilmiyorum...

Panellerin büyük olması ve anlatımın sığ gibi görünmesi sanırım bunda en büyük etken... Dorukhan okusun zaten gaz verir herkesin okuması için... O zamana kadar bekletmekte sakınca yok... ;)

seastar1000

Ben hiç beğenemedim bu kitabı zaten elimden çıkardım düşündümde niye beğenemedim diye galiba aynı konu bin kere senaryolaştırıldı artık bıktım galiba dedim kendi kendime şahsen tavsiye etmem demek isterim ama yayıncının emeğine yazık olur almak isteyen iyice bir incelesin de almaya karar versin

karlıova

Herkesin zevki farklı tabii. Daha evvelden birçok farklı mecradan bu konuyu okumuş olabilirsiniz. Indeh konuya Geronimo ve yerlilerin gözünden bakan hümanist bir çalışma.  Ethan Hawke'un senaryosu araştırma ve Apaçi kültürünü ilgilenen okuyucuya tanıtma üzerine. Derdi hareketli bir western yapmak değil. Görsellik de başarılı bana göre. Naçizane görüşüm, bu kitaba kütüphane süsü muamelesi yapmak yazık beyler.

Bloodslince

Alıntı yapılan: ferzan - 27 Nisan, 2020, 01:38:44
    Çıktığı gibi almıştım ama aldığım günden beri bir kez olsun okuma isteği duyamadım. Nedense hikayesinin, türe dişe dokunur bir katkı yapacağına ihtimal vermeme gibi bir önyargıya kapıldım. Bunda yılların western okuru olmanın ve Büyülü Rüzgar ile Ken Parker bünyesinde olduğu gibi çoğunlukla kızılderilileri odağına alan çok üst düzey hikayeleri tekrar tekrar okumuş olmanın şımarıklığıyla (Tex, Zagor vs. dahil bile etmiyorum) asla beni kesmeyeceğini düşünmemin etkisi büyük oldu. Greg Ruth 'un fotografik gerçekçilikteki stili de hiç yardımcı olmadı. Oysa kendisini Dark Horse 'un 50 'lik Conan serisinde (bknz. Lal Kitap) aralarda çizdiği tek sayılık hikayelerle tanımıştım ve orada gayet sevmiştim. Sanıyorum Indeh 'te sayfalarda yer alan panelleri az sayıda ve çok büyük ölçekli tutması, tarzının fotografikliği ile birleşince uzaklaştırdı beni. Bu da mesafemi korumamda ikinci sebep oldu.

    Birkaç kez elden çıkarmayı düşündüm, hatta raftan alıp satılacaklar kolisinde bile beklettiğim oldu ama sonra rafa geri koydum. Çok az çizgi romanla daha okumadan böyle tersleşmişimdir herhalde. Bir türlü okumaya başlayamıyorum, bir türlü elim gitmiyor, bir türlü önyargımı kıramıyorum. Ethan Hawke 'nin oyuncu başına benim gibi şımarık bir western okurunu hiç de ikna edemeyeceği (hele lafa bak hele) düşüncesinden ötürü okuyamıyorum. Umarım yakın bir gelecekte okurum ve de o ana dek okumadığıma pişman olurum. ::)

Ethan Hawke'ın Şövalyeliğin Kuralları kitabı var, okurken keyif almıştım. Indeh için diyeceğim şudur ki, konuşma balonlarını kaldırın, çizgi roman'ın sadece çizimlerine bakın o bile yeter. Ben çok keyif aldım açıkçası.

Çizimlerin ve bakışların anlatmaya çalıştığı başka şeyler var. Üstte eklenen fotoğraflardan daha çekici bu arada, çok soğuk bir çekim yapılmış, kendisi daha iyi. :)
"Gotham'ın beyaz şövalyesini aldım ve bizim seviyemize indirdim. 
Çok zor olmadı.
Bildiğin gibi delilik yerçekimi gibidir.
Sadece hafifçe itmek gerekir."
[shadow=red,left]Joker[/shadow]

memospinoz

Alıntı yapılan: Bloodslince - 29 Nisan, 2020, 16:17:33
Ethan Hawke'ın Şövalyeliğin Kuralları kitabı var, okurken keyif almıştım.



Ünlü oyuncu Ethan Hawke'tan hayatı bir şövalye gibi yaşamanın sırları...

Şövalye Thomas Hawke savaştan sağ dönemeyeceği korkusuyla çocuklarına hayatın anlamı ve güzellikleri hakkında yol gösterici bir mektup bırakmaya karar verir.  Bu uzun mektup hem onun kendi şövalye olma hikâyesini anlatır hem de gerçek bir şövalye nasıl olur sorusunun cevabını verir. Çünkü şövalye olmak sadece savaşa gitmek demek değildir. Bir şövalye hakikati savunmaz; hakikatin içinde yaşar ve hakikat onu savunur. Asil, adil ve anlamlı bir hayat sürmek insanı şövalye yapar.

Yalnızlık... Tevazu... Şükran... Gurur... Yardımlaşma... Dostluk... Bağışlayıcılık... Dürüstlük...  Cesaret... Zarafet... Sabır... Adalet... Cömertlik... Disiplin... Adanmışlık...  İnanç ve sevgi...

İşte şövalye olmanın kuralları...

148 sayfa

Kauss

Alıntı yapılan: Kauss - 03 Nisan, 2020, 17:37:22
Daha okuma fırsatım olmadı bugün kargoyla elime ulaştı. Okumadan şunu söyleyebilirim, çizimleri gerçekten harika. Üst yorumlarda başka arkadaşında dediği gibi, sırf çizimleri için bile kitaplıkta yer hak eden bir eser.

Kitap elime geçtiğinde bu yorumu yapmıştım. Dün bitirme fırsatım oldu. Konu içerisinde bir arkadaşımızın da dediği gibi; bu hikayeyi bildiğimiz Western çizgi romanları gibi ele almak biraz haksızlık olur. Daha çok Amerikalıların ( sonradan koloni olarak gelenlerin ) altın için yaptıklarını hatırlatıyor desek daha doğru. Bu sebepten harika bir çizgi roman denemez ( çizimleri dışında ) ama anlatmak istediğini anlatıyor bence.

Bunların dışında konu hakkında netflixte The West adında bir belgesel var. 8 bölümden oluşuyordu yanlış hatırlamıyorsam. Kesinlikle tavsiye ederim.

eysude

West'i henüz bitirdim. Son yıllarda bu kadar etkileyici bir belgesel izlememiştim (mockumentary de denebilir). Elbette Howard Zinn'in o ünlü ABD Halklarının Tarihi'ni, Büyülü Rüzgar'ı, Ken Parker ve Indeh'i de bolca andım izlerken.