Batman: Gotham'ın Gaz Lambaları - JBC Yayıncılık

Başlatan Nightrain, 13 Mart, 2017, 11:38:26

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz

Alıntı yapılan: battlehammer - 03 Nisan, 2017, 10:57:07
Gotham'da beş minare?
(beri gel Batman beri gel)

lol or lmfao
Yukarıdaki "gaslight" ile ilgili linkleri okudunuz mu? Ardından çizgi romanı okudunuz mu? Veya konusuna bakıp fikir sahibi oldunuz mu? Yoksa okumadan komiklik yapayım mı dediniz? Bilemedim şimdi. Sonuna bir smiley de eklemediğiniz için polemik için mi yoksa gerçekten komiklik olsun diye mi yaptığınız anlaşılmıyor pek. Kusura bakmayın.

battlehammer

Alıntı yapılan: memospinoz - 03 Nisan, 2017, 16:46:37
lol or lmfao
Yukarıdaki "gaslight" ile ilgili linkleri okudunuz mu? Ardından çizgi romanı okudunuz mu? Veya konusuna bakıp fikir sahibi oldunuz mu? Yoksa okumadan komiklik yapayım mı dediniz? Bilemedim şimdi. Sonuna bir smiley de eklemediğiniz için polemik için mi yoksa gerçekten komiklik olsun diye mi yaptığınız anlaşılmıyor pek. Kusura bakmayın.

Hayır.


Jedmau


frodo

Az önce ilk bölümü bitirdim ve yazma ihtiyacı duydum hikaye ailenin ölümü ve Bruce'u ilk Batman deneyimini görüyoruz.Hikaye 1800'lerde geçtiği için Bruce'u şuanki teknolojik imkanlardan mahrum haliyle bunla alakalı söylemem gereken mesela batmobile yok normal olarak, At var ;D atı görünce zaten beni benden aldı.Kostümü döneme uygun bence gayet güzel tasarlanmış. Çizimler eski döneme uygun güzel.Sonuda güzel bağlanmış.
Hazır diğer yayınlar gelmeden sizi formda tutacak bir çizgi roman teşekkürler Jbc Yayıncılık  :) ;D
"Yaşayan pek çok kişi ölümü hak eder. Ölülerden bazıları da yaşamı. Yaşamı onlara verebilir misin? Ölüm hakkında karar vermekte aceleci olma. En bilgeler bile her sonucu bilemez"

Jedmau


Barmen Minik

 "başka-dünya" hikayelerini seviyorsanız. kitabın ilk kısmı size göre. "şöyle olsaydı?" konsepti için güzel fikir ama daha güzeli bunu gerçekten iyi işlemiş bir hikaye olması okunmalık. ilk bölümün sonu.

normalde bu tarz hikayeler tek kısımlıdır ve o dönemde olsaydı, şöyle olsaydıyı düşüdürtür ve bitirir ama işte bunun ikinci bölümü de var. hayır bu kitap öyle basitçe bitmiyor. ikinci kısımda batmanin klasik bir  düşmanı o dönemde olsaydılı bir konseptlede sunmuyor. yepyeni bir seviye sunuyor. orijinal bir şey ve şunu düşünürken buluyorum kendimi "batman bu durumdan nasıl kurtulacak?". bunu son yıllardaki dev batman hikayelerini yazanlar veremiyor. yeni dünyada  (earth-2) verilmek istenen ama verilemeyen şeyi, batmanin insan olmasına ragmen süper kahraman oluşunu veriyor. "bu batmanin karşılaştığı en zor durum olabilir" derken buluyorum kendimi "olmayacak başaramayacak ama başarması lazım hadi" dedirtiyor bana. resmen size mahrum kaldığınız batmani veriyor. şahane bir "başka-dünya" hikayesi. bu zamana kadar okumamış olmamı ayıplıyorum. benim tahminim işte ilk kısımdaki gibi bir hikaye idi güzel ama o konseptin sınırlarında kalan bir şey. iyiki türkçeye kazandırılmış, iyiki okumuşum. MUTLAKA okumalık, alınmalık bir BATMAN hikayesi.

grafik işçilikte ise sadece 2 tane fark edilmeyecek şeyin cevirilmediğini gördüm. ki her arka planı yazı kaynayan bir kitaptı bu. kusursuz özen bunun içinde teşekkür etmek gerekir.

Jedmau


seastar1000

Yeni okuyabildim.Bence cok guzel Bruce un
anne babasinin oldurulmesine yeni bir bakis acisi gelmis
Baski vs yine on numara olmus

yalcinerol345

Bütün BATMAN'ları almama rağmen okumaya kıyamadığımdan bekletiyorum.Bugün pkudum.Birbirinin devamı iki hikaye var ama ikinci hikaye daha bir güzel.Çizim ve renklendirme daha çok hoşuma gitti.Final de süperdi.

tenten

Gotham'ın Gaz Lambaları'nı uzun süredir bekliyordum. Hatta onca Batman serüveni içinde basılacağına dair pek bir ümidim de yoktu. Bu kadar hararetle beklememin nedeni, Karındeşen Jack hikâyesi olması. Karındeşen her zaman çok ilgimi çekti, hakkındaki kitaplardan, eski tarihli filmlere, çizgi romandan (Dylan Dog, From Hell...) bir iki TV dizisine kadar bulduğumu okudum.
Elsewhere hikâyeleri içinde en sevilen Batman hikâyesiymiş, forumda da genel olarak beğenilmiş görünüyor. Ne yazık ki bende büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Alan Moore'un yazdığıyla kıyaslamak haksızlık olur farkındayım, ama ne bir Batman hikâyesi olarak ne de Karındeşen Jack'i ele alan bir hikâye olarak beklentilerimi karşılamadı.
Öncelikle spoiler vermemek adına sözü çevirerek anlatacağım; katil kim sorusunu sordurmuyor hikâye. Oysa tam olarak eski geleneksel İngiliz polisiyelerindeki "whodunit", kim yaptı sorusunun etrafında kurgulanmış. Ama şüphelerin Batman üzerine yoğunlaşması hikâyeyi zayıflatıyor. Biz okur olarak bunun olamayacağını zaten biliyoruz. 2-3 şüpheli daha olsa kuşkusuz daha gizemli bir olay örgüsüne tanık olabilirdik. Katil çıkan kişinin de zaten bildiğimiz tanıdığımız Gotham karakterlerinin dışındaki hemen hemen tek kişi olması, açıkçası bir sürpriz duygusu uyandırmıyor.
Yine de buraya kadar her şeye tamam diyebilirim. Kurmacada yazar böyle bir yolu tercih etmiş, kendi çizgisi içinde de hikâyeyi aksatmadan ilerletmiş. Ama sorun şu ki Batman dediğimizde, son yirmi yıla damgasını vuran en iyi yazarlardan birçoğunun el attığı ve nitelik olarak bambaşka  bir yere taşıdığı bir 'fenomen'den söz ediyoruz. Üstelik işin içinde kült bir karakter, dünyanın adı konulmuş ilk seri-katili Karındeşen Jack var. İşler burada biraz düğümleniyor.
Yine spoler vermemek adına lafı öteleyeceğim, hikâyedeki Karındeşen Jack, Gotham'a gelmeden önce gerçekteki Jack ile aynı şeyleri yapıyor, yani Londra'da fahişeleri öldürüyor. Gotham'da da 'sadece' fahişeleri öldürmeye devam ediyor. Müfettiş Gordon'a yazdığı mektupta da bunu açıkça belirtmiş. Oysa kitabı okumuş olanlar zaten biliyor, sonradan okuyacak arkadaşlar da görecekler, Jack'in kuyruk acısına neden olan kadının fahişelikle hiç alakası yok. Seri katillerin bir bölümünün fahişelere olan takıntısı bilinir ve sadece fahişeleri öldürmelerinin onlara ve kriminologlara göre belli nedenleri vardır. Jack'in fahişeler dışında öldürdüğü daha doğrusu öldürttüğü tek kadın, kendi halinde bir aile kadını. Hikâyede sadece fahişeleri öldürmesi ve onlarda o kadının gülüşünü görmesi hiç mantıklı değil. Madem hikâye bir Elsewhere hikâyesi ve madem yazar Karındeşen Jack'in hikâyede fahişelere olan nefretini temellendiremiyor, tıpkı Karındeşen'in öldürttüğü aile kadını gibi kurbanları da rastgele olabilir ve kuşkusuz bu hikâye içinde daha sağlam/mantıklı dururdu.
İkinci hikâye için de çok olumlu şeyler söyleyemeyeceğim. Kötü bir hikâye değil ama çok daha iyilerini okuduk. Fakat ilk hikâyeye bağlı olarak burada da bir mantıksızlık var. Karındeşen Jack cinayetleri 1888'de işledi. Gotham'ın Gaz Lambaları'nda da hikâye mantıklı bir biçimde, olaylardan bir sene sonra 1889'da geçiyor. Kitabın başında tarih verilmiş. İkinci hikâyede birkaç defa Karındeşen Jack vakasından söz ediliyor, Müfettiş Gordon 59. sayfada Batman'in, Karındeşen'i yakaladığını söyleyip şöyle devam ediyor: "Bütün yılını tekrar ve tekrar şehri kurtararak geçiriyor." İki sayfa sonra Batman'in sadık uşağı ve sırdaşı Alfred, Karındeşen ile ilgili sohbet sırasında şöyle diyor: "Efendim, bu işlerin cereyan ettiği on sekiz aydır.." Batman ilk hikâyede Karındeşen'i 1888 'in Ekim ayında yakalıyor. Bu iki yorumdan ikinci hikâyenin 1890'da geçtiğini anlayabiliriz. Aradan bir buçuk yıl geçmiş. Peki neden bunun üzerinde bu kadar duruyorum? Çünkü 1888'de geçen ilk hikâyede Müfettiş Gordon, saçına tek bir ak bile düşmemiş 40 yaşlarında bir adam. 18 ay sonra geçen ikinci hikâyede ise bembeyaz saçları ve beyaz bıyıklarıyla altmışlı yaşlarında! Tamam ressamlar farklı olabilir ama kitaptaki iki hikâye de aynı yazara ait, Brian Augustyn. Ve iki hikâye de Elsewhere evreninde geçiyor, 2. hikâyede birkaç defa Gotham'ın Gaz Lambaları'ndan, Karındeşen'den bahsediliyor, üstelik tarih verilerek. Bu noktada daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Gerçekten şaşırtıcı bir absürtlük. Gelelim kitabın bence en iyi yönüne, JBC  yine harika bir iş çıkarmış, kitabın içi dışı her zamanki gibi mükemmel, ayrıca kitabın son okuması da çok iyi. Hnagi kitabı basarlarsa bassınlar, standartları yüksek.  Çıtayı düşürmeden, bu işi layıkıyla yapıyorlar.

hanac

Tenten dostum bu ayrıntılı inceleme yazısı için teşekkürler.

tenten

Asıl bu güzel site için ben teşekkür ederim, hepinize.

ferzan

    Batman ''Gotham'ın Gaz Lambaları'' bugünün bir diğer okumasıydı...İlk yarının kurşunkalem altyapısında Mike Mignola'yı görmenin zevkine ve hikayenin yerleştirildiği dönem konseptinin güzelliğine rağmen çok yükselemediğim bir albüm oldu...Yine Superman Red Son 'da olduğu gibi bir fikir harcanmışlığı hissine kapıldım bir parça...En azından Mignola'lı kısmı nispeten daha keyifliydi...Genel olarak nötr kalacağım ve tam anlamıyla ne iyi ne de kötü yorum yapamayacağım bir (hatta iki) Batman hikayesi oldu...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

KenParker

Mike Mignola'nın Hellboy öncesi çizimlerini görmek için aldım. Sonuç: Harika görseler. Daha o zamandan çizimdeki sanatı göz dolduruyormuş. Henüz tarama yapıyor. Tamamen siyaha geçmemiş. Her zamanki gibi kolay okunuyor.

Hikayesini de sevdim. Karındeşen Jack'i Batman'a uyarlamak fikri tam  kıvamındaydı. Olmuş.

İkinci hikaye için diyeceğim tek şey; zorla bitirdim.