Basında Çizgi Roman

Başlatan pizagor, 13 Ocak, 2010, 20:18:15

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

devrimk



Berk Uralcan bugün BirGün Kitap'ta yazmış: Seyfettin Efendi tam gaz!

ferzan

Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

caretta

Bugünkü Hürriyet ve  Habertürk gazetelerinde İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal ile ilgili haber vardı.Ümit Bey sıkı bir çizgi roman koleksiyoncusu
imiş.Birisi gazetelerden bu alıntıları yapabilir umarım.

ferzan

    Bir önceki iletimde paylaştığım link tastamam o konu hakkındaydı ama vaktim olmadığı ve acilen çevrimdışı olmam gerektiği için sadece linki paylaşabildim,üstüne bir de linkte ''15 yaşımdan beri hep bir kadın hayaliyle yaşadım...'' kısmını şu an farkettim...Ne kadar güzel,zekice ve ilgi çekici haber başlıklarımız var...Güzel bir konu böyle bir başlıkla ancak bu kadar çarpıtılabilirdi...Paylaşımı yüzüme gözüme bulaştırmış gibi hissettim... ::) Konuya söz konusu linkten ulaşabilirsiniz...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

pizagor

Alıntı yapılan: ferzan - 25 Ekim, 2014, 18:28:48
    http://www.haberturk.com/gundem/haber/1003069-15-yasindan-beri-hep-bir-kadin-hayaliyle-yasadim

Çok beğenirim kendisini, ancak Türkiye'nin en iddialı koleksiyonlarından biri derken biraz abartmış. Yalnız kitaplığı gayet güzel :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar... KRONİK İTTAPAR!!!
Hayat sana sokak hayvanlarına davrandığın gibi davransın!


hanac


Mister NO

Alıntı yapılan: Mister NO - 09 Ocak, 2014, 10:14:21
Cumhuriyet Gazetesi'nin bugün yayınlanan Kitap Eki'nde Güngezgini ve Y: Son Erkek çizgi romanlarının tanıtımları yer alıyor Yılmaz ÖZER imzasıyla.

İnternete yazının tamamı konmuş


İki çizgi roman
Fablo Moon'un yazdığı, Gabriel Ba'nın çizdiği "Güngezgini", toplum içinde yalnızlığını yaşayan melankolik modern insanı anlatıyor. "Son Erkek" alt başlığıyla okura sunulan "Y" ise ilginç bir sorgulamayı gündeme taşıyor: Eğer ataerkil sistem yıkılırsa, kadınlar dünyayı daha güzel bir yer haline dönüştürür mü? Kitapları Yılmaz Özer değerlendirdi...


'Güngezgini' ve 'Y: Son Erkek'

Montaigne bir zamanlar "Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim," demişti. İşte Güngezgini adlı grafik romanın kahramanı Bras de Oliva Domingos'un kurgusal melankolik hayatı da aynen bunu yansıtıyor. Kahraman dediğimiz Bras'ı ayrıca genç bir adam, bir yazar, gazeteci, gezgin, maceraperest, annesinin küçük mucizesi, babasının gurur duyduğu bir oğul, gerçek bir dost, bir âşık, koca, baba, hayalci ve insan olarak da tanımlayabiliriz. O yaşamının her evresinde ölümü düşünen ve her an bir köşeden fırlayarak onu sevdiklerinden, hayallerinden, rüyalarından alıp sökecek ölümü bekleyen gerçek insanların temsilcisi bir anlamda.

Çizgi romanın karelerinin içinde dostu Jorge'yle sohbet ederken "Hep hayatı yazmak isterdim, ama işe bak sadece ölümü yazabiliyorum" diyor bir yerde. Sonrasında ailesini sorgularken "İnsan ailesini seçemiyor ki," diye yakınıyor başka yerde. Aklında sayısız soruyla yaşamını sürdürürken, yeni tanıştığı güzel bir kadına "Kimse yalnız olmak istemez," demesinin ardından "Peki neden çok yalnız insan var o halde?" yanıtını alıyor ve elbette bu yanıtı yanıtsız bırakmak zorunda kalıyor.Babasının ona "Yabancıların oluşturduğu bir toplumda yaşıyoruz," dediğini hatırlıyor.
Oysa Jorge, insanların yaşarken dikkat etmeleri gerektiğine ve anı yaşamanın önemine vurgu yapıyor, geleceği, hatta ölümü çok fazla düşünmemek gerektiğini söylüyor: "Hayatı sırayla yaşa, acele etme, anı yaşa ve hayatın ne getireceğine bak."

Karısıysa hayatını gerçekliğe sımsıkı tutunarak sürdürmeye çalışırken bir yandan da ona "Ben yaşantımızdan bahsediyorum sen rüyandan," diye serzenişte bulunuyor. Oysa Bras, tanık olduğumuz hikâyesinde kendini ve yaşantısını "Rüyalarım kim olduğumu tanımlıyor," sözleriyle özetliyor. Sonra da hep ölüyor... Yaşamının en güzel noktalarında hayatın tadını çıkaramadan ölüyor. Her defasında...

Fablo Moon'un yazdığı, Gabriel Ba'nın çizdiği Güngezgini Bras De Oliva Domingos'un hayatının farklı evrelerini anlatıyor gibi görünmekle birlikte, aslında toplum içinde yalnızlığını yaşayan, rüyalarının peşinden koşturan, hayatın güzelliklerinden tat almak yerine ölüme Haber görseliodaklanan melankolik modern insanı anlatıyor. Aslında bu eserin değerlendirilebileceği tek kategori Gabriel García Márquez'in öyküleriyle yan yana durduğu raflardır. Çünkü aynı şekilde Güney Amerika sanatının acısı, ruhu ve şiiri, bu hikâyedeki neredeyse her çizgiye yayılmıştır.

Ölüm ve yaşam merkezli hikâyesiyle Güngezgini, okunduğunda tamamlanan bir kitap. Okuyanı kendi anılarında bir yolculuğa çıkarıp, o anılarla bütünleşiyor ve ancak o zaman tamamlanıyor; tam oluyor. İnsana daha önce hiç yaşamadığı bir okuma deneyimi yaşatıyor. Tarifsiz bir deneyim. Kitap bittiğinde nasıl bir ruh hali içindeyseniz, sonuyla ilgili algınız da öyle oluyor. Hayatınızda o an her şey yolundaysa, mutlu bir sonu var kitabın. Sıkıntılı, endişeli bir dönemse, kitabın da sonu hüzünlü geliyor. Ama şunu fark ettim ki, kitap bittikten sonra bile, okuyanın yaşamına eklenen deneyimler ve yeni anılarla bütünleşmeyi sürdürüyor. Sanki asla gerçekten bitmiyor. Bu yüzden kitap bittiğinde ne düşündüğünüz, ne hissettiğinizinden çok, kitabın bir bütün olarak verdiği his ön plana çıkmaya başlıyor.

ATAERKİL SİSTEMİN YIKILDIĞI YER

"Son Erkek" alt başlığıyla okura sunulan bu çizgi romansa, ilginç öyküsünün yanı sıra son derece ilginç bir sorgulamayı da gündeme taşıyor: Eğer ataerkil sistem yıkılırsa, kadınlar dünyayı daha güzel bir yer haline dönüştürür mü?

Biraz daha açık konuşmak gerekirse hikâyemizde ironik olarak, "Y" kromozomu taşıyan insan ve hayvanlar dahil tüm memeli canlıların erkekleri aniden ölüveriyor. Daha doğrusu iki erkek dışındaki tüm erkekler. Birisi hikâyemizin kahramanı Yorick, diğeri de maymunu Ampersand (& işareti).
Muhtemelen sıradan bir eserde bu kurgu cennete düşen adam olarak sunulur, vasat altı bir kaliteyle erotik bir çalışma olarak sunulurdu okura. Burada yazar Brian K. Vaughan daha zor bir işe girişerek okuru, dünyanın öteki ucundaki sevgilisine ulaşmaya çalışan romantik ve idealist, gerçek bir aşık, gerçek bir şövalye olan Yorick ile yolculuğa çıkarmayı tercih etmiş.

Ancak işi burada bırakmamış, kadınların eline kalan dünyanın nasıl işleyebileceğini de arka plandan aktarmış. Bu noktada da karamsar bir mesaj sunmuş dense yalan olmaz çünkü sistemin katılığının kadınlarca sürdürüldüğüne tanık oluyoruz, içimiz acıyarak. Kadın eli, kadın yumuşaklığı, duyarlılığı, annelik... Devletlerin ilişkileri, din ve yönetim şekilleri gibi unsurları iktidarı ele geçiren her cinsiyeti kendine entegre eder diyor yazar hayli pesimistçe. "Dünya kadınlara kalsa da değişmez..."

Farklı üç çizerce yorumlanan 60 sayılık ödüllü çizgi roman ciltlerde toplanarak okurlara sunuluyor.

Güngezgini/ Yazan: Fablo Moon/ Çizen: Gabriel Ba/ Çeviren: Cenk Könül/ Çizgi Düşler Yayıncılık/ 256 s.
Y: Son Erkek/ Yazan: Brian K. Vaughgan, Piar Guerre/ Çizen: Jose Marzan, Jr./ Çeviren: İlke Keskin/ Çizgi Düşler Yayıncılık/ 128 s.








Mister NO

Tenten kapağı 2,5 milyon euro'ya el değiştirdi


Tenten'in 1942'de yayımlanan L'Etoile mystérieuse adlı albümünün orijinal kapak çizimi 2,5 milyon euro'ya el değiştirdi.

Fransız çizer Hergé'nin tasarladığı, Tenten'in 1942'de yayımlanan L'Etoile mystérieuse (Esrarengiz Yıldız) adlı albümünün orijinal kapak çizimi 2,5 milyon euro'ya el değiştirdi.

Belçika'daki çizgi roman fuarında düzenlenen açık artırmada satılan kapakta Tenten ve köpeği Milu deniz kıyısında dev bir mantara hayretle bakıyor.

1942'de yayımlanacak Gizemli Yıldız albümü için Hergé'nin tasarladığı kapak, şimdiye kadar Tenten için ödenen en yüksek ikinci fiyat oldu.

Alıcının ismi açıklanmazken "Avrupalı bir girişimci" olduğu belirtildi. Geçtiğimiz yıl Hergé'nin bir başka Tenten çizimi 2,6 milyon euro'ya alıcı bulmuştu.




hennessy

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

Mister NO

Çizgi roman kahramanlarından ders almak için çok geç değil


Çizgi romanlar aslında okuyucuya basit ancak oldukça yararlı öğretileri tatlı bir dille anlatır. Karakterlerin birbirleriyleolan ilişkileri, problemleri çözme şekilleri günlük yaşamımıza taşıyabileceğimiz birçok öğretiyle doludur.





Çizgi roman kahramanları çocukluk yıllarından gençliğimize uzanan dönemde en yakın arkadaşlarımızdır. Hikâyeleri bizi, her şeyin mümkün olduğu, günün sonunda süper kahramanların hep kazanacağı, kötüleri yeneceği mutlu sonlu bir dünyaya götürür. Birbirinden renkli, bambaşka yeteneklere sahip karakterlerden, inanılmaz yerlere, hayalle gerçeğin çoğu zaman birbiriyle karıştığı senaryolara tutkuyla bağlanırız. Hiçbir zaman bu kitaptan ne ders çıkarmalı gözüyle bakmadığımız çizgi romanlar aslında okuyucuya basit ancak oldukça yararlı öğretileri tatlı bir dille anlatır. Karakterlerin birbirleriyle olan ilişkileri, problemleri çözme şekilleri, çevreleriyle kurdukları bağdan günlük yaşamımıza hatta iş hayatımıza taşıyabileceğimiz birçok öğretiyle doludur.

Örneğin, Süperman'in kahramanlığından ne dersler çıkarılır? Baş düşmanı Lex Luthor'la arasındaki ilişki bize ne gibi örnekler oluşturabilir? Keyifli zaman geçirmenin dışında pek ders almak mümkün değil diye düşünebilirsiniz. Öğretileri keşfetmek için satır aralarına bakmaya başlayın. Gerçek hayatla çizgi roman arasındaki paralellikleri hızla görmeye başlayacaksınız.

İş hayatına çizgi romandan rehber

İş hayatında doğruyu yanlıştan ayırmak her zaman kolay olmayabilir. Bazen çevrenizdeki iş arkadaşlarınızın sizi kandırmak için özel çaba harcadıklarını düşünebilirsiniz. Doğru davranışlarda bulunacağına emin olduğunuz bir iş arkadaşınız sizin hiç onaylamayacağınız bir şey yapabilirken, her konuya yanlış bir açıdan yaklaşan bir diğeri en doğru duruşu sergileyebilir. Dolayısıyla, kişileri iyi ve kötü diye siyah ve beyaz gibi keskin çizgilerle ayırmak çok ama çok zordur. Oysa çizgi romanların dünyasında durum tam tersidir: iyi ve kötü, gece ve gündüz kadar net bir şekilde birbirinden ayrılmıştır.


ÇİZGİ ROMANLARDAN ALINACAK 10 DERS

NORMAL İNSANLARDAN DAHA İYİ DİNLEYİN


Bir süper kahramanın size zaman ayırabilmesi için 9 e-mail göndermeniz ve 4 telefon konuşması yapmanız gerekseydi, kendisine pek süper kahraman demezdiniz. Ne zaman Lois Lane'in başı derde girse veya Metropolis'te meydana gelen felaketleri bertaraf etmek gerekse, Superman hemen olay yerinde olmayı başarır ve işler sarpa sarmadan duruma müdahale eder. Her şeyden haberdar olmasının başlıca sebeplerinden biri, kendi kimliğini gizlediği Clark Kent karakterinin gazeteci olmasının büyük avantaj olmasının yanı sıra, süpersonik kulakları da acil durumlardan haberdar olmasına yardımcı olur. Ancak dinlemek ve detaylara dikkat etmek için insanüstü özelliklere sahip olmaya tam anlamıyla ihtiyaç yoktur. Yapılması gereken çoğu zaman dikkatli dinlemek, gözlemlemek ve detaylara inebilmek için akılcı sorular sormaktır. İlk adım olarak, ofisinizde saklanmayı bırakın ve harekete geçin. Sıra dışı başarılarla dolu bir kariyeriniz olsun istiyorsanız, proaktif bir şekilde çevrenizdekilerin problemlerini dinlemeyi göreviniz edinmelisiniz. Superman ve Örümcek Adam gibi, insanların şikâyetlerine kulak verip onlar için çözüm üretmelisiniz.

TANIMADIĞINIZ İNSANLARA BİLE YARDIM EDİN

Sadece tanıdığınız, bildiğiniz, sevdiğiniz insanlara değil, kim olduğunu umursamadan herkese yardım etmeye çalışın. Süper kahramanlar insanlara değer verir, zorda kalan insanlara gerçekten yardım etmek isterler. Yangın çıkan bir binaya tırmanan Örümcek Adam binada kimin olduğuna bakmaz, toplumunun hangi segmentinden olursa olsun, yaş grubu, cinsiyet ayırmaksızın insanları kurtarmanın derdine düşer. Amacı, herkesi kurtarmaktır ve kurtardığı kişilerin sayısından çok, herkesin yaşamını kurtarmanın peşindedir. Bakış açınız her zaman, sayabileceğinizden fazla insana yardım etmek olmalıdır.

BAŞKALARININ İHTİYAÇLARINI KENDİ İHTİYAÇLARINIZIN ÜZERİNDE TUTUN

Eğer hareketli bir yaşamınız olsun istiyorsanız, başkalarının ihtiyaçlarıyla yakından ilgilenin. Tek ilgilendiğiniz şey, düzgün bir evinizin olması ve mevcut gelirinizi korumanız ise, statükoyu korumanın ötesinde bir şey yapmayın. Bu sizi ben merkezli ve yalnız bir kariyer yoluna itecektir. Her zaman önceliğiniz kendinizin ilerlemesi olacağından diğerlerinin neye ihtiyacı olduğu, ne düşündüğü gibi detaylarla ilgilenmeyeceksinizdir. Ancak sadece kendinize dönük bu yaklaşımı benimsemeden önce şunu düşünün, Wolverine iş arkadaşlarının kendisinden daha çok para aldığını düşünüp hayıflanıyor mudur?

GÜNÜ KURTARMAK İÇİN HAYAL GÜCÜNÜZÜ ZORLAYIN

Aynı çözüm her problem için işlemez. Her zaman daha büyük ve karmaşık bir problem ve daha kötü, güçlü, kurnaz bir kötü kahraman çıkacaktır. Tüm gizli silahlarınızı ve mucizevi çözümlerinizi bir günde harcamayın. Sürekli kendinizi yenileyerek farklı yaklaşımlar, metotlar ve çözümler geliştirin. Kendinizi olaylara ve problemlere farklı açılardan bakmaya koşullayın. Ben karşımdakinin yerinde olsam ne yapardım sorusunu kendinize sorun ve farklı cevaplar vermeye kendinizi zorlayın.

USLANMAZ BİR İYİMSER OLUN

Söylenmek, şikâyet etmek, önünüze çıkan engellerden dolayı yaka silkmek normal karşılanabilir. Ancak özünüzde kendinize ve beraber yola çıktığınız arkadaşlarınıza güveniniz tam olduktan sonra, iyimser olmak zor değildir. Koşulların hepsi size karşı bile olsa, umurunuzda olmasın. Bu bakış açısı sayesinde her koşulda ayakta duracak ve hayat size nasıl sürprizler getirirse getirsin, umudunuzu ve olanlara mizahla yaklaşabilme yetinizi elinizden almayacaktır.

HER ZAMAN "ACİL" DURUMLARA HAZIRLIKLI OLUN

İlle üzerinde 'ACİL' veya 'ÖLÜM KALIM MESELESİ' yazan bir e-mail veya telefon almanıza gerek yok. Size durumun aciliyetini veya vahametini anlatmak için kimseden yazılı bir mesaj gelmeyeceği gibi, sizden şöyle bir cevap yazmanız da beklenmiyor: "Bana ulaştığınız için teşekkür ederim. İçinde bulunduğunuz korkuyu ve gezegenler arası çıkması muhtemel savaştan duyduğunuz endişeyi anlıyorum. Uzay gemisinin dünyamız yönünde hızla hareket ettiğine dair bulgular olduğu NASA tarafından da teyit edilmiş durumda. Takvimime baktıktan sonra, önümüzdeki çeyrekte size yardım edebileceğime inanıyorum – tabii şirketimin yönetim kurulunun onayı olduğu sürece..." Allah'tan süper kahramanlarla memolar aracılığıyla haberleşmiyoruz! Onlar planlamadan nerede, ne zaman ve nasıl yardım edebileceklerine o anda – ne zaman yardıma ihtiyaç olursa – spontane bir şekilde karar veriyorlar ve anında harekete geçiyorlar. Günü kurtarmak, BUGÜNÜ kurtarmak anlamında; birazdan değil,

ŞİMDİ! ZORBALARA İZİN VERMEYİN

Bir süper kahraman bir zorbayla karşılaştığında kesin olan bir şey vardır, o da zaman içinde o zorba, hak ettiğini bulacaktır. Herkese baskı yapan, çevresindekilerin hakkını yiyen kötü bir adamın her zaman kendi istediğini alacağını düşünmek yanlıştır. Sizin evreninizde böyle bir insana yer yoktur.

İŞ TAMAMLANANA KADAR DENEMEKTEN VAZGEÇMEYİN

İşiniz denemek değil, başarmak olmalıdır. "Dünyayı kurtarmak için elimden geleni yapacağım" yeterli değildir. Herkes sizden etkili bir çözüm beklemektedir. İş dünyasında günü, bir şeyler eksikken bitirmek çok da zor değildir: "Of saat 6 olmuş, artık bu iş yarına kaldı, umarım hafta sonuna kadar hallederiz işleri" der çantanızı alır çıkarsınız. Başlarken bir hedefe odaklandıysanız, sonuna kadar odağınızı koruyun. Sonuç; üreten kişi olun, sözler veren değil.

İNSANLARIN TALİHSİZLİKLERİNDEN ZEVK ALMAYIN – HAK ETSELER BİLE

Kendiniz ne kadar acı çekmiş olursanız olun, diğerlerinin benzer acılar çekmesinden mutluluk duymayın. Süper kahraman olarak düşmanlarınızı cezalandırırken dahi bundan zevk almayın. Her zaman çekimser davranın. Süper güçlerinizi bu insanların gözüne sokmayın. Onlara saygı duyduğunuzu davranışlarınızla gösterin. Eğer gerçekten gerekli görüyorsanız süper güçlerinizi gösterin. Kazandığınız zaman – ki kazanacaksınız – saygın ve ketum davranın. Süper kahramanların romanların sonunda zafer naraları attığını hiçbir zaman görmeyiz, unutmayın.

AŞİL TOPUĞUNUZU İYİ BİLİN

Zayıf noktalarınızı görmezden gelmek, başarı için hiçbir zaman iyi bir strateji değildir. Bu yöntemle kariyerinize en büyük darbeyi gene siz indirirsiniz. Süper kahramanlar kendilerini nelerin savunmasız hale getirdiğini ve neleri düşmanlarının kendilerine karşı kullanabileceklerini çok iyi bilirler. Sizin zayıf yönleriniz ne ise, bu yönleri güçlü ortaklardan yardım isteyin. Bilinçli bir şekilde, yetenek ve karakter özellikleri açısından dengeli bir takım kurarsanız, her yönden güçlü hale gelebilirsiniz.


DÜNYA GAZETESİ 30/06/2015

Ralph

Güzel bir yazı olmuş, evvet. Basında çizgi roman hakkında konuşulması her zaman bir avantaj olur ancak basite indirgenmiş gibi duruyor bazıları da. Şimdi abartma diyeceksiniz biliyorum ama çizgi roman anlayışının comicste "süperman" fumettide "teksas tommiks" olması bence piyasanın en önemli sorunu.

Biraz daha ciddi şekilde çizgi romandan söz ettirilmeli.

nicholaihel

Yeni Şafak gazetesi kitap eki bugün "Çizgi romanın muhteşem dönüşü" kapağıyla çıktı. "Sadece tek sayfa" ve daha çok edebiyat uyarlamaları furyasından bahseden (bu anlamda genel resmi çizemeyen) ve YKY'den Aslıhan Dinç ve Levent Cantek'in kısa mülakatlarının olduğu bir yazı hazırlanmış.


nicholaihel

Yukarıda bahsettiğim Yeni Şakak kitaptaki sayfayı İletişim Yayınları twitter sayfasında paylaşmış. Alıntılıyorum.


HacıGeraltEmmi

Benim çizimi kullanmışlar ya la :o İnsan bir haber verir :P

V

"İstemem,eksik olsun.."