Arkadaşım Dahmer - Baobab Yayınları

Başlatan memospinoz, 26 Haziran, 2018, 14:18:26

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz



Liseden bir arkadaşınızın tüm zamanların en azılı seri katillerinden biri olduğunu düşünün, sınıftaki o garip çocuğun onlarca insanı soğukkanlılıkla öldürdüğünü...

Arkadaşım Dahmer, 17 kişiyi öldüren psikopat seri katil Jeffrey Dahmer'ın okul yıllarını sınıf arkadaşı Derf Backderf'ün gözünden anlatıyor. Dahmer, başkaları için akla hayale sığmaz suçlar işleyen bir canavar olsa da, Backderf için "Jeff" okulda beraber takıldığı, birlikte zaman geçirdiği bir "arkadaş"tı.
Etkileyici ve sürükleyici bir anlatımla Backderf, okuyucuya kendi penceresinden farklı bir seri katil portresi çizmeyi başarıyor: İçindeki karanlık dürtülerle mücadele etmeye çalışan, utangaç, arkadaş edinmede güçlük çeken bir çocuğun portresi.
Kişisel anılara ve titiz bir çalışmaya dayanan bu sıra dışı çizgi roman, geleceğin "Milwaukee yamyamı"nın izini, uçuruma sürüklendiği o güne kadar sürerken kimsenin bilmediği ve kolay kolay da unutamayacağı bir Jeffrey Dahmer ortaya koyuyor.

Boyut: 16.5x23.5 cm
Kağıt: 90 gr. ivory 
Kapak: Mat selofan Amerikan cilt
Sayfa Sayısı: 224
Etiket Fiyatı: 38 TL




köstebek


alan ford

 Aslında ne seri katil hikayelerine ne de kötülüğün farklı tezahürlerinin hikayelerine (mafya babaları, seri katiller vs.) merakım var. Ama yayıncısı daha önce yayımladığı dört çizgi romanla gönlümü kazanan Boabab olunca ber şans vermek şart oldu bu çizgi romana. İyiki vermişim.
  Öncelikle bu tip hikayelerin benim için derdi kötülüğü sempatik göstermeleri. Derf Backderf ise başından seri bu tehlikenin farkında ve daha en başından bu tavrını net biçimde ortaya koymuş. Üstelik seri katil sıkıntısı çekmeyen Amerikada bile enteresan bir vaka olan Dahmer'in ortaokul ve lise yıllarından sınıf arkadaşı. Zaten hikayede bu yıllara odaklanıyor ve işlediği ilk cinayetle bitiriyor. Backderf'in derdi de bu ilk cinayete kadar olanlar zaten. Kafamızda bu cinayet önlenebilir miydi sorusunu sorduruyor. Daha az acımasız ergenler ve biraz daha ilgili yetişkinlerle bu mümkün müdür? Bunlarla ilgili net bir cevabı yok ama sorusunun üzerinde düşünmenizi sağlıyor ki önemli olan da bu zaten.
  Boabab her zamanki özenli edisyonu ile yine çok güzel bir işe el atmış. Tek eleştirim siyah beyaz bir çizgi roman için biraz yüksek olan fiyatı.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

ferzan

    Birkaç hafta önce elime ulaşmasına rağmen yakın bir zamanda okuma niyetim yoktu...Başlıktaki son yorumlardan sonra (zaten dört yorum var :)) dün akşamımı tamamen bu kitaba ayırdım...

    Gerçekten çok acayipmiş...Üreticisi epey bir eşelemiş, kafa yormuş ve senelere yaymış...Önsözde de belirtiyor zaten detayları...Kitabın kaynakça kısmında ise sayfa sayfa başvurduğu tüm kaynak, arkadaş sohbeti, FBI belgesi vesaireleri de sıralamış...Salt hafızasıyla değil, belgelerle de desteklemiş anlatısını...

    Ben bu çizgi-yaşanmışlığı epey sevdim...Okuma olarak da su gibi aktı ama aynı zamanda da tüylerim diken diken oldu yer yer...Totale bakarsak, üreticisinin yaklaşımını ve fikrini de isabetli bulduğum çok sürükleyici ve ilgi uyandırıcı arşivlik bir eser diyebilirim...

    Psikopat bir seri katili olduğundan fazla göstermeyen, asla anlayışla yaklaşmayan, sadece ilk cinayetine kadar acıma ve garipseme duygusuyla yaklaşan, bocalayışlarına vurgu yapan, ama ilk cinayetiyle birlikte hikayesini anlattığı karakteri tamamen aforoz eden, hiç bir şekilde empati kurmayan, gerekçe kabul etmeyen ve kabullenmeyen, tam da olması gerektiği gibi okura yansıtmasını bilen bir adammış yazarı/çizeri...Tüm bunlarla sınıf arkadaşını anlatmış...Duyarlı yaklaşmış ama sempati göstermemiş, tavrını koymuş...Son yıllarda bazı anlatılarda gördüklerimizin aksine, suçluyu romantize etmemiş...

    Yalnız ince ince düşündürten epey detay var Dahmer 'in hikayesinde...Bu kitaba kadar adını dahi bilmezdim, biraz araştıracağım sonra...

    Çizgi olarak da ilk anda çekmese bile hikâyeye adım attığınız andan itibaren adamı alıp götürmesini ve tarzını kanıksatıp öyküsünü harika bir şekilde anlatmasına yetiyor da artıyor bile...Bir yerde lise çizimleri vardı öykü içerisinde, Dahmer 'ı çizmiş hatta...Liseli çizimi, orta yaş çizimlerinden daha realistik ve fazla iyi...Bu da demek oluyor ki erken yol kateden ve zaten iyi çizme konusunda kendini erken bulan, bundan sıkılıp alternatif yorumlara dönen ve kitaptaki gibi çizmeyi tercih eden, üslubunu gayet doğru biçimde bulmuş (en azından bu kitap için) sıra dışı bir çizer. Sırf çizimleri dolayısıyla ertelediğime pişman olmadıysam, dün burada bahsedildiği içindir...Erken okumama vesile olan herkese teşekkür ederim...

    Temmuz ayında "Kırışıklıklar" ile birlikte okuduğum en vurucu ikinci çizgi roman olabilir "Arkadaşım Dahmer"...Üreticisinin diğer kitaplarını ve üretimlerini de incelemek istiyorum tez vakitte...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

kedidiro

Geçen akşam hoş bir tesadüfle alan ford'un " arkadaşım dahmer" çizgi romanıni okuduğu anlarda ben de sözkonusu çizgi romandan uyarlanan aynı adlı filmi izliyordum. Amerikalıların yakıstırmayı cok sevdikleri tabirle; " melek (- bebek-) yüzlü cani'lerin biri ve belki de birincisi olan jeffrey dahmer'in lise günleri. Cebinde daima koca bir cöp torbasiyla gezip yollarda carpılmış hayvan leşlerini toplayan, belki doğru yönlendirilse biyolog olabilecek bir genc adamın portresi. Asosyal bir bireyken son sınıfta çizerin de arasında olduğu bir grup arkadaşı sayesinde sosyallesmeye başlayan ama içindeki karanliğa yavaş yavaş teslim olurken tekrar yalnızlaşan biri. Film ( ve anladığım kadarıyla kitap) bizim empati yapmamızı, dahmer'i sevmemizi istemiyor. Olanca yakışıklılığına, omuzları düşük yürüyüşüne rağmen sevimli bir ergen değil dahmer. Defalarca içinde saklı psikopatı hissettiriyor bize. Filmin ardından eşimle internette hakkında biraz araştırma yaptık. Duyduğum en önemli his tiksinti oldu... Amerika'da bu tip katillere karşı sokaktaki insanın anlamsız bir sempatisi olur nedense. Onun da mahkeme ve mahkumiyet sürecinde salıverilmesi için gösteriler yapılmış, tişörtleri, bardak altlikları, magnetleri vs. basılmıştır mutlaka. Allahtan bir hapisane kavgasında ölüp gitmiş. Sonuç olarak bu tip çizgi romanların çok satılması yayıncısina yeni denemeler yapma cesareti verecektir. Umarım da öyle olur...

pearl jam


yidar

Kitabı şimdi bitirdim. Ailesinin önemsememesi ve de köşeye atması ile içinde olan potansiyel harekete geçmiş.
Ve seri katile dönüşmüş. Yazar olayları dolandırmadan sade şeklinde çok güzel anlatmış. Etkileyici bir eser.

hanac