Emine Hanım’ın Romanı - KaraKarga Yayınları (Aslı Alpar)

Başlatan memospinoz, 15 Ekim, 2020, 21:14:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz



Değersizleştirilen hayatların savunucusu,
çağımızın önemli çizerlerinden Aslı Alpar, Emine Hanım'ın hayatını çizgilerle anlatıyor.
1922 doğumlu, İstanbullu, zengin bir ailenin kızı Emine Hanım. Ahlak bekçisi babası tarafından okul ile ilişiği kesilen, ardından evden devam eden eğitim hakkı da elinden alınan, sevdiceği ile bir hayat kurmasına izin verilmeyen, yaşadığı dönemde kıymetli sayılan "subay karısı" unvanının gölgesine tenezzül etmeyen, "ayıp" kabul edilen ruhsal sorunlarını yapayalnız göğüsleyen, her yaşında biraz daha içine kapanan, kaybolan, izleri silinen Emine Hanım'ın hayatını anlatan bu kitap, tıpkı bir aile albümü gibi kalabalık bir günde olmasa da yalnız hissettiğiniz her anda raftan indirip almaya, okumaya ve görmeye değer bir hikâye sunuyor.

16x16 cm, 72 sayfa

TKnKT

Yazar/çizer Aslı Alpar'ın anneannesi olan Emine Hanım'ın hayatından kesitler halindeki fotoğraflara yapılan düzenlemeler ve bunlara ek yapılan birkaç çizimden oluşan bir kitap. Kitabın amacı tanıtım bülteninde de belirtildiği gibi "Emine Hanım'ın hayatını anlatmak". Bu noktada da "kesitler" halinde aktarması önümüze düşüyor. Emine Hanım'ın hayat hikayesine ana noktalar üzerinden hakim olabiliyorsunuz ancak "smooth" bir hikaye akışı ve aktarımı olduğunu da düşünmüyorum. Çizgi Roman olarak nitelendirilmiş ancak bu şekilde ele alabilir miyiz, şüpheli. Kitaptaki emeği/çabayı ya da anlatılanları küçümsemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyerek kitabın tanıtım kataloğuna daha yakın nitelendirilebileceğini düşünüyorum.
"The man who opens topics faster than his shadow"

memospinoz


karayel2018

çizgi roman değil. çizgili-fotoğraflı kısa anlatım. aldım, pişman oldum, satacağım.

memospinoz

Alıntı yapılan: karayel2018 - 07 Ocak, 2021, 16:20:18
çizgi roman değil. çizgili-fotoğraflı kısa anlatım. aldım, pişman oldum, satacağım.

Aslında TKnKT dostumuz yazmıştı ama.  :-\ Neyse, sağlık olsun. Kitap çok mu kötü bu arada, nasıl 2. baskıyı görüyor bu kadar kısa sürede anlamadım. Çok mu reklam yapılmış acaba?  ???

TKnKT

    Kitap çok kötü değil. Daha doğrusu bir kitabı nasıl çok kötü diye nitelendiririm bilmiyorum. İçeriğini beğenmedim demeyi tercih ederim. Yoksa kötülük kavramı biraz daha panel yerleşimi, adaptasyon, tasarımsal hatalar, çeviri sorunları gibi şeylerle tanımlanıyor benim için. Bu kitabın sorunu da daha çok "çizgi roman" olarak kategorileştirilmesinden geliyor kanaatimce.
    Tekrara düşmeden ekstra tanımlama sunmam gerekirse, fotoğraf karelerindeki karakterlerin yüzlerinin gerçek hayattan deforme edilerek çizgiselleştirilmesi ve bu fotoğraf karesine eşlik eden açıklamalar var kitapta. Bir de kitabın sonuna doğru bazı "sadece çizgiden oluşan" sayfalar vardı yanlış hatırlamıyorsam (kitaba geri dönüp kontrol etme imkanım mevcut değil). Tanıtım kataloğu olarak nitelendirme sebebim de tarihi bir kişiliği fotoğrafları ile tanımlarken kullanılan tekniğe benzer bir stil mevcut. Yani burada herkesin adına konuşmam uygun olmasa da bu forumdaki kitlenin tatmin olacağı bir eser olmadığını düşünüyorum diyebilirim.
    2. baskı yapmasının sebebi de eserin kendisi değil çizeri Aslı Alpar ile ilgili olabilir diye düşünüyorum. Kendisine dair bir fikrim olmasa da sosyal mecrada bir nebze tanınır olduğunu gördüm. Bununla birlikte yayınevinin "Bu olsa olsa ne kadar satar ki?" diye düşünerek çok az miktarda basıp sonrasında ikinci baskıyı çıkartma ihtiyacı duymuş olma ihtimali de yüksek.
    Yani özet geçmem gerekirse çok kötü bir kitap demek yerine şunu söylemek isterim. Kendi hayatında ve çevresinin yaşantısında etkileri görülen rastgele bir insanı tanımak istiyorsanız ve bir noktada kadınların toplumun en küçük grubu olan ailede nasıl yıprandığına bir örnek ile tanışmak istiyorsanız alıp göz atabilirsiniz. Puanlandırma yapmam gerekirse okuma keyfi açısından ben 1/10 verirken 1 puanı ondalıklı sayıya düşürmeli miyim diye tereddütte kalıyorum. Kitap içeriği kadar ağır formlarda olmasa da benzer yaşantıları kafamızı kaldırıp komşumuza, annemize ya da belki eşimize bakarak görebiliriz.
"The man who opens topics faster than his shadow"