Yaşar Kemal

[hercai]

                       YAŞAR KEMAL

   Yapıtlarında genellikle çocukluğunu geçirdiği yer olan Çukurova'yı, buradaki hayatların acı-tatlı her yönünü, kan davalarını,  ağalığı, ekonomik sıkıntıları anlatan Yaşar Kemal 28 Şubat 2015'te aramızdan ayrılmıştır. Yani bu gün ölüm yıldönümüdür...ülkemizde ve dünya çapında değer görmüş, ülkemizin ilk nobel edebiyat ödülüne aday gösterilmiş bu kıymetli yazarına sonsuz saygı ve minnetlerimi sunuyorum.

                   "ORTA DİREK"
İlk basım yılı 1960
Elimdeki basım, 22 Haziran 1968
                      ÖNSÖZ
  Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu üçlüsünü aşağı yukarı on beş yılda bitirebidim.
  Bu üçlü çok ağır, çok zor koşullar içinde yaşayan, sonsuz bir dirençle yaşamasını sürdüren insanların hikayesidir. İnsan soyunun içinden çıkıp geldiği karanlık inanılmaz yoğunlukta bir karanlıktır. Ve insan soyu doğadaki en yaratıcı unsurdur. Onu büyük karanlığından alıp bu güne getiren de bu yaratıcı niteliğidir.
İnsanoğlu sıkıştıkça, zorluklarla karşılaştıkça yaratmış, zorluklarından da böylece kurtulmuştur. Doğanın katı gerçekleri çok ağır bastığında da, kurtuluş umudu kalmadığında da yaratıcılığını genişletmiş,  renklendirmiş, kendisine bir düş, bir mit, bir efsane dünyası kurmuştur. Eger insanın bir ümit, bir düş dünyası yaratma niteliği olmamış olsaydı belki de yaşaması mümkün olmazdı.
................
  Bütün maddi zorluklarından kurtulsa bile, ölüm karşısındaki, bir karanlıktan gelip başka bir karanlığa düşen insanoğlu her çağda kendisine bir düş bir mit dünyası yaratacaktır.
Bu üçlü benim yaşantım ve tanıklığımdır.

Basınköy, 22 Haziran 1968 Y. Kemal
O günün basınından bazı değerlendirmeler
( Arka kapaktan alıntı )

"Sofokles'in trajedilerini besleyen o çok görmüş geçirmiş yaşlıların sesidir bu. Anadolu'nun sesidir bu."
             Ceyhun Atıf Kansu, Varlık Dergisi
"Destanlar yazarı Yaşar Kemal'in bir eseri daha İngilizceye çevrildi. Orta Direk romanı da büyük bir güçle yazılmış. Eşi Thilda'nın çevirisiyse çok başarılı."
              David Holloway ( Daily Telgraph)

  Kitaptan:

Döngele de gelse kapıya otursa, Çukurovada da pamuk açsa, dünya, yazı yaban apak kesilse bu yıl dizlerimde derman yok Ben bu yıl bu hal ilen çukura inemem. İnemem Halil inemem.
  İkindiyi geçe doğruldu. Ama zorla.
  Gelinini çağırdı:
  " Kız bir kaşık su. Kız soyka kalası."
  Çağırdı çağırdı içerden bir ses gelmedi.
  "Bir kaşık su veren de yok. Adam kocayacağına ölsün."  (Sf. 10 )

Kitabı okuyalı uzun yıllar olmuş...beni çok etkilemişti.

Arkadaşlar, bu son paylaşımımla aranızdan ayrılıyorum...sizlere ayak uydurmaya çalıştım naçizâne...elbetteki okumalarım forumla başlamadı, ayrılınca da son bulmayacak.

   "Bu günlerde bahar indi Çukurova'nın düzüne
    Donandı ağaçlar
    Donandı dünya
    Donandı yeşilinden alından sarısından
    Donandı delicesine
    Bir ışık fışkırır topraktan yağmur gibi
    Bir güneş doldurur ortalığı.
    ...........,,........."  Yaşar Kemal

Sevgiler sizinle olsun...

[Kinowa59]

Değerli hercai dost. Yazılarınızı ilgiyle ve merakla takip ediyordum,  Hem eksik bilgilerim tamamlanıyor, hemde düşüncelerim zenginleşiyordu. Önce zelsko ayrıldı. Şimdide siz. Sizlere iyi dileklerimi sunmaktan beraber zelsko beye yaptığım çağrıyla seslenmek istiyorum. Lütfen forumdan ayrılmayıniz. Zelsko bey tex ve zagor iletilerinizi özlettiniz, lütfen sizde dönünüz. Selâm ve saygılarımla.

[hercai]

Değerli hercai dost. Yazılarınızı ilgiyle ve merakla takip ediyordum,  Hem eksik bilgilerim tamamlanıyor, hemde düşüncelerim zenginleşiyordu. Önce zelsko ayrıldı. Şimdide siz. Sizlere iyi dileklerimi sunmaktan beraber zelsko beye yaptığım çağrıyla seslenmek istiyorum. Lütfen forumdan ayrılmayıniz. Zelsko bey tex ve zagor iletilerinizi özlettiniz, lütfen sizde dönünüz. Selâm ve saygılarımla.

Sevgili bayram;
Güzel sözleriniz ve talebiniz için size müteşekkirim...özellikle şahsınıza veda etmeyi istedim inanın.
Bu ülkeden bir çok yazar, şair, ozan ve diğerleri geçti...kiminin değeri yokluğunda anlaşıldı...
Kalemleri uğruna hapis yatanlar, şarkıları uğruna ülkesini terk etmek zorunda bırakılanlar, özgürlük ve bireysel haklarını savunmak adına hayatını kaybeden gencecik insanlar...
- Hapisteyken "Sürü" gibi bir filme imza atan Yılmaz Güney
- Eserleri ve fikirleri yüzünden yakılmak istenen bir Azîz Nesin
- Ömrünün çoğu hapiste üreterek geçmiş bir Nazım Hikmet Ran
- Cesedi dahi bulunamamış bir Sabahattin Ali,
Adları uzayıp gider neticede...

Bazı insanlar vardır naîfdir, kırılgandır...bulundukları ortamı terk etmeyi tercih ederler, yıpranmamak adına...

Forumda herkes arkadaş olabilir...ama, yaşam şekli ve yaşam felsefesi, kültürel birikimi, konumu farklıdır. Emeği ise saygılı bir üslûbu hakeder.
Son gelişmeler bir tsunami etkisi yarattı forumda...benim de değer verdiğim, dönmesini istediğim arkadaşlar oldu...hâlbuki bir yığın değerli ve birikimli üyelerin olduğu, birbirinden kıymetli paylaşımların yapıldığı bir forum burası...mutlaka toparlanacaktır da...o polemiklerin yaşandığı dönemde, üyeliğimi kaldırmadığı, en olumsuz yazılarımı dahi silmediği,  demokratik bir yaklaşım sergilediği için sevgili hanac'a da teşekkür ederim. Tüm olanlara duyarsız kalıp, paylaşım yapmak beni incitiyor açıkçası..
Hâlbuki amacım bir hoş sâdâ bırakmaktı!

Bir şiirle veda ediyorum size ve sizin gibi kıymet bilen forum dostlarına...

  "Gölgeler döndü...
   Güneşin eski sıcaklığı yok...
   Ayrılık günleridir...
   Hüzün taşır gibi beyaz bulutlar dolanıyor başımın üzerinde...
   Durun, durun aceleniz ne! diye"

Sevgiler sizinle olsun...
                                Filiz ( hercai )

[hanac]

Kimsenin forumdan ayrılmasını istemeyiz. Ama bazen insanlar küçük bir araya ihtiyaç duyuyor.

Zeljko arkadaşımız da buranın vazgeçilmezlerindendir yakında geri döner.

Hercai sizin ayrılmanızı gerektirecek bir durum yok, devam ederseniz seviniriz.

[worldman]

Arkadaşlarımız çok güzel paylaşımlar yapıyor.Bazen çok gereksiz,küçük ve komik tartışmalar oluyor. Bu sitede bulunan arkadaşlarımızın çoğu belli bir yaşın üstünde ve mürekkep yalamış insanlar. Çabuk kırılmayalım , çabuk kırmayalım. Hepinize kucak dolusu sevgiler.

[Hayal Kahvem]

Binlerce kasırga aşkına... Ne oldu ki  Hercai ve Zelsko'ya? Hay allah. Çok üzüldüm.

Hanac'ın dediği doğru. Arada küçük bir mola iyi gelebilir. Geri dönün ama olur mu? Lütfen.

[Kinowa59]

Sayın hayal kahvem merhaba. Zeljko yerine hemde 2 kere zelsko diye yazmışım. İyi yakalamışsiniz. Ne yapalım ki 78 kuşağı mensubu olarak, yanılgılarla doğruya gidilebileceğini öğrendim. Hoşgörünüz. Selâm ve saygılarımla.

[Hayal Kahvem]

Sayın hayal kahvem merhaba. Zeljko yerine hemde 2 kere zelsko diye yazmışım. İyi yakalamışsiniz. Ne yapalım ki 78 kuşağı mensubu olarak, yanılgılarla doğruya gidilebileceğini öğrendim. Hoşgörünüz. Selâm ve saygılarımla.

Bayram, inan fark etmedim senin  nasıl yazdığını... Ben yanlış yazmamak için adını kopyalayıp yapıştırmıştım Zeljko'nun...  Laf aramızda, gene aynısını yaptım. Dert etme.

[Kinowa59]

Sayın zeljko dostumuz forumdan ayrıldığınızi ilettiniz. Ama ,demekki " ayrıldım" demekle bu iş bitmiyormus. Bakın forumda bugün en fazla bahsi geçen isim, sizin isminiz.

[Hayal Kahvem]

Sayın zeljko dostumuz forumdan ayrıldığınızi ilettiniz. Ama ,demekki " ayrıldım" demekle bu iş bitmiyormus. Bakın forumda bugün en fazla bahsi geçen isim, sizin isminiz.

Zeljko, adının anlamını yazmalı mesela di mi?

[Kinowa59]

Di mi ya. 

[hercai]

Kimsenin forumdan ayrılmasını istemeyiz. Ama bazen insanlar küçük bir araya ihtiyaç duyuyor.

Zeljko arkadaşımız da buranın vazgeçilmezlerindendir yakında geri döner.

Hercai sizin ayrılmanızı gerektirecek bir durum yok, devam ederseniz seviniriz.

Sevgili hanac, beni onurlandırdınız bu mesajınızla...omuzlarımda olan yükü aldınız...çok emeğiniz ve katkınız vardı paylaşımlarımda, minnet duydum inanın.
Bu forum gerçekten çok kaliteli ve seviyeli.
Bir kitabı okur geçeriz...ama sorumluluk duyarak ve hakkını vererek bir eserin, tanıtımını yapmak, analizini yapmak daha zor elbette ki; ama, okuru gerçek okur yapan da budur...ben forum sayesinde öğrendim bunu.
     Hayal kahvem, önce beni erkek sandığını yazmıştın ya; ona çok güldüm...
Benim her paylaşımım, "kadınım ve forumda da kadının adı var "diye belli ediyor kadın olduğumu...mesajın için teşekkür ederim.

Edebiyatta, filmlerde, tablolarda, şiirlerde ve paylaşımlarda sansür konusuna gelince;
Asla sansürden yana olmadım, konuşmalarda da hakaret içermedikçe pek mühim değildir...hele mizah ise konu neresine sansür uygulanacak ki!
Nomad'ın muzip paylaşımları ve yorumları beni güldürür bile...

Bence gerçek suçlular günlük yaşamda çocukları, kadınları acımasızca istismar edenlerdir...
               Erotizm farklıdır oysa;
Yaşamın gerçeği ve doğasıdır...
Sınırları romanlarda, filmlerde, tablolarda ince çizgilerle çizilir...
    Fakir Baykurt erotizmin sınırlarını zorlayan romanlar yazmıştır.
    Kezâ, forumda ilk paylaşımım olan Orhan Pamuk'un  " Masumiyet Müzesi " romanı  buram buram erotizm kokar...
    Erotizm nerede sınırları aşar biliyor musunuz? Gerçek hayatta küçücük çocukların istismarında! Kendi adıma diyebilirim ki; bu menvâlde foumdaki hiçbir paylaşımdan rahatsızlık duymadım.

   Orhan Veli nasıl da yazmış hislerini😊
 
   
                     ORHAN VELİ
    Uzanıp yatıvermiş, sere serpe;
    Entarisi sıyrılmış hafiften.
    Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;
    Bir eliyle de göğsünü tutmuş.
    İçinde kötülüğü yok, biliyorum
    Yok, benim de yok ama...
    Olmaz ki!
    Böyle de yatılmaz ki!

"Bella, odasında yatağına uzanmış ders çalışıyordu. Orhan Veli, kapıdan uzun uzun genç kızı seyrettikten sonra, salonun köşesindeki küçük masaya oturdu ve cebinden çıkardığı kâğıda bir şeyler karalayıp yeniden odaya yöneldi. Kâğıdı Bella'ya uzatıp;  'bu şiiri sana yazdım' dedi.

  Bu olay 1946 yılında Ankara'da,
Sabahattin Eyüboğlu'nun evinde geçmiştir.
    ( Ömer Turan/edebiyathaber.net )

  Sevgiler Sizinle Olsun

[Zeljko]

Merhaba 

Yazdıklarınız beni çok duygulandırdı,yarattığım bu olumsuz durumdan ötürü herkesten özür diliyorum...Burdayım bundan sonra inşallah...Geniş bir zamanda teks incelemesiyle görüşmek üzere...

Tekrardan kucak dolusu Merhaba 

[Kinowa59]

Merhaba zeljko dost. Vicdanları ve yürekleri çizgi roman kahramanlarıyla süslenmiş forum üyesi dostlar, yüzyüze tanışmasalarda çizgi romanların büyülü dünyasında oluşturdukları dostluklar uzun yıllar birarada kaldıkları duygu ve düşüncesini yaşatiyor. Yani, anlatmak istediğim ben böyle düşünüyorum. Güzel ve değerli yazılarınızı merakla bekliyorum. Selâm ve saygılarımla, tekrar hoş geldiniz diyorum. 

[Hayal Kahvem]

Karamba Karambita:) Hoşgeldiniz  Hercai ve Zeljko  Çok sevindim.