Limitli Basılan Çizgi Düşler Kitapları İçin Kampanya

[Saint2]

Tüm fumettiler için kampanyaya beni de dahil edin.

[seastar1000]

Fumetti lerin bu kadar az satmasının bir nedenide dağıtım mevzuu bence Kimse değinmiyor ama kadıkoy pıyasası birde internet dışında fumetti temini neredeyse imkansız Yani misal Gelibolu da yada Sivas da nerden nasıl Tex alacaksınızda okuyacaksınız Italya nın epeyı bır kısmını gezdım oralarda ne kadar kucuk yerlerede gıtsenız meydanda mutlaka bır gazete bayıı olur vede envai çesıt dergı mecmua vs gorursunuz İlk gittiğimde 1984 tü gördüğüm kalın ciltli tex ile grandw blek lere nasıl şaşkınlıkla baktığımı hala hatırlıyorum Bız önce gazete satıslarını bakkallara tasıdık gazete bayılerını oldurduk daha sonra dağıtım ağı tekellestı fahıs fıyatlara çıktı buda taşradakı okuyucuyu sıfırladı kaldık İstanbul a vede internete buda alıcı sayısı düşürdü Demem oki yayımcılar yada bazıları bu kadar ağlayacaklarına kitaplarını daha fazla dağıtmaya çalışsalar o konuya kafa yorsalar onlar için faydalı olmazmı acaba

[haysal]

Eleştiriniz fikir olarak "kısmen" doğru olsa da ağlamak ifadesi pek hoş olmamış.

[seastar1000]

Eleştiriniz fikir olarak "kısmen" doğru olsa da ağlamak ifadesi pek hoş olmamış.

Ağmamak derken kalbimden geçenleri kelimelere döktüm Hem burada hem de bazı sohbetlerde yayımcılar kı tanıdıklarımız konustuklarımız yok çızgıromanlar internetten indırılıyor satıs dusuyor yok internetten indirip cilt yapıp kadıkoyde satıyorlar satıs dusuyor vs bana ucuk gelen bır tur muhabbet ıcındeler satmıyor yeterı kadar satmıyor hep aynı muhabbet sucluda almıyan kısıler kı kım onlar ben alıyorum sen alıyorsun su tanıdığımız kısı on senedır duzenlı alıyor eee sen yayımcı olarak satısı artıracak bır duzenek olusturabıldınmı hayır basarım depoda bekletırım şimdi baktım slovenya da nufus 2 milyon kusur yahu orada bizden daha kalıyelı daha çok fumettı basılıyor bız 15 mılyon Istanbul da bunu basaramıyoruz
Hıçbır zaman satılmayan serıler niye basılmıyor demedım yayımcı kızılay değıl kar etmesı lazım ama bazı soylemler vs bende yayımcıların asırı rahat oldukları zorlanmaya maddı olarak değıl efor olarak gelmedıklerı hıslerımı uyandırıyor Çok uzadı kusura bakmayın
Hala bır aylık tex okuyamadık yok altın yok renklı yok magazın ana serıyı goremedık aylardır

[DAMPYR]

Şimdi ,eskiden (2013-2014 yıllarında)Çizgi Düşlere yazılan mesajları okudumda o yıllar Çizgi Düşlerin Zirve yaptığı yıllarmış yayın sayısı çoğaldıkça okurlarda Fumetti için bir endişe başlamış.Çizgi Düşler hemen hemen hergün başka fumetti dışı yada fumetti yayınlara el attıkça okurlar başka başka yayınlara para ayıramadıklarını ve Sevdiği Fumetti yayınlarının yarıda kalacağı endişesini dile getirmişler .Şimdi bakıyorumda bugün bu endişelerinde haklı çıktılar.Birçok yayın yerine sevilen bir iki Fumetti yayını düzenli devam etmiş olsaydı İtalyaya yetişmiş olacaktık.ama olmadı.Şimdi o günleri mumla arar olduk Düzenli birşekilde devam ederken yılda birdefa yayınlanmaya hasret kaldık.Biara içimiz dışımız Teks oldu artık oda tek tüke düşmeye başladı Yani satmıyan biçok Fumetti yayınını eleyip bir iki fumetti yayınını yayınlama zamanı geldi galiba...  

[DAMPYR]

Yıl olmuş 2021 millet ne yapsın fumettiyi. Biraz çağa ayak uydurmak lazım. Satmamasının tek sebebi de artık çok azınlık bir kesim dışında kimsenin hoşuna gitmemesi. Trabzon'da ücra bir sahafa bile yeni çıkmış ciltler anında geliyor, yani dağıtımda sıkıntı yok. Mesele arz-talep meselesi. Ama yine de başlanmış bir serinin sonu getirilmeli. Limitli olsa bile. Fumetti sektörü Türkiye'de yok olmaya mahkum, yeni tarzlara bakmak lazım. Skrull'ın da dediği gibi ''Değişimi benimseyin.''.

Herkesin Fikrine saygı duymak lazım.Fumettinin yılla bir ilgisi yok İtalyada Hala basılıp çok satan bi Fumetti sever kitlesi var.ve yıllardırda devam ediyor.Türkiyede satmamasının nedeni yükselen dolar ve euro fiyatları bu yayınevlerini bastıkları kağıttan anlaştıkları matbaya ve dağıtıma kadar biçok dalda etkiliyo bide iadeler olduğu için bırakın karı ,baskı için verdikleri parayı bile çıkartamıyorlar.ben onlara hak vermiyorum değilim benim önerim satmıyan biçok Fumetti yayını eleyip bir ikisini düzgün devam etmeleri yönünde

[OZAN BALIM]

Western bir dönem eğlencesi aslında. Teks ve Zagor'un dönemini aşması büyük başarı. 1970'lerin sonunda Western dışı kahramanlar da yine döneminin bilimkurgu, mistik ve macera kültürünü yakaladığı için var olabilmiş. Bugün İtalya'da fumetti yeni kültürü yakalamaya çalışıyor. Western okurlarının orada da büyük oranda orta yaş ve üstü olduğunu tahmin ediyorum. Bence fumettide asıl sorun telifin çok yüksek olması. Baskı sayısı da az olduğu için maliyetin yarısını telif bedeli oluşturuyor. Telif bedelleri baskı ile orantılı olabilse fumetti daha ulaşılabilir olacak. Bu rakamlarla halkın okuması çok zor. Çünkü bu tek seferlik değil, sürekli yayın. Eskiden gazete bayilerine düşen birleştirilmiş mutant ciltler de okurun artmasında etkendi. Şu an bu fiyatlarla çizgi romanı gazete bayiine vermek mümkün değil. O artık pahalı ve nazik bir kitap çünkü. Fumettide okurun artmasının tek başına fiyat, ulaşılabilirlik, kalite ile sağlanabileceğini düşünmüyorum açıkçası. Kitap gibi çizgi roman okumak da eskiden olduğu gibi sosyal bir mefhum değil artık. Hiç olmadığı kadar kişisel bir durum haline geldi. Dijital çağda fumetti de değişmek zorunda. Asıl sorun bu değişim ile bizim alışkın olduğumuz, tutkunu olduğumuz fumettiden geriye ne kalacak?

[DAMPYR]

Dediğin her şey doğru ama şunu merak ediyorum. İtalya'da fumetti okuyan kitlenin yaşı genç mi yoksa tüm dünyada olduğu gibi 40 yaş üstü okuyuculardan mı oluşuyor? Benim demek istediğim, her şeyin zamanının dolduğu gibi fumettinin de zamanının dolmuş olması.

aslında Fumettide zamana uyum sağlamaya çalışıyo western serilerinin yerini polisiye, korku gerilim ,uzay bilim kurgu hikayeleri almaya başladı ama sende haklısın günümüzde hiçbirşeyin değeri kalmadı

[rumar80]

   Bizim çocukluğumuzda çizgi roman bir tutkuydu. Kolay erişilebiliniyordu. Bir haftada o kadar çok çizgi roman çıkardı ki hangisini alacağınızı şaşırırdınız. Günümüzde ise çizgi roman lüks bir zevk olmaya başladı. Bugün almak istediğiniz çizgi romanı Kadıköy piyasasından almıyorsanız D&R'da ne kadar ödüyorsunuz? Bu fiyatla kaç çizgi roman alabilirsiniz? Gençler ne kadar alabilirler? Çok beğenilen comics serileri bile düzenli çıkmıyor ki zaten. Hal böyle olunca elimizdeki çizgi romanlarla yetinmekten başka bir şansımız da kalmıyor. Devam etmesi ya da tamamlanmasını beklemek te dua etmek gibi.

[Kauss]

Pek bir Fumetti geçmişim olmasa da şahsi bir ekleme yapayım; bazı ciltlerin baskısı yok. Ve bu baskılar olmadığı için başlamayanlarda var. Misal; ben ve çevremde bir iki kişi daha var. Tabi bu demek değil ki; ana neden bu, sadece gözlemlerimden bir tanesi

[Saint2]

Yıl olmuş 2021 millet ne yapsın fumettiyi. Biraz çağa ayak uydurmak lazım. Satmamasının tek sebebi de artık çok azınlık bir kesim dışında kimsenin hoşuna gitmemesi. Trabzon'da ücra bir sahafa bile yeni çıkmış ciltler anında geliyor, yani dağıtımda sıkıntı yok. Mesele arz-talep meselesi. Ama yine de başlanmış bir serinin sonu getirilmeli. Limitli olsa bile. Fumetti sektörü Türkiye'de yok olmaya mahkum, yeni tarzlara bakmak lazım. Skrull'ın da dediği gibi ''Değişimi benimseyin.''.

Fumettinin "çağa uymayan" neyi var ?

[Kinowa59]

Veya "Comics" lerin çağa uyan neyi var?

[ZGeralt]

Konu farklı yerlere de gitmiş, bu ve bir kaç başlıkta da genel çizgi roman piyasası hakkında tartışılıyor gördüğüm kadarıyla, ben de görüşlerimi belirtmek isterim.

Öncelikle şundan başlayayım,  fiziki gazetenin-derginin öldüğü, bütün yayıncıların ama yavaş ama hızlı dijitale geçtiği bir dönemde fumettiler gazete bayisinde satılsın önerisi maalesef gerçekçi değil. Kimse gazete satın almıyor neredeyse, her şey dijitale doğru gidiyorken ben iflas etmek istiyorum demek olur bu bence.

İkinci olarak asla ekolcülük yapmayan, güzel bulduğum her şeyi okumaya çalışan biri olarak, fumettilerin çağa ayak uyduramadığını ben de düşünüyorum. Bunun hem pazarlama hem de içerik olarak nedenleri olduğunu düşünüyorum.
İçerik olarak, Ken Parker'ı dışında tutuyorum, Bonelli yayınlarının diyelim, çok net ve belirli anlatı şablonları var. Kahramanın iç dünyasına neredeyse hiç giremiyoruz, hala "düşünce balonu" kullanımı diğer türlere göre yoğun kalıyor. Anti-kahraman hikayeleri, gri hikayeler fazla yer bulamıyor. Mister No Revolution serisi mesela bunu kırmada bir adım olarak gözüme çarptı, yine hakettiği ilgiyi bulamadığını düşündüğüm Orfani serisi keza aynı şekilde.

Superkahraman çizgi romanlarının da benzer şablon sıkıntıları var ama yayınlandıkları yıllar itibariyle önemli değişikliklere maruz kaldıklarını da görüyoruz. Alternatif evrenler, alternatif hikayelerle -çok sık olmasa da- yer veriyorlar. Ama atladığımız bir şey de "comics" superkahramanlardan ibaret değil. Belki yüzlerce farklı konuda, çeşit çeşit çizgi roman üretiliyor. Üstelik hem estetik olarak bambaşka şeyler deneniyor, hem konu hem de konuyu ele alış biçimi olarak. Yani Türkçe yayınlanan comics toplam comicslerin %1 i seviyesinde anca vardır desem abartmış olmam herhalde. Bağımsız comics adeta bir okyanus çeşitlilik konusunda ve sürekli yeni üretim olduğu sürekli genç yazar-çizerlere de alan açıldığı için çok farklı bakış açılarına, çok farklı konulara da girebiliyor.
Fumettiler ise belirli bir estetiğe, belirli panel şablonlarına hapsolmuş gibi geliyor bana. Nadiren farklılık görüyorum. Belki benim yeterince fazla tüketmediğimdendir bu, bilemiyorum.

Bir diğer unsur ise - ve en önemlisi bence-  pazarlama. Kapak tercihlerinden başlayarak, kağıda kadar ve hatta renklendirilmiş bazı Bonelli yayınlarını da katabilirim bu işe, geçmişin estetiğini çağrıştırıyorlar. Dükkanlarda gezerken en az 4-5 defa "bunlar hala basılıyor mu" diye şaşıran insana rastladım. Fumetti bu noktada sıradan okuyucuya var olmaya devam ettiğini bile hatırlatabilmiş değil bırakın satmaya ikna etsin. 350 limitle basılan serilerin dahi satılmadığının ifade edilmesi bu noktanın da sağlamasını yapıyor.

Mangalar animeler ile, live action uyarlanan dizi-filmleri ile, konsol-pc oyunları ile kendi kendinin reklamını yapıyor bir nevi. Comics zaten gerçek bir endüstri, son 10 yılın sinema sektörünü finansal anlamda taşıdılar. Oyuncakları, oyunları, figürleri ile toptan bir dünya.

Hepimizin zihnine kazınmış markalar- ürünler bile durmaksızın reklam yaptığı, pazarlama faaliyetleri sürdürdüğü bir dünyada ve ayrıca insanların boş zamanlarını geçirecekleri çok fazla ürüne ulaşımları olduğu bir dünyada ( çizgi roman, roman, dizi, sinema, anime, oyun, youtube, sosyal medya vs) sıfır reklam ile bir ürünün satılmasını beklemek de pek gerçekçi gelmiyor bana.  Fakat yayınevlerinin de reklama ayıracak yeterli bütçelerinin olmadığını veya mevcut aldıkları riskleri reklam bütçesi ile büyütmek istemediklerini de düşünüyorum, gayet anlaşılır bir durum.

Toparlarsam,  sayın bayram "comics" 'in çağa uyan neyi var pek doğru bir soru değil, sürekli çağı yakalıyorlar. En temelde örnek verecek olursam, Spider-Man artık akıllı telefonu ile mesajlaşıyor mesela, başka bir seride sosyal medya ile ilgili hikayeler çıkabiliyor. Peter Parker aynı Peter Parker bile olsa yaşadığı evren artık 1960'ların New York'u değil, Miles Morales rap dinliyor, kapşonlu sweatshirt giyiyor, bu bile yeni jenerasyonla bağ kurmasında önemli rol oynuyor bence. Ha bu arada yeri geliyor, Peter Parker'ı 1930'larda görüyoruz, yeri geliyor 2099'a gidiyor. Aynı karakteri alıp farklı evrenlere fırlatıyorlar. Bunların hepsi iyi hikayeler demek değil bu elbette ama çağla beraber değişiyorlar. Dolayısıyla hikaye anlamında çok tıkandığını düşünsem de ( süperkahraman türü için) comics içerik olarak sürekli kendini yeniliyor.

[pizagor]

Tarafların çok net algı hataları olduğunu görüyorum:

'Sadece Comics' severler tüm fumetti ekolünün Teksas - Tommiks - Swing naifliğinde, western çevresinde dönen çizgiromanlar olduğunu düşünüyor; 'Sadece Fumetti' severler ise comicsin tayt üzerine don geçiren doğaüstü tuhaflıklar olduğunu.

Oysa Star Wars evrenini kıskandıracak derinlikte inşa edilmiş Serra'nın bir Nathan Never evreni var; ya da korku temasının üst düzey örneklerinden, tekrara düşmeyen bir Dampyr evreni var. Veya Martin'in kabaca ilk 100 sayısının entelektüel derinliğine şapka çıkarmayacak çizgiroman okuru yoktur sanıyorum.

Diğer tarafta deli bağımsızlar var; bir Yürüyen Ölüler, her ne kadar ana hikaye örgüsü kendini tekrar ediyor gibi görünse de, Türkçe baskısında hala keyifle ilerliyor. Bir Black Science var mesela, bizde yarım kaldı ama orjinal seri benim gözümde efsaneye dönüştü.

Çağdaşlıktan kastedilen buysa, sadece bu yukarıda verdiğim birkaç örnek bile zamandan ve doğduğu topraklardan bağımsız ve her ekolün okuruna hitap eder niteliktedir.

[Kinowa59]

Merhaba değerli dostlar. Fumetti ve Comics yayınlarla ilgili aydınlatıcı iletileriniz için çok teşekkür ediyorum. Belki de çağa ayak uydurma zorluğu yaşayan ben olduğum gerçeğiyle yüzleşmemi sağlayan yazılarınız ne güzel. Ama Comics sever  değilsem de, YKY ne kadar Superman ve Batman çıktıysa hepsini de aldım, alıyorum. Aynı zamanda 1967_68 yıllarında ceylan yayınları nin çıkardığı Superman serisinin 12 fasikülu kütüphanemde mevcut duruyor. Zihnimi ne kadar zorladiysamda bir türlü Comicsleri anlayamıyorum. Bu da çağa ayak uydurma zorluğu yaşayan in Comicsler değilde, ben olduğumu gösteriyor. Demek ki yaşam böyle birşey. Herşey gibi zihinlerde kendini yenilemeli, yoksa insan matbaaya karşı çıkan softa hattat a dönüyor. Selâm ve saygılarımla.