Julia - Mylos Kitap

[KenParker]

Julia orjinal boyutuna dönünce okuması elde tutması daha iyi olmuş. Yazı karakteri de artık aslına dönmüş. Göz yırtmıyor.
Kullanılan kağıda ne deniyor bilmiyorum ama bu kağıt benim hoşuma gidiyor. En parlak ışıkta bile yansıma yok. Siyah beyaz görsele cuk oturuyor.

Yüzbaşı Carter'ı Morgan Freeman'a benzeten bir tek ben miyim?

[DAMPYR]

Yüzbaşı Carter'ı Morgan Freeman'a benzeten bir tek ben miyim?

Yüzbaşı Carter, Morgan Freeman'dır. Bonelli de ünlü kişileri çizgi roman kahramanlarına benzetmek bir gelenek...

[KenParker]

Durumdan bilgim var.



Julia'yı ilk on onbeş sayısını okuyup sırf Audrey Hepbörn'ün tipini yakıştıramadığım için bırakmıştım.
İnce çıtkırıldım bir havası var. Şimdi ikinci şans verdim ve devam diyorum.
Görünen o ki Julia'da şöhretler epey kullanılıyor.

[Saki]

Yüzbaşı Carter, Morgan Freeman'dır. Bonelli de ünlü kişileri çizgi roman kahramanlarına benzetmek bir gelenek...

Bence öyle olmamalı. Çizgiroman karakterleri orijinal olmalı. Bu bence daha doğru. Neden bir çizgiroman kahramanı yada karakteri ünlü bir kişiye benzesin. Zagorda Madam Marie Laveau tam manken Naomi Campbell

[allan quatermain]

John Malkovich seçimi de yanlış bence Julia'da. Daha fenası, Whoopi Goldberg'li hizmetçi karakteri tam "Mammy Stereotype" neredeyse, Julia da şu an ABD'de falan öyle kolay basılamaz diye düşünüyorum açıkçası.
https://en.wikipedia.org/wiki/Mammy_stereotype

[Gabby]

Çizgiroman karakterleri orijinal olmalı. Bu bence daha doğru.Neden bir çizgiroman kahramanı yada karakteri ünlü bir kişiye benzesin...

Yukarıdaki alıntı Hanac'ın gözünden kaçmış olmalı, yoksa şimdiye çoktan bu konuda bir anket başlığı açmıştı... Şaka bir yana, şimdi şöyle bi' geriye dönük düşündüm de, çizgi karakterlerin ünlü yüzlerden devşirilmesi beni çok da rahatsız eden bir durum değildi, şu anda da değil... Diğer yandan, genel okur kitlesi de bu olaya olumsuz bir geri dönüş yansıtmamış olmalı ki yayıncılar bu işi yıllardan beri devam ettirebiliyor diye bir çıkarsama da rahatlıkla yapılabilir aslında...

[KenParker]

Hanac Başkan görmemiş. Görseydi kesin anket açardı

[hanac]

Hanac Başkan görmemiş. Görseydi kesin anket açardı

Şimdi gördüm, hemen açıyorum 

[hanac]

Şimdi gördüm, hemen açıyorum 

Yukarıdaki ankete oylarınızı bekliyoruz.

[darkwood]

Julia ve Ken Parkeri okuyupta, desteklememek olmaz. 

[Saki]

Eminim ki x:1 ben kaybedeceğim...

[DAMPYR]

sanki bir film seyrediyormuşçasına okumak zevkli oluyor...

[KenParker]

Ben hiç rahatsız olmuyorum hatta hoşuma gidiyor. Yeterki hikaye iyi olsun, kendini kaptırıp okutsun. Hele ki karakterin kendi ruhu varsa zamanla benzetilen kişiyi bile unuttuyor. Robert Redford bu sefer ne yapacak diye hiç düşünmedim ama Ken Parker'ın her hikayesini sabırsızlıkla bekledim.

(Julia'nın minik çenesi hala tuhafıma gidiyor. )

[aa]

Kesinlikle hoşuma gidiyor...

[Gabby]

Bonelli'nin Ralph Finnes'den neş'et eden Dampyr serisi, ünlülerle en içli-dışlı olan serilerden bana göre. Bir ara listesini çıkarayım demiştim, Ömer Şerif''lere falan geldiğimde sayı otuzbeşlere dayanmıştı; koyverip işin peşini bıraktıydım... 

Sinemanın tanıdık simalarını referans almada İtalyanlar öne çıkıyor gibi görünse de söz konusu durum fumettilerle sınırlı değil şüphesiz. Jean Giraud (Moebius) da, Fransız sinemasının boksör burunlu ve siyahilere has iri dudaklı eksantrik karakterli hemşehrisi Jean-Paul Belmondo'nun yüz hatlarıyla görücüye çıkarmıştı Blueberry'sini. Seri ilerleyip taşlar yerine oturdukça Teğmen'in yüzü de giderek ablak suratlı Belmondoluktan uzaklaşıp, grafik olarak daha estetik görüntü veren başka tiplere terfi etti...

***

Keza Ken Parker'i de Jeremiah Johnson halleriyle tanımıştık ilkin, çok geçmedi sakallarından kurtuldu, saçları kısaldı; daha bir Robert Redford havalarına büründü. Serinin grafik yaratıcısı Milazzo bile Ken'in ilk tipine çok sadık kalmadı, ama biri vardı ki Redford'un yüz hatlarından hiç taviz vermedi: Trevisan... Öyle ki Üstad'ın o leziz tarzıyla döktürdüğü bu özelliğini, Julia'nın Aksoy Yayıncılıktan çıkan  "Dağlar Ölürse" macerasının editoryal giriş yazısında Figen Turna (Leo Baxter karakteriyle ilgili) şu ifadeleri kaleme almıştı: "Bu macerayı okurken, insan bir aşinalık duygusuna kapılmadan edemiyor... Temalardan çizimlere, her şey sanki artık anılarda kalan 'o sarı saçlı kahramanı' hatırlatmak için özel olarak düşünülmüş..."

***

Öte yandan İspanya'nın önemli ustalarından Palacios'un epik western serisi Mac Coy'un yüzü de yine Robert Redford'dan klonlanmıştır. Ayrıca serinin panelleri arasında sinema dünyasından azımsanmayacak sayıda tanıdık karakterlerle karşılaşmak da ayrı bir güzelliktir...

Daha sözünü etmediğimiz Bonelli'nin yayınladığı Sigourney Weaver ilişkili bilim kurgu serisi Legs var... Daniel Day Lewis'li Büyülü Rüzgar, Robert Mitchum çıkışlı Nick Raider var... Yüzünün birazını yaratıcısı Galep, birazını da Gary Cooper'den aldığı söylenen ağır abi Teks'e girmedim bile; girersek kesin çıkamayız zaten...