Teks Sohbet Odası

Başlatan hanac, 07 Eylül, 2010, 21:16:12

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

haziran00

Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 08 Ocak, 2015, 19:38:31
Hazirançiftsıfır,
Belki de bunların hepsi Black Sabbath yüzündendir...

Yıl 1900 çift sıfır herşey o gün başladı Paranoid ile :) yok yok önce Status Que sonrada AC& DC  ;D Teks de bu dönemde olsaydı kesin Rock dinlerdi

ercoktay

Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 08 Ocak, 2015, 19:38:31
Hazirançiftsıfır,
Belki de bunların hepsi Black Sabbath yüzündendir...

Yok Orhan ABi direk Death çidir :) Black Sabbath da kimmiş :)

haziran00

Dünde At The Gates konseri vardı gittimi acep  ;D ;D

Mrtekin

Alıntı yapılan: haziran00 - 09 Ocak, 2015, 01:10:17
Yıl 1900 çift sıfır herşey o gün başladı Paranoid ile :) yok yok önce Status Que sonrada AC& DC  ;D Teks de bu dönemde olsaydı kesin Rock dinlerdi

Tex bu dönemde olsaydı, blues ya da caz, dinlerdi, bence. :)
They drew first blood...

caretta

Teks ne kadar ilginç bir konuya geçti.Bahsedilen müziklerin hiçbirini bilmiyorum,dinlemedim.Düşünüyorum,beynimi zorluyorum Teks maceralarında
şarkı,şarkıcı hemen hemen yok.Ne şarkıcı katil var ne de bir maceraya konu olan şarkıcı.Barlarda şarkı söyleyen kadınlar arasıra görünürler ama onlar
genellikle Kit Karson'un ilgi alanında.Gerçek şu ki Teks ve arkadaşları en çok winchesterlerin veya 45'lik coltların çaldığı müziği dinlemekten hoşlanıyorlar!

haziran00

Alıntı yapılan: Mrtekin - 09 Ocak, 2015, 15:20:34
Tex bu dönemde olsaydı, blues ya da caz, dinlerdi, bence. :)

Aynen öyle ben bu dönemi kastederek yazdım ama sululuğumun  ;D kurbanı oldu yazı  ;D

Mrtekin

Yok, estağfurullah.

Ennio Morricone de dinlerdi :)
They drew first blood...

haziran00

Alıntı yapılan: caretta - 09 Ocak, 2015, 16:27:21
Teks ne kadar ilginç bir konuya geçti.Bahsedilen müziklerin hiçbirini bilmiyorum,dinlemedim.Düşünüyorum,beynimi zorluyorum Teks maceralarında
şarkı,şarkıcı hemen hemen yok.Ne şarkıcı katil var ne de bir maceraya konu olan şarkıcı.Barlarda şarkı söyleyen kadınlar arasıra görünürler ama onlar
genellikle Kit Karson'un ilgi alanında.Gerçek şu ki Teks ve arkadaşları en çok winchesterlerin veya 45'lik coltların çaldığı müziği dinlemekten hoşlanıyorlar!

Yanlışınız var Mavi Ceketlilerin borazanı herzaman en güzel müzik olmuştur Teks ve Kit Carsonun kulaklarında.

köstebek

Günaydın beyler,
Atilla Abime günlük Teks bilgilerinden bir tane vereyim, o şimdi özlemiştir Teks'i...
Yanlız ağır spoiler içerir, ona göre okuyun....

Yeni maceramızda bir çiçek hastalığı vakası var... bildiğiniz gibi yengemizi de bu yüzden kaybetmiştik. Teks Bey bir efkârlanır ki, öyle böyle değil... Bu arada lavuğun biri anlamsız yere yengemizin adını ağzına alır ve olanlar olur...



.....

antiochia

Klasik seride bir şey dikkatimi çektim "Clem" isminde kötü adamlarla dolu sanki..

caretta

Köstebek Bey spoileri adeta siyakat yazısı ile yazmışşın.Zor okudum.Bu dediğin Aylık Teks "Canaan Madenleri"adlı macerada geçiyor herhalde.

köstebek

Evet, abi. 8. ciltteki 2 albümde macera devam edip bitiyor. Çok da güzel macera namussuz. Artık bir ay sonraya Allah kerimdir... Bu asy böyle geçer, yıl sonu hesaplaşmaları vs, ortalık hafif gergindi. Şubatta rahatlarız, araya bir de maxi sıkıştırıverirsek önümüzdeki ay biraz teks susuzluğumuzu gideririz görünüyor.

caretta

Teks'de merak ettiklerim?
         Teksle ilgili bir dizi bilmediğim ve merak ettiğim şeyler var.
1.Klasik Teks ile verilecek olan Villa kartları kaç adet çıktı.Hala daha çıkıyor mu?
2.Teks çizerleri nasıl saptanıyor?Çizerlerin belli bir sırası veya kotası mı var?Örneğin  bu aylık Teks Cestaro,almanak Piccinelli,Maksi Manfredi,dev Seijas
olarak mı önceden saptanıyor?
3.Senaryo yazarı macerayı yazdı.Maceradaki karakterlerin fiziki yapıları çizere mi kalıyor?Kel kafalı,şişman,kareli paltolonlu,uzun saçlı,kirli sakallı.Mesela
Civitelli kirli sakallı tipleri çokça kullanır.
4.Teks'in sesi.Acaba Teks'in sesi nasıl?Kalın,davudi bir sesi mi var?Yoksa normal tonda ama vurgulu,insanın içine işleyen bir ses mi?Bağırarak mı konuşuyor yoksa tane tane,en tesirli sözcükleri seçerek mi konuşuyor?
5.Bazı maceralarda geleneksel kızılderili kıyafeti ile görülüyor.Bu da genellikle merkez köyde ikamet ederken.Bu kıyafete bürünmesi senaryo gereği mi?
Yani senaryo yazarı "bu macera Teks kızılderili kıyafeti giyerken başlayacak"diye belirtiyor mu?
6.Maceralarda hiç İtalyan yok.Halbuki 1870'lerde İtalya Garibaldi önderliğinde ulus niteliği kazandı.Buna karşın Fransız ve Meksikalılar genellikle olumsuz tipler olarak anlatılıyor.Alman,İngiliz karakterler hiç yok.Yalnız bir macerada Ruslar vardı.Bir macerada da keskin nişancı İngilizler vardı.

köstebek

Alıntı yapılan: caretta - 13 Ocak, 2015, 17:40:26
Teks'de merak ettiklerim?
         Teksle ilgili bir dizi bilmediğim ve merak ettiğim şeyler var.
1.Klasik Teks ile verilecek olan Villa kartları kaç adet çıktı.Hala daha çıkıyor mu?
2.Teks çizerleri nasıl saptanıyor?Çizerlerin belli bir sırası veya kotası mı var?Örneğin  bu aylık Teks Cestaro,almanak Piccinelli,Maksi Manfredi,dev Seijas
olarak mı önceden saptanıyor?
3.Senaryo yazarı macerayı yazdı.Maceradaki karakterlerin fiziki yapıları çizere mi kalıyor?Kel kafalı,şişman,kareli paltolonlu,uzun saçlı,kirli sakallı.Mesela
Civitelli kirli sakallı tipleri çokça kullanır.
4.Teks'in sesi.Acaba Teks'in sesi nasıl?Kalın,davudi bir sesi mi var?Yoksa normal tonda ama vurgulu,insanın içine işleyen bir ses mi?Bağırarak mı konuşuyor yoksa tane tane,en tesirli sözcükleri seçerek mi konuşuyor?
5.Bazı maceralarda geleneksel kızılderili kıyafeti ile görülüyor.Bu da genellikle merkez köyde ikamet ederken.Bu kıyafete bürünmesi senaryo gereği mi?
Yani senaryo yazarı "bu macera Teks kızılderili kıyafeti giyerken başlayacak"diye belirtiyor mu?
6.Maceralarda hiç İtalyan yok.Halbuki 1870'lerde İtalya Garibaldi önderliğinde ulus niteliği kazandı.Buna karşın Fransız ve Meksikalılar genellikle olumsuz tipler olarak anlatılıyor.Alman,İngiliz karakterler hiç yok.Yalnız bir macerada Ruslar vardı.Bir macerada da keskin nişancı İngilizler vardı.

1. Kartların sayısını tam bilmiyorum. Mantık yürüterek cevaplayayım.... Galiba bir sayıdan sonra kapak çizimleri Galep'ten Villa'ya geçmiş. O sayıya kadar olanların tekrar basımlarında içlerine Villa'ya çizdirdikleri kapakları da eklemişler. Bonelli sitesinden bakılıp o sayı bulunabilir.

Diğer soruların konusundaysa bilgim en fazla senin kadardır...

ferzan

    Caretta abinin sorularından birine cevap vermeye çalışayım...Daha doğrusu fikir yürütmeye çalışayım... :)

    Macera genelindeki çoğu detay, senaryoda not düşülüyor diye biliyorum ama İtalyan çizerlerine gelen senaryo, Amerikan çizerlerine gelenlerle karşılaştırılırsa daha insaflı kalıyor sanırım...Zira Amerikan senaryolarında, arka fonda yürüyen ve hikayeyle en ufak alakası olmayan figuran tipe kadar detaylı betimlemeler yer alabiliyor ve çizerlere 22 sayfa için verilen 6 haftalık sürede yeni başlayan çizerler ( bilhassa Marvel ve DC'de ilk işleriyse ) en az 7 - 8 adet revizyona maruz kalıp tekrar tekrar çizmek zorunda olabiliyorlar...Bu noktada Amerikan ekolüne çizer olmanın aslında ne büyük meşakat ve hayal kırıklığı beraberinde çok da zor bir durum olduğuna Mahmud Asrar ( Yıldıray Çınar da olabilir ) eski bir röportajında değiniyordu...

    Detaylar ana hatlarıyla senaryo içerisinde belirtiliyor olsa da, fumetti çizerleri daha rahat ve özgür sanıyorum...Zira zaman zaman hatırıma gelen bazı röportajlarda Manfredi olsun, Castelli olsun, ara sıra Tex yazan bazı yazarlar olsun, çizeri bilerek ve tanıyarak senaryo veriyorlar diye okumuştum...Gözü kapalı herşeyi çizmeyi sevenler bir yana, haklı bir üne sahip olup ufak tefek tatlı kaprisler yapanlar da varmış...Mesela Ticci, hep açık hava mekanlar çizmeyi, uzun uzadıya vahşi batı peyzajları resmetmeyi severmiş ve bir dev albümde Nizzi, Ticci için elinden geldiğince kapalı mekanda geçmeyen bir hikaye yazmaya çalıştığını itiraf etmişti...İtalyanlar'ın oldukça samimi ve tatlı bir yazar - çizer uyumu olduğunu düşünüyorum...

    Rahmetli Sergio Bonelli'nin de yine dev albümlerin editoryal yazılarında belirttiği gibi, başka ekolden Tex'e yakıştırdığı bir çizer buldu mu ikna etmek ve kadroya dahil etmek için elinden geleni yapıyormuş...Jose Ortiz ve Alfonso Font, bu bağlamda Bonelli'ye birer albüm için transfer olup aylık seriye devam etmişlerdir...Jose Ortiz ölene kadar Tex çizmiş, Font ise ( Allah ömür versin ) halen çizmekte...

    Bir de bazı yazarların kendi ufak ekipleri oluyor...Misal, Manfredi...Büyülü Rüzgar'da rüştünü ispatlayan çizer ekibinden göz bebeği kabul ettiği Goran Parlov'a Saklı Yüz'ün grafik yaratıcılığını ve ilk sayı çizimlerini emanet etmişti...Sonrasında Parlov, Marvel'a çalışmaya başladı ve Manfredi diğer favori çizerleriyle Saklı Yüz'ü tamamladı...Saklı Yüz'den aldığı güvenle bu kez merkezine Darko Peroviç'i koyduğu Shangai Devil'de de eski serilerinde beraber çalıştığı en az yarım düzine çizerini getirdi...Tex için de böyle adı konmamış bir kadro mevcut...Aylık seride şağı yukarı aşina olduğumuz 8 - 10 isim var ve en kaliteli ve deneyimli çizerler olarak Tex bu üreticilere emanet edilmiş durumda...Yazar yüküne ise hiç değinmiyorum... :)

    Diğer yandan, bu adamların çalışma periyodu nedir ?..Senelerce en merak ettiğim ve ilgimi çeken mevzulardan biridir ve zaman içerisinde aldığım pek çok cevapla iyi kötü tatmin olmuş durumdayım...Amerika'da çizere 22 sayfa için 6 hafta gibi bir süre verildiğini belirtmiştim yukarıda ( ama bizim uçuk Mahmud Asrar ve Yıldıray Çınar ikilisi Amerikan sektöründe yeni palazlandıkları zamanlar, Marvel ve DC'ye geçmeden hemen önceki dönemlerde 6 haftalık sürede değil bir sayı, iki sayıyı tamamen çizip, çinileyip bir de renklendirip, 3. sayının taslaklarına geçiyorlardı diye duymuştum. Tabi konumuz '' harika çocuklar '' değil. :) Zaten onlar da Marvel ve DC'ye geçtikten sonra 6 haftada güle oynaya bir sayıyı zevkle yetiştiriyorlardır diye düşünüyorum. )...İtalya'da ise hem sayfa sayısı, hem de format daha farklı olduğundan bu süreç daha da uzuyor...Amerikan ekolünde iyi denebilcek bir serinin çizer takımı maksimum 4 kişiden falan oluşurken ( kaldı ki seriyi tek bi çizer sırtlanıyor, ya çinici olarak yardım eden oluyor, ya da seri içerisinde 2 ya da 3 sayılık partlar ile esas çizer dinlendiriliyor... ), İtalyan ekolünde bu rakam bir düzineyi bulabiliyor...Bir kere, ayda 96 sayfa çizmek imkansız...Civitelli, mesleğe ilk başladığında ayda 8 sayfa zor çizdiğini, ustalaştıktan sonra da 2 günde bir sayfa bitirebildiğini söylüyordu bir röportajında...Milazzo ise hafta içini çizgi romana ayırarak her gün bir sayfa çıkarmak suretiyle haftayı 5 sayfayla kapatıyormuş...Zaten Ken Parker'ın yayından kalkma ana sebeplerinden biri de üreticisinin sanatsal kaliteden taviz vermek istemeyişinden ötürü diye biliyorum...En kötü ihtimalle bir güne bir sayfa desek ( ki bir noktadan sonra işkencedir, ancak rahmetli Buscema gibi çılgınların ya da Ferri gibi hala yaşayan çılgınların verimli çağlarında günde birkaç sayfa çıkarması apayrı bir konudur ), insani koşullarda ayda 30 sayfayı geçtim, 20 - 25 sayfaya tekabül ediyor...Dolayısıyla en eli çabuk Tex çizeri bile ( ki Tex çizimi aceleye gelmez ) 112 sayfalık bir fasikülün çizimlerini 6 ayda falan ancak bitirebiliyordur diye düşünüyorum...Tabi vaktiyle Goran Parlov'un, Büyülü Rüzgar serisinde bol kepçeden istediği süreye bile yetişemeyen bir dahi - tembel olduğunun altını da çizmişti Manfredi...Sözünün eri ve usta bir Tex çizeri, bir sayının yükünü en aşağı 6 ayda atabiliyorsa ( ki daha uzun olduğunu düşünüyorum, biz yine de 6 ay kabul edelim ), o çizer yılda ancak 2 albümü kaldırabiliyor...Bu noktada işin katır yükü başlangıçta senaristlere ve editöre biniyor...Önden en az 10 - 12 maceranın ( 15 bile olabilir ) senaryo stoğunu hazırlıyor ve düşünülen yayın sırasına göre kimi 6 ayda, kimi 8 ayda, kimi de 1 senede bitirecek çizerlere dağıtıyorlar...Bu noktada bile olası bir hastalık ve ölüm durumuna karşılık 3 - 4 sayılık bitmiş yedekleri ellerinde oluyor...Bununla beraber 8 - 10 çizer de aynı anda 8 - 10 maceranın çizimlerine başlıyor ve ortalama yakın sürelerde bitiriyorlar...Tabii aralarında 2 sayıdan fazla sürecek bir macerayı tek çizere teslim etmişlerse, onu en sona bırakıyorlar ve gariban da zaten 1 buçuk senede anca tamamlıyor 2 buçuk fasikül uzun Tex'i...Bu yedekleme olayına örnek vermek gerekirse, Ortiz rahmetli olduktan aylar sonra bile, Ortiz imzalı Tex yayınlandığına Bonelli web sitesinden şahit olmuştum...

    Murat Abi'nin ( şimdinin Batman'i, eskinin Henessy'si ) yaptığı fumetti röportajlarında en çok aşina olduğumuz şey, genç yaşlı pek çok Bonelli çizerinin Tex çizme hayalinin olduğuydu ama bu 60 senelik üretimi ve uzun aralıklarla da olsa katlanan kaliteyi elbette ki ustaların fırçalarıyla bugünlere getirebilirlerdi...Tex çizerleri arasında en popüleri ve ironidir ki en bahtsızı olan Villa'nın, bu denli az macera üretme sebebi de bu yüzden...Adama kapak namına ne varsa yığıyorlar...Aylık seri ve yedeklerinin yanı sıra farklı edisyon kapakları, poster çizimleri, tanıtım görselleri, altın seri kartları falan derken ayda yılda bir eline macera geldiğinde ağlaya ağlaya çiziyor adam... :)

    Okuduğum röportajlardan, editoryal yazılardan, şahsi araştırmalarımdan ve bir vakitler yolu Bonelli'den geçmiş bir abimden zaman içerisinde edindiğim bilgiler doğrultusunda bu konuyla alakalı nacizane bildiklerim bunlardan ibaret...Özel olarak bu konuya ilgi duyuyorsanız, Dev Albümler'in editoryal yazılarını okumanızı çok isterim...Maceradan daha heyecanlı bir maceranın üretim hikayesi ve ızdırabı anlatılmakla birlikte Sergio Bonelli'nin uluslararası festivallerde nasıl çizer avına çıktığı kendi ağzından eğlenceli ve şaşırtıcı bir biçimde aktarılıyor...Bu arada dev albümlerin her birinin çizerine ortalama 1.5 yıl veriliyor diye biliyorum...224 sayfa için fena bir süre sayılmaz...Hele ki çizer, ne kadar usta olursa olsun ilk kez Tex çiziyorsa ( ki dev albümlerin çıkış noktasıdır bu ) ve bu süre yetmiyorsa hiç şaşmam...Ama yıllık yayınlanan bu seride bile aynı anda 3 - 4 farklı çizere start verdiklerini kendi ağzıyla söylüyordu Bonelli...Hatları keskin ve köklü bir yayınevinin en büyük kırılma noktası bu yedek yapma olayı olsa gerek...

   
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com